En çok harcama konuta ve kiraya
En çok harcama konuta ve kiraya
En çok harcama konuta ve kiraya
Türkiye genelinde geçen yıl hane halklarının tüketim amaçlı harcamaları içinde en yüksek payı yüzde 24,7 ile konut ve kira harcamaları aldı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), geçen yıla ilişkin "hane halkı tüketim harcaması" istatistiklerini yayımladı.
Buna göre, Türkiye genelinde hane halklarının tüketim amaçlı yaptığı harcamalar içinde en yüksek payı yüzde 24,7 ile konut ve kira harcamaları aldı, gıda ve alkolsüz içeceklere harcamaların payı yüzde 19,7 oldu.
Hane halkları, toplam harcamalarının yüzde 2,2'sini sağlık, yüzde 2,3'ü ise eğitim hizmetlerine yaptı.
Hane halkı büyüklüğü ve kompozisyonu dikkate alınarak hesaplanan eşdeğer fert başına aylık ortalama tüketim harcaması 2016'da bin 642 lira iken geçen yıl bin 854 lira olarak tahmin edildi.
Ulaştırma harcamalarının payı arttı
Ulaştırma harcamalarının payı geçen yıl 2016 yılına göre 0,5 puanlık artışla yüzde 18,2'den yüzde 18,7'ye yükseldi. Gıda ve alkolsüz içecek harcamalarının payı yüzde 19,5'ten yüzde 19,7'ye, çeşitli mal ve hizmet harcamalarının payı yüzde 4,2'den yüzde 4,4'e, sağlık harcamalarının payı yüzde 2'den yüzde 2,2'ye, alkollü içecekler, sigara ve tütün grubunun payı da yüzde 4,4'ten yüzde 4,5'e yükseldi.
Diğer taraftan, konut ve kira harcamalarının toplam harcamalardaki payı geçen yıl bir önceki yıla göre 0,5 puanlık düşüşle yüzde 25,2'den yüzde 24,7'ye geriledi. Ayrıca, haberleşme harcamalarının payı yüzde 3,7'den yüzde 3,4'e, lokanta ve otel harcamalarının payı yüzde 6,4'ten yüzde 6,2'ye, giyim ve ayakkabı harcamalarının payı yüzde 5,2'den yüzde 5'e, eğlence ve kültür harcamalarının payı ise yüzde 2,8'den yüzde 2,7'ye düştü.
Mobilya ve ev eşyaları (yüzde 6,3), eğitim hizmetleri (yüzde 2,3) harcamalarının payı geçen yıl da değişmedi.
Düşük gelirli haneler gıdaya 2 kat fazla pay ayırdı
Gelire göre sıralı yüzde 20'lik gruplar itibarıyla tüketim harcamalarının geçen yılki dağılımına bakıldığında, birinci yüzde 20'lik grupta (en düşük gelir grubu) yer alan hane halklarının konut ve kira harcamalarına yüzde 31,9, gıda ve alkolsüz içecek harcamalarına yüzde 28,6, ulaştırma harcamalarına yüzde 10,2, mobilya ve ev eşya harcamalarına yüzde 5,7 pay ayırdığı görüldü.
En yüksek gelir grubu olan beşinci yüzde 20'lik grupta yer alan hane halkları ise ulaştırma harcamalarına yüzde 23,9, konut ve kira harcamalarına yüzde 20,9, gıda ve alkolsüz içecek harcamalarına yüzde 14,6, lokanta ve otel harcamalarına yüzde 7,1 pay ayırdı.
Harcama kalıpları değişti
Temel gelir kaynağı maaş, ücret, yevmiye geliri olan hane halkları konut ve kira harcamalarına yüzde 23,2, ulaştırma harcamalarına yüzde 19,5, gıda ve alkolsüz içecek harcamalarına yüzde 18,2 pay ayırırken, müteşebbis geliri olan hane halklarının ulaştırma harcamalarına yüzde 23,7, konut ve kira harcamalarına yüzde 20,8, gıda ve alkolsüz içecek harcamalarına ise yüzde 18,8 pay ayırdığı belirlendi.
Hane halkının temel gelir kaynağı gayrimenkul ve menkul kıymet geliri olanlar konut ve kira harcamalarına yüzde 29,2, ulaştırma harcamalarına yüzde 18,5, gıda ve alkolsüz içecek harcamalarına yüzde 14,6, emeklilik geliri olanlar ise konut ve kira harcamalarına yüzde 30, gıda ve alkolsüz içecek harcamalarına yüzde 25,7 ve ulaştırma harcamalarına yüzde 12,8 pay ayırdı.
kaynak:dünya gazetesi
Borç yapılandırmasında ek süre talebi
Borç yapılandırmasında ek süre talebi
Borç yapılandırmasında ek süre talebi
TESK Genel Başkanı Palandöken, 31 Temmuz'da sona eren borç yapılandırma süresinin bir ay daha uzatılması gerektiğini söyledi.
