Posbıyık'tan tso,ya eleştiri.
Posbıyık'tan tso,ya eleştiri.
Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, TSO yönetiminde bulunup belediyenin yaptığı çeşitli hizmetleri şikayet edenlere meclis toplantısında uyarıda bulundu. TSO Başkanı ve yönetimine seslenen Başkan Posbıyık, “Ereğli’yi sevmeyen, nefret eden bir takım çıkar grupları var. Belediyeden geçmiş dönemde olduğu gibi yine avantanızı alamayacaksınız. TSO yönetiminden biri taksicilere durak yapmışız, şikayet ediyor, halka tuvalet yapmışız, şikayet ediyor, balık lokantası yapıyoruz, şikayet ediyor. TSO Başkanı da, yönetimi de demek ki bundan mutluluk duyuyor. Belediye hizmetlerini şikayetlerinizle kilitlemenize izin vermem” dedi.
Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Ocak ayı meclis toplantısında yaptığı konuşmada, belediye hizmetlerini şikayet eden TSO yöneticileri nedeniyle yönetime uyarıda bulundu.
Başkan Posbıyık, Ereğli halkına yaptıkları hizmetlerin şikayetlerle durdurulmasına izin vermeyeceğini belirterek şunları söyledi:
“Belediyeyi kilitlemeye çalışıyor bazı gruplar, sürekli şikâyet... Ereğli’ye çok büyük kötülükler yapıyorlar. Allahın her günü müfettişlerle beraberiz. Beraber çalışmalarımıza devam ediyoruz. Ereğli’yi sevmeyen, nefret eden bir takım çıkar grupları var. Bu gruplara bir daha sesleniyorum; ne yaparsanız yapın bu belediyeden geçmiş dönemde olduğu gibi avantanızı alamayacaksınız. Aldırmam. Bu beden bende olduğu sürece hiçbir çıkarınıza eyvallah demem. Benim için bazıları dua ediyor zaten ölsün diye, seçimle de yıkamazlar beni, ölüm olursa kurtulursunuz.
-TSO BAŞKANI VE YÖNETİMİ ŞİKAYETLERDEN DEMEK Kİ MEMNUN-
Bir şeyi anlayamadım. TSO Yönetim Kurulu da bizi şikayet ediyor. TSO’ya her türlü yardımı yapıyoruz OSB’de bilmem nerede. Diyor ki İnönü Parkı’na tuvalet yaptı… TSO yönetim kurulu üyesi bunu diyor. Helayı Ereğli halkı için yaptık. Murat Taksi’ye taksi kulübesi yaptınız, diyor, yapmayacak mıyız? Onlar insan değil mi, ayıp değil mi senin de üyen onlar. Onlardan oy alıyorsun. Halk Kafe’de 1 liraya çay veriyoruz. Modern ortamda halkımız çayını içiyor. Ayıp değil mi? Bu camlar olmayacak diyor, beni Çevre Bakanlığı’na şikayet ediyor. Balık restoranı yapıyoruz bunu buraya niye yapıyorsun diye şikayet ediyor. TSO yönetimi, ‘TSO yönetim kurulu üyelerinden biri sikayet etti’ diyebilir. Eğer yönetim kurulu başkanı dirayetliyse böyle olmaz. Belediye’de benim emrim dışında hareket etsin birisi, yakayım onu. Demek ki onlar da öyle istiyor şikayet etmekten mutluluk duyuyorlar. Onlara şunu hatırlatmak isterim; en son TSO seçimlerini nasıl aldınız. Nokta; bitti.
SAKİNDERE’DEKİ ÇALIŞMAYI DA ŞİKAYET ETTİLER
Ereğli’de ekmek yiyeceksin, Ereğli’de halkının ihtiyaçlarını durdurmaya çalışacaksın. Ayıptır. Bu zorluklarda 3 makine aldık belediyecilik yapıyoruz. Tüm ihtiyaçlarınızı karşılayın, dedik başkan yardımcılarına, müdürlere, tüm ünitelere, fiyat artışları oluyor. En ufak ihtiyacımızı karşılayamıyorum, demeyin şimdiden alın, dedim. İlaçlarınızı alın, dedik. Toplantı yaptık herkes ihtiyaçlarını aldı. Biz Sakindere’den yol geçirmeye çalışıyoruz, en sıkıntılı yer. Hatip Caddesi’nden Sakindere’ye inişi Hatip Camii karşısına girişi genişleteceğiz. İzinlerimizi aldık 1200’lük büzleri aldık, derenin üzerini genişletiyoruz. DSİ’den izin aldık, Göl Evleri’ne 15 metre genişliğinde bir yol açıyoruz.
