CHP 95.yaşını kutladı...
CHP 95.yaşını kutladı...
Karadeniz Ereğli’de CHP İlçe Başkanlığı’nca CHP’nin kuruluşunun 95. Yıldönümü dolayısıyla tören düzenlendi.
Atatürk Anıtı önünde düzenlenen törene CHP’liler ‘Egemenlik Verilmez Alınır. Kuruluş ve Kurtuluşun Partisi 95 Yaşında’ yazılı bir pankart taşıyarak, alkışlar eşliğinde geldi. Törene CHP İlçe Başkanı Şerif Sertan Ocakcı, partinin önceki dönem ilçe başkanları, Önceki Dönem Belediye Başkanı Halil Posbıyık ve yerel seçimlerde partinin belediye başkan aday adaylarının yanı sıra, partinin çeşitli kademeden yöneticileri ile üyeleri katıldı.
Törende İlçe Başkanı Şerif Sertan Ocakcı Atatürk Anıtı’na çelenk sundu, saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu.
CHP Kdz Ereğli İlçe Başkanı Şerif Sertan Ocakcı, burada yaptığı konuşmada, tarih sayfalarını unutmadıklarını belirterek, Yunan Askerinin 9 Eylül’de İzmir’den denize dökülüşüne kadarki süreçte rol üstlenen Kurtuluş Savaşı kahramanlarını andı. İlçe Başkanı “9 Eylül’de gün doğarken 4. Süvari Alayı Sabuncubelinden İzmir’e inmeye başladı ve işte o gün İzmir’in dağlarında çiçekler açtı” dedi.
“FARKIMIZ GEÇMİŞ VE GELECEĞE İNANCIMIZ”
Ocakcı şöyle devam etti:
“Bugün burada toplandık, çünkü geçmişte gördük, iktidar sahipleri kendi sultanlıkları için gaflet ve dalalet içinde olmaktan kaçınmadılar. Bu ülkenin onurunu her türlü alçakça ve kirli menfaatleri için nasıl satıp kaçtıklarını gördük. Anadolu’da yaşayan yoksul, yalnızlığa mahkum bırakılan onurlu bir halkın kaderini esarete döndürmeye çalışan siyaseti de siyasetçileri de tarih sayfalarında gördük.
Bizler Cumhuriyet Halk Partisi’yiz. Ülkemizin şartları ne olursa olsun koltuğun, sultanlığın partisi olmadık. İşte bu yüzden biz ülkemiz için, cumhuriyetimiz için direnmeye ve bu değerlerimizi savunmaya devam edeceğiz. Bizim farkımız geçmişimize ve geleceğimize olan saygımız ve inancımızdır. Bizler cumhuriyetin değerlerini anlayan ve savunan yeni nesillere inanırız.
Bizler çocuğumuza kula kulluk etmemeyi, dinini hür iradesi ile özgürce yaşaması gerektiğini öğretiriz. Bizler, demokrasinin ne olduğunu, hatta demokrasiye inanmayanların bile bir gün demokrasiye ihtiyaç duyacaklarını öğretiriz. Bizler çocuğumuza vatan sevgisini aşılarız. Bayrak sevgisinin yürek işi olduğunu, ellerde gösteriş amaçlı sallamak için olmadığını anlatırız. Atatürk ilke ve inkılaplarının ne anlama geldiğini öğretiriz. Bir milletin istiklali ve hürriyeti için neler yaptığını bildiğimiz için bütün duvarlara niçin Egemenlik Kayıtsız Şartsız milletindir yazıldığını öğretiriz.
Bizler çocuğumuzu şeyhlerin ayakuçlarından, tarikatlardan, din tüccarlarından korur, inançları ile kandırmayız. Bizler Hasan Tahsin’leriz, Demirci Efe’leriz, Kuvva-ı Milliyecileriz.”
“O HEYECAN HALA YÜREĞİMİZDE YAŞIYOR”
Ocakcı, “95 yıl önce, kan ve ateş cehenneminin ortasından bağımsızlık aşkı ve heyecanıyla çıkan aziz milletimizin yaşadığı o heyecan hala yüreğimizde yaşıyor. Biliyoruz ki içinde bulunduğumuz bu zor zaman 95 yıl öncesinde yaşananlardan daha zor değil. Bu inançla CHP’nin her üyesi, dün olduğu gibi bugün de Cumhuriyet ideali ve değerleri için çalışmaktadır” ifadelerini kullandı.
