Karabük modern hayvan barınağına kavuşacak

Karabük Belediyesi tarafından Melisa köyü güzergahında yapımına başlanan yeni Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezinde, modern imkanlarla çok sayıda hayvanın bakımı yapılacak.
Belediyeden yapılan açıklamada, Geçici Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezinde donanımlı hayvan hastanesinin yanı sıra alttan ısıtmalı bakım odaları, yarı açık gezintili çoklu köpek bakım bölümleri, köpek kulübeleri ve kedi evi bulunduğu kaydedildi.
Merkezin devreye girmesi ile birlikte yaralı ve güçten düşmüş sokak hayvanlarına daha konforlu bir bakım hizmeti sağlanacağı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Tedavileri yapıldıktan sonra alındıkları ortama geri bırakılacak. Mevcut bulunan Karabük Belediyesi Geçici Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezinde ise 2019 yılında yaklaşık olarak 2 bin 190 kedi ve köpeğe sağlık hizmeti verilirken, bunlardan 690 tanesine bulunduğu yerde aşı, 270 tanesi ise kısırlaştırıldı."

Bartın’da fuhuş operasyonu

İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğünce Bartın’da yapılan 2 ayrı fuhuş operasyonunda fuhşa teşvik, aracılık ve zorladığı tespit edilen 1 kişi ve fuhuş yaptığı tespit edilen 4 kişi olmak üzere toplam 5 kişi yakalandı.
Edinilen bilgilere göre; İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube ekipleri tarafından Bartın’da 2 ayrı noktaya fuhuş operasyonu gerçekleştirildi. Operasyonda fuhşa teşvik, aracılık ve zorlama suçundan D.M isimli bir kişi ile fuhuş yaptığı tespit edilen G.B., M.T., K.D. ve M.A olmak üzere 4 kişi yakalandı. Yakalanan şahıslara 1592 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanuna istinaden 650’şer TL’den toplam 2 bin 600 TL para cezası uygulandığı öğrenilirken fuhuş yapıldığı tespit edilen 2 evinde kapanması için Zührevi Hastalıklarla Mücadele ve Fuhuş Komisyonuna bilgi verildiği ifade edildi

