YİNE DERS ZİLİ YOK...

12 Ağustos 2020 Çarşamba 21:44

YİNE DERS ZİLİ YOK...

YİNE DERS ZİLİ YOK...

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Bilim Kurulu toplantısı sonrası 2020–2021 Eğitim Öğretim Yılının başlamasına ilişkin açıklama yapıyor. Selçuk, "31 Ağustos tarihinde okulları uzaktan eğitimle açıyoruz. 21 Eylül'de Bilim Kurulu tarafından tavsiye edilen sınıflarda yüz yüze eğitimin başlamasına karar verdik" dedi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın başkanlığında yapılan Bilim Kurulu toplantısında okulların açılmasına ilişkin son durumun görüşüldü. Bilim Kurulu toplantısı sonrası Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’ın açıklama yapıyor:

*31 Ağustos’tan 21 Eylül’e uzaktan eğitim başlayacak. Değerli veliler, okullarımızı açtığımızda öğrencilerimize, öğretmenlerimize, personelimize, servis sürücüsüne kadar sağlık durumu kontrol altında olacak. Ailesinde ya da yakın çevresinde virüs olan kişiler tespit edilecek ve önlemler alınacaktır.

*Ders başlayana kadar maske hususundaki standartlarımız gereği uygulanacaktır. Hem öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz hem de velilerimiz için kılavuzlar hazırladık. Bunların ne şekilde olacağına ilişkin de açıklamalar yapacağız.

*Zamanı gelince ayrıntılı biçimde açıklayacağız. Maske tedariği bakanlığımız tarafından sağlanacaktır. Okullarımızın uyması gereken hijyen standartları konusunda kılavuzu hazırlamıştık.

*Bu standartların uygulaması nasıl denetlenecek? Bunlar için de 2 bin denetmenimiz şu anda sahada ve okullardalar ve her okulu gözden geçiriyorlar.

*Öğretmen ve velilerimiz için hazırlanan kılavuzlar devam ettirilecek. Okulun ilk haftasında da özel bir uyum programı ortaya koyacağız. Öğretmenlerle ilgili bir çalışma olacak ama öğrenciler için açıklamalarımız devam edecek.

*Salgın şartları nedeniyle personel sayısında artışa gitmiş bulunuyoruz. Bütün ihtiyaç kalemleri de tek tek çıkarılmış, hangi il ve ilçe hangi okul içerisinde hangi ihtiyaç oluşmuştur bu takip ediliyor.

*Okullarımıza destek sağlamak için gerekli planlarımızı yaptık. İl Eğitim Müdürlerimizle toplantılarımız var tek tek ele alıp inceleyeceğiz ve destekler okullara ulaştırılacak. Bakanlık bürokratlarımız çeşitli illerde gruplar halinde risk analizine katılacaklar. Yani sahadayız.

*Bu çalışmalarla Bilim Kurulu’nu da bilgilendirmeyi ve ileriye ilişkin planları hazırlayacağız. Süreç boyunca okullarda ve sahalarda olacağız. Eğitim öğretim yılını şimdiden kutluyor ve yüz yüze eğitimin bir an önce başlamasını umuyorum.

Yorumlar

KOVİD-19’dan 1 kişi daha hastaneye kaldırıldı

12 Ağustos 2020 Çarşamba 21:42

KOVİD-19’dan 1 kişi daha hastaneye kaldırıldı

KOVİD-19’dan 1 kişi daha hastaneye kaldırıldı

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde son günlerde artış gösteren KOVİD-19 vakalarında artış devam ederken 1 kişi daha KOVİD-19 şüphesi ile hastaneye kaldırıldı.

Olay ilçeye bağlı Bağlık mahallesinde meydana geldi. Alınan bilgilere göre A.E. isimli şahsın KOVİD-19 semptomlarını taşıması üzerine yakınları 112 ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen tam donanımlı sağlık ekipleri A.E. yi ambulansla Devlet hastanesine kaldırdı. A.E. nin yapılacak olan testlerinin ardından, test sonuçlarına göre tedavisine başlanacağı öğrenildi.

Yorumlar

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ

12 Ağustos 2020 Çarşamba 21:40

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ

CHP Karadeniz Ereğli Kadın Kolları, Kadın mücadelesinin yalnızca kadınların da mücadelesi değil. İstanbul Sözleşmesi’ni savunmak ve uygulanmasını talep etmek, kadınlar kadar erkeklerinde içinde yer alması gereken bir adalet ve insan hakkı mücadelesi olduğunu bildirdi.

CHP Kdz Ereğli Kadın Kolları Başkanlığı tüm il ve ilçelerde eşzamanlı olarak gerçekleştirilen basın açıklamasında, Türkiye’de sosyal devlete ve adalete, ekmek gibi, su gibi ihtiyaç duyulan günlerden geçildiğini belirtti.

