DOMUZ GRİBİ (mi) oldum?

DOMUZ GRİBİ (mi) oldum?
Tüm Türkiye’de olduğu gibi Karadeniz Ereğli’de de grip, domuz gribi hastalıkları oldukça arttı. Ereğli Özel Echomar Hastanesi Başhekimi Dr.Nevzat Çimenoğlu ve ACİL Hekimi Dr.Elif Adalıoğlu, kış ayını yaşadığımız şu günlerde grip, domuz gribi hastalıklarına karşı yapılması gerekenler konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundular.
Başhekim Dr.Çimenoğlu, “Hastanemizde yılbaşından bu yana ortalama 7000 hastaya bakmaya başladık. Bu hastaların yüzde 50’si gribal enfeksiyonlu olarak geliyor. Yılbaşından bu yana hastanemizde ACİL’e başvuran hastalarımızın yaklaşık yüzde 50’si yani 3.000-4.000’i gribal enfeksiyon nedeniyle müracaat etti. Mevsimsel bir artış söz konusu. Gribe karşı vatandaşlarımızın dikkatli olmalarını konusunda uyarıyoruz. Özellikle bebek, çocuk ve yaşlılarda bu konuya çok daha dikkat edilmesi gerekiyor.”
ACİL Hekimi Dr.Elif Adalıoğlu da son günlerde Karadeniz Ereğli’de; dirençli ateş, aşırı halsizlik, yaygın ve şiddetli vücut ağrıları, burun akıntısı, öksürük, iştahsızlık ile seyreden İnfluenza çok yaygın görülmektedir. Burun sürüntüsü pozitif olan hastalarda, özellikle de çocukların burun sürüntüsü pozitif olduğunda, ailelerde ciddi panik yaşadıklarını vurguladı.
“DOMUZ GRİBİ NEDİR?”
Dr.Elif Adalıoğlu açıklamalarında ayrıca şu görüşlere yer verdi; “Öncelikle domuz gribi(H1N1) diye adlandırdığımız influenza’nın tam olarak ne olduğunu bilmemizde fayda var. İnfluenza(H1N1) insanda çok kolay bulaş sağlayan bir grip virüsüdür. 3-4 yılda bir grip, virüsün genetik yapısını değiştirmesi suretiyle karşımıza daha şiddetli gripler halinde çıkar. Bu yüzden ilk karşılaşıldığı dönemde, ilk karşılandığı toplumda ölümcül sonuçlar doğurmuştur. Ancak şu an toplum bu virüsü tanımış olup, büyük çocuğumuzun bağışıklığı bu virüse karşı gelişmiştir. Bu yüzden de yaklaşık bir hafta (5-10 gün) hastalık süreci sonrası vakaların büyük çoğunluğu, komplikasyon gelişmeden ve sekel bırakmadan iyileşmektedir.
“2 NOKTAYA DİKKAT ÇEKMELİYİZ...”
Burada dikkat çekmek istediğim 2 nokta var. Birincisi; evet grip, ilaç kullanmıyor dahi olsak 1 hafta(5-10gün) içinde geçecektir. İkincisi; kimler acil servise/ hastanelere başvurmalı?
“KİMLER ACİL SERVİSE/HASTANELERE BAŞVURMALI?”
Burada önemli olan, gribe yakalanan kişilerin gribi hafif mi ağır mı atlatacak grupta olduğunu belirlemektir. Biz ağır atlatacak gruba risk grubu diyoruz. Özellikle ve öncelikli grup olarak bağışıklık sistemi baskılanmış olanlar(onkoloji hastaları, kemoterapi, radyoterapi gören hastalar..), şeker hastalığı, tansiyon hastalığı, kronik kalp veya akciğer hastalığı olanlar. Bu grup hastalığa yakalandığında komplikasyon gelişebilecek, yani enfeksiyonu ilerlemiş boyutta yaşayabilecek grup olduğu için, hem korunmada hem de hastalığa yakalandıysa bu süreçte takibi önemli olan grup olup, hastaneye başvurması gereken kişileri oluşturur. Ve enfeksiyon destek tedavisi ile komplikasyonsuz olarak atlatılabilmektedir. Evet domuz gribi atlatılabilir.
“DOMUZ GRİBİ ATLATILABİLİR...”
