İYİ PARTİDEN BASIN AÇIKLAMASI

18 Nisan 2020 Cumartesi 22:19

İYİ PARTİDEN BASIN AÇIKLAMASI

İYİ PARTİDEN BASIN AÇIKLAMASI

Bilindiği üzere,

114 ülkede 118 bin vakanın görülmesi ve 4 bin 291 kişinin hayatını kaybetmesi üzerine 11 Mart 2020 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü tarafından Covid-19 pandemik hastalık olarak ilan edildi.

Dünya Sağlık Örgütü hastalığın yayılma hızı, ciddiyeti ve yetkililerin gerekli önlemleri almaması neticesinde tüm dünyada alarm seviyesine geçerek Pandemi ilan etti ve hâlen dünyada binlerce kişi hastanelerde yaşam mücadelesi veriyor. 

Türkiye genelinde de bu mücadele tüm hızıyla devam ediyor.

Hastalığın seyir süreci ve alınan önlemlerle morallerini yüksek tutmaya çalıştığımız, alkışlarla kendilerine moral vermeye çabaladıgımız, ailelerini günlerdir görmeyen, bulaşı riskine karşı evlerine gidemeyen Sağlık çalışanlarımızın talihsiz bir şekilde 'YÜK' olarak nitelendirilmesini şiddetle kınıyoruz.

Zonguldak Valimiz Sn.Erdoğan BEKTAŞ'ın   Korona virüs - Covid19 ile mücadele kapsamında bölgede açıklanan vaka sayısının gün geçtikte artması, sağlık çalışanlarının kendilerini koruyamaması, salgınla mücadelede kendilerine "yük" teşkil ettiği  beyanı ile tarihe adını altın harflerle yazdırmıştır.....

Yapılan açıklama ile anlaşılıyor ki Zonguldak bölgesinde bir başarısızlık var ve bu başarısızlık yıllardır alışık olduğumuz gibi başarısızlığı, başka alandaki başarılar ile kapatma telaşına girilmiş.

Vali bey, "sağlıkçı" ları misafirhanelerde misafir ettiklerini, yedikleri yemekten dâhi...  "ücret" alınmadığını açıklayarak SOSYAL DEVLETİN yapması gereken görevleri yerine getirdiğini mi ifade ediyor ?

Yoksa başarı olarak servis edilen bu imkânların masraflarını kendi cebinden mi karşıladığını kamuoyuna beyan ediyor ?

Soruyoruz ?

Başarısızlığı başarı ile kapatmak istiyorsanız

Kamuoyuna yapmanız gereken açıklamalar sağlıkçıların yük olduğu değil  !

-Umreden kaç kişi geldiği

-Yabancı uyruklu mevcudumuzun kaç kişi olduğu?

-Karayolu ile kaç kişinin iş amaçlı seyahat belgesi ile seyahat ettiği ? Aileleri ve kendilerine test yapılıp yapılmadığı.

-İş amaçlı seyahat eden meslek grupları ve risk tanımlamaları

-Bölgede testlerin hangi tarihten itibaren yapılmaya başlandığı ?

-Bölgede Salgınla mücadele kapsamında yeterli yatak sayısı ve varsa B-C planlarınız

-Deniz trafiğinde ne tür kontroller yapıldığı ?

Gemi çalışanı ile temas eden görevlilerin kontrolü ve Aileleri ?

-Başta Ekmek fırını çalışanları olmak üzere vatandaşın temel ihtiyaçlarını karşılamak için çalışan emekçilerin periyodik sağlık kontrolünden geçip geçmediği  kaç tanesine test yapıldığı ?

-Sağlık personeline "yemek ve yatacak yer" haricinde dezenfekte ve kendilerini koruyacak ekip , ekipman neler temin edildiği ?

-Diğer en büyük risk grubu banka çalışanlarının ilçeler arası seyahati için ne gibi önlemler aldığınız

Sağlık çalışanlarının ülkemiz ve bölgemizde fedakârca ve büyük özveri ile çalıştığı bu mücadelede, idari amir olarak  sağlıkçıların sisteme yük teşkil ettiği beyanı ne yazık ki olabilecek en talihsiz açıklama ve tüm sağlık ekibine yapılan haksızlıktır.