CHP İlçe Başkanı, “ korkmuyoruz, çünkü bizler yüreğimizde yurtsever atalarımızın devrimci ruhlarını taşıyoruz. Bizler direniyoruz. Bizler mağrur ve başını dik tutanlarız. Bizler bu güzelim ülkenin topraklarına gözyaşımızı ve kanımızı feda edenleriz. Bizler Cumhuriyetin cefakar partisi Cumhuriyet Halk Partisiyiz. Bizler tarihin tekerrürden ibaret olduğunu biliyoruz. İşte bu yüzden, biz Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün vasiyeti olan Türk İstiklal ve Cumhuriyetini kurtarmaya yemin ettik “ dedi.
Ocakcı konuşmasının sonunda CHP’nin kurucu genel başkanı Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları, tüm şehitleri, tüm genel başkanları, yönetici ve üyelerini, 9 Eylül ruhunu bugüne taşıyan tüm yurtseverleri minnet ve saygıyla andığını ifade etti.
Konuşmanın ardından törene katılan CHP’liler Atatürk Anıtı önünde hatıra fotoğrafı çektirdi.
İP'DE SULAR DURULMUYOR: ESKİ VEKİL REŞAT DOĞRU İSTİFA ETTİ!
İYİ Parti’nin yeni parti politikaları ve teşkilatlarına verdiği istifa talimatı sonrası parti içi kaos bitmiyor. Bugün de eski MHP’li Tokat Milletvekili Reşat Doğru resmi twitter adresinden İyi Parti’de ki tüm görevlerinden istifa ettiğini duyurdu.
Yaptığı açıklamada Reşat Doğru : "İYİ parti üyeliginden ve bütün görevlerinden istifa ettim.Kamu oyunun bilgisine. Ne Mutlu Türküm diyene. " dedi.
Kaynak:benguturk.com
İYİ Parti'den hükümete yakın takip
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray ve Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş, TBMM'de soru önergesi verdi
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) militanlarına Türk vatandaşlığı verildiği iddialarını Meclis gündemine taşıdı.
TBMM Başkanlığı'na verdiği soru önergesinde Reuters Haber Ajansı'nın Suriye'de ÖSO militanları ve aileleriyle yaptığı röportajı kaynak gösteren Çıray, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay'a iddiaları sordu.
"Meclis gündemine taşıdığımız iddialar, Türkiye'yi uluslararası hukuk önünde zor duruma düşürecek kadar vahimdir" diyen Çıray, şunları vurguladı:
"Bahse konu haberde militanların ölmesi halinde ailelerine şehit maaşı bağlandığı, vatandaşlık verildiği ve Türkiye topraklarında ev hediye edildiğine yer verilmiştir. Milletimiz ekonomik krizin altında ezilirken ÖSO'ya servet dağıtılıyor. Sığınmacıların bir bölümü, Türkiye'den Türklerden daha iyi koşullara sahiptir."
Aytun Çıray, Hulusi Akar ve Fuat Oktay'dan şu sorulara yanıt vermesini istedi:
"Medyada iddia edildiği gibi Özgür Suriye Ordusu militanlarına Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı verilmiş midir? Medyadaki iddia doğru ise kaç ÖSO militanın ve ailesine Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı verilmiştir? ÖSO militanlarının eğitim, donanım, ikmal ve iaşeleri için ne kadar para harcanmıştır? ÖSO militanlarına bugüne kadar maaş ve sosyal güvence (SGK, Emekli Sandığı, BAĞ-KUR vs.) imkânı sağlanmış mıdır?
Sağlandıysa bu tutar ne kadar TL'dir? ÖSO militanları sağlık hizmetlerinden faydalanmış mıdır? Faydalandılarsa hizmetlerin tutarı güncel rakamlarla kaç TL'dir? ÖSO militanları veya ailelerinin ikamesi için konut kiralanmış ya da satın alınmış mıdır? Şayet bu imkânlardan herhangi birisi sağlandıysa kaç adet konut sağlanmış ve bunun güncel rakamlarla devlet hazinesine olan maliyeti kaç TL'dir?"