CHP YÖNETİMİ, BAŞKAN POSBIYIK’I ZİYARET ETTİ

POSBIYIK “HES PROTOKOLÜNÜ İPTAL EDİYORUZ” Cumhuriyet Halk Partisi Kdz. Ereğli İlçe Yönetimi, Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ı ziyaret etti. İlçe Başkanı Eylem Ertuğrul’un Başkan Posbıyık’a destek mesajını açıkladığı ziyarette Başkan Posbıyık da ilçe gündemiyle ilgili önemli açıklamalar yaptı. Cumhuriyet Halk Partisi Kdz. Ereğli İlçe Başkanı Eylem Ertuğrul ve yönetim kurulu üyeleri Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ı makamında ziyaret ettiler. CHP İlçe Başkanı Ertuğrul ve yönetim kurulu üyelerini kapıda karşılayan Başkan Halil Posbıyık, yeni yönetimine görevlerinde başarı diledi. Kongrede görevi devraldıktan sonra protokol ziyaretlerine başladıklarını söyleyen ve kendileri için en önemli ziyaretin, kendi belediye başkanları olduğunu belirten İlçe Başkanı Eylem Ertuğrul “Bir dönem AK Parti’ye kaptırdıktan sonra, şimdi kendi bayrağımızın dalgalandığı belediyeyi İlçe Başkanı olarak ziyaret etmek onur verici. Seçimdeki başarınızdan dolayı sizi tebrik ediyoruz. İlçe yönetimi olarak her zaman sizinle birlikte, Ereğli’nin ve partimizin çıkarları doğrultusunda çalışmaktan büyük bir keyif ve mutluluk duyacağız. Hepimizde bunun azmi ve heyecanı var. Hep birlikte Ereğli’mize güzel hizmetler vereceğimize inanıyorum, sizin engin tecrübelerinizden yararlanarak. Ereğli’yi en az bir üst seviyeye çıkaracağımıza inanıyorum. Bu duygularla hem yeni yönetim kurulu üyelerimizi tanıştırmak, hem de hayırlı olsun dileklerinizi almak üzere ziyaretinize geldik” dedi. “EN FAKİR BELEDİYE BAŞKANLARINDAN BİRİYİM” Belediye Başkanı Halil Posbıyık da yeni yönetim kuruluna seçilenleri kutladı. Ereğli’nin büyük sıkıntıları olduğunu ifade eden Posbıyık şunları söyledi: “Ara verdikten sonra bir hayli hırpalanmış bu belediye. Aynı zamanda yan kuruluşlardan gelen paraları kesilmiş, yatırım yapma imkanları hemen hemen yok edilmiş. Çok sayıda akraba, hemşehri alınmış, kadro iyice şişmiş. Para ödeyemeyecek durumlarla karşılaşıyoruz aylıklar için. Bayağı sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz. Ben alışkın değilim böyle belediye başkanlığına. Yirmi yıl belediye başkanlığı yaptım. Türkiye’nin en zengin ilçe belediye başkanlıklarından biriydi ama şu anda en fakir belediye başkanlarından biriyim. -HES PROTOKOLÜNÜ MECLİSTE İPTAL EDECEĞİZ- Erdemir bizi pek kaale almıyor maalesef. Özellikle biz HES’in yapılmasını istiyoruz, su boşuna akmasın, bir türbin konulsun ve enerji üretilsin, Erdemir de para kazansın. Biz de yardım edelim, makinelerimizi verelim, her türlü yardıma hazırız ama bizle muhatap olmuyorlar. Geçtiğimiz dönemde AK Parti İlçe Başkanı söylüyor, bizim de haberimiz yok, diyor, sadece Hüseyin Beyin, belediye başkanının imzası var. Partililerinin, meclis üyelerinin de haberi yok. O bizi çok zor duruma düşürdü. Protokolde aynen şunu söylüyor: Kuraklık olduğu zaman siz suyu kullanın, enerji üretin, biz Delihakkı’daki kuyulardan, Gülüç Irmağından su alıp Ereğli halkının su ihtiyacını karşılarız, diyor. Böyle bir şey olsaydı, elli milyonluk borca girdik, arıtma tesisi yapmazdık biz. Böyle saçma bir şey olabilir mi? Sonra orada, Gülüç ırmağından alacağın suyu buradan pompalarla oraya basman lazım. Mantıklı bir şey değil. Tamamen Ereğli menfaatlerine aykırı. O protokol su yapılandırmasının baş sırasında. Her yerde ondan bahsediliyor. Ama araştırdık. Dün de Kastamonu’daydık. Hukuki hiçbir geçerliliği yok protokolün. Protokol tek kişi tarafından imzalanmış. Belediye başkanı protokol imzalayacaksa öncelikle belediye meclisine gelir, Belediye Başkanı konuyu anlatır, ben protokol imzalayacağım, bana imza yetkisi verin, der. Belediye meclisi de ekseriyetle onaylarsa bir protokol veya herhangi bir şey imzalayabilirsin, burada böyle bir şey yok. Dolayısıyla önümüzdeki mecliste bunu iptal edeceğiz. Dolayısıyla böyle bir protokolün, ihanet protokolünün geçersiz