SOKAKLAR KUŞLARA KALDI
SOKAKLAR KUŞLARA KALDI
Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde sokağa çıkma yasağının uygulamasının ardından sokaklar kuşlara kaldı.
31 Büyük Şehir ve Zonguldak’ta uygulanan sokağa çıkma yasağı gece 00,00 itibari ile uygulanmaya başladı. Sokaklar boş kalırken, vatandaşlar yasağa uyarak evlerinden dışarıya çıkmıyor. Ekmek fırınları kendi bölgelerinde araçları ile vatandaşlara ekmeklerine ulaştırırken, İlçe Emniyet müdürlüğü ekipleri Hükümet kavşağı, Devrek yol ayrımı, Pidos, Gülüç Kavşağı ve Ören kavşağında uygulama yaparak izinli olmayan ve sokağa çıkan vatandaşları durdurarak tutanak tutuyor. Jandarma kolluk kuvvetleri de köy giriş ve çıkışlarında denetimlerini sürdürüyor.
22 GÜN SONRA İYİLEŞTİ
22 GÜN SONRA İYİLEŞTİ
Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde ilk Koronavirüs hastası olan Gönül Atay (50) hastanede kaldığı 22 gün sonrasında hastalığı yenerek taburcu edildi. Hastaneye ilk yattığında öleceğini düşündüğünü ifade eden Atay, sürecin çok zor olduğunu ve bu hastalığın şakası olmadığını söylediği konuşmasında herkesi dikkatli olmaya davet etti.
Ereğli’ de yaşayan bir çocuk annesi Gönül Atay, İstanbul’dan ilçeye döndükten hemen sonra rahatsızlandı. Yüksek ateş ile başlayan rahatsızlığını yaklaşık 5 gün boyunca kendi imkânları ile düşürmeye çalışan Atay, ateşinin düşmemesi üzerine Özel Anadolu hastanesine gitti. Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz uzmanı Sarıyya Mammadova yaptığı tetkiklerin ardından Karantinaya alınan Gönül Atay’ın zorlu günleri de başlamış oldu.
22 gün süren tedavisi ile ilgili konuşan Gönül Atay, bu hastalığın çocuk, genç, yaşlı, zengin kadın erkek diye bakmadığını ve sakin olmaya çalıştığını ifade etti. Atay konuşmasında “İstanbul’dan geldik. Bir halsizlikle başladı. Daha sonra ateşim olmaya başladı. İlaçlarla düşürmeye çalıştık. Yaklaşık 5 gün kadar sürdü. Ateşi kontrol altına alamadım. İlaçlara rağmen yine çıkıyordu. Altıncı gün Anadolu hastanesine gittik. Orada hemen bizi acil servise yönlendirdiler. Film ve tomografi çekildi. Ciğerler dinlendi. Doktorum Sarıyya Mammadova hocam tomografi ve filmleri görünce karantina altına alınmam gerektiğini söyledi. Üst kata çıktık ve Ereğli’nin ilk Koronavirüs vakasıydım. Hastanenin de ilk vakasıydım. Hemen benim bulunduğum katı boşalttılar. Böylelikle karantina sürecimiz başladı. İlk etapta ben ürktüm. Yalnız kalmaktan ürktüm. Ama sağ olsunlar hemşirelerimiz doktorlarımız hiç beni yalnız bırakmadılar. Ailemi göremedim. Eşim çocuğum yoktu ama, onlar sürekli yanımdaydılar. İlk etapta herkesin başına gelebilecek bir şey diye düşünmek istedim. Sakin olmaya çalıştım ve sakindim de. Bu virüs çocuk, genç, yaşlı, zengin kadın erkek diye bakmıyor. Bu seferde bende oldu dedim”
EN YAKIN ARKADAŞLARINI KORONA’DAN KAYBETTİLER…
Hastanede yattığı süre içerisinde İstanbul’da eşi Hamit Atay’ın ve kendisinin yakın arkadaşları lan Süleyman Kara’yı Koronavirüs salgınında kaybettiklerini ifade eden Atay, hem hastalığının acısı hem de yakın arkadaşının ölüm acısının çok bir süreç olduğunu kaydetti. Atay “Süleyman Hastaneye yatalı yaklaşık 1 hafta olmuştu. Durumunun da iyiye gittiğini düşünüyorduk. O zaman da her gün konuşuyorduk kendisi ile. O an çok acıydı. Hiç beklemediğimiz bir şeydi. Gençti, yapacak daha çok şeyleri vardı. Durumunun iyiye gittiğini düşünüyorduk. Ailesi, eşi, çocukları, eşim, tüm sevenleri bir an gözümün önüne geldi. İfade edemiyorum kendimi. Zaten ilk etap da benden sakladılar. Benimde hastanede olduğum için bağışıklık sistemimin çökmemesini istediler. Bir şekilde hissettim. Çünkü her gün konuşuyordum. Aradığımda ve ulaşamadığım da anladım. Bizim için çok zor bir süreç ve çok zor bir acıydı. Süleyman’ın kaybı bizim için çok büyük bir acı” dedi.