AMAÇ HALİL POSBIYIK’I ZORA SOKMAK; VIZ GELİR TIRIS GİDER
Hemen onun az ilerisinde bir öz var. Yine 15 metre genişliğinde… Dört Mevsim Evleri’ne ve Aktaş’a bir yol daha çıkarıyoruz. Orayı da şikayet etmiş birileri… Ereğli Belediyesi’nden çıkarlarını temin edemeyen insanlar... Burada ekmek kazanıyorlar, halkın ihtiyaçlarını önlemeye çalışıyorlar. Belediyeyi kilitlemeye çalışıyorlar. Ne için; bu dönemde avantasını alamıyor belediyeden... Amaç Halil Posbıyık’ı zora sokmak; vız gelir tırıs gider.”
Posbıyık' tan çağrı...
Posbıyık' tan çağrı...
Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Belediye meclis toplantısında halka ‘Omicron varyantı kentimizde yaygınlaştı, aşılarınızı olun’ çağrısı yaptı.
Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, “Bugün sabah 5. aşımı oldum. Omicron varyantı çoğaldı, aşılarınızı olun” dedi.
Posbıyık şunları söyledi:
“Son zamanlarda mikrop iyice yaygınlaşmaya başladı. Bütün vatandaşlarımız aşı olsun lütfen. Hakikaten çok kötü bir ortam var. Aşı karşıtı olanların da hasta olduğunda pişman olduğunu izliyoruz. Mutlaka hemşerilerimiz aşı konusunda hassas olsun. Ben eşimle beraber 09.30’da beşinci aşımı oldum. Herkesin hassasiyet göstermesini özellikle sağlık açısından istiyoruz.
Son zamanlarda çok değerli dostlarımızı kaybediyoruz. Mezarlıklar Müdürlüğü’nde 9 cenaze olduğu günler var; zaten ekip sayısı azalmaya başladı. Mezarlıklarda 3 kazıcı var. Başka yerlerde kazıcı için takviye almaya çalışıyoruz. Arabalar da yetmiyor. Lütfen sağlımız için aşılarımızı olalım.”
7 kişi daha hayatını kaybetti.
7 kişi daha hayatını kaybetti.
Son 5 günde 7 kişinin Korona Virüs nedeniyle hayatını kaybettiği Ereğli`de toplam vefat sayısı 421`e çıktı.
Günlük vaka sayısının aylar sona yeniden artış eğiliminde olduğu ve son 24 saatte 25 kişinin Korona Virüse yakalandığı Ereğli’de Korona Virüs kaynaklı can kayıpları sürüyor.
Geride kalan Aralık ayı boyunca 16 kişinin hayatını kaybettiği Ereğli’de yeni yılın ilk 5 gününde de 7 kişi Korona Virüs nedeniyle hayatını kaybetti.
Ereğli’de Korona Virüs kaynaklı ilk vefatın yaşandığı 16 Nisan 2020 tarihinden bu yana Korona Virüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 421’e yükseldi.
Çarpıştılar iki yaralı...
Çarpıştılar iki yaralı...
Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde otomobil ile motosikletin çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında iki kişi yaralandı. Yaralı motosiklet sürücüsü ve yolcusu olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından Ereğli Devlet Hastanesine kaldırıldı.
Kaza, saat 16.40 sularında ilçeye bağlı Doruk Mahallesi üzerinde meydana geldi. İddiaya göre, 67 LG 564 plakalı motosiklet ile D.Y. idaresinde ki 67 LZ 749 plakalı otomobil çarpıştı. Kazada motosiklet sürücüsü ve yolcusu yaralanırken, çevredeki vatandaşlar sağlık ekiplerine haber verdi. Kısa sürede olay yerine gelen 112 sağlık ekipleri yaralılara yaptıkları ilk müdahalenin ardından Ereğli Devlet Hastanesine kaldırdı. Yaralıların tedavisine başlandığı ve otomobil sürücüsünün ise ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldüğü öğrenildi. Kaza ile ilgili soruşturma başlatıldı.
CHP den açıklama
CHP den açıklama
2021 TARIM DEĞERLENDİRMEMİZ:
KARA BİR YIL OLDU.
