Sanayi üretimi haziranda beklentilerin altında kaldı

16 Ağustos 2018 Perşembe 11:53

Sanayi üretimi haziranda beklentilerin altında kaldı

Sanayi üretimi haziranda bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,2 artış gösterdi. Analistler sanayi üretiminin yüzde 5 artış göstermesini bekliyordu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)  'Sanayi Üretim Endeksi' raporunu açıkladı. 

Sanayi üretimi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,2 artış kaydetti. Analistlerin veriye ilişkin artış beklentisi ise yüzde 5 civarındaydı. 

Sanayinin alt sektörleri (2015=100 referans yıllı) incelendiğinde, 2018 yılı Haziran ayında madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7,2, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 2,9 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 4,6 arttı.

Bir önceki aya göre azalma var

Sanayinin alt sektörleri (2015=100 referans yıllı) incelendiğinde, 2018 yılı Haziran ayında madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre yüzde 5,1 ve imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 2,2 azalırken elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi ise yüzde 2,1 arttı.

2018 yılı ikinci çeyreğinde takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 5,3 arttı. Bir önceki çeyreğe göre mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretimi ise yüzde 0,7 azaldı.

Kaynak: www.dunya.com

Yorumlar

Fındıkta “Milli Politika” talebi!

15 Ağustos 2018 Çarşamba 12:10

Fındıkta “Milli Politika” talebi!

Hasat sezonunun başlamasıyla Fındık üreticilerinin kaygıları devam ediyor. Düşük rekolte ve doğal afetlerin yarattığı kayıplara rağmen, fındık fiyatlarının düşük arz koşullarında olması gerektiği seviyeye çıkmaması, bu konuda milli bir politika belirlenmesinin gerekliliğini ortaya koyuyor.

