CELİL UZUN KARATREN İLE CANLI YAYINDA

10 Ağustos 2018 Cuma 09:10

CELİL UZUN KARATREN İLE CANLI YAYINDA

CELİL UZUN KARATREN İLE CANLI YAYINDA

BÖLÜM 1                                                BÖLÜM 2

Yorumlar

Gövce, Vergi Barışı’nı anlattı

27 Temmuz 2018 Cuma 10:01

Gövce, Vergi Barışı’nı anlattı

Gövce, Vergi Barışı’nı anlattı

Yorumlar

Yeni sistemi anlattı

20 Temmuz 2018 Cuma 11:51

Yeni sistemi anlattı

Yeni sistemi anlattı

  Kara Tren'de Şenol AZMAN'IN bu haftakı Konugu AHMET KÖSE yeni sistemi anlattı ve "Bende belediye başkanı adayıyım." dedi.

  "Belediye başkanlığı makamı halka hava atma yeri değildir. Ben farklı bir vizyon geliştireceğim. İlk hizmetim, Ereğli'yi il yapmaktır." dedi. 

Avukat Ahmet Köse, Ereğli Belediye Başkanlığı için adaylığını Değişim Radyo’da açıkladı. Belediye Başkanlığı görevini daha iyi yapabileceğine inandığı için aday olduğunu ifade eden Köse, “Eğer belediye başkanı olursam, Allah bu görevi iyi yapmayı nasip ederse, kendisini tüm Ereğli halkı önünde kendisini Ereğli’nin milletvekili olarak deklare eden Cumhurbaşkanımıza, her iki seçimi kazanmış bir insan olarak gidecek ve Ereğli’nin il olmasını isteyeceğim. Bunu yapamazsam da bir daha aday olmayacağım” dedi.

Karadeniz Ereğlili Avukat Ahmet Köse, Değişim Radyo’da yayınlanan ve Şenol Azman tarafından hazırlanıp sunulan Kara Tren programında kendisini tanıtırken şunları söyledi:

“1968 Karadeniz Ereğli doğumluyum, Hatip Sokak’ta doğdum. Hala orada oturuyoruz. İlkokulu nimet İlkokulunda, ortaokulu ve liseyi Ereğli’de bitirdim. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mezunuyum. 1991 yılından beri avukatlık yapıyorum. Bir süre İstanbul’da avukatlık yaptım.2001 yılından bu yana Zonguldak barosuna kayıtlı olarak avukatlık yapıyorum. Evliyim iki çocuğum var, oğlum hukuk fakültesi, kızım sağlık bilimleri okuyor. Ereğli’de bir hukuk bürosu işletiyorum, beş çalışanımız var.

AK Parti’nin kuruluşundan itibaren hemen hemen her kademesinde çalıştım. Köydes projelerinin uygulanmasında bizim de katkılarımız oldu. AK Parti’nin ilk il genel meclisi üyelerindenim. 2004’te yerel seçimlerde Ereğli’de ilk defa AK Parti’nin 4 il genel meclisi üyesi çıkmıştı. Bunlardan biri de benim. Parti içi çekişmeler biraz da il genel meclis üyeliğinin zorluğu nedeniyle devam etmedim. Oturduğunuz koltuk size bir şey yaptırmıyor. Siz o koltuğun gereğini yapıyor, özveri gösteriyorsanız, işinizi, eşinizi, ailenizi ihmal ederek kendinizi o hizmete adapte ediyorsanız başarılı oluyorsunuz.

İl Genel Meclisi ve Belediye Meclisini birbirine karıştırmamak gerek. İl Genel Meclisi encümeninde görev yaptığınızda belediye başkanı gibi çalışıyorsunuz. Biz de bu görevi yaptık. Ereğli’de kırsal problemlerinin büyük bölümünü o dönemde çözdük. Şimdi yaptığımız eserleri görünce gururlanıyorum. Yaptığımız işler birer lütuf değil, yapmamız gereken şeylerdi ama başardıklarınızı görünce gururlanıyorsunuz.”

