Emeğin başkentinde coşkulu 1 MAYIS...
Emeğin başkentinde coşkulu 1 MAYIS...
1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü, Emeğin Başkenti Zonguldak’ta büyük bir katılım ve coşkuyla kutlandı. Genel Maden İşçileri Sendikası Başkanı Hakan Yeşil, “Kıdem Tazminatı bizim iş güvencemizdir. Ailemizin, çoluk-çocuğumuzun, geleceğimizin güvencesidir. Kızımızın gelinliği, oğlumuzun damatlığıdır. Kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir dedik, Kıdem tazminatı işçi sınıfının vazgeçilmezidir dedik” ifadelerini kullandı.
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) öncülüğünde düzenlenen 1 Mayıs Yürüyüş ve Mitingi’ne işçi ve memur sendikaları, TMMOB, meslek örgütleri, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler, öğrenci, gençlik ve taraftar grupları katıldı. 1 Mayıs Yürüyüşü ile mitingine Zonguldak Milletvekilleri Ünal Demirtaş ve Deniz Yavuzyılmaz ile belediye başkanları, GMİS’in eski genel merkez yöneticileri ve siyasetçiler de katıldı.
KORTEJLERLE GELDİLER
GMİS’e bağlı Karadon, Kozlu, Üzülmez, Armutçuk, MTA ve Merkez Servisleri Şubeleri toplanma alanı olan İstasyon Caddesi’ne kortejler oluşturarak geldi.
Gruplar, “Maden işçisi demokrasi bekçisi”, “Geliyor geliyor madenciler geliyor”, “Madenler bizimdir bizim kalacak” sloganları attılar.
İstasyon Caddesi’nde toplanan binlerce katılımcı, buradan Madenci Anıtı’na yürüdü.
Anıtı’nda binlerce kişiye konuşan GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil’in konuşması sırasında, “Emeğin Başkenti şanlı Zonguldak”, “Tazminata dokunma, sabrımızı taşırma”, “Zorla tasarruf istemiyoruz”, “Vergide adalet istiyoruz”, “İşçi, memur elele genel greve”, “Yaşasın emek dayanışması”, ”, “İşçi alınsın üretim artsın” sloganları atıldı.
YEŞİL’DEN SELAM…
GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil şunları söyledi;
“1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramınız kutlu olsun. 1 Mayıs şehitlerimizi, bugün Şanlıurfa’da düzenlenen 1 Mayıs Mitingine giderken geçirdikleri kazada hayatını kaybeden 5 emekçi kardeşimizi, ülkemizin bağımsızlığı için hayatını veren tüm şehitlerimizi, maden şehitlerimizi ve iş kazalarında kaybettiğimiz tüm şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Bölge insanımızın; birlik, beraberlik, dayanışma ve demokrasi kültürünü; İşimize, aşımıza, geleceğimize, ülkemize ve milletimize sahip çıkma geleneğimizi Türkiye’ye ve dünyaya bir kez daha gösterdiniz. Zonguldak'tan, Kocaeli’ndeki TÜRK-İŞ Mitinginde buluşan emekçi kardeşlerimiz başta olmak üzere, Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanında meydanlarda buluşan kardeşlerimizi selamlıyoruz; Dünya işçi sınıfının Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü olan 1 Mayıs İşçi Bayramını coşkuyla kutlayan tüm dostlarımıza buradan, Emeğin Başkenti’nden dayanışma duygularımızı gönderiyoruz.”
“KRİZİ BİZ ÇIKARTMADIK, BEDELİNİ BİZ ÖDEMEYECEĞİZ”
Bugün İşçiler, emekçiler olarak hep birlikte, hak, hukuk, adalet ve demokrasi mücadelesi için meydanlarda olduklarını ifade eden Yeşil şöyle devam etti:
“Haklı taleplerimizi dile getiriyor, önerilerimizi anlatıyor, ülkemizi yönetenleri uyarıyoruz. Diyoruz ki; bugün ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik krizin sorumlusu biz değiliz. Biz işçiler, emekçiler olarak işimizi yapıyoruz. İşçi, memur, emekli, esnaf, bankalardan kullandığı kredilerini ödüyor. Krizin sorumlusu, üretim ekonomisinden vazgeçen ve tüketimi teşvik edenlerdir. Krizin sorumlusu, ithalatı teşvik edenler ve ülke kaynaklarını değerlendirmeyenlerdir. Krizin sorumlusu, içeriden ve dışarıdan devlet garantili krediler kullanıp batıranlar ve varlıklarını ülke dışına kaçıranlardır. Krizi biz çıkartmadık, bedelini biz ödemeyeceğiz.