Tam kelime olarak atlatabilmek demek istiyorum, çünkü bakteriyel bir enfeksiyon gibi ( tonsillit, farenjit, otit vs) antibiyotik başlayıp tedavi etmiyoruz gribi. Hastaya destek tedavisi (grip ilaçları, ağrı kesici, ateş düşürücüdür) vererek hastalığın ortalama 1 hafta olan kendi seyrini tamamlamasını bekliyoruz. Ve bu sürenin azaltılması ilaçlarla dahi mümkün olmuyor. Verilen bu ilaçlar sadece hastanın konforunu artırıp şikayetlerini azaltmak adına kullanılıyor. Bu yüzden grip ile acil servise başvuran hastaların büyük çoğunluğu malesef ki memnuniyetsiz şekilde ayrılıyor. “3 gündür 4 gündür geliyorum, iğne yaptırdım, serum takındım hala geçmedi...” En çok duyduğumuz sözler oluyor. Grip 5-10 gün arasında ortalama 1 hafta, bir kişiyi hasta eder, bazı semptomlar yaşatır ve atlatılır. Bir ilaçla bir serumla hele de antibiyotikle tedavi edilmez. Bu yüzden acil servise başvurup tedavi alan hastalar anlık bir rahatlama yaşayacaklar ki, bu rahatlamayı grip ilaçları ve ağrı kesiciler de aynı oranda sağlayacaktır, ve saatler sonra şikayetleri tekrar edecektir. Tabii ki kendimizi çok rahatsız hissediyorsak acil servise başvuracağız, ancak bunun bizi tedavi etmediğini bilirsek, beklentimiz buna göre değişecektir.
“ACİLDE GRİP...”
Özellikle bir Acil Hekimi olarak Acile başvuran grip hastalarının; önceliğin trafik kazaları gibi travma vakaları, göğüs ağrıları, kalp krizleri, beyin damar hastalıkları ve küçük ateşli çocuklarda olduğunu bilmelerini isterim. Özellikle Devlet Hastaneleri için, olacağınız bir enjeksiyon ya da serum tedavisi sizi iyileştirmeyecek, aksine ciddi Acil vakalar geldiğinde çalışan ekibin performansını ve Acilin kısıtlı olan imkanlarını zora sokacağını bilmeleri gerekir.
“NASIL UZAK KALIRIM?”
Evet bütün bunların yerine, özellikle karnelerini alan minik kalpler için; korunmak, ve korunmaya çalışmak çok daha değerli olmalıdır. Çok daha fazla önemsenmeli. Özellikle küçükler kalabalık ortamlarda uzun süre bırakılmamalı, AVM’ler, küçük kafeler ve havasız ortamlardan kaçınılmalı, evlerde dahi odalar sık sık havalandırılmalıdır. El yıkamaya ayrıca özen gösterilmeli, eskiden kolonya kullanımının şu an ise el dezenfektanının, özellikle grip dönemlerinde ne kadar işe yaradığı unutulmamalıdır. Öksürürken, hapşırırken mutlaka peçete kullanılmalı, grip mikrobunun bU damlacıklarla bulaştığı çocuklara anlatılmalı. Ve bol bol sıvı ve C vitamini içeren taze sebze meyve tüketilmeli. Özellikle de ara tatilin hastalıklarla mahvolmaması için bunlara ciddi anlamda özen gösterilmelidir.
“ANNELERE UFAK BİR UYARI...”
Annelerimize küçük bir uyarıda da bulunmak istiyorum; Ve düşmeyen ateş. Annelerimizin en büyük kabusudur. İnfluenza dirençli yüksek ateş sebebidir. Bu yüzden ateşli dönemde 4 saatte bir dönüşümlü ateş düşürücü vermek, ılık duş aldırmak bizim vazgeçilmezimiz olmalıdır. Ve 4 saat sonra bu ateş neden yine çıktı diye telaş olunmamalıdır. Enfeksiyonun seyrinin bu olduğu, ateşli dönemin bu şekilde en az 2-3 gün devam edeceği bilinmeli ve tekrar çıkıyor diye telaş DEĞİL hastalık seyrini geçiriyor diye düşünmelidirler. Annelerin psikolojisi ne kadar rahat olursa, çocuklar o kadar kolay tedavi olur.. Eğer ateş düşmüyorsa, panik olmak yerine en yakın Acile başvurulmalı, sakince doktorun önerileri dinlenmelidirler. Bol sıvı tüketiminin ateşi düşürmede ne kadar önemli olduğu unutulmamalı ve ateşin bu enfeksiyonunu yenmek için bir direnç mekanizması olduğu bilinmelidir.”
Sosyal medyadan uzaklaşıp sosyal meydanlara yönelmeliyiz…”

