"Doların egemenliğine son vermemiz gerekiyor."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-Kırgızistan İş Forumu’nda yaptığı konuşmada kritik bir çağrıda bulunarak, "Bizler artık aramızda yerli ve milli parayı kullanmak suretiyle doların egemenliğine bir defa yavaş yavaş son vermemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi bir ziyaret kapsamında bulunduğu Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te Türkiye-Kırgızistan İş Forumuna katıldı. Bişkek'te önemli açıklamalarda bulunan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
YAVAŞ YAVAŞ SON VERMELİYİZ
Kur manipülasyonuyla, Türkiye'nin güçlü ve sağlam ekonomisi üzerinde şüphe bulutları oluşturmaya çalışıyorlar.Özellikle uluslararası ticaretin dolara bağımlılığı giderek daha büyük bir sorun haline gelmeye başladı. Bizler artık aramızda yerli ve milli parayı kullanmak suretiyle doların egemenliğine bir defa yavaş yavaş son vermemiz gerekiyor.
SAKIN İNANMAYIN
Malum kredi derecelendirme kuruluşları var ya, bunların her adımı politiktir. Bunlar cambazdır. Sakın cambazlara inanmayın.Türkiye olarak, savunma sanayi başta olmak üzere, ekonomide de bağımsızlığımızı tam anlamıyla tesis etmekte kararlıyız.
TÜRK İŞ ADAMLARINA ÇAĞRI
Türk iş adamlarına sesleniyorum, Kırgızistan dost ve kardeş bir ülkedir. Yatırımlarınızda gelin bu ülkeye öncelik verin.
İZİN ALACAK DEĞİLİZ
Biz Rusya ile S-400 anlaşması yaptık. Birileri bundan rahatsız oluyor. Kusura bakmayın, birilerinden izin alacak değiliz.
FETÖ UYARISI
İkili iş birliğimizi zehirleyen FETÖ yılanının başını ezmemiz ve bu tehdidi ortadan kaldırmamız gerekiyor.
Bu örgüt mensuplarının hiçbir dost ülkede ellerini kollarını sallayarak gezmelerini istemiyoruz. Biz, adalet istiyoruz.
Kaynak: haber7.com
KOBİ’lere kredi desteği
KOBİ’lere kredi desteği
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın katılımıyla düzenlenen "Birlikte Kazanacağız: KOBİ Destek Kredisi Tanıtımı”nda, Türkiye ekonomisine ve KOBİ Destek Kredisi'ne ilişkin açıklamalarda bulundu.
M. Rifat Hisarcıklıoğlu, KOBİ Destek Kredisi’nin KOBİ'lere önemli bir finansman desteği sağlayacağını belirterek, "Normalde bugün paranızı bankaya mevduata koysanız bankadan yüzde 22-23 mevduat faizi alıyorsunuz. Kredi kullanmak isteyen KOBİ’lerimiz ise maalesef yüzde 30’ları aşan faizlere maruz kalıyorlar ama Destek Kredisi kullanınca aylık 1,85, yıllık 22 ödeyeceksiniz. Yani KOBİ’lerimiz mevduat faizi civarında, normal kredi faizlerinin ise 8-10 puan altında kredi kullanabilecek.” bilgilerini verdi.
-Daha güçlü adımlar
Kamu, reel sektör ve finans sektörü paydaşlarının KOBİ’lere nitelikli finansman desteği için bir araya geldiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, “Aslında bu 2017 yılında başlattığımız, Cumhurbaşkanımızın ‘Finansmanda İnovasyon’ adını verdiği Nefes Kredisi’nin devamı da niteliğinde. Nefes Kredisi ile KOBİ’lerimize 2017’de 5 milyar liralık, 2018’in ilk yarısında da 7,5 milyar liralık kaynak sağlamıştık. Geçtiğimiz sene 2 bankayla başlattığımız bu hizmet yarışına, bugün Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanımız Hüseyin Aydın Bey’in de gayretleriyle 8 banka ile devam ediyoruz. Artık daha güçlü yürüyoruz. Öncelikle bu proje reel sektör ile finans sektörünün güç birliği yaptığı önemli bir projedir.” diye konuştu.