2021 Yılı Türk Tarımı açısından kayıp bir yıl oldu. Uygulanan ekonomik politikalar ve alınan kararlar çiftçimizin yararına olmayıp adeta üzerine kabus gibi çöktü. Pandeminin yoğun olarak yaşandığı dönemde en fazla ihmal edilen sektör olarak zaten gerileyen tarım sektöründe artık tükenmişlik yaşanıyor. Ülkemizin her bölgesinden bankaya borcunu ödeyemeyen çiftçilerimizin traktörleri, hayvanları ve diğer mallarının haczedildiğine dair haberler her geçen gün artıyor. Çiftçilerin feryadı bitmiyor ama ne iktidar duyuyor ne de yandaş basın görüyor. Sağlıklı bir toplumun olmazsa olmazı olan tarım sektörü adeta bitiyor.
GİRDİ FİYATLARI YÜKSEKLİĞİ ÇİFTÇİYİ ÇARESİZ BIRAKIYOR.
Çiftçinin en önemli girdilerinden olan mazot ve gübrede son bir yılda inanılmaz artışlar meydana gelirken yapılan destekler ise çok cüzi kaldı.
2020 Aralık ayında 6,60 olan mazot şu anda 11,50 TL oldu. Yine aynı dönemde tonu 2400 TL olan Üre gübresinin ton fiyatı son ekonomik kararlar ile dövizdeki düşüşten sonra yapılan indirime rağmen % 445 artışla 13.000 TL, tonu 1500 TL olan amonyum nitrat gübresi % 433 artışla 8000 TL oldu. İlaç fiyatları en az 2 kat arttı. USD’nın 18 TL’dan 11-12 TL civarlarına gerilemesi karşısında yapılan indirimler çok cüzi kaldı. Fiyatlar hala çok yüksek. Ayrıca yapılan indirimlerin bu dönem çiftçiye bir yararı olmadı. Çünkü ekim sezonu geçti. Çiftçi genellikle taban gübresi atamadan yada azaltarak atmak suretiyle ekim yaptı. Fındık üreticisi Nisan ayında gübre atacak ama bu fiyatlardan gübre alıp atmaları imkansız.
DESTEKLER YETERSİZ KALIYOR.
2020 yılında 19 TL olan mazot desteği 2021 yılı için 22 TL’na, Gübre desteği ise 16 TL’sından 20 TL ‘na çıkarıldı. Yani girdi fiyatlarında 2-10 katlara varan artışlar gerçekleşirken desteklemelerdeki artış miktarı çok düşük kalarak destek olmaktan çıktı.
Şimdi bölgemizin ana ürünü üzerinden bir değerlendirme yapacak olursak;
1 dekar fındık arazisi için ödenen alan bazlı destek ise 2014 yılından bu yana 170 TL olarak ödeniyor ve 2021 yılında da artış yapılmadı. Bütün girdi maliyetlerinin sürekli yükseldiği göz önüne alındığında destek miktarının yıllardır aynı tutulması akıl kârı değildir. Sadece enflasyon oranlarında artış yapılsa bile 2021 yılında destek miktarının 400 TL civarında olması gerekirdi.
Tarım ve Orman Bakanlığı 2021 yılında Tarımsal Danışmanlık Destekleme oranlarını da bir önceki yıl ile aynı tutarak adeta Ziraat Odalarında çalışan tarım danışmanlarının istihdam dışı kalmasına yol açacak uygulamaların önünü açtı. Bu tasarruf hem Odaları zora sokacak hem de çiftçilerin alacağı hizmetin kalite ve verimliliğinin düşmesine yol açacaktır.
TMO FINDIK ALIMLARI KONUSUNDA İHTİYACI KARŞILAYAMIYOR.
Fındık fiyatları ile ilgili defaten yapmış olduğumuz açıklamalarda 2021 yılı fiyatının dış piyasalar ve iç maliyetlerde göz önüne alındığında 35 TL 'dan az olmaması gerektiğini üreticinin ancak bu fiyatlarla kazançlı çıkabileceğini belirtmiştik. Ancak TMO tarafından çeşitlerine göre 25,5- 26,5-27 TL bandında açıklanan alım fiyatı piyasa koşullarının çok altında kaldı ve özellikler küçük üreticiler ürününü bekletemediklerinden ve TMO’ne de taşıyamadıklarından 23-24 TL’na ürününü satmak zorunda kaldı ve 2021 yılında 27 TL olarak hesaplanan fındık üretim maliyetinin altında satış yaparak daha da zarar etti.
