Hırsız Var..!

18 Ekim 2018 Perşembe 09:14

Hırsız Var..!

Parmak izlerini sildiler… Kameraları hesap etmediler…

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde aynı kafeyi iki kez soyan hırsızlık zanlıları, polisin yaptığı titiz çalışma sonucu yakalandı. İki zanlı çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Güvenlik kameralarına yakalanan hırsızlık zanlıları, girdikleri kafenin kasa bölümünü didik didik aradıktan sonra parmak izlerini sildikleri görülüyor.

Olay sahil bandında bir kafede meydana geldi. Alınan bilgilere göre gece ilerleyen saatlerde motosikletle gelen iki zanlı, kafenin üst katından girerek kasa bölümüne indikten sonra, kasa ve çevresini didik didik arıyor. Kasa da ki kameranın yönünü değiştiren hırsızlık zanlıları, kasadaki parayı aldıktan sonra girdikleri yerden geri inerek uzaklaşıyor.

Yaşanan hırsızlık anı saniye saniye kaydedilirken, 6 ay içinde aynı iş yerine iki kez giren hırsızlık zanlıları F.Ç. VE Ö.Ç., polisin titiz çalışmasının ardından yakalandı. Adliyeye sevk edilen iki zanlı tutuklanarak cezaevine gönderildi.

 

Yorumlar

Şahin engellilerin dertlerini dinledi…

18 Ekim 2018 Perşembe 09:10

Şahin engellilerin dertlerini dinledi…

Şahin engellilerin dertlerini dinledi…

AK Parti Kdz. Ereğli Belediye Başkan Aday Adayı Erol Şahin, Kdz. Ereğli Fiziksel Engelliler Derneği’ni ziyaret etti.

AK Parti Kdz. Ereğli Belediye Başkan Aday Adayı Erol Şahin, Kdz. Ereğli Fiziksel Engelliler Derneği Başkanı İsmail Şentürk ve dernek üyelerini ziyaret etti. Dernek binası önünde üyeler tarafından karşılanan Şahin büyük ilgi gördü.

İlçe Başkanlığı döneminde engelliler için güzel çalışmalar yaptıklarını ve halen engellilerin rahat yaşamı için çaba sarf ettiklerini belirten AK Parti Kdz. Ereğli Belediye Başkan Aday Adayı Erol Şahin, engellilerin sorunlarının sadece belediyenin değil, toplumdaki her ferdin sorumluluğu olduğunu vurguladı. Şahin, “Yapılacak çok işimiz var başkanım. Benim ilçe başkanı olduğum zaman şu anki Cumhurbaşkanımızın Başbakan olduğu dönemde engellilerle ilgili bir yasa çıkarttık. Engellilerimize maaş bağlanmasıyla ilgili. Benim ilçe başkanlığını bıraktığım zaman 990’a ulaşmıştı bu sayı. Kamu kurum ve kuruluşlarında engellilerimize maaşların bir an önce bağlanması için işlemleri hızlandırıyorduk. O dönemde Türkiye’de çok kötü bir manzara vardı. Bir anne yada babayı düşünün evde zapt edilemeyecek durumda bir çocuğu vardı. Sabah onu eve bağlayıp ekmek parası kazanmaya gidiyordu. Akşam eve geldiğinde çocuğunu çözen bir durum vardı, böyle bir Türkiye’de yaşıyorduk. Şimdi ne oldu? Asgari ücretinde üzerinde engelli bakım maaşı var dolayısıyla işe gitmek zorunda kalmıyor. Bu sıkıntıların bir kısmını aştık. Başkanımızın da söylediği gibi bizim okullarımız, sinemamız, havuzlarımız, parklarımız, bahçelerimiz ve yollarımızın hepsinin engelli kardeşlerimizin hizmetine uygun hale getirilmesi gerekir. Türkiye genelinde engelli sayısı toplam nüfusun yüzde 10’undan daha fazla. Bu sayının içerisinde başkasının yardımına muhtaç olmayanlarda var. Ama başkasının yardımına muhtaç engelli kardeşlerimizin sayısı da azımsanamayacak kadar çok. Dolayısıyla engellilerin sorunlarını çözmek sadece belediyenin de meselesi değil. Bu herkesin meselesi. Çünkü hepimizin ailesinde, komşusunda yakınında engelli bireyler var. Bir başka şey yarın biz yada bir yakınımızın başına kaza gelip engelli olmayacağının bir garantisi var mı? Yok. O zaman toplumdaki her fert; işadamından, memuruna, belediyesinden, kaymakamlığına, derneklerden, vakıflarına herkese görev düşüyor. İsmail başkanım burada çok büyük bir görev ifa ediyor. Engelli kardeşlerimizin sorunlarını çözmek için büyük bir mücadele veriyor. Çok başarılı işlerde yaptı. Ama bu çalışmaların desteklenmesi gerekiyor. Sadece belediye değil, elbette belediye üzerine düşeni yapacak. Çevremizdeki büyük şirketler de üzerine düşeni yapmalı. Belediye Başkanı olursam ben şimdiden size söz veriyorum. Başkanım beni geçmişten bu yana çok iyi tanıyor. İsteklerinin tamamını karşılamaya çalıştık. Hiçbir zaman reddetmedik. Bizim sorunları bir anda hepsini bitirme şansımız yok. Ama her yıl geçen yılın üzerine bir şeyler koyup üç-beş sorunu daha çözebiliyorsak bu bir başarıdır” ifadelerine yer verdi.