"MİLLİYETÇİ MEMURLAR İSTİFAYA ZORLANIYOR"
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile birlikte bakanlıkların yeniden yapılandırılması ile başlayan kadro tartışmalarını takip eden İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nda birçok üst düzey görev yapmış milliyetçinin şimdi alt düzey görevlere çekilerek istifaya zorlandığını söyledi.
Sorunu soru önergesiyle TBMM'ye taşıyan Yokuş, şöyle dedi:
"Birçok memur arkadaşımız daha önce üst düzey yani genel müdürlükten başlayarak daire başkanlığına kadar geniş bir yelpazede görev yaptı. Şimdi bu arkadaşlarımız il dışına görevlendiriliyor, ya gidin ya da emekli olun demek isteniyor."
Sanayi ve Ticaret Bakanı Mustafa Varank'a yönelttiği soru önergesiyle konuyu net bir şekilde ortaya çıkarmak istediklerini ifade eden Yokuş, müşavir kadrosundayken başka yerlere ve özellikle il dışına görevlendirilen çalışanlarının birçoğunun milliyetçi olmasının kendilerini üzdüğünü ve buna müdahale etmek zorunda kaldıklarını belirtti.
"Bu arkadaşlarımız daha önce genel müdürlük, daire başkanlığı da yapmış üst düzey kamu çalışanları" diyen Yokuş, şöyle devam etti:
"Bu arkadaşlarımız müşavir kadrosundaydı. Ancak şimdi yeni uygulamayla il dışında yaptıkları görevin altında bir kadro ile görevlendiriliyorlar. Bunu araştırdık. İl dışına göndermenin temel nedeni emekliliği gelen arkadaşlarımızın bir an önce emekli olmalarını sağlamak. Bu arkadaşların birçoğunun daha önce olduğu gibi milliyetçi olmaları üzücü. Bu nedenle bunun peşini bırakmayacağız."
Yokuş, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın yaklaşık 90 çalışanının durumunun bu şekilde olduğunu belirtti.
Kaynak: yenicaggazetesi.com.tr
CHP'li eski vekillerden bildiri!
CHP, yerel seçim hazırlıklarına devam ederken 20 eski milletvekili, bir bildiri yayımladı. Eski milletvekilleri, “Güvenoyu alınmaz ve ön seçim yapılmaz ise yerel seçimlerdeki sonuçların tüm sorumluluğu parti yönetimindedir” dedi.
Yerel seçimlerin yeni bir siyaset anlayışının ve yurtsever bir demokrasi mücadelesinin başlatılması için bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilen bildiride şöyle denildi;
“Yerel seçimlerde aday belirleme yetkisi , kendi parti tabanının güvenini kaybetmiş bir CHP Genel başkanına ve önceki dönem ve bu dönem MYK üyelerinin insiyatifine bırakılamaz. Adaylar mevcut yönetimce belirlendiği takdirde yerel seçimlerin yeni bir hayal kırıklığına yol açması ve seçmenin protestosuna veya boykotuna maruz kalması kuvvetle muhtemeldir. Özellikle CHP’ye oy veren seçmen ve partililer sandığa gitmek istemediklerini ve oy vermeyeceklerini dillendirmekten kaçınmamaktadır.”
GÜVENOYU KURULTAYI VE ÖN SEÇİM ÇAĞRISI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun çağrısıyla 24 haziran seçim sonuçlarını değerlendirmek, seçmenin ve parti tabanının güvenini için “Güvenoyu Kurultayı” toplanması istenen açıklama şöyle devam etti; “Partinin, umudu ve inancı kırılmış seçmenle bağını tekrar kurabilmesi için yerel seçimlerde partinin adayları hem belediye başkanı hem belediye meclis üyesi hem de il genel meclisi üyesi adayları kayıtsız ve şartsız olarak hakim huzurunda parti üyeleriyle yapılacak ön seçimle belirlenmelidir. Adayların halkla bütünleşmesi, halkın desteğini alabilmesi ve toplumda adayların ve partinin heyecan yaratabilmesinin tek ve mutlak koşulu ön seçimdir. Ön seçimden çeşitli gerekçelerle kaçmak, telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açacaktır. Güvenoyu alınmaz ve ön seçim yapılmaz ise yerel seçimlerdeki sonuçların tüm sorumluluğu parti yönetimindedir.”