KOBİ Destek Kredisi’nin mimarlarının Pekcan ve Albayrak olduğunu aktaran Hisarcıklıoğlu, Bakan Albayrak’ın zor bir dönemde ekonominin kaptanlık köşkünde çok önemli bir mücadele verdiğini anlatan Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu:
“Hazine ve Maliye Bakanı olduğu ilk günden beri özel sektör ile istişareyi hep birinci planda tutuyor ve sorunlarımıza çözüm üretiyor. Ruhsar hanım, Ticaret Bakanlığımızın yeni yapısıyla reel sektörün tüm yükünü üstlenmiş durumda.
Tacir, sanayici, esnaf, ihracatçı, KOBİ demeden, hepimizin sorunları için gecesini gündüzüne katıyor. Kendisi zaten içimizden gelen, çok başarılı bir kadın girişimci. Bugün de KOBİ’lerimizin kredi maliyetlerini bir nebze olsun düşürebilmek için iki bakanımızla beraberiz. Çok önemli bir dönemde reel sektör ve finans sektörü el ele verip KOBİ Destek Kredisi’ni yeniden başlatıyoruz. Piyasada olumsuz hava oluşturmaya çalışanlara inat, “TOBB, Ziraat Bankası, Halkbank, Vakıfbank, İş Bankası, Yapı Kredi Bankası, Garanti Bankası, Vakıf Katılım, Ziraat Katılım ve Kredi Garanti Fonu (KGF) olarak buradayız’ diyoruz. Burada tüm banka genel müdürlerine yaptıkları önderlik için çok teşekkür etmek istiyorum. Aramıza yeni katılan İş Bankası, Yapı Kredi Bankası ve Garanti Bankası’na da hoş geldiniz diyorum.”
- “KOBİ’lerimiz kazanacak”
Hisarcıklıoğlu, tüm oda ve borsaların kaynaklarını üyeleri için seferber ettiğini söyleyerek, Türk müteşebbisinin ve KOBİ’lerinin asli temsilcisi olan tüm oda ve borsalarla gurur duyduğunu ifade etti.
Oda ve borsaların desteğiyle 2-3 ay içinde KOBİ’lere 10 milyar liraya kadar yeni kredi imkanı sağlanmış olacağını anlatan Hisarcıklıoğlu, kredilerle ilgili şu bilgileri verdi:
“Bu projede sistem çok basit. Pazartesi gününden itibaren üye KOBİ’lerimiz oda ve borsalardan alacakları üyelik belgesi ile çalıştıkları banka şubesine başvurabilecekler. KOBİ Destek Kredisi faizimiz aylık yüzde 1.85 olacak. Yani yıllık faiz yüzde 22 olacak. Bir üyemiz azami 200 bin lira kredi kullanabilecek. Ve kredi 6 ay ana para ödemesiz, sonrasında 12 eşit taksitli toplam 18 ay olacak. Kredinin yüzde 85’i Hazine destekli KGF kefaleti kapsamında olacak. Yani KOBİ’lerimizin çok ciddi bir teminat sıkıntısı olmayacak. Böyle anlatınca anlaşılmıyor.
Ben bir de Kayserili gibi anlatayım. Normalde bugün paranızı bankaya mevduata koysanız bankadan yüzde 22-23 mevduat faizi alıyorsunuz. Kredi kullanmak isteyen KOBİ’lerimiz ise maalesef yüzde 30’ları aşan faizlere maruz kalıyorlar ama Destek Kredisi kullanınca aylık 1,85, yıllık 22 ödeyeceksiniz. Yani KOBİ’lerimiz mevduat faizi civarında, normal kredi faizlerinin ise 8-10 puan altında kredi kullanabilecek.
Yani, Cumhurbaşkanımızın tabiriyle finansmanda inovasyon yapmaya devam ediyoruz. Bu projeyle KOBİ’miz kazanacak, Türkiye kazanacak. Türkiye, ekonomisi üzerinde oyunlar oynayanlara inat, güç birliği yaparak bu dönemden daha güçlü çıkacak. Bu masanın etrafındaki güç birliği bunu başaracak.”
TOBB olarak istihdam seferberliğinde, Nefes Kredisi’nde ve Türkiye’nin Otomobili’nde olduğu gibi, devletin verdiği her görevde Türk özel sektörü adına çalışmaya devam edeceğini anlatan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’ye yatırım yapanların her zaman kazandığını kaydetti.
