CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI SEYİT TORUN’DAN FINDIK İSYANI...

Türkiye’de her şeyin fiyatının arttığını ama fındığın fiyatının düştüğünü belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Seyit Torun, yeni mahsul fındık fiyatının hala açıklanamamasına da isyan etti. 
Seyit Torun yaptığı yazılı açıklamada “Hükümet üreticiyi korumak için kılını kıpırdatmıyor. Fındık fiyatını hala açıklamadı. Sanki Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) kendilerine bağlı değilmiş gibi sürekli topu TMO’ya atıyor, bahaneyi ona buna buluyor” dedi.
Seyit Torun, dolar yükselirken Türkiye’de fiyatı artmayan tek ürünün fındık olduğunu söyledi. 
Fındığın rantını kim yiyor?
“Dolar neredeyse 7 liraya dayandı ama bizim dolarla ihraç ettiğimiz, ülkemizin en önemli ihraç ürünü olan fındık geçen yılın da altına düştü” diyen CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Seyit Torun hükümete “Yoksa siz bu fındığı ihraç etmiyor musunuz? Siz bizi mi kandırıyorsunuz?” diye sordu.
Torun, “Geçen yıl dolar ortalama 3 buçuk liraydı, üretici fındığını 10 buçuk liradan satıyordu. Şimdi dolar 7 lirayı zorluyor ama vatandaş geçen yılki fiyattan, onun da altındaki bir fiyattan elindeki ürünü çıkarıyor. Hükümet fındığa fiyat veremiyor. Üretici elindeki ürünü yok fiyatına satıyor. Üretici ne yapsın? İğneden ipliğe her şeye zam geldi. Üretici evine ekmek götüremez hale geldi. Şimdi okullar açılacak, vatandaş çocuğunun okul alışverişini yapamıyor. Milli ihraç ürünümüz olan fındıkta büyük bir oyun oynanıyor, fındık üreticisi belli bir zümrenin çıkarlarına kurban ediliyor. İlaçtan gübreye kadar fındık üretiminin tüm girdileri zamlandı. Nedense fındık para etmiyor ” diye konuştu.

kaynak:chp.org.tr

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Sadece son 25 senede, iç ve dış kaynaklı onlarca kriz ve çalkantı yaşadık. Hepsinin üstesinden geldik. Bu tekerlek tümsekte kalmaz, yola devam edecek. Kimse de bunu durduramaz." dedi.

Hisarcıklıoğlu, Artvin Ticaret ve Sanayi Odası tarafından Artvin Ahmet Hamdi Tanpınar Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Artvin'in Ekonomik Geleceği' konulu istişare toplantısında yaptığı konuşmada, yatırım yapan, istihdam sağlayan insanların Türkiye'nin zenginleşmesine katkıda bulunduğunu söyledi.

Artvin'in ekonomik gelişmesinin tek yolunun turizmden geçtiğini de vurgulayan Hisarcıklıoğlu, şehrin kanaat önderlerinin turizm paydasında birleştiğini ifade etti.

Hisarcıklıoğlu, Artvin'in geleceğinin parlak olduğuna inandığını ifade ederek, "Yıllardır hayali kurulan Cankurtaran Tüneli açıldı. Rize-Artvin-Ardahan karayolunda Türkiye'nin en uzun ikinci çift tüplü tüneli oldu. Cankurtaran Tüneli ile Artvin bir lojistik geçiş merkezi olacak, aynı zamanda da turizmin gelişmesine de araç olacak. " diye konuştu.

Rize-Artvin havalimanının da şehrin ekonomisinin gelişmesi için olmazsa olmaz mekanizmalarından birisi olacağına işaret eden Hisarcıklıoğlu, "Türkiye'nin deniz dolgusuna inşa edilecek ikinci havaalanı Rize-Artvin havaalanı olacak." ifadesini kullandı.

Hisarcıklıoğlu, TOBB olarak Sarp Sınır Kapısı'nı modernize ettiklerini belirterek, "Çalışmalarımız bitmek üzere. İnşallah kullanım kapasitesini 2 katına çıkarmış olacağız. Bundan da en çok istifade edecek il Artvin." şeklinde konuştu.