“Farkındalık oluşturmamız gerekiyor”

Şahin konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Bence engelliler için yüzme havuzları, denize girebilecek alanlar, çocuklarımız için yaz kampları, hepimizin çoluğu çocuğu, torunları var. Bunların yüzme öğrenmesi lazım, gidip paralı yerlerde öğreniyorlar. Herkesin parası var mı? İnşallah biz olursak organize edeceğiz. Biz olmazsak, AK Parti’den hangi belediye başkanı arkadaşımız olursa, eğer ben olmazsam belediye başkanı bunların takipçisi olacağım. Bizim sözümüz, söz. Bundan önce Allah’a şükür verdiğimiz sözleri yerine getirdik. Ticari hayatımızda, mesleğimiz de, insani olarak, siyasi yaşantımız da birçok başarılara imza attık. Ereğli’de yapılması gereken eksikliklerin bir çoğu bizim dönemimize yapıldı.  Hastanesinden, adliyesine, Düzce- Ereğli yolundan, köprülerine,  onlarca okuluna, köylerden çöplerin toplanmasından, KÖYDES, BELDES projeleri sayesinde köylerin sorunlarının çözülmesinde, spor salonu ve sayamayacağımız birçok hizmeti yaptık. İl Başkanımız, bakanlarımız, Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, teşkilatımızın emekleriyle çok güzel projelere imza atmak bizlere nasip oldu. Fen Lisesi, Adliye Sarayı, Ereğli- Kandilli yolunda çok emeğim var. Özel idareden makineleri alıp o yolun yapılmasına katkılar sağladık. Geçmişte yaptıklarımıza baktığımızda şimdi daha da tecrübeli, deneyimliyiz. Biraz da dinlenme fırsatı bulduk. Eğer Ereğli halkı takdir ederse, yeni bir heyecanla yola koyulduk. Önce partimiz bizi uygum görürse var gücümüzle çalışacağız. Başka arkadaşımızı uygun görürlerse onun da destekleyeceğiz, onun içinde çalışacağız. Amacımız Ereğli insanına hizmet. Burada en sıkıntılı grup, engelli arkadaşlarımızın problemleri.  Engelli arkadaşlarımızın sorunlarını çözemedikten sonra bu toplumda yaşamamak lazım. Ben başkan olursam niyetim eğitimi toplumun her kesimine yaymak. Engelliler derneği başta, sendikalar, diğer siyasi partiler, kaymakamlık, belediye, sanayi kuruluşları ile hep beraber toplumu eğitimden geçirmemiz lazım. Farkındalıklar oluşturmamız gerekiyor. Bir kamuoyu oluşturduktan sonra, toplum o konuya farklı bakıyor ve sorunları çözmeye çalışıyor. Yaya kaldırımından ayağınızı attığınız zaman, hemen araba kornayı basıyor. Neden? O yaya kaldırımı yayanın hakkı değil mi? Bunun kaynaklanmasının sebebi eğitim eksikliği.”

Yapılan sohbetin ardından üyeler ile beraber yemek yiyen Şahin, yemeğin ardından üyelerin teker teker isteklerini dinleyerek, eğer başkan olursa isteklerinin hepsini yerine getirmeye çalışacağının sözünü verdi.