“Türk tüccarı ve sanayicisi olarak yine en iyi bildiğimiz işi yapacağız.” diyen Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
“Daha çok çalışacağız, daha çok üreteceğiz, biz kazanacağız, çalışanlarımız kazanacak, Türkiye kazanacak. Bu masadaki, bu salondaki güç birliği oldukça, birçok başarıya imza atacağız. Birlikte kazanacağız”
- Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan da burada yaptığı konuşmada, son dönemde dayanışma ruhunun dışında finansal piyasalardaki geçici dalgalanmaları fırsat gören, çeşitli ürün ve ürün gruplarında arz-talep dengesi ile uyuşmayan fiyat artışlarına gidildiği ve stokçuluk yapıldığının dikkati çektiğini belirterek, "Bu konuda Ticaret Bakanlığı olarak, gelişmeleri anlık olarak takip ediyoruz ve piyasanın bozulmasını engelleyici tedbirler almaya devam ediyoruz ve edeceğiz" ifadesini kullandı.
Pekcan, ekonominin belkemiği KOBİ'lere destek olan bu kredinin, başarılı olmak isteyen çok yeni fikirlere sahip yeni girişimciler için de bir fırsat olacağını aktararak, "Eminim bu kredinin olumlu sonuçlarını en kısa zamanda alacağız" diye konuştu.
Serbest piyasa ekonomisinde her zaman dalgalanmalar olacağını dile getiren Pekcan, "Bu; işin doğasında var. Ancak ülkemiz Avrupa'da en dinamik ekonomiye sahip ülke konumundadır. Spekülatörler ne yaparsa yapsın, biz bu dayanışma ruhu içinde büyümeye, istihdam yaratmaya ve ihracata devam edeceğiz." dedi.
Pekcan, ekonominin, kaynakları en iyi yöne kanalize etmek olduğuna dikkati çekerek, burada TOBB'un, kaynakları en doğru adrese yani KOBİ'lere yönelttiğini vurguladı.
Türkiye'nin Avrupa’nın en dinamik nüfusuna sahip olduğuna işaret eden Pekcan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ancak son dönemde bu dayanışma ruhunun dışında finansal piyasalardaki geçici dalgalanmaları fırsat gören, çeşitli ürün ve ürün gruplarında arz-talep dengesi ile uyuşmayan fiyat artışlarına gidildiği, stokçuluk yapıldığı dikkati çekmektedir. Bu konuda Ticaret Bakanlığı olarak, gelişmeleri anlık olarak takip ediyoruz ve piyasanın bozulmasını engelleyici tedbirler almaya devam ediyoruz ve edeceğiz."
- Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ise “Ekonomimiz için ortaya koyduğumuz hedeflere odaklanırken, yaşadığımız sürecin tüm kurumlarımızla sürekli teyakkuzda olmamız gereken bir süreç olduğunu unutmamamız gerekiyor.” dedi.
Tanıtım toplantısında konuşan Albayrak, bu program için “Birlikte Kazanacağız” ismini slogan olarak seçilmesini önemli bulduğunu belirterek, "Özellikle temmuz ayında başlayan, ağustos ayında zirveye çıkan, Türkiye’yi, milletin refahını hedef alan ekonomik saldırılar karşısında 'sonunda kazanacağız' dedik." ifadesini kullandı.
Ortaya koydukları bu ideal, bu mücadelede tüm kurumlar, STK’lar, reel sektör ve özellikle bankaların dayanışma içerisinde olduğunu belirten Albayrak, şunları kaydetti:
“Bankalarımız Türkiye bankacılık tarihinde olmadığı kadar güçlü dayanışma içerisinde, bir kez daha takdir ediyorum. Bütün bu paydaşlardan önemlisi milletimizin destek vermesiyle dünyaya çok güçlü bir birliktelik fotoğrafı sunuyoruz. Ülkemize karşı başlatılan girişimin, çok net ifade ediyorum, farkındayız. Bugün itibarıyla karşı karşıya kaldığımız bu sınamadan çok daha güçlü şekilde çıkmak için Türkiye olarak kenetleniyoruz. Rasyonel politika ve stratejilerle, ortak akıl ve sağduyu ile elimizi taşın altına koyarak Türkiye’yi çok daha güçlü bir ekonomiye kavuşturmanın en büyük arzusu içerisindeyiz. Zayıflıklarımızın da, güçlü yanlarımızın da farkındayız. Atmamız gereken adımları çok ama çok iyi biliyoruz.”