- "Nefes Kredisi"nde yeni bir faz başlattık"

TOBB olarak "Nefes Kredisi"nde yeni bir faz başlattıklarına dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:

"81 ildeki tüm odalar ve borsalarla TOBB olarak elimizdeki tüm kaynakları bir araya getiriyoruz. Yıllık yüzde 22 faiz, azami 200 bin lira olmak üzere 6 ayı ödemesiz 18 ay vadeli olarak bu krediyi önümüzdeki haftadan itibaren üyelerimizin kullanımına sunmuş olacağız.
Bankalardan kredi kullanırken istenilen teminatı da TOBB olarak Kredi Garanti Fonuyla sizlere kefil oluyoruz. Bankalara diyoruz ki 'biz üyemize kefiliz. Krediyi ver'. Yani teminat bulma işini de kolaylaştırdık."

Hisarcıklıoğlu, bir diğer önemli sıkıntının istihdam maliyetleri olduğunu dile getirerek, "Bu konuda da hükümetimizle istihdam seferberliği başlatmıştık, hala devam ettiriyoruz." dedi.

Ekonomideki sıkıntılara da değinen Hisarcıklıoğlu, teşvik ve desteklerin artık daha önemli hale geldiğini kaydetti.

Hisarcıklıoğlu, tüm bu süreçte millet olarak birlik ve beraberlik içinde olmanın çok önemli olduğunu ifade ederek, "Sadece son 25 senede iç ve dış kaynaklı onlarca kriz ve çalkantı yaşadık. Hepsinin üstesinden geldik. Bu tekerlek tümsekte kalmaz, yola devam edecek. Kimse de bunu durduramaz. İnşallah yine hep birlikte el ele verip ülkemizi hak ettiği yere getireceğiz. Bizim bir hedefimiz var; ülkemizi dünyanın en büyük ekonomileri arasına sokmak. Bunu da Türk özel sektörü yapacak. Allah sizlerden razı olsun, başarılarınız daim olsun." diye konuştu.

Artvin Valisi Ömer Doğanay, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'na katkılarından dolayı teşekkür etti.

Programa AK Parti Artvin Milletvekili Erkan Balta, Artvin Belediye Başkanı Mehmet Kocatepe, Batum Başkonsolosu Makbule Koçak, Artvin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Seçkin Kurt, iş adamları ve vatandaşlar da katıldı.

Hisarcıklıoğlu, Artvin'deki programları kapsamında Artvin Valiliği ile Artvin Belediyesini de ziyaret etti, ilin ekonomisiyle ilgili bilgi alışverişinde bulundu.

Kaynak: bloomberght.com

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, 'Çocuklar icra daireleri aracılığıyla alınmayacak. Çocuk baba ya da anneye gösterilmemesi halinde artık icra ücreti alınmayacak' dedi. Bakan Gül ayrıca '1000 adli hakim ve savcı için müracaatı aralık ayında alacağız. 100 idari yargı hakimi, 15 bin de personel alacağız' diye konuştu.

Bakan Gül, TRT Haber televizyonunun canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Boşanmış ailelerde, çocuk tesliminin icra daireleri aracılığıyla yapılmasına ilişkin bir soruyu yanıtlayan Gül, bu konuda Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı ile bir çalışmaları bulunduğunu ancak araya seçimlerin girdiğini belirterek, "Çocuk, baba ya da anne, mahkeme kararıyla diyelim haftanın bir günü görmesi gerekiyor hakkı var. Bu hakkı karşı taraf vermeyince elbette bir şekilde bir otorite çocukla teması sağlayacak." ifadesini kullandı.