 Bugün ülkenin her bir köşesi işsizlik, yoksulluk, adaletsizlik ve şiddet ile kaynarken, siyasi iktidarın yangına benzin dökecek kadar kontrolünü yitirmiş kararlar aldığı öne sürülen açıklamada şunlar kaydedildi:

“Bunun en akıl almaz örneğini de, İstanbul Sözleşmesi üzerinden kadınlara yönelik başlatılan sistematik saldırılarda görüyoruz. Cumhuriyetimizin ilan edildiği tarihten bu yana, kadınlar olarak elde ettiğimiz tüm haklar bir çırpıda elimizden alınmak isteniyor.

Ülkemizde, kadınların hakları ne yazık ki uzun yıllardır yalnızca kağıt üzerinde var. Biz kadınlar elde ettiğimiz haklarımızı bugün hayatın her alanında yaşamak istiyoruz. Erkek egemen iktidar ise hukuken kazanılmış haklarımızı gasp ettiği yetmiyormuş gibi, şimdi de bu hakları tamamen ortadan kaldırmak istiyor.

2011 yılında imzalanan ve kadına yönelik şiddete karşı devletin atması gereken adımları temel alan İstanbul Sözleşmesi, bugün tam olarak uygulanıyor olsa idi birçok kız kardeşimiz yaşıyor olacaktı. Birçok kadın evde ekonomik şiddet görmeyecekti; psikolojik şiddete uğrayıp susmayacaktı ve hatta bu yüzden hayatına son vermeyecekti.

İstanbul Sözleşmesi’nin neden biz kadınlar için çok önemli olduğunu kavrayabilmek için öncelikle bu sözleşmenin ne olup ne olmadığını bizi dinleyen tüm kadınların ve erkeklerin çok iyi anlaması ve çevresindekilere anlatması gerekiyor. İstanbul Sözleşmesi, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddete karşı devletin yapması gerekenleri içeren uluslar arası hukuki bir belgedir.”

SÖZLEŞMENİN 4 HEDEFİ  VAR...

İstanbul Sözleşmesi’nin 4 temel hedefi bulunduğu ifade edilen açıklamada şunlar kaydedildi:

“Birincisi; kadına karşı şiddetin önlenmesi için devletin tedbirler alması gerektiğine işaret etmektedir.

İkincisi; eğer kadına karşı şiddet hala devam ediyorsa, kadın-erkek eşitsizliği sürüyorsa devletin kadınların hayatını korumak için etkin adımlar atmasını istemektedir. Devlete “6284 sayılı kanunu uygula, kadınları aktif ve etkin koru” demektedir.

Üçüncü adımda ise şiddet önlenemediyse, kadınlara zarar veren erkeklerin adil yargılanması ve cezalandırılması gerektiğini vurgulamaktadır. Devlete “Etkin ceza sistemi uygula, adaleti sağla” demektedir.

Dördüncü ve son adımda ise Sözleşme devlete kadınların daha güçlü bireyler olabilmesi, hayatın her alanında yer alabilmesi için çalışmalar yapması gerektiğini işaret etmektedir.

Özetle; İstanbul Sözleşmesi, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasını öngören ve kadına karşı sokakta ya da evde şiddetin önlenmesini amaçlayan hukuki bir belgedir ve Türkiye Cumhuriyeti de altına imza attığı bu sözleşmenin gereklerini yapmak zorundadır.”

“ERKEKLERİ CEZALANDIRMIYOR; KADIN İÇİN ACİL KORUMA SAĞLIYOR...”

Birilerinin iddia ettiği gibi İstanbul Sözleşmesinin yuva yıkmadığı ifade edilen açıklamada şu görüşlere yer verildi:

“Sözleşme, bir ailede şiddet gören kadın varsa erkeğin cezalandırılması gerektiğini söylüyor. Hiçbir dine ya da kültüre aykırı kurallardan bahsetmiyor; çünkü tüm kadınların şiddetten korunmasını amaçlıyor.

Sözleşme; kadınların beyanı nedeniyle erkekleri delilsiz olarak cezalandırmıyor. Sözleşmeye göre kadının beyanıyla yalnızca kadın için acil koruma tedbirleri alınması öngörülüyor.

Türkiye’de boşanmalar aile içi şiddet ya da anlaşmazlık nedeniyle gerçekleşiyor; yine birilerinin iddia ettiği gibi İstanbul Sözleşmesi’nde boşanma kavramının geçtiği ya da ima edildiği tek bir satır yok.

Sözleşme toplumu cinsiyetsizleştirmiyor; aksine hiç kimsenin cinsiyetinden ötürü ikinci sınıf insan muamelesi görmemesini teminat altına alıyor.

Erkekler, İstanbul Sözleşmesi’nden rahatsız değil; eşine, sevgilisine ya da hiç tanımadığı bir kadına şiddet uygulayan, katleden, tacizci, tecavüzcü erkekler rahatsız.

Kısacası; İstanbul Sözleşmesi, rengi, dili, dini, kılık kıyafeti, dünya görüşü ne olursa olsun tüm kadınların şiddet görmemesi için var. Kadınların erkeklerle aynı haklara sahip olabilmesi için var.