AÇIKLANANLAR SADECE BİR RAKAM DEĞİL… HERKES ÇOK DİKKAT ETMELİ…
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından o süreçte açıklanan rakamlar arasında kendisinin de yer aldığını ve bu açıklanan rakamların sadece rakam olmadığını ve her bir rakamın bir can olduğunu ifade eden Gönül Atay, hastalığın hiç şakasının olmadığını söyledi. Yakın arkadaşının cenazesine hiç kimsenin gidemediğini ve yaralarını saramadıklarını sözlerine ekleyen Atay “Çok acı bir süreç her akşam sağlık bakanımız bildiriyor. Bütün haber programlarında vaka sayısı, test sayısı, vefat, taburcu olan sayıları bildiriliyor. Ama ben herkes bilsin istiyorum. Onlar sadece sayıdan ibaret değil. Hepsi bir can. Ve arkalarında sevdikleri ve aileleri var. O sayılardan bir tanesi hastanede yatarken bendim. Taburcu olurken yine bendim. Süleyman arkadaşımdı. Vefat ile ilgili sayılardan bir tanesi yine Süleyman’dı. Fakat ailesi, çocukları onu göremedi. Gömülürken hiç kimse yoktu yanında. Cenazesine bile gidemediler. Çünkü evden çıkamıyorlardı. Karantinadaydılar. Bizler buradayız. Ben zaten hastanede ateşli bir süreç geçiriyordum. Çok zor bir süreçti bu. Yaralarımızı saramadık. Bir veda bile edemedik. Hiç kolay bir süreç değil. Hiç şakası yok bu işin. Kesinlikle şakası yok. Herkes çok dikkat etmeli. Herkes o sayıların sadece sayı olmadığını bilmeli. O kadar çok görülüyor ki, sadece sayılar ve tablo gibi geliyor insanlara. Türkiye’de ve dünyada onlarca binlerce insan ölüyor. Aynı şeyi yaşıyorlar. Hastanede ben Süleyman’ın haberini aldığımda hastalık bir taraftan, yalnızsın. Çok ama çok zor bir süreç. Ama çok şükür atlattım. Yine diyorum. Hastanede ki hemşirelerimiz, doktorum. İnanılmaz derece de meşakkatle çalışıyorlar. Çok itinalı ve titiz çalışıyorlar. Kendilerini ve beni koruyorlar. Çok merhametliler ve çok saygılılar. Onlar bu kadar güven verince ister istemez sizde sıkımdım ve bunaldım gibi şeyler düşünemiyorsunuz. Çok şükür bu hastalığı da atlattık” dedi.