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, vergi, prim ve benzeri borçların yeniden yapılandırılması için başvuru süresinin 31 Temmuz'da sona ereceğini belirterek, borçları yapılandırma ve ilk taksiti ödeme sürelerinin 1 ay uzatılması gerektiğini ifade etti.
Palandöken, yazılı açıklamasında, vergi, prim ve benzeri borçların yeniden yapılandırılmasında başvuru süresinin ay sonunda dolacağına dikkati çekti.
Kanunda 1 aya kadar süre uzatma yetkisinin bulunduğunu anımsatan Palandöken, "Bu yetkiye istinaden borçları yapılandırma ve ilk taksiti ödeme süresi 1 ay uzatılmalı. Bu esnafımızın ve devletimizin menfaatine olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Palandöken, daha önceki yapılandırma kanunlarından yararlananların son kanunun sağladığı imkandan yararlanamadıklarını, bundan kaynaklanan mağduriyetin de giderilmesi gerektiğini bildirdi.
"İlk taksit ödemelerinde aksamalar yaşanabilir"
Daha önce yapılandırmadan yararlananların da son düzenleme kapsamına girmesi için bir hak tanınması gerektiğini vurgulayan Palandöken, şunları kaydetti:
"Esnafın bilgisizlikten kaynaklanan bu mağduriyeti önlenmeli. Yapılandırma başvurularının gerek seçim sürecine denk gelmesi gerekse yaz aylarından kaynaklanan durgunluk nedeniyle ilk taksit ödemelerinde aksamalar olabilecektir. Genellikle sürenin son günü yaşanan yoğunluktan dolayı bankaların ve vergi dairelerinin sistemlerinde kilitlenmeler yaşanabiliyor. Sürenin son günü meydana gelen bu tür aksamalar esnafın büyük bir imkandan yararlanmasını engelliyor. Bu tür sorunlara yer vermemek amacıyla yapılandırma başvuruları ve ilk taksit ödemeleri birer ay ertelenmeli."
kaynak:dünya gazetesi
ABD Başkanı Trump: AB ile anlaşma sağladık
ABD Başkanı Trump: AB ile anlaşma sağladık
ABD Başkanı Trump: AB ile anlaşma sağladık
ABD Başkanı Donald Trump, "AB ile otomobil harici endüstriyel ürünlere yönelik tarifeleri ve sübvansiyonları sıfırlamaya çalışmak konusunda anlaşma sağladık." dedi.
ABD Başkanı Donald Trump, "AB ile otomobil harici endüstriyel ürünlere yönelik tarifeleri ve sübvansiyonları sıfırlamaya çalışmak konusunda anlaşma sağladık." dedi.
Trump, çelik ve alüminyuma uygulanan gümrük vergileri ve misilleme tarifelere yönelik meseleleri çözeceklerini söyledi.
kaynak:dünya gazetesi
Bilecik: Kur riski ciddi bir kırılganlık yaratıyor
Bilecik: Kur riski ciddi bir kırılganlık yaratıyor
Bilecik: Kur riski ciddi bir kırılganlık yaratıyor
TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, özel sektörün döviz cinsinden yüklü miktarda borçlu olmasının nedenini ‘uzun vadeli TL fonlama imkanı olmayışı’ şeklinde değerlendirdi. Bilecik, ayrıca "Kur riski, yatırım yapan, risk alan özel sektörün üzerinde ciddi bir kırılganlık yaratıyor" dedi.
Ender YAZICI
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Erol Bilecik, “Enflasyon yüzde 15,4 ile son derece kritik noktaya geldi. Bu artış kontrol edilemediği takdirde Türkiye’nin uzun vadeli borçlanma maliyetini düşürmesi mümkün olamayacağı gibi uzun vadeli yatırım ve tasarruf davranışlarında kalıcı bozulmalara sebep olabileceğini yetkilere her daim paylaşıyoruz. Ama bunlar aşılamayacak sorunlar değil” dedi.
Ekonomist dergisinin düzenlediği “40 Yaş Altı 40 Genç CEO 2018 Araştırması”nın ödül töreninde konuşan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, Türkiye ekonomisinin 2009 krizinden bu yana 9 yıldır kesintisiz büyümesini sürdürdüğüne dikkat çekerek, “Rakamlara baktığımızda muazzam bir tablo var. Aynı dönemde başta hizmet sektörü olmak üzere önemli ölçüde istihdam yaratıldığı kesin. Ancak bunları sağlarken bazı finansal riskleri de beraberinde getirdik. Enflasyon yüzde 15,4 ile son derece kritik noktaya geldi. Bu artış kontrol edilemediği takdirde Türkiye’nin uzun vadeli borçlanma maliyetini düşürmesi mümkün olamayacağı gibi uzun vadeli yatırım ve tasarruf davranışlarında kalıcı bozulmalara sebep olabileceğini yetkilere her daim paylaşıyoruz ama bunlar aşılamayacak sorunlar değil” açıklamalarını yaptı.