Sağlık çalışanlarının testlerinin pozitif olmasının kendi tedbirsizlikleri neticesinde ve yük olarak dile getirilmesinin ne anlama geldiğini kamuoyunun takdirine bırakarak,

 

Zonguldak Valisi

 

Zonguldak bölgesinde

Salgını mı yönetiyorsunuz ?

Hastalığın tedavisini mi ?

Yorumlar

BELEDİYE ARI GİBİ

18 Nisan 2020 Cumartesi 22:14

BELEDİYE ARI GİBİ

BELEDİYE ARI GİBİ

Hafta sonunda ikinci kez uygulanan sokağa çıkma yasağı nedeniyle caddeler, sokaklar sessizliğe bürünürken, Karadeniz Ereğli Belediyesi ekipleri çalışmalarını daha da yoğunlaştırdı. Yollar, caddeler köpük köpük yıkandı, dezenfekte çalışmaları devam etti.

İhtiyaç sahiplerine sefer taslarıyla sıcak yemek taşındı, erzak kolileri dağıtıldı. Evden çıkamayanların temel ihtiyaçları için ekipler seferber oldu. Maske üretim atölyesinde üretim devam etti. Müzik aracı sokak sokak dolaşıp canlı müzik yayını yaptı. Sokak hayvanları yine unutulmadı. Hayvan besleme noktaları artırıldı. Şehrin 94 noktasına sokak hayvanları için yiyecekler, mamalar bırakıldı.

 

Kdz Ereğli Belediyesi, hafta sonu sokağa çıkma yasağı süresince çalışmalarını daha da yoğunlaştırarak bütün ekiplerini seferber etti. Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın talimatıyla ilgili müdürlükler hafta sonunda faaliyetlerini hızlandırdı.

Temizlik İşleri Müdürlüğü, Devrim Bulvarı’nı, Erdemir, Uğur Mumcu caddelerini, Yazar İlhami Soysal, Hasan Arslan sokaklarını ve Japon Pazarı yolunu köpük köpük yıkadı. Yıkama çalışmaları gece vardiyasında da devam edecek şekilde planlandı. Orhan Gazi caddesi, Kaneri ağzı, Atatürk bulvarı, çarşı içi, İnönü Parkı, Atatürk Anıtı çevresi, Meydan Başı caddesi ve Un pazarı, yıkanarak dezenfekte edilecek yerler listesinde yer aldı.

İşletme İştirakler Müdürlüğü ile Sosyal Hizmetler Müdürlüğü ekipleri de bu süreçte aktif çalıştı. 4 araç ve 15 personelle sıcak yemek hizmetine devam edilirken,  5 personel de 2 araçla gıda kolisi dağıtmayı sürdürdü.

Veteriner İşleri Müdürlüğü, sokağa çıkma yasağı nedeniyle açlık tehlikesiyle karşı karşıya kalabilecek sokak hayvanları için çalışmaya devam etti. 15 besleme noktası dahil toplam 94 noktaya yiyecek ve su bırakıldı. Ayrıca, Sokak Hayvanları Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi  6 bakımevi personeli ve 1 veteriner hekimle hizmetlerine devam etti.

Zabıta Müdürlüğü, evden çıkamayan ihtiyaç sahibi vatandaşların hizmetine koşmaya devam etti.

Kültür Müdürlüğü’nün organize ettiği müzik aracı sokak sokak dolaşarak canlı müzik yayını yaptı ve masal kahramanları kostümlü sanatçılar, pencereden bakan çocuklara minik gösteriler yaptılar.

Cumhuriyet Halk Evleri’ndeki maske üretim atölyesinde gönüllülerle birlikte maske üretimi devam etti.

 

Yorumlar

CEZAYI YEDİLER

18 Nisan 2020 Cumartesi 22:07

CEZAYI YEDİLER

CEZAYI YEDİLER

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde sokağa çıkma yasağına uymayan 7 kişiye ceza kesildi.

