99. yıldönümünde anıldı!..

99. yıldönümünde anıldı!..
Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde İstiklal Savaşı’nın ilk deniz şehidi Recep Kâhya ile Milli Mücadele yıllarında üstün yararlılık gösteren Alemdar Gemisi’nin Ereğli’ye intikalinin 99.yıl dönümü dolayısıyla tören düzenlendi.
Gerçekleştirilen törene, Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu, Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Ereğli Emniyet Müdürü Hakan Çelik, İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Erkan Bülbül, Erdemir Genel Müdürü Salih Cem Oral, kamu kurum ve kuruluşlarının idari amirleri, askeri erkân ve vatandaşlar katıldı.
Karadeniz Bölge ve Garnizon Komutanlığı’nda görevli Deniz İkmal Teğmen Cihal Oruç, Alemdar Destanı’nın 99. yıl dönümü dolayısıyla Süleymanlar Mahallesi’ndeki Alemdar Anıtı önünde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, İstiklal Savaşı’nda büyük öneme sahip tarihi bir olayın yıl dönümünü kutladıklarını ve bu uğurda şehit olan Recep Kâhya’yı andıklarını söyledi.
FRANSIZ ASKERLERİ ETKİSİZ HALE GETİRİLMİŞTİR
Trabzon’a hareket etmek için Ereğli’den ayrılan Alemdar Gemisi’nin ihbar edilmesi üzerine Fransız C-27 gambotu (bir veya birkaç silahlı küçük savaş gemisi) tarafından yolu kesilerek tüm silahlara el konulduğunu anlatan Oruç, el konulan gemi İstanbul’a harekât ettirildiği sırada Ereğli’nin 10 mil açıklarında Alemdar personeli kargaşa çıkararak kumandayı tekrar ele almış ve Fransız askerlerini etkisiz hale getirerek Ereğli’ye dönüş yapmış, bu sırada olayı fark eden C-27 gambotu Alemdar’a ateş açmıştır. Çatışma seslerini Ereğli’den duyan halk sahilden ve denize açılan sandallardan C-27 gambotuna yaylım ateşi açarak gambotun açığa kaçmasını ve sonra Zonguldak’a geri dönmesini sağlamıştır.” dedi.
Alemdar Gemisi’nin, kaçırılmasını önlemek amacıyla 9 Şubat 1921’de Çoban Çeşmesi önlerinde karaya oturduğuna değinen Oruç, şunları kaydetti:
“Recep Kâhya bu çatışma sırasında kalbinden vurularak İstiklal Savaşı’mızın ilk deniz şehidi unvanını almış, bütün Ereğli halkının katılımı ile cenazesi şehir mezarlığına defnedilmişti. Alemdar, Milli Mücadele kapsamında birçok görevde bulunmuş, mühimmat ve önemli malzemelerin transferini yapmış, üzerine monta edilen toplar sayesinde başta şahin vuruşu olmak üzere Novorosyk’de harp mühimmatı taşıyan gemilere karakol ve kollama görevi yapmıştır. Ayrıca Pontus çeteleriyle mücadele etmiştir. Romanya ve Bulgaristan’a denizyolu ile kaçan Abacı Yanko ve Sarı Yani çetesini yakaladığı gibi birçok çeteyi de yakalayarak resmi makamlara teslim etmiştir.”
DURMAZ: “ZAFER, İSTİKLAL MÜCADELESİ’NDE TAÇLANMIŞTIR”
Gazi Alemdar Gemisi Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Atalay Durmaz Demiroğlu ise Gazı Alemdar Müze Gemisi’nde düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmada, gemi ve mürettebatının kazandığı zaferin İstiklal Mücadelesi’nin çok önemli bir anlaşması ile taçlandığını anımsatarak, “Bu sayede Kurtuluş Savaşı süresince Türk karasularında Türk bayraklı gemilere Fransız donanması tarafından dokunulmaması sağlandı. Alemdar, Ermeni ve Rum çetelerini engellediği gibi Yunan donanmalarını ise Karadeniz’de peşinden koşturdu.” diye konuştu.
Yardım TIR’ları bölgede…

Yardım TIR’ları bölgede…
Zonguldak’ın Ereğli ilçesi Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası ile S.S. Erbirlik Karayolu Yük Taşıma Kooperatifi tarafından düzenlenen Elazığ’a yardım kampanyası kapsamında iki TIR Elazığ’a ulaştı.
Elazığ’da meydana gelen 6,8 şiddetinde depremin ardından Ereğli’de yardım kampanyası başlatılmıştı. Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası ile S.S. Erbirlik Karayolu Yük Taşıma Kooperatifi tarafından başlatılan yardım kampanyasında ikici TIR dün akşam saatlerinde yola çıkmıştı. Yardım TIR’ları Elazığ’a ulaştı.
Konu ile ilgili açıklama yapan S.S. Erbirlik Karayolu Yük Taşıma Kooperatifi başkanı Seçkin Turhan; “Elazığ’a iki TIR’da ulaştı. Ereğli halkı duyarlılığını, vatan sevgisini, millet sevgisini bir kez daha göstermiş oldu. Kampanyamıza yoğun şekilde ilgi gösteren Ereğli halkına teşekkür ediyorum.
Elazığ’a yardımların çoğalmasından dolayı şu anda kampanyayı sonlandırdık. Gelen talebe göre vatandaşlarımıza bilgi vereceğiz.” dedi
Zonguldak’ta 51 kaçak kömür ocağı dinamitle patlatıldı