olduğunu ilan edeceğiz ve önümüzdeki mecliste bunun iptalini gerçekleştireceğiz. Hem Devlet Su İşleri’ne, hem de Demir Çelik Fabrikalarına bu Protokolün hiçbir fonksiyonu olmadığını bildireceğiz. Tabii ki ihaleleri de sıkıntıya girecek. -MAHKEME YOLLARINI AÇTIK- Erdemir’i birçok konuda mahkemeye vermeye başladık. Ben hiç mahkemeye vermezdim, benim Erdemir’im, onların menfaati önemli diye. Onlar beni mahkemeye verirler. Ama biz de mahkeme yollarını açtık. Sadece belediye avukatları ile değil, İstanbul, Ankara’dan profesör avukatlarla hızlı bir sürecin içerisine girdik. İnanıyoruz ki hukuk yönünden başarılı olacağız. Başarılı olamazsak zaten Ereğli bitmiş demektir. Şu anda hiç kimse su kesintisi konusunu anlamıyor. 95 kotuna indiği zaman suyu keserim, enerji üretirim, diyor. Su kesilince yarım saat, bunu Ereğli anlar ama su kesilmeyince kimsenin kaale aldığı yok. Son beş yılda 26 ay kuraklık geçirdik. Bu dönemlerde Ereğli’nin suyunu keseceğim, diyor. Gerçi ona cesaret edemezler ama kendimizi sağlama almamız gerekiyor. -ERDEMİR ÖZEL ENDÜSTRİ BÖLGESİ OLURSE BELEDİYE BİTER- OYAK, Ereğli’de özel endüstri bölgesi yapmak için bir çaba içinde. Özel endüstri bölgesi yaptıkları zaman emlak vergilerimizi kesecekler, inşaat ruhsatlarını Çevre Bakanlığı’ndan alacaklar. Belediyeyle hiçbir işi kalmayacak. Belediyeye hiçbir katkısı olmayacak. Sadece hava kirliliğini verecek. Bunun için inanılmaz bir noktadalar. Basından okumuşsunuzdur, Üç AK Parti Milletvekili, İl Başkanı ve Sayın Fatih Çakır Ankara’ya gittiler. Sayın Sanayi Bakanı Varank çağırdı. Bu konuda çağırdıklarını biliyoruz ama teferruatını bilemiyoruz. Özel endüstri bölgesi olsun diye. Ben belli bir yaşa geldim. Hiçbir beklentim yok. Ama sizlere söylüyorum, burası özel endüstri bölgesi ilan edilirse, Ereğli Belediyesi bitti demektir. Anahtarı OYAK’a vermek lazım. Zaten Elektrik, Havagazı Tüketim Vergisinden 500 biner lira para geliyordu, o para gitti. Yatırım yapamıyoruz. Evet ben tecrübeliyim, Ereğli’yi ayağa kaldırdım, insanlar mutlu ama yatırım yapamıyorum. Param yok. 500 milyar lirayla yatırım yapardık. Bir de özel endüstri bölgesi ilan edildiği takdirde çok kötü duruma düşeceğiz. Bu konuda hayli ilerideler. Sayın Savunma Bakanı devreye giriyor, Suriye’de savaş var, diyorlar, oralara kadar giriyorlar. Onların moralini bozmayın, endüstri bölgesi yapın gibi laflarla işi çevirmeye çalışıyorlar. -EREĞLİ ÇOK TEHLİKELİ SÜREÇTEN GEÇİYOR- Çok tehlikeli bir süreçten geçiyor Ereğli. Bugün CHP’li bir belediye başkanı var, yarın kimin olacağını bilmiyoruz. Bütün siyasi partilerin bu konuda çaba içinde olması lazım. Ama bir sistem var, orası dağıldı diyorlar. Dağıldığı falan yok, platform çok iyi gidiyor. Onlar nasıl taktik yapıyorsa, biz de kendimize göre taktik yapıyoruz. -AVANS VERDİK- Sayın Yönetim Kurulu Başkanı yılbaşından sonra bazı işleri halledeceğim dediği için onlara avans veriyoruz. Bekliyoruz. Dağıldığımızdan falan değil, yoksa platform gayet iyi gidiyor. Ama çözüm üretmekten ziyade tenkit etmek, nifak sokmak, bütün davaları bunlar. Biz bildiğimiz yolda devam ediyoruz. -O DÖNEM BİTTİ- İlçe Başkanımız Eylem Ertuğrul OYAK’ın toplantısına gitmeyerek çok güzel tepki ortaya koydu. Takdirle karşıladık. Bu mücadeleyi Allah’ın izniyle kazanacağız. Sizler de kazanmak zorundasınız. Burada bir çocuk bahçesi yok, Erdemir’in. Çok açık ve net. Bir sosyal tesis dahi yapmıyorlar. İnanılır gibi değil, böyle bir şey olmaz. Bu milleti her gün zehirliyorlar, böyle dediğim zaman da bana kızıyorlarmış. Kızsınlar, ben de kızsınlar diye söylüyorum. Özel endüstri bölgesine gittikleri anda, tek başıma da kalsam Erdemir önünde eylem yapmaya başlayacağım. Bunu buradan basın mensubu arkadaşlarımla duyuruyorum. Benim gibi inanmış insanlar yanımda olursa memnun olurum. Ama eğer Özel Endüstri Bölgesi olursa belediyenin hakları korunmadan, tek başıma da kalsam Erdemir’in önünde her