Erdemir Personel Alıyor
Erdemir Personel Alıyor
Kdz. Ereğli'de kurulu Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları T.A.Ş.'nin (ERDEMİR), personel alacağı öğrenildi.
Edinilen bilgilere göre; ERDEMİR, Meslek Yüksekokulları (MYO) ile Meslek Liseleri'nin demir-çelik ile ilgili bölümlerinden mezun olanlar arasında yapacağı sınav sonucunda personel alımı yapacak. Ayrıca, ERDEMİR'in müracaat yapacak olan kişilerde 25 yaşını geçmemiş olmak ve askerliğini yapmayanlar için de en az 1.5-2 sene tecilli olmak şartını aradığı öğrenildi.
Öte yandan, başvuru yapmak isteyenlerin ERDEMİR ana kapıdan form doldurması gerekiyor. Doldurulan formlardan şartları uyanlar, online sınava tabii tutulacak ve alım sınavdaki başarı oranına göre yapılacak.
Bu arada, ERDEMİR'in personel alacağını duyanlar sabahın erken saatlerinden itibaren ana kapı önünde uzun kuyruk oluşturdular.
Yaşlı Adamın Evinde Yangın Çıktı
Yaşlı Adamın Evinde Yangın Çıktı
Kdz. Ereğli’de, sabahın erken saatlerinde bir evde yangın meydana geldi. Yangında, can kaybı ve yaralanma yaşanmazken; ev ise kullanılamaz hale geldi.
Edinilen bilgilere göre; yangın, Kdz. Ereğli’ye bağlı Ormanlı beldesi Sinitli Mahallesi’nde meydana geldi.
İddialara göre; İlyas Üstün’ün sahibi olduğu evde, henüz bilinmeyen bir nedenden dolayı yangın çıktı. Sabah saat 05.30 sularında meydana gelen yangını fark edenlerin 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber vermeleri üzerine, olay yerine Kdz. Ereğli Belediyesi itfaiye ekipleri sevk edildi. İtfaiye erleri tarafından söndürülen ve soğutma çalışması yapılan yangından ev sahibi İlyas Üstün, eşi Yaşare ve doğuştan engelli çocukları Engin Üstün yara almadan kurtarılırken; ev ise tamamen kullanılamaz hale geldi.
Vaka Yayılımı Artıyor
Vaka Yayılımı Artıyor
16 Nisan 2020 - 28 Mart 2021 tarihleri arasında Korona Virüs kaynaklı 219 vefatın yaşandığı Ereğli’de vaka yayılım hızı bazı bölgelerde yeniden hızlandı.
Geçen hafta içinde günlük ortalama 30 vaka görülen Ereğli’de, 15-21 Mart tarihleri arasındaki haritaya oranla 22-29 Mart haritası ilçe deki yayılım hızının geçen haftaya oranla arttığını gösteriyor.
Son haritaya göre Ereğli’de bir çok noktada artış eğilimi söz konusu.
İlçede yayılım hızı hareketliliğinin arttığı bölgelerin başında ilçe merkezi geliyor.
Ereğli'de, Süleymanlar Mahallesi (İstasyon Üstü) ve Kemer bölgesi de yayılım hızının en fazla arttığı bölgeler olarak dikkat çekiyor..
Canına kıymak İstedi ...
Canına Kıymak İstedi...
Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde bir kişi ilaç içerek canına kıymak istedi.
Olay saat 01.15 sıralarında ilçeye bağlı Kepez Mahallesi 1 nolu Kayalık Sokakta meydana geldi. İddiaya göre 40 yaşında olduğu öğrenilen B. K. isimli kadın ilaç içerek intihar girişiminde bulundu. Yakınları tarafından yarı baygın halde bulunan B. K. için 112 sağlık ekiplerine haber verildi. Adrese kısa sürede ulaşan 112 sağlık ekipleri B.K.ya yaptıkları ilk müdahalenin ardından ambulansa alarak Kdz Ereğli Devlet Hastanesine kaldırdı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Deva İstanbul sözleşmesini yargıya taşıdı
Deva İstanbul sözleşmesini yargıya taşıdı
DEVA Partisi 81 ilde eş zamanlı olarak İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararının iptali ve Cumhurbaşkanı kararının yürütmesinin durdurulması için dava açtılar.
Zonguldak Adliyesi’nde bir basın açıklaması yaparak kararla ilgili dava açan
DEVA Partisi İl Hukuk Ve Adalet Politikaları Başkanı Ceren Demirbaş Önaç, yaptığı açıklamada şunları söyledi;
Değerli basın mensupları,
Geçen hafta İstanbul’da başlattığımız DEVA YAŞATIR kampanyamızda, “Artık susmayacağız, şiddete uğrayan her bir kadın için adaleti sağlayana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz!” demiştik. Ayrıca yine geçen hafta başlattığımız imza kampanyamıza hem Türkiye’nin dört bir yanında imza listelerimizle, hem de dijital imza olarak Change.org’da devam ediyoruz.