“KIDEM TAZMİNATI KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR”
Şimdi İMF’yi çağrıştıran bir ekonomik modelin, işçiler ve emekçilere dayatılmak istendiğini söyleyen GMİS Genel Başkanı şöyle konuştu:
“83 yıllık kıdem tazminatımıza göz koyuyorlar. Kıdem Tazminatı bizim iş güvencemizdir. Ailemizin, çoluk-çocuğumuzun, geleceğimizin güvencesidir. Kızımızın gelinliği, oğlumuzun damatlığıdır. Kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir dedik, Kıdem tazminatı işçi sınıfının vazgeçilmezidir dedik. Kıdem Tazminatımıza dokunulduğu an, üst örgütümüz TÜRK-İŞ’in Genel Kurul Kararına uyacağımızı ve cevabımızın “grev” olacağını bir kez daha buradan ilan ediyoruz. Kıdem Tazminatı, örgütlü, örgütsüz herkesin hakkıdır ve alamayanlar için mevcut yasada yapılacak küçük bir değişiklik yeterlidir. Bunun için, fon kurmak gibi başka hesaplar içine girilmemelidir. Bireysel Emekliliği zorunlu hale getirmek istiyorlar. Zorla tasarruf olmaz. Asgari ücretli çalışanın tasarrufu mu olur! İmkanı olan zaten tasarrufunu yapıyor. Bu tasarruf değil, zorunlu vergi getirmektir. Biz zorla maaşlarımızdan kesinti yapılmasını istemiyoruz. Biz yeni bir fon rezaleti yaşamak istemiyoruz.”
“TTK, NORM KADROYLA TAM KAPASİTE ÇALIŞIR HALE GETİRİLMELİDİR”
Krizin çözümünün Kıdem Tazminatı Fonu, Zorunlu Bireysel Emeklilik ve halka yeni vergiler dayatmak olmadığını vurgulayan GMİS Genel Başkanı Yeşil şu görüşlere yer verdi: “Krizin çözümü, üretmek, üretim ekonomisini savunmak, yerli kaynaklarımızı değerlendirmektir. Krizin çözümü; istihdam yaratmaktır. Biz Genel Maden İşçileri Sendikası olarak; 1980, özellikle 1990 yılından bu yana uyarılarda bulunuyoruz. Türkiye Taşkömürü Kurumu küçülürken, bazı ocaklarımızı kapatma adımları atılırken, Kardemir, Erdemir üzerine hesaplar yapılırken ve özelleştirmeler zorla hayata geçirilirken hep üretim ekonomisini savunduk. “Zonguldak’a sahip çıkmak Türkiye’ye sahip çıkmaktır” dedik. “İşçi alınsın, üretim artsın” dedik. Bakınız, TTK küçülürken, Zonguldak göç verirken ve kömür üretimi düşerken Türkiye ekonomik krize sürüklendi. Şimdi hep beraber, üretimi artırmaktan ve yerli kaynakları değerlendirmekten söz ediyoruz. Evet zararın neresinden dönersek kârdır. TTK en kısa zamanda norm kadroyla tam kapasite çalışır hale getirilmelidir. Şimdi sadece madenlerde değil, tarlalarda, bağda-bahçede, fabrikalarda üretimi artırmanın zamanıdır.”
“EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET İSTİYORUZ”
Türkiye’de taşeron uygulamasına, kamuda ve özel sektörde derhal son verilmesini isteyen Hakan Yeşil şunları kaydetti: “Kadroya geçirilen arkadaşlarımızın önündeki, toplu sözleşme ve örgütlenme engelleri kaldırılmalıdır. Bakınız sadece Mart ayında 108 işçi kardeşimiz iş kazalarında hayatını kaybetti. 301 maden şehidinin davası olan Soma davasında verilen cezalar caydırıcı değildir. Bu anlayışla iş cinayetleri önlenemez. İşçi sağlığı ve güvenliği için devlet sıkı denetim yapmalıdır. Cezalar ağırlaştırılmalı ve caydırıcı olmalıdır.