Albayrak, Arjantin’deki gelişmelere dikkati çekerek, Türkiye’nin ekonomik dinamikleriyle diğer ülkelerden ayrıştığını söyledi.
Bu süreçte doğru planlama, politika ve uygulamalarla arzu ettikleri güçlü Türkiye ekonomisine kavuşulacağından hiç kimsenin şüphesi olmaması gerektiğini ifade eden Albayrak, “Bunun için ekonomide büyük bir değişim sürecini başlattık. Ekonomik dengelenme, sürdürülebilir ve sağlıklı büyüme ve daha adaletli paylaşım sacayağı üzerine inşa ettiğimiz Yeni Ekonomi Yaklaşımı'mızla birlikte bu değişimi önümüzdeki 5 yıllık süreçte göreceğiz.” dedi.
-Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Aydın
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın, kredi derecelendirme kuruluşlarının son dönemde Türkiye’nin ekonomik verileriyle uyumlu olmayan analiz ve değerlendirmeler yayınladığını söyledi.
Gücünü ve desteğini ekonomiden alan Türk bankacılık sisteminin sağlıklı ve dengeli bir yapıda olduğunu ifade eden Aydın, bankacılık sektörünün uluslararası kabul görmüş düzenlemelere göre çalıştığını kaydetti.
Aydın şöyle konuştu:
“Türk bankacılık sektörünün bilanço verileri şeffaftır. Sektör kamu ve bağımsız denetime tabidir. Gelişmelerin tümü açıkça kamuya yansımaktadır. Eğer bir düzenlemede bir değişiklik yapıyorsak mutlaka bu düzenleme uluslararası standartların sağladığı esneklikler çerçevesinde yapılmaktadır. Bankacılık sektöründe faaliyet gösteren bankaların 3’te 2’si yabancı sermayeli bankalardır. Bu bankaların sektör içerisindeki büyüklük payı yüzde 25’in üzerindedir. Haziran itibarıyla bilanço büyüklüğümüz 3,7 trilyon ile milli gelirin üzerindedir. Bilançomuzun yüzde 65’i uzun dönemli büyümeye destek veren yatırımların, iç ve dış pazara yönelik üretimin finansmanında kullanılmıştır."
Hisarcıklıoğlu, Aydın, Pekcan ve Albayrak’ın konuşmalarının ardından "Birlikte Kazanacağız: KOBİ Destek Kredisi Tanıtımı” toplantısı için imza törenine geçildi.
KOBİ Destek Kredisi'ne destek veren bankaların genel müdürleriyle Hisarcıklıoğlu’nun imza attığı anlaşmaya Pekcan ve Albayrak şahitlik etti. Toplantı fotoğraf çekimleriyle sona erdi.
Kaynak:tobb.org.tr
'İran ve Irak arasındaki ticari işlemlerden dolar çıkarıldı'
İran-Irak Ticaret Odası Başkanı İshak, "İran ve Irak arasındaki ticari işlemlerden dolar çıkarıldı. Ticari işlemlerin birçoğu euro, riyal ve Irak dinarıyla gerçekleştiriliyor." açıklamasını yaptı.
İran-Irak Ticaret Odası Başkanı Yahya İshak, Tahran ve Bağdat'ın karşılıklı ticarette dolar kullanmama kararı aldığını ve ticaretin euro, riyal ve dinarla yapılacağını söyledi.
İran basınına açıklama yapan İshak, "İran ve Irak arasındaki ticari işlemlerden dolar çıkarıldı. Ticari işlemlerin birçoğu euro, riyal ve Irak dinarıyla gerçekleştiriliyor." dedi.
İran'ın Irak'a petrol dışı ürün ticaretinin yaklaşık 8 milyar dolar olduğunu aktaran İshak, buna rağmen bankalar arasında yapılan para transferinin oldukça düşük olduğunu söyledi.
İshak, bankacılık sorunlarının çözülmesinin İran ekonomisinin temel önceliklerinden olduğunu belirterek, iki ülke arasında ortak bir banka kurulması gerektiğini ancak bu konuda hala engellerin olduğunu anlattı.