gün eylem yapmaya başlayacağım. Ya gelecekler bizimle anlaşma, uzlaşma yapacaklar, ya da böyle ters giderse biz de onlar kadar güçlüyüz. Geçtiğimiz beş seneye bakmasınlar. Anayasa Mahkemesi’ne buradan avukatları göndermemişler. O durumlar geçti. Biz dışarıdan da avukat tutuyoruz. Protokole imza at demişler, adamlar imza atmış. O dönem bitti. Yeni bir dönem başladı, canhıraş bu işlerle uğraşıyoruz. Bizi uyuyor zannetmesinler. -ERDEMİR’İN BÜYÜMESİ LAZIM- Erdemir’in büyümesi lazım. Mesela orada bir tribün koyup boşa akan suları enerjiye dönüştürmesi lazım. Biz yardım edeceğiz onlara. Ama onlar bize gelmiyor. Sayın Kaymakam ve Sayın Genel Müdür’e söyledik. Ben olmayayım önemli değil, 3-4 kişilik benden ekip, 3-4 kişi Erdemir’den ekip bir araya gelsinler, konuşsunlar. Alt kademe çok hatalar yaptı. Erdemir ile Belediye arasında. Belediyeyi zaten bilmiyorlar, belediyecilik ayrı bir konu. Bu hatalarını yukarıdakilerine söyleyemiyorlar. OYAK yönetimine... Söyledikleri zaman başları belaya girecek, işten atılacaklar. Yani kurumu bu kadar kötü duruma götürmeye başladılar. Dolayısıyla bu alt kademedekiler hep vaziyeti idare ediyorlar. Burada mahkemeye vermemiz lazım, hukuka gitmesi lazım gibi sözlerle yukarıyı hep kandırıyorlar. Yukarısı da işleri bilmiyor. Diyoruz ki belediyeden 3-4 kişi göndereceğim, siz de bu işleri en iyi bilen 3-4 kişi gönderin, yarım saatte iş çözülecek. ‘Biz ne yapmışız’ diyecekler. OYAK Yönetimi’nin bir bu handikapı var, birde Savunma Bakanı emir veriyor. ‘Generallerimiz üzülmesin’. Peki burada bize kim üzülecek. Benim çocuklarım, torunlarım hava kirliliğinden kanser oluyor, lösemi oluyor. Buradaki insanlar üzülmeyecek mi? Sadece onlar mı üzülecekler. Onlar nihayetinde para alacaklar. Biz ölüyoruz burada memlekette. En ufak bir yardım, destek hiçbir şey yok Ereğli halkına. Karabük’te neler yapıldığını görüyoruz. Ama nedense bu yukarıdakilere ulaşamadığımız için maalesef neticeye varamıyoruz. -BENİ KIZDIRIRLARSA ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM BİR DAHA ADAYLIĞIMI KOYARIM- Yirmi kişilik bir ekip kurduk, fabrikanın içerisinde incik, cincik her şeyi çıkardık. Erdemir’in elinde bu dijital veriler yok. Arabalarımızı dijital aletlerle donattılar, personel gitti, tek tek her tarafı işledi. Bizden bunu istiyorlar, verir miyiz? En az iki milyonluk masraf var bunda. Erdemir’i biz onlardan daha iyi biliyoruz. Bugüne kadar beyanlarında hep yanlışlıklar var. Beyana tabi olduğu için inanmak zorundasın. İnanmadığın zaman da dava açarsın. Biz de o noktaya doğru gidiyoruz. Bütün fabrikanın her tarafını çıkardık. Ekibimiz sabahlara kadar çalıştı. İnanılmaz bir mücadele içindeyiz, bu konularda bilgi vermiyoruz. İlk defa bu kadar bilgi veriyorum. Bu işi başarmak zorundayız. Hep beraber mücadele yapalım diyoruz. Bütün mesele Ereğli halkını mutlu etmek. Biz halk için mücadele ediyoruz. Halk beni anlıyor ama aydınım diye geçinenler beni yerden yere vurup diskalifiye etmeye çalışıyor. Halbuki güçleri yetmez, yıllardan beri buradayım, kimse beni diskalilifiye edemez, beni kızdırırlarsa önümüzdeki dönem bir daha adaylığımı koyarım. Bu kadar mesaj yeter, gerisi 10 ocak akşamı gazetecilerin gecesinde.” ERTUĞRUL DESTEK AÇIKLAMASINDA BULUNDU CHP İlçe Başkanı Eylem Ertuğrul da “Erdemir’in su ile ilgili protokolü hukuka aykırı dediniz, hukuka uygun bile olsa içme suyu gibi bir hakkı kimsenin riske etmeye hakkı yok. Bu halk tarafından da kabul görmeyecektir. Bu noktada her zaman belirtiyorum, bu mücadelede her zaman yanınızdayız. Hiçbir şirket şu bu bizi ilgilendirmez, bu konuda bize düşen görev Ereğli halkının haklarını savunmaktır” dedi. Ertuğrul, diyalog kapısının daha da açılması gerektiğini, Ereğli Belediye Başkanının bulunmadığı bir toplantıda sonuca varılamayacağını sözlerine ekledi. Başkan Posbıyık ve Ertuğrul, konuşmaların ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Süre uzatıldı