TTK ve tüm kamu işyerlerinde aynı işi yapan işçiler arasındaki ücret dengesizliği giderilerek iş huzuru ve iş barışı sağlanmalıdır. Eşit işe eşit ücret uygulaması Anayasal ve evrensel bir haktır. Hükümet bu sorumluluğunu yerine getirmelidir. Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınmalıdır. Biz Ocak ayında aldığımız maaşı Aralık ayında da almak istiyoruz. Emeklilikte Yaşa Takılanların önündeki engeller kaldırılmalıdır. Emeklilere insanca yaşayacakları bir gelir sağlanmalıdır. İstihdam artırıcı, işsizliği azaltan ekonomik politikalara öncelik verilmelidir. Doğaya, çevreye ve insan sağlığına zarar veren uygulamalara son verilmelidir. Çatalağzı bölgemizdeki mevcut santraller denetim altına alınmalı, yenilerine izin verilmemelidir.”
“İÇ VE DIŞ DÜŞMANLARA KARŞI DİKKATLİ OLMALIYIZ”
Yeşil, “İçinde bulunduğumuz bu sıkıntılı ortamda, ülkemizdeki birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi bozmak, bizi birbirimize kırdırmak isteyen iç ve dış düşmanlara karşı dikkatli olmalıyız” diyerek konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bugün 1 Mayıs, tüm Türkiye’de ve dünyada; dil, din, ırk, cinsiyet, renk, meslek, memleket, siyaset farkı gözetmeksizin; İşçiler, emekçiler olarak meydanlardayız ve 1 Mayıs İşçi Bayramını kutluyoruz. Biz, savaşsız ve sömürüsüz bir dünya istiyoruz. Biz Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “Yurtta barış, dünyada barış” istiyoruz. Biz her şart altında demokrasiyi savunuyoruz. Tüm sorunlarımızı demokrasi içinde çözeceğimize inanıyoruz. Terörü ve şiddeti savunanları lanetliyoruz. Yaşasın, birlik, dayanışma ve mücadele ruhumuz, Yaşasın tam bağımsız Türkiye… Bu duygularla, 1 Mayıs İşçi ve Emekçi bayramınızı tekrar kutluyorum. Sağ olun, var olun.”
KAYMAKÇI: “UMUTLUYUZ”
TMMOB Maden Mühendisleri Odası Şube Başkanı Erdoğan Kaymakçı ise konuşmasında hakların her geçen gün daha da sınırlandığını, emek karşıtı politikaların yürürlüğe sokulduğunu belirterek, “Biz dünyanın ve ülkenin tüm güzelliklerini ortaya çıkaran en yüce değerin emeğin sahipleriyiz. Umutluyuz, çünkü biz işçisi, memuru, emekçisi, işsizi, emeklisiyle çoğunluğuz, halkız” dedi.
Konuşmaların ardından Sanatçı İlkay Akkaya bir konser verdi. Alanı dolduran binlerce kişi Akkaya’nın şarkılarıyla eğlendi. Bazı grupların kendi aralarında halay çektiği gözlendi
Güncel tüm haber ve içeriklerimizi, www.karatrenhaber.com 'dan takip edebilirisiniz.
Ereğli’de 1 Mayıs’ı kutladılar...
Karadeniz Ereğli’de çeşitli sivil toplum kuruluşları ve siyasi partiler, kutlamalara katılmak üzere Zonguldak’a hareket etmeleri öncesinde 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü dolayısıyla kutlama etkinlikleri düzenledi.
Karadeniz Ereğli’de çeşitli sivil toplum kuruluşları ve siyasi partiler, kutlamalara katılmak üzere Zonguldak’a hareket etmeleri öncesinde 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü dolayısıyla kutlama etkinlikleri düzenledi. Çalışma hayatındaki sorunların dile getirildiği etkinliklere katılanlar halay çekerek eğlendi.
Atatürk Anıtı önünde gerçekleştirilen etkinliklere KESK bileşenleri, CHP, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Atatürkçü Düşünce Derneği, Sanat Kurumu ve çeşitli sivil toplum kuruluşları destek verdi.
Etkinlik öncesinde işyerlerinde ve emek mücadelesinde yaşamını yitirenler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
“SORUMLULUK HÜKÜMETİN”
Eğitim Sen Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Döngel, burada yaptığı açıklamada, çocuğa istismar olayları, çocuk işçilik ve iş cinayetlerinih önüne geçilmesi çağrısında bulundu.
Sloganlar arasında konuşan Döngel şunları söyledi:
“Bütün suç ve sorumluluk emekten yana tavır almayan, kapitalist sistemin yürütücüsü, sermayedarların karına kar katdmak için işçi sağlığını ve güvenliğini önemsemeyen, sendikalaşmanın önünü tıkayan, iş cin8ayetlerine fıtrat ve kader diyen iktidarındır. Çözüm örgütlü mücadeledir. Kayıt dışı istihdamdan kayıt içi istihdama geçilmeli ve sendikal örgütlenmeyle güçlü bir mücadele hattı örülmelidir.