ÖLECEĞİM HER HALDE, BAŞARAMAYACAĞIM DEDİM
Hastalığın ilk günlerinde kendisinin öleceğini düşündüğünü belirten Atay “İlk karantinaya girdiğim 5 gece çok zordu. Ama hemşirelerimiz benimle çok ilgilendiler. Ancak zorluk zamanla azaldı. İlk ateşimin çıktığı ilk gece ben başaramayacağımı düşündüm. Korkmadım. Ama öleceğimi çok hissettim. Öleceğim her halde dedim. Başaramayacağım dedim. O gücü kendimde nasıl bulacağım dedim. Çok ateş ve ağrı oluyor. Farklı bir psikolojinin içine giriyorsunuz. Psikolojiden de ziyade vücudun iflas ettiğini hissediyorsun. Böyle çöküyor vücut. Onu toparlamaya çalışıyorsun. Hemşirelerimiz sürekli yanımdaydı. Hemşirelerden yardım istedim. Yardın edin bana dedim. Sonra bu süreç yavaş yavaş doktorumuzda zamanında müdahalesiyle ki o çok önemli. Çok şükür atlattık. Ateşler ve ağrılar yavaş yavaş azaldı. Ancak testler yapılıyor ve Pozitif çıkıyor. Bulaşıcılığım olduğu için doktorum çıkmamı uygun görmedi. İki negatif testi üst üste istedi. O iki negatif sonucu görünce içimiz rahat etti. Zaten durumum da iyiye gidiyordu. Ondan sonra 22 gün sonunda hastaneden çıktık” dedi.
GÖZ YAŞLARIMIZI TUTAMADIK…
Hastaneden taburcu olduğu gün eşine doğru ilerleyen ancak dokunmak istemesine rağmen dokunamadığını söyleyen Gönül Atay “22 gün boyunca çocuğun ve eşini görmüyorsun. Hastalık gibi ciddi bir olayla mücadele ediyorsun. Bir de çok sevdiğin bir dostunu aynı rahatsızlıktan dolayı kaybediyorsun. Eşimin en yakın arkadaşlarından birisiydi. O an eşimi gördüğümde bir sarılmak istedim. Hem acısını ve hem de mutluluğunu yaşamak istedim. Ama virüs öyle bir şey ki, dokunamıyorsun, mesafeli olmak zorundasın. Sadece ‘Sarılamayacakmıyım sana’ dedim. O anda o da bende ağlamaya başladık” dedi.
Gönül Atay’ın eşi Hamit Atay ise yaşadıkları zorlu 22 günün kendilerine 22 sene gibi geldiğini söyledi. Eşini hastanede ilk gördüğü anda gözyaşlarını tutamadığını ifade eden Hamit Altay “ O 22 gün bana 22 sene gibi geldi. Çok karmaşık duygular içerisinde oluyorsunuz. Bir yandan Koronavirüs’ün nasıl sonuçlanacağını bilmediğiniz için ki ilk defa böyle bir hastalık ile karşı karşıyayız. Sonuçları ancak televizyondan görüyoruz. Fakat insanın yakını olduğu zaman hele bir de eşi olduğu zaman çok daha farklı düşüncelere sahip oluyor. Çok zor günler geçirdik. Ama sonuçta bitti. Eşim sağ salim geldi. Oğlum ile yanımızda. Çok mutluyuz, çok sevinçliyiz” dedi.
Gönül Atay, röportaj sonrası eşi Hamit ve oğlu Kubilay ile sohbet etti.
BÜTÇEM MARKETTEN AÇIKLAMA
BÜTÇEM MARKETTEN AÇIKLAMA
Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde faaliyet gösteren 3S firması tarafından iştirakçilerine verdikleri sucuklarda at eti tespit edilmesi üzerine, mağdur olan firmalardan BÜTÇEM market, yaşanan olay ile ilgili basın açıklaması yaptı.
Sucuk yapımında ilçede 3S firması ile anlaştıklarını ve bu firmaya sucuk etini kendilerinin temin ettiklerini ifade eden BÜTÇEM market yetkilileri, Tarım İlçe Müdürlüğü ekiplerinin yaptığpı denetim ve aldıkları numunenin ardından, daha sonuçlar çıkmadan 3S firması ile çalışmayı bıraktıkları ifade edildi.
KASAP HASAN olarak da bilinen 3S firmasının zarar ettiği firmalardan sadece bir tanesi olduklarını ifade eden BÜTÇEM market yönetimi, söz konusu durumun ortaya çıkması ile birlikte 3S firmasını mahkemeye verdiklerini de belirttiler.
Konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada “Zonguldak ve ilçelerde bazı yerel basında yayımlanan haberler üzerine bu açıklama gerekli duyulmuştur. 2019 yılı Şubat ayında Tarım İlçe Müdürlüğü tarafından yapılan inceleme de firmamız BÜTÇEM market de satışa sunulan 3S firmasına ait olan sucukta at eti tespit edilmiş olup, konuyla ilgili olarak gerekli işlemlere başlanmıştır. Bu konuda yaptığımız şikâyet üzerine 3S firması ile mahkemelik olunmuştur. Bilinmelidir ki bizler sucuk ile ilgili her hangi bir üretim yapmamakla birlikte 3S firmasına taze kesilmiş ve tüm şartlara uyan etlerimiz teslim ederek bizlere sucuk üretilmesi konusunda üretici firmadan çalışmasını istedik. Ancak, 3S firması tarafından yapılan bu sahtekârlık çok sürmeden ortaya çıkmıştır. Kısa süreli çalışılan 3S firması ile tüm bağlantımız kesilmiştir. 2019 yılından bu yana sucuk etine at eti katan firma ile tüm bağlantımız kesilmiştir. Bizler her zaman BÜTÇEM market olarak yerel işletmelerin para kazanması, ekonomiye verdiğimiz katkının ilçe dışına çıkması yerine ilçe içerisinde kalmasını istedik. Ancak 3S firmasının yapmış olduğu bu işlemi öğrenmemizin ardından az önce yukarıda da belirttiğimiz gibi kendisinden şikâyetçi olarak davamızı açtık. Şimdi ise yine Ereğli’mizin firmalarından olan Subaşı Kasabından temin ettiğimiz sucuklarımızı halkımızın satışına sunduk. Bizimle birlikte 3S firması tarafından zarara uğratılan diğer firmalarda bu firmadan şikayetçi olmuşlardır. Buradan bir kez aha halkımıza ve vatandaşlarımıza belirtmek istiyoruz ki, yapılan hatanın sorumluları cezalarını hak ettiği kadar çekecekler. Bizler Koronavirüs sebebi ile zor günler yaşayan halkımızın bütçesine uygun şekilde hizmetimize devam ettiğimiz gibi bundan sonra da devam edeceğiz. KAMUOYUNA SAYGI İLE DUYURULUR…BÜTÇEM MARKET YÖNETİMİ…”
EKMEK ALMAK İÇİN TELEFON NUMARALARI
EKMEK ALMAK İÇİN TELEFON NUMARALARI
POLİS VE JANDARMA 3 BİN ADET MASKE DAĞITIMI GERÇEKLEŞTİRDİ
POLİS VE JANDARMA 3 BİN ADET MASKE DAĞITIMI GERÇEKLEŞTİRDİ
Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde Emniyet Müdürlüğü İle Jandarma Komutanlığı görevlileri, ilçe ve beldelerde araç sürücülerine ve yolcularına maske ile tanıtıcı broşür dağıttı.
Ereğli İlçe Emniyet Müdürlüğü ve İlçe Jandarma komutanlığı görevlileri, uygulama noktalarında ve beldelerde maske dağıtımı ile tanıtım broşürü dağıttı. Jandarma ekipleri İstasyon Caddesi ve Ormanlı beldesinde araç sürücüleri ile yolcularına maske ve broşürü telsime derken, Koronavirüs salgını hakkında da vatandaşların kurallara uymalarını istedi.
İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri de PTT Kavşağı, Ören Kavşağı ve Alaplı Pidos uygulama noktasında maske ve bilgilendirme broşürleri sürücü ve yolcularına teslim etti. Polis ekipleri de sürücü ve yolcuları, uymaları gereken kurallar ile ilgili de bilgilendirildi.
Jandarma ve Polis ekipleri sürücü ve yolcularına toplam 3 bin adet maske dağıtımı gerçekleştirdi.