Zonguldak Ereğli Ticaret Ve Sanayi Odası tarafından Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, U-ETDS ve Sayısal Takograf Veri Analizi Projesi kapsamında yaptığı açıklamada, KTY çerçevesinde uyarma müeyyidesinin uygulanması süresi 30 Haziran 2020 tarihine kadar ertelendiği bildirildi.

Alınan bilgiye göre, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden konuya ilişkin  yapılan açıklamada; Karayolu Taşıma Kanunu ve Karayolu Taşıma Yönetmeliği çerçevesinde faaliyette bulunmak üzere adlarına C2, C3, Kİ, K3, Ll, L2, Mİ, M2, Nl, N2, Pl, P2, Rl, R2, Tl ve/veya T2 yetki belgesi düzenlenen firmaların KTY hükümleri gereğince U-ETDS sistemine veri gönderme zorunluluğu ile sayısal takograf ünitelerindeki verilerin gönderilmesine ilişkin uygulama 01.01.2020 tarihinde başlatılmıştır. Ancak bahse konu firmaların U-ETDS sistemine uyum sağlamak ve faaliyette bulundukları taşıtlara ilişkin sayısal takograf ünitelerindeki verilerin gönderilmesi için gerekli hazırlıkları ve altyapılarını henüz tamamlayamaması üzerine, mağduriyetlerin önüne geçilmesi ve söz konusu altyapının tamamlanabilmesi amacıyla KTY çerçevesinde uyarma müeyyidesinin uygulanması 30 Haziran 2020 tarihine kadar ertelenmiştir

Bu cami zamana meydan okuyor...