“TOPLU SÖZLEŞME EKİM AYINDA YAPILSIN”
Türkiye’de kamu emekçilerinin grevli toplu sözleşmeli sendika hakkının, siyasi iktidar tarafından yıllardır yok sayıldığını belirten Döngel şöyle devam etti:
“Toplu sözleşme görüşmeleri okulların ve üniversitelerin tatil olduğu, kamu emekçilerinin büyük bir bölümünün yıllık izinde olduğu Ağustos ayında yapılıyor. Bu durum iktidarın toplu sözleşme sürecini kamu emekçilerinin aleyhine kullanmasına, emekçilerin ekonomik kayıplarının karşılanmamasına, demokratik taleplerinin dikkate alınmamasına neden oluyor.Kamu emekçilerinin grevli toplu sözleşme hakkı önündeki yasal ve fiili engeller kaldırılmalı, özgür bir toplu sözleşme düzeni yaratılmalıdır. Toplu sözleşme görüşmeleri ekim ayında yapılmalıdır.”
KIDEM TAZMİNATI VE BES TASARISINA TEPKİ
Kıdem tazminatı reformunun gerçekleştirilmesi ve kıdem tazminatı ile bireysel emeklilik sisteminin entegre edilmesi planlarını da eleştiren Döngel, “Bakan Albayrak’ın ‘emeklilerin geçim kaygısı olmayacak’ diye sunduğu zorunlu BES işçilerin gelirlerinin tırpanlanması, geçim sorununun büyümesi demektir. Emekli aylıklarını insanca yaşayacak seviyeye yükseltmek devletin görevidir. Kıdem tazminatlarımızın işverenleri ve bankaları fonlamak için kullanılması, krizde kaynakların yüzde 99’un haklarının gasp edilerek yüzde 1’e kaynak aktarılması kabul edilemez” dedi.
TALEPLERİNİ DİLE GETİRDİLER
Döngel, taleplerini ise “Emeğin sömürülmediği, herkesin güvenceli insanca çalıştığı bir işinin olduğu, krizin faturasının emekçilere yıkılmadığı, kimsenin cinsiyetinden, kimliğinden inancından ötürü ötekileştirilmediği, sendikal hak ve özgürlüklerin, hak arama yollarının önünün açıldığı, grevlerin yasaklanmadığı, düşünmenin, düşünceyi ifade etmenin cezalandırılmadığı, emeğin, eşitliğin özgürlüğün, demokrasinin, barışın, laikliğin hakim olduğu bir dünya ve ülke istiyoruz” ifadeleriyle dile getirdi.
Kutlamalara katılanlar, basın açıklamasının ardından 1 Mayıs için sloganlar attı, halay çekerek eğlendi. Etkinliğin ardından katılımcılar, il merkezinde düzenlenecek kutlamalara katılmak üzere Zonguldak’a hareket etti.
Güncel tüm haber ve içeriklerimizi, www.karatrenhaber.com 'dan takip edebilirisiniz.
Engelli bireylere destek olmak için!..
KEAL’li öğrenciler engelli bireylerin yaşadıkları zorluklara dikkat çekti
Kdz. Ereğli Anadolu Lisesi bu yıl ikincisini düzenlediği ‘KEALFEST’ etkinlikleri kapsamında tekerlekli
sandalye yarışı düzenledi. Yarışmaya katılan liseli öğrenciler tekerlekli sandalye yarışında zor anlar
yaşadı.