Ereğli’ de Sokağa çıkma yasağının başlaması ile birlikte İlçe Emniyet müdürlüğü ekiplerinde Ören kavşağı, Devrek Yol ayrımı, Hükümet Kavşağı, Gülüç kavşağı ve PİDOS mevkiinde uygulama başlatılmıştı. Yapılan uygulamada izni olmadan sokağa çeşitli sebeplerden dolayı çıkan 7 kişiye 3 bin 150 lirandan toplam 22 bin 50 lira ceza kesildiği öğrenildi.

Yorumlar

SOKAKLAR KUŞLARA KALDI

18 Nisan 2020 Cumartesi 22:03

SOKAKLAR KUŞLARA KALDI

SOKAKLAR KUŞLARA KALDI

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde sokağa çıkma yasağının uygulamasının ardından sokaklar kuşlara kaldı.

31 Büyük Şehir ve Zonguldak’ta uygulanan sokağa çıkma yasağı gece 00,00 itibari ile uygulanmaya başladı. Sokaklar boş kalırken, vatandaşlar yasağa uyarak evlerinden dışarıya çıkmıyor. Ekmek fırınları kendi bölgelerinde araçları ile vatandaşlara ekmeklerine ulaştırırken, İlçe Emniyet müdürlüğü ekipleri Hükümet kavşağı, Devrek yol ayrımı, Pidos, Gülüç Kavşağı ve Ören kavşağında uygulama yaparak izinli olmayan ve sokağa çıkan vatandaşları durdurarak tutanak tutuyor. Jandarma kolluk kuvvetleri de köy giriş ve çıkışlarında denetimlerini sürdürüyor.

 

Yorumlar

22 GÜN SONRA İYİLEŞTİ

18 Nisan 2020 Cumartesi 21:57

22 GÜN SONRA İYİLEŞTİ

22 GÜN SONRA İYİLEŞTİ

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde ilk Koronavirüs hastası olan Gönül Atay (50) hastanede kaldığı 22 gün sonrasında hastalığı yenerek taburcu edildi. Hastaneye ilk yattığında öleceğini düşündüğünü ifade eden Atay, sürecin çok zor olduğunu ve bu hastalığın şakası olmadığını söylediği konuşmasında herkesi dikkatli olmaya davet etti.

Ereğli’ de yaşayan bir çocuk annesi Gönül Atay, İstanbul’dan ilçeye döndükten hemen sonra rahatsızlandı. Yüksek ateş ile başlayan rahatsızlığını yaklaşık 5 gün boyunca kendi imkânları ile düşürmeye çalışan Atay, ateşinin düşmemesi üzerine Özel Anadolu hastanesine gitti. Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz uzmanı Sarıyya Mammadova yaptığı tetkiklerin ardından Karantinaya alınan Gönül Atay’ın zorlu günleri de başlamış oldu.

22 gün süren tedavisi ile ilgili konuşan Gönül Atay, bu hastalığın çocuk, genç, yaşlı, zengin kadın erkek diye bakmadığını ve sakin olmaya çalıştığını ifade etti. Atay konuşmasında “İstanbul’dan geldik. Bir halsizlikle başladı. Daha sonra ateşim olmaya başladı. İlaçlarla düşürmeye çalıştık. Yaklaşık 5 gün kadar sürdü. Ateşi kontrol altına alamadım. İlaçlara rağmen yine çıkıyordu. Altıncı gün Anadolu hastanesine gittik. Orada hemen bizi acil servise yönlendirdiler. Film ve tomografi çekildi. Ciğerler dinlendi. Doktorum Sarıyya Mammadova hocam tomografi ve filmleri görünce karantina altına alınmam gerektiğini söyledi. Üst kata çıktık ve Ereğli’nin ilk Koronavirüs vakasıydım. Hastanenin de ilk vakasıydım. Hemen benim bulunduğum katı boşalttılar. Böylelikle karantina sürecimiz başladı. İlk etapta ben ürktüm. Yalnız kalmaktan ürktüm. Ama sağ olsunlar hemşirelerimiz doktorlarımız hiç beni yalnız bırakmadılar. Ailemi göremedim. Eşim çocuğum yoktu ama, onlar sürekli yanımdaydılar. İlk etapta herkesin başına gelebilecek bir şey diye düşünmek istedim. Sakin olmaya çalıştım ve sakindim de. Bu virüs çocuk, genç, yaşlı, zengin kadın erkek diye bakmıyor. Bu seferde bende oldu dedim”