Zonguldak'ın Çaycuma ilçesinde bulunan Akçahatipler köyündeki, 200 yıllık cami, mimarisiyle görenleri hayran bırakıyor. Çivi kullanılmadan yapılan iki katlı ahşap cami, cemaatin daha rahat namaz kılması için yüzde 10 kıble yönüne doğru eğimli olmasıyla öne çıkıyor.

Zonguldak'a 40 kilometre, Çaycuma'ya ise 16 kilometre uzaklıktaki Akaçhatipler köyünde resmi kayıtlara göre kim tarafından inşa edildiği bilinmeyen iki katlı ahşap cami, hizmet vermeye devam ediyor. Çivi kullanılmadan tamamen ahşap malzemelerden yapılan caminin resmi kayıt olmasa da 200 yıl önce yapıldığı tahmin ediliyor. Caminin en önemli özelliği ise cemaatin daha rahat namaz kılması için kıble yönüne doğru yüzde 10 eğimli olması. Namaz kılanlar, bu sayede rüku ve secdeyi daha rahat yapabiliyor. Mimarisi ve daha rahat namaz kılınması nedeniyle, çevre köylerde yaşayanlarda ahşap camiye gelerek ibadetlerini gerçekleştiriyor.

 KÖYLÜLER CAMİYİ AYAKTA TUTUYOR

 Köy muhtarı Nizamettin Akkaya, köyde bilinene göre caminin 200 yıllık olduğunu söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığı'nda da caminin yapım yılıyla ilgili bir bilgi olmadığını anlatan Akkaya, "Köyümüz artık camili köy olarak biliniyor. Çevrede cami olmayınca bir tek burada camimiz vardı. 200 yılı geçmiş tarihi bir camidir. 1959 yılında ikinci katının yapıldığını biliyorum caminin. Tarihi ve çivisiz bir cami. Meyilli yapıldığı için secde edilirken daha rahat ediyor insan. Bizde halk olarak camimizi ayakta tutmaya çalışıyoruz. Oldukça ilgi çekiyor camimiz. Ziyaretçiler geliyor gerçekten. Bu sayede köyümüzün de tanıtımı oluyor. Biz ilgililerin daha fazla destek vermesini istiyoruz. Tanıtımına katkı verilirse bölge için önemli bir eseri ayakta tutmaya devam ederiz. Böylesi bu bölgede tek diye biliyorum" dedi.

 CAMİDEKİ MEĞİL NAMAZI RAHAT KILDIRIYOR

 Köylü emekli maden işçisi Mustafa Karakütük de caminin tarihi ve güzelliğiyle ön plana çıktığını söyledi. Köylüler olarak camiyi nesilden nesile ayakta durması için özenle koruduklarını belirten Karakütük, şöyle konuştu:"Yapılış tarihi belli olmayan bir cami. 1959'da ikinci katı yapıldı. İçerisi en son 15 yıl önce restore edildi. Eski tarihini pek bilen yok. 200 yıl söyleniyor ama belli değil. Mahallenin ismi camili köy. Camiden dolayı köyümüzde bu şekilde bilinir.  Caminin yanındaki mezarlıkta türbe var. Beylerefendi diye geçiyor türbede yatan kişi. O kişinin bu camiyi yaptırdığı da söyleniyor. Biz camiyi korumaya devam ediyoruz. Nesilden nesle camimiz devam edecek inşallah. Camimizde daha rahat kalkmak için meyil bulunuyor. Bu çok rahat ettiriyor insanı. Yıllar önce ne güzel düşünülmüş."