Hasat sezonunun başlamasıyla Fındık üreticilerinin kaygıları devam ediyor. Düşük rekolte ve doğal afetlerin yarattığı kayıplara rağmen, fındık fiyatlarının düşük arz koşullarında olması gerektiği seviyeye çıkmaması, bu konuda milli bir politika belirlenmesinin gerekliliğini ortaya koyuyor.
Türkiye’nin Fındık konusunda milli ve yerli üretimi koruyan çıkış yolları aramasının tarihi Cumhuriyetin kuruluş yıllarına dek uzanıyor. 10 Ekim 1935 günü toplanan 1. Ulusal Fındık Kongresi’nde alınan kararlar, bugüne dek üretici lehine en önemli düzenlemeleri içeriyor. Bugün fındık üreticisinin sorunlarının çözümü için aynı bakış açısına yeniden ihtiyaç duyulduğu değerlendiriliyor.
1935 yılı, 12 Ekim Perşembe günü, dönemin iktisat vekili Celal Bayar başkanlığında toplanan 1. Ulusal Fındık Kongresi’nin sonuç bildirgesinde, kongrenin toplanma amacı olarak “Türlü tarım ürünlerimizin tarladan piyasaya arzına kadar geçen bütün durumlarını geliştirmek için alınacak tedbirlerin karar haline sokulmasından evvel bu işlerle uğraşan üretmen ve tacirlerle konuşmayı, onların her husustaki yararlı fikirlerini almayı Ekonomi Bakanlığı kendisine bir prensip kabul etmiştir. Bu esas göz önünde tutularak, önemli tarım ürünlerimizden Fındık işinde rasyonel çalışma yollarını üretici ve tüccürla birlikte aramak” ifadeleri kullanılıyor.
Kongrede, Fındık üretim mevsimi üreticilerin kredi ihtiyaçları ve bu konuda alınması gereken tedbirler, Üreticilerin örgütlendirilmesi ve durumunun iyileştirilmesi çareleri, fındıkların standardizasyonu, fındık nizamnamesinde yapılması gereken değişiklikler, alivre satışlardan doğan spekülatif hareketlere karşı alınması gereken tedbirler, fındık ihracatının daha iyi düzenlenmesi ve kolaylaştırılması ve yabancı ülkelerden fındık işinde işbirliği teklifleri ele alındı.
Kongreye Ordu ve Giresun’dan üretici ve tüccürlar, Ordu, Giresun ve İstanbul ticaret odaları temsilcileri, İş Bankası temsilcisi, Türkofis, İç Ticaret Umum Müdürlüğü, Tarım bakanlığı, İhracatı teşkilatlandırma müdürlüğü, standardizasyon müdürlüğü gibi kurumların temsilcileri katıldı. Dönemin Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk ve Başbakan İsmet İnönü, kongrenin başarılı geçmesini temenni ettikleri telgraflar gönderdi.
CELAL BAYAR, “EN KISKANÇ OLDUĞUMUZ KAZANÇ” DERKEN NE DEMEK İSTEDİ?
Dönemin Ekonomi Bakanı Celal Bayar, açış konuşmasında fındığın “memleketin ihraç maddeleri arasında mühim bir yeri olan ulusal bir mahsul” olduğunu belirtti.
Bu ürünün yurdun kalabalık ve güzel bir parçasında halkın başlıca geçim vasıtası olması itibarıyla üretimden piyasaya geçene kadar geçen safhaları incelemek üzere toplandıklarını belirten Bayar özetle şunları söyledi:
“Biz prensip itibariyle, Türkiye ihracat mallarının yalnız kalite değil, fiyat itibariyle de dış piyasalarda temayüz etmesi lâzım geleceği fikrindeyiz. Bunun içindir ki istihsalin i lk kademelerinden başlayarak müstehlike kadar olan bütün safhalarında çalışma tarzlarımızı rasyonelleştirmek ve bu yoldan maliyet fiyatlarımızı asgariye indirerek, kalite haricinde en büyük rekabet ve muvaffakiyet unsuru olan ucuzluğu da temin etmek istiyoruz. Bunu söylemek, bittabi mallarımızı yok bahasına harice dökmek ve müstahsilin yaşamağa ve mesaisine devam için muhtaç olduğu kazancı sıfıra indirmek demek değildir. Üzerinde en kıskanç olduğumuz ve rasyonalizasyon yoluyla arttırmak ve tahkim etmek istediğimiz kazanç budur…
İhracat tüccarımız bugünkü vaziyet dahilînde, muhtelif memleketlerle mübadele vaziyetimizi nazara almalı ve fiyata vücut veren bütün unsurları göz önüne getirerek karşılıklı alım satım vaziyetinin icap ettireceği fiyatı temine çalışmayı ulusal bir ödev saymalıdır. Herhangi bir vazıyetten istifade ederek alıcılarımıza fiyat empoze etmeğe çalışmak ne kadar hata ise, bazı mübadele şartlarından mütehassıs daha müsait fiyata vücut verecek elemanları ihmal ederek, daha ucuza satmak da o kadar hatalıdır. Her vaziyeti ve o vaziyete göre normal olan şartları daima göz önünde tutarak ona göre fiyat teminine çalışmak gerektir… Müstahsilin teşkilâtlanması demek, ihracatçı tüccar sayısının azalması demek değildir. Bilakis memleketimizde millî şuura sadık bir ihracatçı sınıfının artması hedeflerimizden ve en büyük ihtiyaçlarımızdan biridir.”
MİLLİ POLİTİKA İHTİYACI SÜRÜYOR…
Bilindiği üzere, 1935 Fındık kongresinden sonra üreticinin teşkilatlanması için Doğu Karadeniz illerinin kooperatifleri bir araya gelerek Fındık Satış Kooperatifleri Birliğini kurdu. FİSKOBİRLİK adıyla binilen bu birlik, yetmiş yıla yakın fındık piyasasında etkili bir aktör olarak üreticinin çıkarlarını savundu.
Fiskobirlik’in piyasadan çıkarılmasının ardından, serbest piyasa anlayışının hakim kılınması, globalleşme yanlısı politikalar, Tekelleşme eğilimleri nedeniyle fındık üreticisi emeğinin karşılığını almakta sorunlar yaşıyor. 2018 yılında rekoltenin tam olarak ne olduğu konusunda görüş birliği yok. Önce 550 bin ton olarak açıklanan rekoltenin daha sonra 500 bin ton civarında olacağı ifade edildi. Daha sonra Ordu’da yaşanan sel afeti nedeniyle rekoltenin daha da düşeceği beklentisi ortaya çıktı ama fiyatlarda bu oranda bir rekolte ve arza denk bir yükseliş gözlenmiyor. Bu da üreticinin fındık sektörünün diğer aktörlerine karşı kamu eliyle korunması gerektiğini ortaya koyuyor.
83 YILDAN SONRA GELİNEN NOKTA…
İlk fındık kongresinde alınan kararlar bugünün koşullarına kıyasla çok daha etkili bir politikanın varlığını gözler önüne seriyor. Tüm Karadeniz Bölgesinin en büyük ekonomik girdisi olan ve Türkiye’nin en önemli tarım ihraç ürünü olan fındıkta, üreticinin daha iyi korunmasına dayanan milli bir politika belirlenmesi gerektiği değerlendiriliyor.