Halen fındık fiyatları tırmanmakta olup talep ettiğimiz fiyatlar konusunda ne kadar haklı olduğumuz da maalesef ortaya çıktı.
Yine taleplerimizden birisi olan TMO tarafından Ereğli ilçesinde de alım merkezi açılması hususunda Delihakkı bölgesinde alım merkezi oluşturulması olumlu karşılanmakla birlikte İlçemizdeki fındık üretiminin ağırlıklı merkezi Ormanlı Bölgesinde de bir merkez açılması talebimizi önümüzdeki yılda sürdüreceğiz.
Fındık piyasasının rayına oturması için Fiskobirlik'in aktif şekilde devreye sokulmasını hep dillendireceğiz.
Ayrıca TMO'nin fındık alım fiyatları brüt olup, aldıkları fındıkların brüt fiyatından %2 oranında Stopaj kesintisi yapmaktadır. Bu uygulamadan vazgeçilerek üreticiden net fiyatla ürün alınmasının takipçisi olacağız.
ET-SÜT KRİZİ KAPIDA..
Hayvancılıkla uğraşan çiftçilerimiz ise 2021 yılında artan yem fiyatlarının üretim maliyetlerine bindirdiği yükün altında adeta ezildi. Çiğ süt fiyatına yapılan yüzde 47 oranındaki artış ise çiftçinin cebine girmeden eridi. Üreticiler çiğ süt fiyatının güncel maliyetleri karşılamaktan yine uzaklaştığını, bu şartlar altında kazanç elde edilemediğini, yem fiyatlarındaki artış sonucu yeterince yem verilmediğini ve dolayısıyla da süt üretiminin azaldığını daha da vahimi ineklerin kesime gönderilmek zorunda kalındığını sıkça ifade etmektedir. Sektördeki bu durum damızlık hayvanların kesime gönderilmesine yol açacağından önümüzdeki yıllarda besilik dana bulmakta zorlaşacak dolayısı ile et üretiminin azalması ile tüketici fahiş fiyatlardan bile et bulmakta zorlanacaktır.
2021 Yılı Tarım açısından adeta kara bir yıl oldu. Sektördeki gelişmeler elbette bir sonraki yılı da etkileyecektir. Gübresiz yapılan tarım genel üretimde azalmaya yol açacağı gibi verim ve kaliteyi de düşürecektir. Para kazanamayan çiftçi tarımı terkedecektir. Süt ve et üreticileri artan yem fiyatlarını karşılayamadığından hayvanlarını erken kesime gönderecektir.
TARIM DAHA FAZLA DESTEKLENMELİ.
Tarım sektöründe yaşanan olumsuz gelişmeler tüketici açısından da zor günlerin habercisidir. Zaten 2021 yılı içinde kısmi olarak yaşanan gıda krizi önlem alınmaz ise önümüzdeki yıl ağırlaşarak devam edecektir. Halkın temel gıdalara erişiminde yaşanan sorunlar beslenme düzensizlikleri ile birlikte sağlık sorunlarını da beraberinde getirecektir.
İktidar maalesef halen sorunların ya bilincinde değildir ya da bilinçli politikalarla Türk Tarımını geri dönülmez şekilde bitirmektedir. Sorun bellidir. Üreticilerimiz yüksek girdi fiyatları nedeni ile üretemez hale gelmektedir. Üreticilerimizi daha fazla desteklemek yerine ithalata dayalı politikalarla günün kurtarılmaya çalışılması hiç arzu edilmeyen bir durum olup uzun vade de tarımda tamamen dışarıya bağımlı bir yapıyı oluşturacak bu da uluslararası tedarikçilerin istediği şekilde fiyatlarla oynaması ya da istediği miktarlarda ürün satması ile halkımızı adeta açlığa sürükleyecektir. Yapılması gereken bir an önce yanlış politikalardan dönülerek çiftçimizin hakkı olan 5488 sayılı Tarım Kanununun 21. maddesinde yer alan Gayrisafi Yurtiçi Hasılanın % 1 oranındaki destek ödemesinin tamamının hem de üretim sezonundan önce yapılması ve yurt içi üretimin artırılmasıdır.
Bu vesile ile üreticilerimizin yeni yılını kutluyor sorunlarını geride bıraktığı üretim ve verimin bol olduğu hakettiği kazancını elde ettiği alın terinin sofrasına yansıdığı bir yıl olmasını diliyorum.
Op. Dr. Eylem Ertuğ ERTUĞRUL
Cumhuriyet Halk Partisi
Kdz.Ereğli İlçe Başkanı