Bakan Gül, değerlendirmelerine şöyle devam etti: 
"Şu anki uygulamada anne ya da baba karşı taraf göstermeyince 600-700 lira yaklaşık bir meblağ yatırıyor, icraya parayı ödüyor, kendi çocuğunu görmeye gidiyor. Biz diyoruz ki 'baba ya da anne bir ücret karşılığı değil, gösterilmemesi halinde bu ücreti almayalım.' Maliye Bakanlığımızla da görüştük. Bu konuda yıllardır, 1930'lardan beri uygulanan bu sisteme son verecek şekilde bir para ödeyerek çocuğunu görme usulünden vazgeçtik. Elbette nasıl daha insani sistem olacak, Aile Bakanlığı ile de çalışıyoruz. Ama her halükarda anne ya da baba göstermeyince bir otorite bu, alıp anne ya da babaya verecek. Ama en azından biz bir mal gibi bir eşyayı icradan alır gibi bir para ödeyerek alma usulüne son vereceğiz. Bu konuda çalışmalarımızı yapıyoruz." 
Anne babalara da seslenen Gül, her şeyden önce ailelerin kendi aralarındaki ihtilafı çocukları kullanmadan çözmelerini istedi.

Kaynak: hurriyet.com.tr

Ünlü Amerikalı yatırımcı Jim Rogers, ABD'nin Türkiye'ye karşı yaptırım kararı almasını 'çılgınlık' olarak değerlendirerek, "Akıllı insanlar şu anda Türk varlıklarını satın alıyorlar. Yatırım yapacak olsam Türkiye'deki varlıkları alırdım" dedi.

Uluslararası piyasalarda "yatırım gurusu" olarak tanınan, dünyaca ünlü Amerikalı yatırımcı ve finans uzmanı Jim Rogers, ABD’nin Türkiye’ye karşı yaptırım kararı almasının "çılgınlık" olduğunu, ABD'nin neden böyle davrandığı konusunda bir fikri bulunmadığını, uzun vadede bu durumun ABD'ye zarar vereceğini düşündüğünü söyledi Rogers, "Neler olduğunu tabii ki görüyorum. (Yatırım yapacak olsam) Büyük ihtimalle şu anda Türkiye (Türkiye'deki varlıkları) alırdım. Normalde akıllı insanlar şu anda (Türk varlıklarını) satın alıyorlar." dedi.

1970’li yılların başında dünyanın en iyi bilinen fonlarından Quantum Fund’ı kuran ve halihazırda Rogers Holdings'in yöneticiliğini yürüten 76 yaşındaki Rogers, Türk piyasası ile ilgili açıklamalarda bulundu.

"Uzun vadede Amerikalılara zarar verir"

Rogers, ABD Başkanı Donald Trump’ın son dönemde Türkiye'yi hedef alan açıklamalarına ilişkin, "(ABD’nin Türkiye’ye karşı yaptırım kararı alması) Bu bir çılgınlık. Amerika'nın neden böyle davrandığı konusunda bir fikrim yok. Türkiye, ABD’nin ve NATO’nun uzun vadeli müttefiki. Bunu kesinlikle anlamıyorum. Birilerinin bir sebebi olmalı. Bence uzun vadede bu durum Amerika’ya zarar verir. Bu durum başkalarından daha fazla bize (Amerikalılara) zarar verir." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin halihazırda uluslararası yatırımcılar için dikkate değer yatırım fırsatları sunduğunu ifade eden Rogers, şunları kaydetti:

"Genelde tarihte bu tip şeyler olduğunda (Türk ekonomisindeki gelişmeler) normalde yatırımcılar bu durumdan avantaj elde ederler. Genelde bu satın almak için fırsat olarak görülür. Eğer yatırım yapacak kadar zekiyseniz 2 ila 5 yıl sonunda olumlu sonuçlar elde edersiniz. Ben henüz bu anlamda bir yatırım yapmadım. Çünkü son dönemde çok yoğun bir şekilde seyahat ediyorum. Fakat neler olduğunu tabii ki görüyorum. (Yatırım yapacak olsam) Büyük ihtimalle şu anda Türkiye (Türkiye'deki varlıkları) alırdım. Normalde akıllı insanlar şu anda (Türk varlıklarını) satın alıyorlar."