20 İMZALI BİLDİRİ
“Tarihsel uyarı olarak nitelendirilen açıklamaya Eski Milletvekilleri, Metin Lütfi Baydar, Bülent Bektaşoğlu, Tur Yıldız Biçer, M. Hüsnü Bozkurt, Mevlüt Dudu, Namık Havutça, Niyazi Nefi Kara, Emre Köprülü, Mazlum Nurlu, Bülent Öz, Ali Özcan, İbrahim Özdiş, Fikri Sağlar, Şerafettin Turpçu, Mehmet Tüm, Elif Doğan Türkmen, Akın Üstündağ, Gaye Usluer, Muhammed Rıza Yalçınkaya ve Necati Yılmaz imza attı.
Kaynak: yenicaggazetesi.com.tr
İşte Tahran zirvesinin sonucu
Tahran'da düzenlenen Suriye konulu Türkiye-İran-Rusya Zirvesi'nin ardından ortak bildiri yayımlandı.Tahran'daki ortak bildiride, Suriye ihtilafına askeri çözüm getirilemeyeceği ve ihtilafın siyasi süreç yoluyla sona erdirilebileceği inancı yinelendi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi'ne katılmak üzere İran'da. Türkiye, Rusya ve İran liderlerinin Tahran'daki İdlib görüşmesi başladı. Erdoğan tarihi zirvede 'ateşkes' çağrısında bulundu. Ruhani de "Teröristler silahlı eylemlerine son versin" derken Putin de "Silahları bırakma çağrısı yaptık" dedi. Toplantının ardından 12 maddelik ortak bildiri yayınlandı.
İşte madde made o bildiri...
1. Astana formatının Ocak 2017'den bu yana sağladığı başarılardan, özellikle de Suriye Arap Cumhuriyeti genelindeki şiddetin azaltılmasında katedilen ilerlemeden ve ülkede barış, güvenlik ile istikrara yapılan katkıdan duydukları memnuniyeti ifade etmişlerdir.
TERÖRLE MÜCADELE KİSVESİ ALTINDA SAHADA YENİ GERÇEKLİKLERİN OLUŞTURULMASI REDDEDİLMİŞTİR
2. Suriye Arap Cumhuriyeti'nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğü ile BM Şartı'nın amaç ve ilkelerine olan kuvvetli ve devam eden taahhütlerini vurgulamış ve bunlara herkes tarafından saygı gösterilmesi gerektiğinin altını çizmişlerdir. Kim tarafından gerçekleştirildiğine bakılmaksızın, hiçbir eylemin bu ilkelere halel getirmemesi gerektiğini yinelemişlerdir. Terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair her türlü girişimi reddetmiş, Suriye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğü ile komşu ülkelerin ulusal güvenliğini zayıflatmayı amaçlayan ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılıklarını ifade etmişlerdir.
ASTANA FORMATINI TANIMLAYAN İŞBİRLİĞİ RUHU
3. Sahadaki güncel durumu ele almışlar, 4 Nisan 2018 tarihinde Ankara'da yapılan son toplantılarının ardından Suriye Arap Cumhuriyeti'yle ilgili meydana gelen gelişmeleri değerlendirmişler ve aralarındaki mutabakat uyarınca üçlü eşgüdümü sürdürmek hususunda hemfikir kalmışlardır. Bu çerçevede, İdlib gerginliği azaltma bölgesindeki durumu görüşmüşler ve bu konuyu yukarıda belirtilen ilkelere ve Astana formatını tanımlayan işbirliği ruhuna uygun olarak ele almayı kararlaştırmışlardır.