Zonguldak’ta 51 kaçak kömür ocağı dinamitle patlatıldı
Zonguldak'ta son 18 günde komandolar tarafından yapılan denetimlerde tespit edilen 51 kaçak kömür ocağı dinamitle patlatılarak kullanılamaz hale getirildi.
İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Vali Erdoğan Bektaş'ın talimatı üzerine kentin çeşitli bölgelerinde ruhsatsız işletilen kaçak ocakların tespiti ve imhası konusunda çalışma başlattı. 6 Ocak ile 24 Ocak tarihleri arasında tespit edilen 51 kaçak kömür ocağı Türkiye Taş Kömürü Kurumuna bağlı imha ekipleri tarafından Jandarma komandolar eşliğinde dinamitle patlatıldı. Valilik tarafından başlatılan kaçak kömür ocaklarla mücadele çalışmaları devam edeceği öğrenildi.
Trabzon Devlet Tiyatrosu Zonguldak’ta “perde” diyecek

Trabzon Devlet Tiyatrosu Zonguldak’ta “perde” diyecek
Zonguldak Devlet Tiyatrosu Trabzon Devlet Tiyatrosunu ağırlayacak.
Zonguldak Devlet Tiyatrosu 31 Ocak Cuma 20.00 ve 1 Şubat 14:00 ve 20.00 saatlerinde Trabzon Devlet Tiyatrosunun “Baba” adlı oyun sahnelenecek. 1 Perdeden oluşan oyun 1 saat 20 dakika sürecek. August Strindberg yazdığı oyunun yönetmen koltuğunda Bilge Emin otururken çevirmenliği ise Turan Oflazoğlu yaptı.
Sahnelenecek oyunun konusu ise şöyle; Evlendikten kısa süre sonra aralarındaki ilişki bir güç savaşına dönen Laura ile Yüzbaşı Adolf, bu kez savaşlarını kızları Bertha’nın geleceği hakkında tek söz sahibi olma arzusu üzerinden sürdürmektedir. Yüzbaşı, kızını evdeki tüm dominant kadınlardan uzakta, şehirde okutarak öğretmen olmasını isterken; Laura, kızının yanında kalıp sanat eğitimi alması konusunda ısrarlıdır. İsteklerini gerçekleştirmek konusunda bu kez inanılmaz bir yola başvurur: Yüzbaşı’nın akıl sağlığının yerinde olmadığına dair şaşırtıcı durumlar yaratarak, etrafındaki herkesi manipüle eder. Yılların getirdiği intikam duygusuyla son bir hamlede bulunur ve kızının gerçek babası olmadığını söyleyerek, Yüzbaşı’nın içine ölümcül bir şüphe salar. Bu şüpheyle sinirsel ataklar yaşattığı kocasına deli gömleği giydirterek, aralarındaki ezeli savaşın galibi olmayı başarır.
Trabzon Devlet Tiyatrosunun “Baba” isimli oyunun oyunculuğunu ise Yüzbaşı Yavuz Topçuoğlu, Laura Didem Aygün, Doktor Östermak N. Mert Hürol, Dadı A. Songül Nadir, Bertha Selin Poyraz, Rahip Gürkan Erarslan, Nöjd Ahmet Uzuner, Emireri Efecan Baştürk yapacak.
BEÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Kutoğlu:

BEÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Kutoğlu:
BEÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Kutoğlu, Elazığ depremi sonrası açıklamalarda bulundu. Kutoğlu, “Deprem oluyor, olacak. Bugün Elazığ’da oldu yarın Marmara’da olabilir, Ege de olabilir Karadeniz’de deprem potansiyel taşıyor. Karadeniz’in içerisinde de çalışılmamış fay hatları var. Türkiye’de niteliği belirlenmemiş bir dünya fay hattı var” dedi.
BEÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Kutoğlu, 1999 yılında yaşanan Gölcük Depreminden sonra çok yol aldıklarını bunu Elağız depremi sonrası sahada gördüklerini söyledi. Zemine uygun binalarda yaşanması gerektiği ifade eden Kutoğlu, “Biz genelde deprem sonrası yapı faaliyetlerine yardım faaliyetlerine ağırlık veriyoruz ama yapılan araştırmalar şunu gösteriyor, deprem öncesi tedbir alırsanız ve riskleri alırsanız o zaman 7’de 1 ekonomik yük getiriyor size dolayısıyla bizim artık arama kurtarma anlamında, deprem anlamında 1999 depreminden bugüne çok yol aldık. Bunu da Elâzığ depreminden sonra görüyoruz. Sahada gayet organize çalışmalar yürütülüyor ama bizim insanlarımızı kaybetmeden, bu acıları yaşamadan deprem olduğunda depreme güvenli yapılar içerisinde aa yine mi deprem oldu diye ayağımızı uzatıp televizyonumuzu seyrediyor olmamız lazım. İnsanlarımız artık bize depremlerin zamanını bize söylesinler biz sokağa çıkalım diye bir şey söz konusu değil. Deprem oluyor, olacak. Bugün Elazığ’da oldu yarın Marmara’da olabilir, Ege de olabilir Karadeniz’de deprem potansiyel taşıyor. Karadeniz’in içerisinde de çalışılmamış fay hatları var. Türkiye’de niteliği belirlenmemiş bir dünya fay hattı var. Bazı fayların hareket hızı çok düşük olduğu için deprem üretme süreleri bin, bin 500 yıl belki bazı fayların süreleri doldu onu bilemiyoruz. Doğu Anadolu fayının karakteristiği belli, çok kısa sürelerde kırılıyor. Çünkü onların fay hareketleri hızlı. Hiç deprem beklenmeyen bir yerde de deprem olabilir. O yüzden bizim zemine uygun binalarda yaşamamız lazım deprem olduğunda başka ülkelerdeki insanlar gibi sokağa dökülmeyecek evimizde güvenle paniğe girmeyecek bir yaşam tarzı oluşturmamız lazım. Bunun içinde kaynaklarımızı deprem sonrası kaynaklar yerine deprem öncesi risk azaltma çalışmalarına ayırmamız lazım” dedi.
“Afet kimlik belgesi farkındalığı arttıracaktır”
Binalara verilen enerji kimlik belgesi gibi Afet kimlik belgesi üzerinde çalışma yaptıklarını ifade eden BEÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Kutoğlu, bu belge ile binaların karakteristik özelliklerini kullanarak binalarla ilgili afet kimlik belgesi hazırlamanın mümkün olduğunu ifade ederek şunları söyledi;
“Bir süredir bizim arkadaşlarımızla üzerinde çalışmamız var. Binalara nasıl enerji kimlik belgesi veriliyorsa vatandaşlarımızın binaların alım satımında gayrimenkul değerlemede kullanabilecekleri afet kimlik belgelerinin bulunması bunların resmi kayıtlara girmesi ve vatandaşlarımızın da konut alırken bu kimlik belgelerine bakarak konut ticareti yapılması farkındalığı arttıracaktır diye bir öneride bulunmak istiyoruz. AFAD zemin hareketleriyle ilgili yer ivmesi değerlerini hesapladı ve bunu herkesin e devlet üzerinden herekse açtı. Buradan bir adım daha öteye giderek bizim sismik yoğunluk haritaları oluşturmamız mümkün bunun üzerinden de binaların karakteristik özelliklerini kullanarak binalarla ilgili afet kimlik belgesi hazırlamak mümkün. Bunun bir an önce yapılması lazım ve konut alım satımında bunun bir bilgi olarak çeşitli kayıtlarında ya da tapu kayıtlarında olabilir. Bunu yetkililer daha iyi değerlendirebilir. Bu farkındalığı arttıracaktır. Kimlik belgesinde bina sorunlu bir bina ise o zaman kimse o binayı almayacağı için ekonomik değeri de olmayacak ve binalar otomatikman tasfiye olacaktır”
“2020 ve 2021 yılında 5 ve üstü depremleri sıkça yaşayabiliriz”
İstatistiklere göre Dünyanın dönüş hızının yavaşladığı senelerde büyük depremler hızlanma zamanına göre daha çok olduğunu ifade eden BEÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Kutoğlu, “Bu veride görüyoruz ki 1974 yılından beri Dünya hızlanıyor ve yavaşlıyor. 2016 yılından sonra tekrar yavaşlama trendine girdi. Bu olay 2020 yılında da devam ediyor. Yer kabuğundaki stresin ana kaynağı jeolojik formasyonların, plakaların birbirlerine göre hareketi. Stresin ana kaynağı o ama dünyanın hızı yavaşladığı zaman stresin üzerine biraz daha koyuyor. Zaten gergin olan yer kabuğu ilave bir stresle o yıllarda dünyanın dönüş hızının yavaşladığı senelerde büyük depremler hızlanma zamanına göre daha çok oluyor. 1999 yılı depremi dünyanın dönüş hızının neredeyse en dipte olduğu zamanda Van 2011 depremi de yine azalma trendinde. Hızın daha da düştüğü 2019 yılında bir önceki yıla göre 5 ve üzerindeki depremleri daha çok yaşamışız. 2020 yılında hız giderek azalıyor bu perspektife göre 2021 yılında daha da azalacak dolayısıyla bu kesin değil ama istatistiklere göre 2020 ve 2021 yılında 5 ve üstü depremleri sayıca önceki yıllara göre daha fazla yaşayabiliriz buna hazırlıklı olmamız lazım” şeklinde konuştu.