“ADAYIM…”

 

Belediye başkan adayı olup olmadığı sorusunu yanıtlayan Köse şöyle devam etti:
“Gerçekten Belediye Başkanlığına adayım. Hukukçu sorun çözmekle uğraşan kişidir. Sahada da bulunduğumuz için insanlarla birlikteyiz, sorunları biliyoruz. Bir devlet tecrübem de var. İl Genel Meclisi’nde bir çıraklık dönemi yaptık. Bir hazırlık yaptım. Toplumda böyle hazırlıkların değerlendirilmesi lazım. Hazırlığı olmayan kişiler geldiğinde al işte sıkıntı oluyor.

 

Geçen dönem de aday oldum. Kişisel gelişime de önem veriyorum. Bu konuda birçok eğitime katıldım. Dünyanın birçok ülkesinde idari yapılara yönelik, yapılanlar, yapılmayanlarla ilgili incelemelerde bulundum. Ülkemizdeki belediyelerde de bunu inceledim. Ben hazırlandım, benim donanımımı partimizin ve halkımızın da görmesi gerekiyor. Aday olmazsak, toplumun önüne sunulacak seçenekler azalıyor. Biz kaliteyi arttırmak için adayım. Muazzam işler yapacağımızı biliyorum ama en başta kaliteyi arttıracağımıza inanıyorum. Belediye meclis üyesi olmak için yola çıkmadım. Belediye meclis üyesi olmak istesem her dönem olurdum. Ben belediye başkanlığına adayım.”

“EREĞLİ SAYGIN BİR KENT KİMLİĞİ İSTİYOR”

Belediye Başkanlığına niye aday olduğuna ilişkin soruyu yanıtlarken, her koltukta bir AK partili var diye kimsenin bir yere aday olmasının engellenemeyeceğini ifade eden Köse, “Belediye başkanlığında bir arkadaşımız var diye daha iyi yapabileceğimize inandığımız halde aday olmayacak mıyız? Kendimizi tanıtacağız, çalışmamızı yapacağız. Buna rağmen halk seçmeyebilir. Halkın seçtiği değil midir doğru olan?” dedi.

Köse şöyle devam etti:

“Belediye başkanlığını sadece yapılan asfalt, yapılan parke, bina olarak görürseniz Hüseyin Uysal başarılıdır. Çetin Apatay bulvarı bile kendi başına bir başarıdır. Ereğli’nin çehresini değiştirdi. Belediye binalarının bir araya taşınmasını sayarsanız, Halil Posbıyık’ın son on yılından daha fazla iş yaptı. Belediyeyi bunlarla mukayese ederseniz Uysal başarılı. Fakat demek ki Ereğli halkının beklentisi farklı.

Ereğli halkı öncelikle saygın bir kent kimliği istiyor. Ereğli tarihi boyunca antikçağdan beri var olan bir kent. Bunu Ereğli’yi küçümsemek istemiyorum ama Ereğli’nin kendi enerjisiyle geldiği nokta bu. Ereğli’yi turizm kenti yapmanız lazım. Dünya artık geziyor. Uçak fiyatları ucuzladı. Sosyal medyada binlerce gezgin sitesi var. Biz Herkül’ün şehriyiz. Cehennemağzı mağaralarımız var. Antik kalemiz var. Halka kapalı. Yeraltı şehrimiz var. Bunu daha önce de gündeme getirdim. Çok büyük bir roma nekropolisimiz var. Devlet demiryollarının terk ettiği yerde. Burası bir kent.Polis, kent devleti burası. Antik limanımız var. Ereğli sadece sanayi şehri değil. Ereğli hem sanayi şehri, hem liman şehri, hem turizm şehri, hem tatil şehri. Hep işin sanayi kısmıyla hareket ediyoruz. Herkes bir şekilde yolunu bulup çocuğumuzu Erdemir’e sokalım mantığıyla hareket ediyor, enerjimizi buna harcıyoruz. Turizm deyip geçmeyin, bacasız sanayidir bu.