Kdz. Ereğli Anadolu Lisesi 29 Nisan - 3 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilen ‘KEALFEST’
etkinliklerinde bu yıl ‘Engelli Farkındalığı’ ile dikkat çekti. Etkinlikler kapsamında öğrenciler bu gün ilk
olarak engelli arkadaşlarının yaşadıklarını hissetmek ve anlamak için tekerlekli sandalyeler ile
düzenlenen parkurda yarıştı. İkişer gruplar halinde yarışan onlarca öğrenci parkuru tamamlamak için
oldukça zorlandı. Yarışmada son olarak okulun engelli öğrencilerinden Emirhan Erol başka bir
arkadaşı ile yarıştı. Tekerlekli sandalyeyi iyi kullanan Emirhan Erol yarışmanın galibi oldu. Yarışların
ardından liseli öğrenciler tekerlekli sandalyede oturarak potaya basket atmaya çalıştı. Liseli öğrenciler
daha sonra koltuk değnekleri ile penaltı atışı yaparak engelli arkadaşlarının günlük hayatlarında spor
yaparken yaşadıkları zorlukları anlayarak, dikkat çekmeye çalıştı. Öğrenciler etkinlik kapsamında okul
bahçesinde su balonu, halat çekme ve ayaklarının altındaki tahtayla 4’er kişilik gruplarla yürüme
yarışları yaptı. Liseli öğrenciler finalde ise öğretmenleri ile birlikte karaoke yaptı. Etkinlikler boyunca
hem eğlenen hemde engellilerin günlük hayatta yaşadıkları zorluklara dikkat çeken liseli öğrenciler
organizasyonu gerçekleştiren idareci, öğretmen ve öğrenci arkadaşlarına teşekkür etti.
Güncel tüm haber ve içeriklerimizi, www.karatrenhaber.com 'dan takip edebilirisiniz.
O anlar kameralara böyle yansıdı
Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde refüje çarparak havalanan otomobilin kaza anı güvenlik kameraları tarafından kaydedildi. Kazada 3 kişi yaralanmıştı.
Kaza saat 11,20 sularında Ereğli Alaplı karayolu Gülüç kavşağında meydana geldi. Alınan bilgilere göre Sakarya’ dan Ereğli’ deki cenazeye katılmak için gelen 54 BR 907 plakalı otomobil sürücüsü Şaban A. (55) kavşağa girdiği sırada aracın direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi sonrasında refüje çarpıp havalandıktan sonra kavşak içinde kırmızı ışıkta bekleyen Yaşar B. NİN kullandığı 01 DVM 90 plakalı kamyonun altına girdi.
Yaşanan bu kaza Güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi. Görüntülerinde otomobilin kaldırım taşlarına çarparak hızlı bir şekilde ilerlediği, ardından refüje çarparak havalandığı ve kamyonun altına girdiği görülüyor.
Kazada 3 kişi yaralanmış, özel ve devlet hastanesine kaldırılan yaralılar tedavi altına alınmıştı. Yaralıların sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.
Amatör boksörü öldürülmesiyle ilgili şüpheliler adliyede…
Amatör boksörü öldürülmesiyle ilgili şüpheliler adliyede…
Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde amatör boksör Cüneyt Seyhan (35), ormanlık alanda otomobilinin arka koltuğunda ölü bulunmasıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan arkadaşları S. A. ve B. D., adliyeye sevk edildi. B. D. jandarmada verdiği ifadede, "Ben ‘artık vurmayalım ölecek’ dedim. Daha sonra S.A., Cüneyt’i aracına bindirdi. Ormanlık alana geldik ve araçta bırakıp ayrıldık.” dedi.
Amatör boksör Cüneyt Seyhan, dün sabah saatlerinde Ereğli'ye bağlı Çiğdemli köyü mevkiinde ki ormanlık alanda park halinde bulunan otomobilinin arka koltuğunda ölü bulundu. Cüneyt Seyhan'ın vücudunun birçok yerinde darp izleri olması nedeniyle, dövülerek öldürülmüş olabileceği şüphesiyle başlatılan soruşturma kapsamında arkadaşları B. D., ve S.A., gözaltına alındı. 2 kişi, jandarmadaki işlemlerinin ardından geniş güvenlik önlemleri altında adliyeye sevk edildi.
DEMİR ÇUBUKLA DÖVMÜŞLER
Cüneyt Seyhan, hastanede yapılan otopsinin ardından ilçeye bağlı Sofular Köyü’nde kılınan cenaze namazı sonrası toprağa verildi. İfadesi alınan B. D.’nin, birlikte alkol aldıkları arkadaşı Cüneyt Seyhan ile aralarında çıkan tartışmanın kavgaya dönüştüğünü anlattı. Bu sırada S.A.’nun eline aldığı demir çubuk ile Cüneyt Seyhan’a vurduğunu anlatan B. D., “Ben ‘artık vurmayalım ölecek’ dedim. Daha sonra S.A., Cüneyt’i aracına bindirdi. Ormanlık alana geldik ve araçta bırakıp ayrıldık.” dediği öğrenildi. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
Güncel tüm haber ve içeriklerimizi, www.karatrenhaber.com 'dan takip edebilirisiniz.