EN YAKIN ARKADAŞLARINI KORONA’DAN KAYBETTİLER…

Hastanede yattığı süre içerisinde İstanbul’da eşi Hamit Atay’ın ve kendisinin yakın arkadaşları lan Süleyman Kara’yı Koronavirüs salgınında kaybettiklerini ifade eden Atay, hem hastalığının acısı hem de yakın arkadaşının ölüm acısının çok bir süreç olduğunu kaydetti. Atay “Süleyman Hastaneye yatalı yaklaşık 1 hafta olmuştu. Durumunun da iyiye gittiğini düşünüyorduk. O zaman da her gün konuşuyorduk kendisi ile. O an çok acıydı. Hiç beklemediğimiz bir şeydi. Gençti, yapacak daha çok şeyleri vardı. Durumunun iyiye gittiğini düşünüyorduk. Ailesi, eşi, çocukları, eşim, tüm sevenleri bir an gözümün önüne geldi. İfade edemiyorum kendimi. Zaten ilk etap da benden sakladılar. Benimde hastanede olduğum için bağışıklık sistemimin çökmemesini istediler. Bir şekilde hissettim. Çünkü her gün konuşuyordum. Aradığımda ve ulaşamadığım da anladım. Bizim için çok zor bir süreç ve çok zor bir acıydı. Süleyman’ın kaybı bizim için çok büyük bir acı” dedi.

AÇIKLANANLAR SADECE BİR RAKAM DEĞİL… HERKES ÇOK DİKKAT ETMELİ…

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından o süreçte açıklanan rakamlar arasında kendisinin de yer aldığını ve bu açıklanan rakamların sadece rakam olmadığını ve her bir rakamın bir can olduğunu ifade eden Gönül Atay, hastalığın hiç şakasının olmadığını söyledi. Yakın arkadaşının cenazesine hiç kimsenin gidemediğini ve yaralarını saramadıklarını sözlerine ekleyen Atay “Çok acı bir süreç her akşam sağlık bakanımız bildiriyor. Bütün haber programlarında vaka sayısı, test sayısı, vefat, taburcu olan sayıları bildiriliyor. Ama ben herkes bilsin istiyorum. Onlar sadece sayıdan ibaret değil. Hepsi bir can. Ve arkalarında sevdikleri ve aileleri var. O sayılardan bir tanesi hastanede yatarken bendim. Taburcu olurken yine bendim. Süleyman arkadaşımdı. Vefat ile ilgili sayılardan bir tanesi yine Süleyman’dı. Fakat ailesi, çocukları onu göremedi. Gömülürken hiç kimse yoktu yanında. Cenazesine bile gidemediler. Çünkü evden çıkamıyorlardı. Karantinadaydılar. Bizler buradayız. Ben zaten hastanede ateşli bir süreç geçiriyordum. Çok zor bir süreçti bu. Yaralarımızı saramadık. Bir veda bile edemedik. Hiç kolay bir süreç değil. Hiç şakası yok bu işin. Kesinlikle şakası yok. Herkes çok dikkat etmeli. Herkes o sayıların sadece sayı olmadığını bilmeli. O kadar çok görülüyor ki, sadece sayılar ve tablo gibi geliyor insanlara. Türkiye’de ve dünyada onlarca binlerce insan ölüyor. Aynı şeyi yaşıyorlar. Hastanede ben Süleyman’ın haberini aldığımda hastalık bir taraftan, yalnızsın. Çok ama çok zor bir süreç. Ama çok şükür atlattım. Yine diyorum. Hastanede ki hemşirelerimiz, doktorum. İnanılmaz derece de meşakkatle çalışıyorlar. Çok itinalı ve titiz çalışıyorlar. Kendilerini ve beni koruyorlar. Çok merhametliler ve çok saygılılar. Onlar bu kadar güven verince ister istemez sizde sıkımdım ve bunaldım gibi şeyler düşünemiyorsunuz. Çok şükür bu hastalığı da atlattık” dedi.

