Can'ın Anne ACISI...

Can'ın Anne ACISI...
AK Parti Zonguldak 25 ve 26.Dönem Milletvekili Faruk Çaturoğlu'nun danışmanı Yılmaz Can anne acısı yaşıyor. Uzun süredir Kdz. Ereğli Devlet Hastanesinde Karaciğer Kanseri tedavisi gören 85 yaşındaki Gülyar Yılmaz dün gece saat 23.00 sıralarında yaşamını yitirirdi. Merhume Yılmaz’ın cenazesi öğle namazına müteakiben Alaplı İlçesine bağlı Gökhasan köyünde kılınaan cenaze namazı sonrası aile mezarlığında toprağa verildi.
EREĞLİ’DE YANGIN!

Kdz. Ereğli ilçesine bağlı, Bölücek Mahallesi ile Yaraşlı Yörük Mahallesi arasında, Davutlar mevkiinde ormanlık alanda yangın çıktı.
Kdz. Ereğli ilçesine bağlı, Bölücek Mahallesi ile Yaraşlı Yörük Mahallesi arasında, Davutlar mevkiinde ormanlık alanda yangın çıktı. Edinilen ilk bilgilere göre bölgeden geçen elektirik kablolarının kopması sebebiyle oluşan yangın 5 ile 10 dönümlük bir araziye yayıldı. Ereğli Belediyesi İtfaye Ekipleri ile Orman Genel Müdürlüğü itfaye helikopteri, bölgeden su alarak yangını kontrol altına almaya çalışıyor. Jandarma ve güvenlik güçleri olay yerinde bölgenin emniyetini sağlamış durumda. Şu anda can kaybı yok.
Ayrıntılar gelecek..
DSP Lideri AKSAKAL ‘dan Kurban Bayramı Mesajı.

DSP Genel Başkanı Sayın Önder AKSAKAL Kurban Bayramı sebebiyle bir mesaj yayınladı. AKSAKAL’ın mesajı şöyle:
“Bayramlar sevginin, sevincin, mutlulukların paylaşıldığı, dayanışma duygularının güçlendiği, önemli günlerdir. İslam inancında, imân etmenin, sadakatin ve sözünde durmanın timsali olarak yaşadığımız mübarek Kurban Bayramının müslüman halkımıza ve islâm dinini benimsemiş tüm insanlara kutlu olmasını diler, huzurlu, mutlu ve esenlikler içinde nice bayramlara erişilmesini en içten duygularla temenni ederim.”
Kaynak:www.dsp.org.tr
Makarna ile evi yakacaktı…

Makarna ile evi yakacaktı…
Makarna ile evi yakacaktı…
Zonguldak’ın Ereğli ilçesi Kirmanlı Mahallesindeki bir evin mutfağında yangın çıktı.
Olay 18.00 saatlerinde Kirmanlı Mahallesi Vatan Caddesinde meydana geldi. Apartmanda yanık kokusu alan vatandaşlar itfaiyeye haber verdi. Olay yerine giden itfaiye yangının nerde olduğunu bulma çalışması sırasında apartmanın giriş katında oturan Niyazi Sevim ve eşinin oturduğu daireden geldiği anlaşıldı. Kapıya çıkan Niyazi Sevim itfaiye ekiplerine eşinin ocağa makarna koyduğunu ve onunda yandığını belirtmesi üzerine itfaiye ekipleri olay yerinden ayrıldı.
ESKİ BİR HİKAYE KIZLAR DERESİ (RUM DEĞİRMENCİNİN KIZLARI)