İran'ın ürün ihraç ettiği ülkelerin başında Çin geldiğini bunu da Irak'ın takip ettiğini anlatan İshak, "İran'ın Çin'e yaptığı ihracatın önemli bir kısmını petrol ve petrokimya ürünleri oluşturuyor. Irak'a ise domates salçasından yapı malzemelerine kadar yüksek istihdam sağlayan ürünler ihraç ediliyor." ifadelerini kullandı.
ABD yönetimi, 7 Ağustos'ta İran'ın ABD dolarına erişimini de engelleyen tek taraflı yaptırım paketini uygulamaya başlamıştı.
Irak hükümet sözcüsü Saad el-Hadisi, ABD'nin İran'a yönelik yaptırımları nedeniyle Bağdat yönetiminin Tahran'la yapacağı finansal işlemlerde Amerikan doları kullanımını durdurmak zorunda kaldığını açıklamıştı.
Kaynak:dunya.com
İnşaatta maliyet zirveye çıktı
TÜİK'in açıkladığı inşaat maliyet endeksi haziran ayında aylık bazda yüzde 2,29, yıllık bazda yüzde 23,04 artış kaydetti. Endeks haziranda 160 puana yükselerek tarihinin en yüksek rakamını gördü.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) haziran ayı 'İnşaat Maliyet Endeksi' raporunu açıkladı.
İnşaat maliyet endeksi (İME), 2018 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 2,29, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 26,06 arttı.
Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 3,26, işçilik endeksi yüzde 0,11 arttı. Ayrıca, bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 30,84, işçilik endeksi yüzde 16,09 arttı.
Maliyet endeksi haziranda 160,17 seviyesine çıkarak tarihindeki en yüksek seviyesinde yer aldı.
Bina inşaatı maliyet endeksi
Bina inşaatı maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 2,38, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 24,87 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 3,41, işçilik endeksi yüzde 0,13 arttı. Ayrıca, bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 29,23, işçilik endeksi yüzde 16,01 arttı.
Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi
Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 2,01, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 30,07 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 2,76, işçilik endeksi yüzde 0,06 arttı. Ayrıca, bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 36,06, işçilik endeksi yüzde 16,36 arttı.
Kaynak: dunya.com
Yoksulluk sınırı bin lira arttı
Türk-İş'in açıkladığı rakamlara göre, yoksulluk sınırı ağustos ayında 5 bin 900 lira olarak ölçüldü. Aynı rakam geçtiğimiz ağustos ayında 4 bin 900 lira olarak tespit edilmişti. Yoksulluk sınırı bir önceki aya göre ise 241 lira artış gösterdi.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) 'Açlık ve Yoksulluk Sınırı' araştırmasının ağustos ayı sonuçlarını açıkladı.
"Döviz, elektrik, doğalgaz, benzin fiyatlarındaki artış derken temel gıda madde etiketleri de değişti ve geçim şartları daha da ağırlaştı." denilen açıklamada, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) bin 812 TL, gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 5 bin 903 TL lira olarak tespit edildi.
Yoksulluk sınırında bin liralık artış
Türk-İş'in açıkladığı rakamlar geçtiğimiz yıl ağustos ayında 'açlık sınırı' için bin 504, 'yoksulluk sınırı' için 4 bin 901 idi. 2018 Ağustos'u ile karşılaştırıldığında 'açlık sınırı'nda 304, 'yoksulluk sınırı'nda tam bin liralık bir fark oluşuyor.
Ayrıca Türk-İş hesaplamasına göre; dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı geçtiğimiz aya göre 74 TL, yoksulluk sınırı tutarı ise 241 TL arttı. Yılbaşına göre artış tutarı sırasıyla 204 TL ve 666 TL oldu.
Araştırmada bir çalışanın -sadece kendisinin- yapması gereken yaşama maliyeti ise aylık 2 bin 225 TL olarak hesaplandı.
2004'ten bu yana bir ilk
Gıda harcaması tutarındaki 12 aylık artış oranı da Ocak 2004’den bu yana ilk kez yüzde 20’leri gördü.
Sendika tarafından yapılan açıklamada şu bilgilere yer verildi:
"Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 4,26 oranında arttı. Yılın ilk sekiz ayında fiyatlardaki artış yüzde 12,71 oranına ulaştı. Gıda enflasyonunda son 12 ay itibariyle artış oranı yüzde 20,45 oldu. Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 12,05 olarak hesaplandı."
Kaynak: dunya.com