Özel sektörün döviz cinsinden yüklü miktarda borçlu olmasının nedenini uzun vadeli TL fonlama imkanının olmayışı olarak değerlendiren Bilecik, “Yüksek enflasyon hem vadelerin uzamasının hem fonlama maliyetlerinin düşmemesinde neredeyse tek engel. Kur riski, yatırım yapan, elini taşın altına sokup risk alan özel sektörün üzerinde ciddi bir kırılganlık yaratıyor. Bunları yeni kabinedeki bakanlarla paylaşıyoruz. ‘Önerdiğimiz bir program olmalı’ diyoruz” diye konuştu.
"Bir gözümüz ekonomide bir gözümüz dış ilişkilerde"
TÜSİAD olarak önerdikleri programın 3 ayağı olduğunu anlatan Bilecik, şunları söyledi: “Bunlar finansal istikrarın sağlanması, yapısal reformlar ile ekonomide yapısal dönüşümün sağlanması ve küresel ilişkilerin iyileştirilmesi. Yani bugün iş dünyası olarak gözümüzün biri ekonomimizin üzerinde diğeri ise küresel ilişkilerde. Türkiye’ye yönelik algı maalesef geriledi. Dış ilişkilerimizi ne kadar iyileştirirsek ticari faaliyetlerimizin de önü o kadar açılır. İyi haber, bunların hepsinin artık farkında olan bir kabine sistemi olduğunu görüyoruz.”
"İlk bilgisayar mühendislerinden biriyim"
Genç CEO’lara önerilerde bulunan Erol Bilecik, hayal kurma, artan hayallerin çoğunun da Türkiye ile ilgisi olması tavsiyesinde bulundu. Erol Bilecik, kendi hayat hikayesinden örnekler vererek, şunları kaydetti: “Ben kardeşlik ve hoşgörü şehri olan Antakya’da doğdum ve büyüdüm. Lisenin ilk dönemlerinde mühendis olmayı hayal ettim ve hayallerimin peşinden İstanbul’a geldim. İTÜ’de o dönemin en yeni mesleklerinden biri olan bilgisayar mühendisliği eğitimi aldım ve bu alanda Türkiye’nin ilk mezunlarından biri olarak hayata atıldım.” Bilecik, “Diyebilirim ki, ömrümün hemen hemen üçte ikisi hayalleri yeşertmekle geçti. Bundan sonra da böyle devam edecek. Dolayısıyla benim hikayem, 2 şehir, sayısız hayal, 1 hayat diye özetlenebilir” dedi.
Kadın CEO için yüzde 15 az
Ödül alacak 40 CEO arasında sadece 6 kadının bulunduğuna dikkat çeken TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, “Yani neredeyse yüzde 15. Bu yüzdenin çok daha yukarıya çıkması gerektiğini düşünüyorum. Önümüzdeki yıllarda umarım bu sayıları daha yukarılarda görürüz. Kadınların gücünü hayatın her alanına dahil edemediğimiz sürece ekonomik, insani ve sosyal kalkınmanın mümkün olamayacağını her daim söylüyoruz. Hedefimiz kadınların eğitim, çalışma hayatı ve siyasette daha açık olduğu bir Türkiye” dedi.
kaynak:dünya gazetesi
Emekliye enflasyon farkı bugün yatırılacak
Emekliye enflasyon farkı bugün yatırılacak
Emekliye enflasyon farkı bugün yatırılacak
SGK, emekli maaşlarına yapılan zamlardan kaynaklanan fark ücretlerinin bugün yatırılacağını duyurdu.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), emekli maaşlarına yapılan zamlardan kaynaklanan fark ücretlerinin 26 Temmuz 2018 tarihinde emekli maaşları ile birlikte ödeneceğini açıkladı.
SGK’dan yapılan açıklamada, SSK ve BAĞKUR kapsamında emekli, dul ve yetim gelir aylığı alanların 2018 Temmuz artışlarıyla hesaplanan aylıklarının ödeme günlerinde zamlı olarak ödeneceği belirtilerek, “Emekli Sandığından emekli, malul, vazife malulü, dul veya yetim aylığı alan toplam 2 milyon 179 bin 456 kişinin 1 Temmuz 2018 tarihinden geçerli olmak üzere aylıklarında oluşan fark tutarları, aylık almakta oldukları banka şubelerine gönderilerek 26 Temmuz 2018 tarihinde ödemeleri yapılacaktır” denildi.
Buna göre, ücretlerini üçer aylıklar halinde almakta olanlardan; birinci grupta mayıs-haziran-temmuz döneminde aylık alanlara temmuz ayı olmak üzere 1 aylık tutarında, ikinci grupta haziran-temmuz-ağustos döneminde aylık alanlara temmuz ve ağustos ayları olmak üzere 2 aylık tutarında, üçüncü grupta temmuz-ağustos-eylül döneminde aylık alanlara temmuz, ağustos ve eylül ayları olmak üzere 3 aylık tutarında, aylıklarını her ay alanlara ise temmuz ayına ait 1 aylık tutarında aylık farkı tahakkuk ettirildi. Toplam fark ödemesi tutarı 591 milyon 133 bin olarak belirlendi.
kaynak:dünya gazetesi