Avrupa’da dahi kadının sosyal ve siyasal hayatta yeri yokken; Türkiye Cumhuriyeti’nin aydın kadınları ATATÜRK önderliğinde devrim niteliğinde atılımlara imza atarak erkekler ile eşit şartlara kavuşmuş, hem siyasal hem sosyal hem de ekonomik hayatta haklarını almışlardı.

Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1 Aralık 1923 yılında İzmir’de yaptığı bir konuşmada “Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur” diyor.

Biz, bu sözün söylendiği tarihten 97 yıl sonra ülkemizde kadın erkek fırsat eşitsizliğini tartışıyoruz; İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik saldırılarla mücadele ediyoruz. Demokrasiyi ortadan kaldırmak isteyen, Cumhuriyet değerlerine savaş açan bu erkek egemen iktidara karşı mücadelemiz artarak devam edecek ve kazanan mutlaka biz olacağız.

Kadın mücadelesi yalnızca kadınların da mücadelesi değil. İstanbul Sözleşmesi’ni savunmak ve uygulanmasını talep etmek, kadınlar kadar erkeklerinde içinde yer alması gereken bir adalet ve insan hakkı mücadelesidir.

İstanbul Sözleşmesi’nin öngördüğü haklar, en temel insan haklarıdır ve insan hakları asla tartışmaya açılamaz. Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları olarak, ülkemizde tüm kadınlar haklarını tek tek öğrenip savunana kadar sokak sokak gezeceğiz, anlatacağız, dertleşeceğiz. Haklarımızdan asla geri adım atmayacağız. Kadınların ölmeyeceği, öldürülmeyeceği; hayatın her alanında daha fazla yer alacağı bir geleceği hep birlikte inşa edeceğiz.

Bugün neredeyse her gün bir kadının öldürüldüğü, tacize, tecavüze ya da farklı şiddet türlerine maruz kaldığı ülkemizde İstanbul Sözleşmesi, bizim kırmızı çizgimizdir. Bu çizgiyi aşanlara, Sözleşme’yi uygulamak yerine kaldırmak isteyenlere oturdukları koltukları dar edeceğiz.

Cesaret biziz, azim biziz, emek biziz, mücadele biziz. Biz kadınlarız; biz her iki kişiden biriyiz. Bu ülkenin onurlu ve mutlu yarınlarının yükseleceği eller, bizim ellerimiz. İstanbul Sözleşmesi kalacak! Siz gideceksiniz!”

 

Yorumlar

Devrek’te kaza

12 Ağustos 2020 Çarşamba 21:38

Devrek’te kaza

Devrek’te kaza

Zonguldak’ın Devrek ilçesinde meydana gelen trafik kazasında 3 kişi yaralandı.

Alınan bilgiye göre kaza, akşsm saatlerinde İlçeye bağlı Eğerci mevkinde meydana geldi. İddiaya göre, sürücülerinin kontrolünden çıkan otomobiller çarpıştı. Çarpmanın etkisi ile kazada üç kişi yaralandı. Diğer sürücülerin haber vermesiyle bölge 112 sağlık ekipleri gelerek yarıları ilk müdahaleyi olay yerinde yaptık. Ambulansa alınarak hastaneye kaldırılan yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi.

Yorumlar

Posbıyık, bölgede incelemelerde bulundu...

12 Ağustos 2020 Çarşamba 21:36

Posbıyık, bölgede incelemelerde bulundu...

Posbıyık, bölgede incelemelerde bulundu...

Kdz. Ereğli Belediyesi, Cehennemağzı Mağaraları bölgesinde, ziyarete gelen turist otobüsleri ve vatandaşların arabaları için otopark yapım çalışmalarını başlattı. Belediye Başkanı Halil Posbıyık, ekibiyle birlikte yerinde incelemeler yaparak çalışmaları koordine etti.

Kdz. Ereğli Belediyesi, ilçenin büyük zenginliği olan Cehennemağzı Mağaraları bölgesindeki otopark sorununu çözmek için harekete geçti. Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Başkan Yardımcıları Haluk Okur, Oğuz Cömert ve sorumlu ekiple birlikte bölgede incelemeler yaptı.
Belediye, bu bölgede dere ıslahı, dere duvarı yapacak ve turist otobüslerinin yanı sıra mağaraları ziyarete gelen vatandaşların arabaları için otopark düzenlemesi gerçekleştirecek. Belediye Başkanı Halil Posbıyık konuyla ilgili şunları söyledi:
“Bu bölgede en büyük sıkıntılardan bir tanesi de otopark... Cehennemağzı Mağaralarını çevre illerden görmeye gelen çok sayıda turist otobüsü oluyor. Ancak burada bir park sorunu var. Turistleri getiren arabalar, otobüsler çok büyük sıkıntı çekiyorlar. Ekiplerimiz ile beraber geldik, bu sorunu çözmek için çalışmalara başladık.”



Yorumlar