Sosyal medyadan uzaklaşıp sosyal meydanlara yönelmeliyiz…”
Zonguldak’ın Ereğli ilçesi EREYLİN Alışveriş Merkezinde ‘SOSYAL MEDYADAN SOSYAL MEDYANA’ Projesi gerçekleştirildi.
Konu ile ilgili EREYLİN Alışveriş Merkezi yönetimi tarafından yapılan yazılı açıklama şu şekilde;
“Zonguldak Ereğli Gençlik merkezi tarafından düzenlenen ‘SOSYAL MEDYADAN SOSYAL MEDYANA’ Projesi EREYLİN Alışveriş Merkezi Food Court katında 19 Ocak Pazar günü 12.00’dan 14.30’a kadar hizmet verilmiştir. Sosyal medyadan sosyal medyana projesi altında taş boyama, santraç, tabu, boyama vb. çalışmalar yapılıp her yaştan insanın katıldığı projede sosyal medya bağımlılığına dikkat çekerek gençleri meydanlara çekmeyi amaçlayan uygulamalarla hizmet verilmiştir.”
TTK’da iş kazası; 1 yaralı!..

TTK’da iş kazası; 1 yaralı!..
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) bağlı Üzülmez Müessese işletmesinde maden ocağında meydana gelen kazada 1 maden işçisi kolundan yaralandı.
Kaza, TTK Üzülmez Müessese Müdürlüğü’ne bağlı maden ocağında meydana geldi. İddiaya göre, 08.00-16.00 vardiyasında yer altında üretim esnasında Serdar Yankı isimli maden işçileri kolundan yaralandı. Maden ocağından çıkarılan yaralı işçi kurumun ambulansına alınarak Atatürk Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastanede tedavi altına alınan madencinin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.
Kassanov'dan 20 Ocak 1990 faciasını anma mesajı

Kassanov'dan 20 Ocak 1990 faciasını anma mesajı
Dünya Ahıska Türk Birliği (DATÜB) Genel Başkanı Ziyatdin Kassanov'un, Azerbaycan tarihine 'Kanlı Ocak' olarak geçen "20 Ocak 1990" faciası ile ilgili mesajı bir anma mesajı yayımladı.
Kassanov mesajında, "Azerbaycan, bağımsızlık mücadelesinde akıllara kazınan bu tarihi hiç unutmadık. Çünkü 20 Ocak, Azerbaycan’ın bağımsızlığına kavuşma yolunda tarihine kaydedilmiş en önemli ve en acı günlerinden biridir. O gece Azerbaycan’ın bağımsızlığı yolunda 130’un üzerinde silahsız sivil, Sovyet Ordusu tarafından katledilmiştir. Azerbaycan için bağımsızlık ateşinin yakıldığı o gece, tarihe 'Kanlı Ocak’ olarak geçti" ifadelerini kullandı.
Yıllarca sürgün acısı yaşayarak vatansızlığın ne demek olduğunu çok iyi bildiklerini, 70 binden fazla Ahıskalı Türkün yaşadığı Azerbaycan'ın acısını kendi acıları olarak benimsediklerini dile getiren Kassanov, "Ahıskalıların bundan önce olduğu gibi bundan sonra da her zaman Azerbaycan'ın yanında olduğunu bildirirken, 20 Ocak 1990 gecesi günahsızca katledilen bağımsızlık şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor, bir daha böyle acıların yaşanmamasını Yüce Allah'tan niyaz ediyorum" ifadelerini kullandı.
Karabük Rıfat Ataş Bursa’ya atandı

Karabük Rıfat Ataş Bursa’ya atandı
Karabük Orman İşletme Müdürü Rıfat Ataş, Bursa Orman Bölge Müdür Yardımcısı olarak atandı.
Meslek hayatına 1996'da Karabük’ün Yenice ilçesinde Orman İşletme Müdürlüğünde mühendis olarak başlayan ve 3 yıldır Karabük Orman İşletme Müdürü olarak görevini sürdüren Rıfat Ataş, Bursa Orman Bölge Müdür Yardımcısı olarak atandı.
Orman Genel Müdürlüğü tarafından yapılan atamanın ardından Ataş, kentte veda ziyaretlerine başladı.
Rıfat Ataş kimdir?
1970'te Karabük'te doğan Ataş, liseyi Karabük Demir Çelik Lisesi'nde okurken, 1994'te İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi'nden mezun oldu. 1996'da Yenice Orman İşletme Müdürlüğünde mühendis olarak meslek hayatına başlayan Rıfat Ataş, 1998'de Karabük Orman İşletme Müdürlüğü Eğriova Şefi olarak atandı. 2004 yılında Karabük Keltepe Şefi olan Ataş, 2009'da Karabük Orman İşletmesi Müdür Yardımcılığı, 2011 yılında Eskipazar Orman İşletme Müdürü ve 2012'de Safranbolu Orman işletme Müdürü görevlerini yürüttü. 2016 yılında Karabük Orman İşletme Müdürü olan Ataş, bir hafta öne Orman Genel Müdürlüğü atama kararıyla Bursa Orman Bölge Müdür Yardımcısı olarak görevlendirildi.