ABD Başkanı Donald Trump’ın, dış politika hamleleri ile müttefik ülkeleri kendisinden uzaklaştırdığına işaret eden Rogers, "Şu anda ABD’nin yaptıklarının etkisi Çin’i daha büyük hale getiriyor. Çin, Rusya, İran ve şimdi Türkiye daha fazla yakınlaşmaya başlıyor. Amerika için bunun iyi bir sonucu olamaz. Ben bir Amerikan vatandaşıyım. Fakat Rusya, Çin, İran ve Türkiye’nin giderek daha da yakınlaştığını görüyorum. Bu durum Rusya, Çin, İran ve Türkiye için iyi olabilir. Fakat kesinlikle ABD için iyi bir durum değil." şeklinde konuştu.

"Yaptırımlar zaman, enerji ve para kaybı"

Jim Rogers, ABD’nin ticari yaptırım kararlarının doğru olmadığını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Yaptırımlar, tarihte, nadiren uzun dönemde bir etki gösterebildi. Nihayetinde piyasa, her zaman bir çaresine bakıyor, yaptırımları bir yol bulup atlatıyor. Bazı insanlar bunu 'karaborsa', bazı insanlar 'paralel piyasa', kimileri ise 'akıllı piyasa' olarak adlandırıyor. İnsanlar genellikle bir şekilde yaptırımlara karşı bir yol bulur. Yaptırımların tarihte uzun vadede fazla bir etkisi olmuyor. Yaptırımlar zaman kaybı... Çünkü çok fazla çaba harcanmasına neden oluyorlar. İnsanlar bir yandan bu yaptırımları uygulamaya çalışırken, diğer insanlar ise bunlardan kaçınmak için uğraşıyor. Politikacılar (yaptırımlar nedeniyle) bir süre zekiymiş gibi görünebilirler. Fakat temelde yaptırımlar zaman, enerji ve para kaybıdır."

"Çok yakında İstanbul, Rus ve Çinlilerle dolu olacak"

Ünlü yatırımcı ve finans uzmanı Rogers, Rusya ve Çin’den çok sayıda yatırımcının artık yüzünü gelişen piyasalardaki yatırım fırsatlarına çevirdiğini ifade ederek, "Ben Moskova havaalanına gidiyorum ve her yerde artık Çinlileri görüyorum. Kızıl Meydan’a gidiyorum, her yerde Çinli görüyorum. 5 sene önce bu durum böyle değildi. Eminim çok yakında İstanbul, Rus ve Çinlilerle dolu olacak. Bu gelişmeler Amerika için iyi değil. Çinli yatırımcıların bugünlerde çok fazla parası var. Amerika’nın ise çok fazla borcu mevcut." diye konuştu.

"Bir sonraki ayı piyasası en kötüsü olacak"

Jim Rogers, ABD’nin tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşan borç yükünün gelecek dönemde olası bir finansal krizin fitilini yakabileceğini belirterek, Amerikalıların son 10 yıldır finansal bir sorunu olmadığını, ABD borsasının tarihin en uzun soluklu boğa piyasasını deneyimlediğini söyledi.

Rogers, "Fakat Amerika’nın borcu giderek artıyor ve giderek daha fazla ülke ile düşman hale geliyoruz. Bir sonraki ayı piyasası, hayatımda gördüklerimin içinde en kötüsü olacak. Borcumuz artarken, bazı ülkeler de bizimle ticaret yapmayacak. ABD dahil olmak üzere dünyanın her yerinde borç seviyesi giderek daha da fazla artıyor. Buna ek olarak, ABD bir de ticaret savaşlarına girişiyor. Ticaret savaşları hiçbir zaman fayda getirmedi." ifadelerini kullandı.

Kaynak: dunya.com

Kamu alacakları için gecikme zammı oranı yüzde 2 olarak belirlendi. Bu oran daha önce yüzde 1,4 olarak uygulanıyordu.

Amme Alacakları İçin Uygulanan Gecikme Zammı Oranının Yeniden Belirlenmesine İlişkin Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Karara göre, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre uygulanacak gecikme zammı oranı her ay için ayrı ayrı uygulanmak üzere yüzde 2 oldu.

Söz konusu oran, yüzde 1,40 olarak uygulanıyordu.

Kaynak: dunya.com