Yorumlar

Abdullah Bekar'dan Açıklama...

17 Ekim 2018 Çarşamba 17:24

Abdullah Bekar'dan Açıklama...

Abdullah Bekar'dan Açıklama...

MHP 27.Dönem Milletvekili Adayı Abdullah Bekar www.karatrenhaber.com sitesin ziyaret etti.

MHP 27. Dönem Miiletvekili adayı Abdullah Bekar bu dönem Kdz.Ereğli seçimlerinde  sorumuz üzerine belediye başkan adayı olmayacağına bundan sonraki ilk genel seçimlerde tekrar Miiletvekili adayı olmayı düşündüğünü ifade etti."Şu anda ülkemizde yaşanan ekonomik saldırılardan dolayı kendi işlerine yoğunluk verdiğini herkesin dikkatli olması gerektiğini yeni yatırımlar yaparak kimsenin sıkıntıya  girmemesi gerektiğini ifade etti.

Belediye ve meclis üyelerine rant olarak değilde bölgemize hizmeti getirecek altyapıları sorunları çözecek adayların gelmesi mantıklıdır. Bu anlamda mütahit olarak değilde teknik kadroyla doldurulması gerektiğni vurguluyorum. MHP belediye başkanı her bölgede çıkaracak. İttifak olmaya ihtiyaç olamdığını düşünüyorum.İttifaka gerek yoktur. Diğer İttifak yapılması gereken bölgelere baktığım zamman Doğu Bölgeleri ve büyük şehirlerde İttifak olunmalı Zonguldak Ereğlide İttifaka gerek yoktur. Bu bölgeye iyi hizmet edecek adam hangi partiden olursa olsun o gelmelidir. İttifak konusunda da genel merkez bu konuda karar alacağını genel merkez son sözü söyler dedi."

Yorumlar

ODTÜ Öğrencilerinden BAKKA'ya Ziyaret

17 Ekim 2018 Çarşamba 16:40

ODTÜ Öğrencilerinden BAKKA'ya Ziyaret

ODTÜ Öğrencilerinden BAKKA'ya Ziyaret

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Planlama Stüdyosu çalışma grubu Batı Karadeniz Kalkınma Ajansına ziyarette bulundu. Planlama stüdyosu çalışma grubu, Batı Karadeniz Bölgesini ve Zonguldak ilini daha iyi tanımak adına Batı Karadeniz Kalkınma Ajansını (BAKKA) ziyaret talebinde bulunmuş olup Ajans adına Strateji Geliştirme ve Programlama Birim Başkanı Mehmet Çetinkaya, ajans faaliyetleri, destek mekanizmaları, güncel projeler, TR81 Bölgesi ve Zonguldak ili hakkında detaylı bilgiler aktardı. 

ODTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü 4. sınıf Planlama Stüdyosu dersi kapsamında 2018-2019 eğitim öğretim yılı için çalışma alanı olarak Batı Karadeniz Bölgesi, bölge özelinde de Zonguldak ili seçilmiş olup; bölgenin ve Zonguldak ilinin tarım, sanayi, maden ve turizm sektör gelişiminde ve bölge stratejilerinde taşıdığı önem, tarihsel birikimin varlığı ile kültürel zenginliğinin bu seçimde belirleyici olduğu katılımcılar tarafından ifade edildi.

Akademisyen ve öğrencilerin sorularının cevaplandırılması ve toplu fotoğraf çekiminin ardından ziyaret sona erdi. Çalışma grubu tarafından kurum ve saha ziyaretleri tamamladıktan sonra öğrencilerin planlama stüdyosunda yapacakları çalışma ve sunumların son haline getirileceği ifade edildi.

Yorumlar

ADD'den TEPKİ!.

17 Ekim 2018 Çarşamba 16:05

ADD'den TEPKİ!.

ADD'den TEPKİ!.

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Yönetim Kurulu, “Ana Muhalefet Partisi’yle siyasi mücadele; Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu ve Kurtarıcımız, dünya tarihinin hürmetle andığı Büyük Atatürk’ün mirasına saldırılarak yapılmamalıdır. Bu hiçbir siyasiye yakışmayacak kadar yanlış ve küçültücü bir durumdur” açıklamasında bulundu.