Balı köyünde kahvaltıcılarımız var. Şehir dışından misafirimiz geldiğinde götürüyoruz. Bunun öbür tarafı var. Oradaki bir kahvaltıcının iş yapmasıyla o köyde yöresel ürünler ekilmeye başladı. Köylü kadınlarımız orada çalışmaya başladı. O köye istihdam sağladı. Beş kahvaltıcı Balı köyünün popülaritesini arttırdı. İnsanlar oraya villa yapmaya çalışıyor şimdi. Dört yıl evvel Almanya’da gezerken Kassel diye bir kente gittim. Dağın başında devasa bir herkül heykeli koymuşlar. Kassel nere, Herkül nere? Herkül Anadolu’da yaşamış, Almanya’nın nerede olduğunu bilmez. Meğer Herkül hayranı bir Alman profesör, bu anıta ön ayak olmuş ve Kassel kenti yılda yirmi milyon civarında turist alıyor. Ereğli kadar nüfusu olmayan bir şehir. Bu bir vizyon meselesi. Sen eğer ki kültür bakanlığının yaptığı Cehennemağzı mağaralarına insanları götüreceğim, devletin yaptığı müzeye insanları götüreceğim dersen insanları burada konaklatamazsın. Fikirlerimi herkesle paylaşıyorum. Bu kent hepimizin kenti. Bu kentin kazanımı sadece Ahmet Köse’nin kazanımı değil. Ereğli’nin kazanması önemli.”

“EREĞLİ’NİN SORUNLARINI NASIL GÖRÜYOR?”

Ereğli’de en önemli sorunların birinin içme suyu olduğunu, bunun çözüldüğünü ifade eden Ahmet Köse şöyle devam etti:

“Şu anda en önemli konulardan biri Çevre yolu projesi. Bu yapıldığında kent içindeki yoğun trafik kent dışına çıkacak. Burada yerel yönetim önayak olacak. Karayolları kamulaştırma için ödenek ayırıyor. Belediye başkanı şunu yapıyor. İnsanlardan muvafakat alıyor. Devlet Hastanesi köprülü kavşağında bunu yaptık. Bizim tarla sahibimiz Kastamonu’dan gelen birine mi inanır, Ereğli’deki belediye başkanına mı? Önce kendi halkına inanır. Çevre yolunu hızlandıracak olan da belediye başkanıdır. Ereğli’nin kent meydanı projesinin ihale aşamasını tamamlayamadık. Ereğli’nin kent meydanına ihtiyacı var. Geçen seçimde bir sürü parti lideri geldi. Biz cumhurbaşkanı mitingini ofis yolunda yaptık. Kent meydanı olsa kent meydanında yapacaktık. Geçmişte festivaller anıt önünde yapılıyor, trafiği kitliyordu. Kent meydanında yapsanız hiç sıkıntı olmazdı. Kent meydanı sosyal aktivite demektir. Belki belediyeyi protesto edeceğim, iktidarı protesto edeceğim, Kudüs’teki zulmü protesto edeceğim. Nerede yapacaksınız bunu?Bunları yapacağınız alanlara da ihtiyacınız var. Bu sadece Ereğli merkeze lazım değil, Kepez’e, Kestaneci’ye de kent meydanı lazım.

Şehirde otopark yok. Bunu yapacak olan belediye başkanıdır. Karavan turizmi var. Adam geliyor, bakkaldan manavdan alışveriş yapıyor. Bir otoparkta yer verseniz gelip geçenlerle bin kadar karavancı konaklayabilir. Gençlere yönelik bir etkinliğimiz yok. İnterrail gruplarıyla bir kamp programı yapacaksınız. Bunları gerçekleştirmek için icraatın başında olmanız lazım.”

“NİYE BU KADAR ADAY VAR?”