ÖLECEĞİM HER HALDE, BAŞARAMAYACAĞIM DEDİM

Hastalığın ilk günlerinde kendisinin öleceğini düşündüğünü belirten Atay “İlk karantinaya girdiğim 5 gece çok zordu. Ama hemşirelerimiz benimle çok ilgilendiler. Ancak zorluk zamanla azaldı. İlk ateşimin çıktığı ilk gece ben başaramayacağımı düşündüm. Korkmadım. Ama öleceğimi çok hissettim. Öleceğim her halde dedim. Başaramayacağım dedim. O gücü kendimde nasıl bulacağım dedim. Çok ateş ve ağrı oluyor. Farklı bir psikolojinin içine giriyorsunuz. Psikolojiden de ziyade vücudun iflas ettiğini hissediyorsun. Böyle çöküyor vücut. Onu toparlamaya çalışıyorsun. Hemşirelerimiz sürekli yanımdaydı. Hemşirelerden yardım istedim. Yardın edin bana dedim. Sonra bu süreç yavaş yavaş doktorumuzda zamanında müdahalesiyle ki o çok önemli. Çok şükür atlattık. Ateşler ve ağrılar yavaş yavaş azaldı. Ancak testler yapılıyor ve Pozitif çıkıyor. Bulaşıcılığım olduğu için doktorum çıkmamı uygun görmedi. İki negatif testi üst üste istedi. O iki negatif sonucu görünce içimiz rahat etti. Zaten durumum da iyiye gidiyordu. Ondan sonra 22 gün sonunda hastaneden çıktık” dedi.

GÖZ YAŞLARIMIZI TUTAMADIK…

Hastaneden taburcu olduğu gün eşine doğru ilerleyen ancak dokunmak istemesine rağmen dokunamadığını söyleyen Gönül Atay “22 gün boyunca çocuğun ve eşini görmüyorsun. Hastalık gibi ciddi bir olayla mücadele ediyorsun. Bir de çok sevdiğin bir dostunu aynı rahatsızlıktan dolayı kaybediyorsun. Eşimin en yakın arkadaşlarından birisiydi. O an eşimi gördüğümde bir sarılmak istedim. Hem acısını ve hem de mutluluğunu yaşamak istedim. Ama virüs öyle bir şey ki, dokunamıyorsun, mesafeli olmak zorundasın. Sadece ‘Sarılamayacakmıyım sana’ dedim. O anda o da bende ağlamaya başladık” dedi.

Gönül Atay’ın eşi Hamit Atay ise yaşadıkları zorlu 22 günün kendilerine 22 sene gibi geldiğini söyledi. Eşini hastanede ilk gördüğü anda gözyaşlarını tutamadığını ifade eden Hamit Altay “ O 22 gün bana 22 sene gibi geldi. Çok karmaşık duygular içerisinde oluyorsunuz. Bir yandan Koronavirüs’ün nasıl sonuçlanacağını bilmediğiniz için ki ilk defa böyle bir hastalık ile karşı karşıyayız. Sonuçları ancak televizyondan görüyoruz. Fakat insanın yakını olduğu zaman hele bir de eşi olduğu zaman çok daha farklı düşüncelere sahip oluyor. Çok zor günler geçirdik. Ama sonuçta bitti. Eşim sağ salim geldi. Oğlum ile yanımızda. Çok mutluyuz, çok sevinçliyiz” dedi.

Gönül Atay, röportaj sonrası eşi Hamit ve oğlu Kubilay ile sohbet etti.

 

Yorumlar