Yorumlar

TOBB ve TUSİAD'dan ortak açıklama

14 Ağustos 2018 Salı 17:43

TOBB ve TUSİAD'dan ortak açıklama

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TUSİAD) birlikte açıklama gerçekleştirdi. Yapılan açıklama şu şekilde:

TOBB ve TÜSİAD’ın gerçekleştirdiği istişareler sonrası ekonomik duruma ilişkin şu görüşler ön plana çıkmıştır:​

“Hükümetin açıkladığı ekonomik programın hedefleri ve alınmakta olan önlemlerin başarısı için iş dünyası azimle destek olmaya kararlıdır.

Son dönemde karşılaştığımız finansal zorlukları milletimizle dayanışma içinde aşacağız. 

Türkiye ekonomisinin temelleri sağlamdır ve bu süreçte reel sektörümüzün üretim ve istihdam kapasitesinin korunması son derece büyük önem arz etmektedir.

Ülkemiz ekonomisinde gerek küresel gelişmeler, gerekse iç dinamiklerimiz nedeniyle hassas bir dönem içerisindeyiz.

Bu durumun reel ekonomi üzerinde kalıcı bir etkiye neden olmaması için gerekli tedbirlerin gecikmeden alınması ve şu adımların atılması gerektiğine inanıyoruz:

*Merkez Bankası’nın dün sabah likidite yönetimi için attığı olumlu adımların yanısıra, kurun istikrara kavuşması için daha sıkı bir para politikasına geçilmesi 

*Sıkı para politikasını destekleyecek tasarruf tedbirlerini içeren maliye politikasının en kısa sürede açıklanması,

*Enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi için güven verici somut bir yol haritasının bir an önce hazırlanması,

*En önemli ekonomik partnerimiz olan Avrupa Birliği ile ilişkilerin yeniden olumlu çerçeveye kavuşturulması,

*ABD ve Türkiye’nin mevcut sorunların stratejik ortaklık çerçevesinde diplomasi yoluyla ve ivedilikle çözülmesi için çaba göstermeye devam etmesi.

İş dünyası olarak, gerekli önlemlerin uygulanmasıyla, ekonomimizin yeniden dengelenerek sürdürülebilir büyüme sürecine süratle döneceğine inancımız tamdır.

Yorumlar

Albayrak, yabancı yatırımcılarla görüşecek

14 Ağustos 2018 Salı 12:08

Albayrak, yabancı yatırımcılarla görüşecek

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, 16 Ağustos Perşembe günü yabancı yatırımcılarla telekonferans yoluyla görüşecek. Albayrak, düzenleyeceği bu ilk telekonferansla dünyanın pek çok bölgesindeki yatırımcılara mesajlarını doğrudan iletecek.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın 16 Ağustos Perşembe günü yabancı yatırımcılarla telekonferans yoluyla görüşeceği bildirildi. 

Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan edinilen bilgiye göre, 16 Ağustos'taki söz konusu telekonferans, Türkiye saatiyle 16.00'da, New York saatiyle 09.00'da yapılacak. 

Yabancı yatırımcılarla ilk telekonferans görüşmesini gerçekleştirecek Albayrak, son ekonomik gelişmeler sonrasında küresel yatırımcılara mesajlarını doğrudan iletecek. 

Telekonferansa, ABD, Avrupa ve Ortadoğu'daki yatırımcılar başta olmak üzere dünya genelinde 750-1000 katılımcının iştirak etmesi bekleniyor. 

www.dünya.com

Yorumlar

Benzine 46, motorine 58 kuruş zam

14 Ağustos 2018 Salı 12:01

Benzine 46, motorine 58 kuruş zam

Döviz kurlarında oynaklık nedeniyle benzinin litre fiyatında 46 kuruş motorinin litre fiyatına ise 58 kuruş zam geldi. Zam ÖTV'den karşılanacağı için fiyat değişimi olmayacak.

Bugünden geçerli olmak üzere benzinin litre fiyatına 46 kuruş, motorine 58 kuruş zam yapıldı. Fiyat artışı ÖTV’den karşılandığı için pompa fiyatlarına yansımayacak.

EPGİS'in twitter hesabından yapılan açıklamaya göre, kalorifer yakıtında 44, fuel oilde 36, yüksek kükürtlü fuel oilde 36, gaz yağında 49 kuruş artış oldu.

Kaynak:www.dünya.com

Yorumlar