Biz bugün bu hukuksuzluğun, yok hükmündeki çekilme kararının düzeltilmesi için Danıştay’a davamızı açıyoruz, eş zamanlı olarak tüm ülkede onlarca ilimizde davalar açılıyor, farklı illerimizde birçok kadın vekaletleriyle bu davaya dâhil oluyor.
“Bahaneleri bırakın! Şiddete uğrayan kadınların yardım çığlıklarını duyun!” diyoruz. DEVA YAŞATIR diyerek, şiddetsiz bir Türkiye, şiddetsiz bir Avrupa ve şiddetsiz bir dünya için mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz.
Değerli basın mensupları,
İstanbul Sözleşmesi durup dururken ortaya çıkmadı, bu Sözleşme’nin gerisinde devletlerin koruyamadığı kadınların canları, annesiz kalan çocukların feryatları, kızlarını şiddete kurban vermiş ailelerin ahları, gözyaşları vardı.
Kadınlara yönelik şiddetle mücadele eden sivil toplum kuruluşlarının, kadın aktivistlerin isyanları vardı.
Kendisini ve annesini tehdit eden, darp eden kocasını yıllarca kolluk kuvvetlerine, mahkemelere şikayet ettiği halde korunamayan ve annesini bu şiddete kurban veren Nahide Opuz’un AİHM’de kazandığı dava vardı. Her gün bir ya da birkaç kadının aile içi şiddete, cinayete kurban verildiği bir ülke manzarası vardı.
AİHM’in Nahide Opuz kararı uluslararası literatürde “çığır açan/tarihî bir karar” olarak geçer. Kararda ilk kez bir devlet, bir kadını koruyamadığı için mahkûm edildi.
İstanbul Sözleşmesi, tam adıyla “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi” 2011 yılında Ak Parti hükümeti tarafından bu yüzden imzalandı. Şimdi, üzerinden 10 yıl geçmişken, sırf bazı kesimleri memnun etmek adına bu Sözleşme’den çekilme kararı vermek yersizdir, hukuksuzdur, mesnetsizdir.
2014’ten bu yana yürürlükte olan bir Sözleşmeyi sudan bahanelerle, üstelik usule aykırı olarak geçersiz saymaya kalkmak kimsenin yetkisinde değildir; TBMM’den onaylanarak geçen uluslararası bir sözleşmeden ancak TBMM kararı ile geri çekilmek mümkündür. Çıktık, oldu, bitti açıklamaları TEK TARAFLIDIR. Hukuken YOK Hükmündedir.
İstanbul Sözleşmesi uygulanırken bile şiddetle mücadele konusunda yeterince başarı sağlanamamışken, Sözleşme’nin hukuksuz feshi ile oluşacak boşlukta kadınlara yönelik tehdit ve tehlikelerin artacağı aşikârdır. 2020 verilerine göre Türkiye genelinde kadınların toplumda yaşadığı en büyük sorun, yüzde 66 ile "şiddet"tir. Geçen yıl şiddet mağduru kadınların %60’ı evlerinde yakınları tarafından öldürülmüştür. Fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kalan 10 kadından sadece 1’i yardım isteyebilmiştir. İstanbul Sözleşmesi gereğince şiddetten kaçan kadının sığınacağı, korunabileceği ve Türkiye nüfusuna oranla sayılarının 399 olması gereken sığınma evi sayısı bugün sadece 145’tir.
Sadece geçtiğimiz hafta, 23 Mart’ta Türkiye'de 4'ü kadın cinayeti 1’i şüpheli ölüm olmak üzere 5 kadın hunharca öldürülürken; biz ülke olarak gereklerini yerine getiremediğimiz, yıllardır izleme raporlarını sunamadığımız, denetlemesinden kaçındığımız İstanbul Sözleşmesinden çekildiğimizi Avrupa Konseyi’ne bildiriyorduk.
Avrupa Birliği ve OECD (Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Örgütü) ülkeleri arasında kadına yönelik şiddetin en yaygın olduğu ülke maalesef Türkiye’dir. Bu gerçekle yüzleşmek ve şiddetle mücadelede İstanbul Sözleşmesi dâhil her türlü aracı etkin bir şekilde kullanmak zorundayız.
İşte tam bu noktada
Biz diyoruz ki; DEVA Yaşatır!
Danıştay yetkililerinden beklentimiz; ‘İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilmenin iptali’ ne yönelik açtığımız davanın kararını hiçbir etki altında kalmadan, tüm şiddet gören kadınları vicdanlarında hissederek, vicdanlarının sesini dinleyerek, Türkiye’deki tüm kadınlar için vermeleridir.
Biz kadına yönelik şiddete sessiz kalmanın, şiddete ortak olmak anlamına geldiğini bilerek;
ŞİDDET SUSTUKÇA ÇOĞALIR diyerek;
ŞİDDET KARŞISINDA SUSMAYACAĞIMIZI kamuoyuna ilan ediyoruz.
Şiddete uğrayan her bir kadının arkasında SUSMAYAN DEVA’LI KADINLAR olarak duracağımızın bilinmesini istiyoruz.
DEVA Partisi İl Hukuk Ve Adalet Politikaları Başkanı Av. Ceren Demirbaş Önaç,