TERÖRLE MÜCADELEDE İŞBİRLİĞİ
4. BM Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanan DEAŞ, Nusra Cephesi ile El Kaide veya DEAŞ'la bağlantılı tüm diğer bireyler, gruplar, teşebbüsler ve oluşumların tamamen ortadan kaldırılması amacıyla aralarındaki işbirliğini sürdürme kararlılıklarını teyit etmişlerdir. Terörle mücadelede, yukarıda belirtilen terörist grupların ateşkes rejimine katılmış veya katılacak olan silahlı muhalif gruplardan ayrıştırılmasının sivil zayiatın önlenmesi bakımından da dahil olmak üzere büyük önem arzettiğinin altını çizmişlerdir.
İHTİLAFIN MÜZAKERE YOLUYLA ÇÖZÜLMESİ
5. Suriye ihtilafına askeri çözüm getirilemeyeceğine ve ihtilafın yalnızca müzakere edilmiş bir siyasi süreç yoluyla sona erdirilebileceğine dair inançlarını yinelemişlerdir. Siyasi sürecin Soçi'de düzenlenen Suriye Ulusal Diyalog Kongresi'nin kararları ve BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararıyla uyumlu olarak ilerletilmesi amacıyla aralarındaki aktif işbirliğini sürdürme kararlılıklarını teyit etmişlerdir.
6. Suriyelilerin öncülüğünde ve sahipliğinde bir siyasi çözüme ulaşma sürecini ilerletme amaçlı ortak çabaları sürdürme konusundaki kararlılıklarını yinelemişler ve Anayasa Komitesi'nin kurulması ile çalışmalarının başlatılmasına yardımcı olmaya yönelik taahhütlerini vurgulamışlardır. Kıdemli memurları ile Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin Suriye Özel Temsilcisi arasındaki yararlı istişarelerden duydukları memnuniyeti vurgulamışlardır.
ULUSLARARASI TOPLUMA ÇAĞRI
7. Bütün Suriyelilerin normal ve huzurlu bir hayata yeniden kavuşmalarına ve acılarının hafifletilmesine yönelik tüm çabalara destek olma ihtiyacını vurgulamışlardır. Bu bağlamda, ilave insani yardım göndermek, insani mayın temizliği faaliyetlerini kolaylaştırmak, sosyal ve ekonomik tesisler de dahil olmak üzere temel altyapı unsurlarını eski haline getirmek ve tarihi mirası korumak suretiyle Suriye'ye yapılan yardımı artırmaları için başta Birleşmiş Milletler ve insani ajansları olmak üzere uluslararası topluma çağrıda bulunmuşlardır.
8. İhtiyaç duyan tüm Suriyelilere hızlı, güvenli ve kesintisiz insani erişim sağlanmasını kolaylaştırma yoluyla, sivillerin korunması ve insani durumun iyileştirilmesini hedefleyen ortak çabaları sürdürmedeki kararlılıklarını yinelemişlerdir.
SURİYE'YE GÖNÜLLÜ GERİ DÖNÜŞLER...
9. Sığınmacıların ve ülke içinde yerlerinden edilmiş kişilerin Suriye'de ikamet ettikleri asıl yerlere güvenli ve gönüllü olarak geri dönüşleri için gerekli şartların oluşturulması ihtiyacının altını çizmişlerdir. Bu amaçla, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) ve diğer uluslararası uzmanlık kuruluşları da dahil olmak üzere, ilgili tüm taraflar arasındaki eşgüdüm ihtiyacını vurgulamışlardır. [Suriyeli mülteciler ve ülke içinde yerlerinden edilmiş kişiler hakkında uluslararası bir konferansın toplanması fikrini değerlendirmek hususunda mutabık kalmışlardır.]
ÇALIŞMA GRUBU'NUN FAALİYETLERİ İLERLİYOR
10. BM ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) uzmanlarının katılımıyla yürütülen, alıkonulanlar/kaçırılanların serbest bırakılması, cenazelerin teslimi ve kayıp şahısların tespiti Çalışma Grubu'nun faaliyetlerindeki ilerlemeyi memnuniyetle karşılamışlardır.
11. Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin'in daveti üzerine, bir sonraki toplantılarını Rusya Federasyonu'nda yapmayı kararlaştırmışlardır.
12. Rusya Federasyonu ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanları, Tahran'daki Üçlü Zirve'ye ev sahipliği yapmalarından ötürü İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Hasan Ruhani'ye içten teşekkürlerini sunmuşlardır.
Kaynak:sabah.com.tr