ESKİ BİR HİKAYE KIZLAR DERESİ (RUM DEĞİRMENCİNİN KIZLARI)
Kısa bir aradan sonra daha önce kendi araştırmam olan bu hikayeyi sizlerle paylaşıyorum.
Geçmişi yüzyıllara dayanan, kanlı, heyecanlı ve sıra dışı bir efsanenin adıydı “ Kızlar Deresi…”
Efsane, henüz Osmanlı Devleti’nin hüküm sürdüğü, Büyük Önder Mustafa Kemal’in Cumhuriyeti henüz ilan etmediği 1900’lü yılların başlarında Kdz. Ereğli’den 45 km. uzaklıkta bulunan Güneşli Beldesi ile Devrek arasında kalan bölgede yaşanıyor.
Kimileri yıllarca Kızlar Deresi’nden geçmeye cesaret edememiş, kimileri yıllarca uykularından bile korkarak terler içinde uyanmış…
“Kızlar Deresi Efsanesi” hikayesi o dönemlerde Ereğli’den Osmanlı Sarayı’na kadar uzanıyor.
Rivayete göre 1900’lü yılların başında başlıyor Kızlar Deresi Efsanesinin hikayesi. Efsanenin baş kahramanları 3 genç kız…
Anlatılanlara göre o dönemlerde bölgede Rum asıllı bir değirmenci yaşamakta. Bu kişi değirmeni vasıtasıyla Türk köylülerinin kumanya ve gıda ihtiyaçlarını karşılamada yardımcı oluyor. Bu dönemlerde Osmanlı Devleti sınırları içinde başlatılan Türkleştirme çalışmaları sebebiyle Orta Asya’dan Anadolu’ya 3 Türk soyu göç ediyor.
Bu 3 soydan biri Konya’ya, diğeri Sinop’a ve sonuncusu ise Ereğli’ye yerleştiriliyor. Her birinin ünvanları “Çaylıoğlu” olan bu gruplar gittikleri ve yerleştikleri her yerde aynı ünvanla tanınıyor ve yaşıyorlar. Efsaneye göre bu Türk gruplarının kumanya ve erzak ihtiyaçlarını karşılayan Rum asıllı değirmenci bir gün bir köylü ile girdiği tartışmanın ardından bağıra çağıra “Bu Türkleri orakla biçeceğim” diyerek söylenir. Rum değirmencinin söylediklerini duyan bir Türk köylüsü duyduklarını diğer köylüler ile paylaşır ve köylüler arasında Rum değirmencinin öldürülmesi kararı alınır. İşte “Kızlar Deresi Efsanesi” de buradan başlar. Köylülerin erzak ihtiyaçları için haftanın belirli günleri at kervanı ile Kozlu’ya giden Rum değirmenci yolculuğunun birinde Türk köylüler tarafından pusuya düşürülüp öldürülür. Babalarının Türk köylüler tarafından öldürüldüğünü öğrenen Rum değirmencinin 3 kızı kendilerinin de öldürüleceğini düşünerek alabildikleri kadar erzak alarak dağa çıkarlar. Ölüm korkusu ile dağa çıkan kızların yaşam mücadelesi erzaklarının bitmesi ile eşkıya olmak zorunda kalmaları ile yeni bir boyut kazanıyor. Kervan yolu olarak bilinen Ereğli- Devrek yolu arasında efsanenin yaşandığı yerde yol kesmeye, adam soymaya başlayan kızların namı tüm bölgeye yayılıyor.
Kervan yolu olan Kızlar Deresi artık eşrafların korkulu rüyası haline gelir. Kızlar Deresi’nden geçende pişman geçmeyen de!...
Namları kısa sürede tüm bölgeye yayılan kızların oluşturduğu eşkıya çetesi gücüne her gün yeni bir güç katarak kısa zamanda 40-50 kişilik bir eşkıya çetesi haline gelir. Ancak eşkıya çetesinin başında bulunan 3 kişinin kız olduklarını kendilerinden başka hiç kimse bilmez. Kurdukları eşkıya çetesi ile adeta terör estiren çeteyi yok etmek için dönemin ünlü eşkiyalarından biri olan Devrekli Muharrem’den bile destek istenir, ancak çete bir türlü çökertilemez. Hatta rivayete göre Çaylıoğlu Jandarma Komutanlığı’nın da bu çete ile mücadele için kurulduğu iddia edilir…
Her geçen gün güçlerine güç katarak çoğalan eşkıya çetesi artık vatandaşların ve eşrafların korkulu rüyası haline gelir. Ancak kızların büyüsü bir gün bozuluyor ve eşkiyalardan biri çetenin başındakilerin kız olduğunu anlıyor. Ve eşkiyalar arasında çatışma çıkıyor. Çatışmada 3 kız eşkıya hayatını kaybederken çetenin diğer üyelerinden büyük bir kayıp yaşanıyor. Kızlar ölüyor, çete dağılıyor. Üç kızın cesedi öldükleri yere gömülüyor…
Kızlar deresi Efsanesi bitiyor belki ama mezar taşlarının bile günümüze kadar uzandığı bu efsanenin geçtiği bölgede hala barut ve kan kokuları ilk günkü tazeliği ile tüyleri diken diken ediyor…
Şenol Azman