ADD Genel Yönetim Kurulu, derneğin Genel Yönetim Kurulu Üyesi ve Saymanı Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir Emin Semih Özkök’ün yayınladığı yazılı açıklamaya göre, Uzun yıllardır, siyaset kurumu Atatürk’ün çizdiği rotadan koptu,  başka yollara saptı, bunun bedelini de millet ödedi.

 Atatürk’ün yolundan başka her yolun sonunun aldanma ve aldatmak olduğu ifade edilen açıklamad şunlar kaydedildi:

“Kimi zaman “ileri demokrasi ve daha fazla özgürlük” sözleriyle, kimi zaman ‘Yeni Türkiye’ sloganlarıyla, kimi zaman da kutsal din duygularımız sömürülerek Türkiye başkalaştırılmış, dönüştürülmüştür.

Dönüştürülen Türkiye’ye ‘Yeni Türkiye’ denmektedir. Yeni Türkiye’de demokratik çoğulcu parlamenter sistem yoktur. Yeni Türkiye’de laik, bilimsel ve karma eğitim yoktur. Yeni Türkiye’de işçi, emekçi ve çalışanın değeri yoktur. Yeni Türkiye’de sosyal hukuk devleti ilkesi çökertilmiştir. En nihayetinde; Yeni Türkiye sloganıyla siyaset yapan zihniyet, esasında Atatürk’ün bıraktığı kazanımlarla savaşmış, Cumhuriyetin niteliklerini bir bir yok etmiştir. Türk toplumu umudunu yitirmiş, Türkiye bir Ortadoğu devleti haline getirilmiştir.

Bütün bu tespitler günlük yaşantımızda neredeyse olağanlaşmıştır. Hemen her gün bir yeni sorun, hemen her gün yeni bir algı operasyonuyla karşılaşmaktayız. Son Örnek; Cumhurbaşkanı’nın başlattığı İş Bankası tartışmasıdır:

Miras, ‘en genel anlamıyla, bir kişinin kendinden sonra gelenlere bıraktıkları’ anlamına gelmektedir. Bu yönüyle özel bir hukuka sahiptir. Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 5 Eylül 1938’de hazırladığı vasiyetnamesinde: İş Bankası’ndaki hisselerin sadece mülkiyeti CHP’ye aittir. Hisselerin gelirinde hak sahibi değildir. Bankanın her yıl dağıttığı kârdan gelen tutarın yarısını Türk Tarih Kurumu’na diğer yarısını da Türk Dil Kurumu’na vermekle görevlidir.

Büyük Önder, burada CHP’ye manevi bir görev yüklemiştir. Bir vasiyette bulunmuştur. Dünyada bütün toplumlarda vasiyetin bir değeri ve saygınlığı vardır. En ilkel Toplumlar da bile vasiyet, son istek olarak yerine getirilir, dokunulmazdır, saygı duyulur. Büyük Devrimci’nin 5 Eylül 1938’de yazdığı vasiyetname; Anayasayla korunan özel mülkiyet ve miras bırakma hukuku kapsamındadır. Dokunulmazdır. Değerlidir. Saygındır. Ana Muhalefet Partisi’yle siyasi mücadele; Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu ve Kurtarıcımız, dünya tarihinin hürmetle andığı Büyük Atatürk’ün mirasına saldırılarak yapılmamalıdır. Bu hiçbir siyasiye yakışmayacak kadar yanlış ve küçültücü bir durumdur. Atatürk, bu milletin ortak paydası, ortak değeridir. Unutanlara hatırlatırız…

Kaldı ki Türkiye’nin yaşadığı ekonomik krizlerin temelinde bankacılık sektörüne yapılan siyasi müdahaleler yatmaktadır. Örneğin, 2001 krizinin bankacılık sektöründeki çöküşle ortaya çıktığı halen hatırlanmaktadır. Bu kez de, hiç kuşkusuz, iktidar mensupları "bir taşla iki kuş vurma" amacını taşımaktadırlar; Atatürk'ün adını ve mirasını yok etmek ve İş Bankası’nı siyasal hedeflerine uygun hale getirmek. Korkarız ki hatta eminiz ki böyle bir açık siyasi müdahalenin yinelenmesi, bankacılık sektöründe yeni bir krize neden olabilecek ve milletimiz bir kez daha zarar görecektir.”

Yorumlar