AK Parti’de bu kadar çok aday çıkmasının nedeninin Belediye Başkanı Hüseyin Uysal’a sorulması gerektiğini belirten Köse, “Ben daha iyi yapabileceğimi düşündüğümü için adayım. Ben Hüseyin Uysal’dan daha başarılı olurum, benim vizyonum daha geniş. Ben daha atak bir insanım. Hayatım babamın şantiyelerinde geçmiş, benim şu ana kadar verilip de hakkını vermediğim bir görev var mıdır?” ifadeleriyle açıkladı.

Siyasette yerelcilik mülahazalarını tehlikeli bulduğunu ifade eden Köse, “Cöbekoğlu’ndan sonra gelen Halil Posbıyık Ordulu, Hüseyin Uysal Alaplılı. Bunu kim yapıyor, o partideki, AK Parti, CHP fark etmez, karşıdaki adayın kalitesiyle yenemeyeceği için kullanılan argümanlar bunlar. Bunlar son yerel seçimde de aynı argümanlar kullanıldı ama etkili olmadı. Bizim halkımız seçiminde yanılmaz” dedi.

YERELCİLİK ELEŞTİRİLERİNE NE DEDİ?

Kendisinin Ereğli menşeli olduğunu belirten Köse, “Ereğli doğumluyum, Ereğli’de avukatlık yapıyorum, annemin babamın mezarları burada. Babam buraya bekarken gelmiş yerleşmiş, ben burada yetişmişsem buradan sayılmam gerekir. Şehrimizde Sivaslı, Gümüşhaneli, Ankaralı var, Yeniceli var, doğulu vatandaşlarımız var. Ülkenin hemen hemen yetmiş vilayetinden insanımız var. Yöresel evlerimiz, derneklerimiz var. Oradan yer alamayan derneklerimiz de var. Bu kötü bir şey değil. İyi bir şey. Buna iyi tarafından bakmak, bunların enerjisinden yararlanmak gerekir” dedi.

Köse şöyle devam etti:

“Ben belediye başkanı olursam ilk icraatım bu yöresel derneklerin hepsini toplayacağım ve tamamına şenlik yaptıracağım. Şenliklerine kendi vekillerini parti ayrımı yapmadan bizzat gidip davet edeceğim. Kentimi meclisteki 600 milletvekilinin tamamının kentimin menfaati için çalışır hale getireceğim. Bunu yapabilirseniz bu memleketteki Karslı, Gümüşhaneli, Sivaslı, Düzcelilerden yararlanacaksın, etinden, sütünden, siyasi görüşlerinden yararlanacaksın. Bu toplumda ne var? Ereğli insanı yıllarca bürokrasiye adam yetiştirmemiştir. Bizim gençlerimizin çoğu iyi üniversitelerde okuyup İstanbul’da, Ankara’da, hatta yurt dışında kalmıştır. Ereğli’ye dönmemiştir. Bürokraside çok insanımız yok. Bizim yok ama Kayserilinin var, Ardahanlının var. Bunları da kullanacaksın. Belediye başkanlığı parke yapmak, yol yapmak değil. Bunu kurduğunuz ekip yapar zaten.”

“BU ŞEHİR İL OLMAYI HAK EDİYOR”

Çöpün toplanmamasının başarısızlık olduğunu, ancak toplanmasının bir başarı olmadığını ifade eden Köse şunları söyledi:

“Belediye başkanlığında ilk hedefim, buradan aday gösterilmemesine rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan ben buranın milletvekiliyim dedi. Hayretler içinde kaldığım insanlar geldi. Ben Cumhurbaşkanından isteyeceklerim var. Bunun en başında bu şehrin hak ettiği bir şey var. Bu şehir il olmayı hak ediyor. Biz burada daha ağır ceza mahkemesi yapamadık. Engel oldular Zonguldak lobisi. İl genel meclis üyeliğinde bunu yaşamadık mı? Bunu yapmakla Zonguldak’a ihanet ettiler. Zonguldak’ı Ereğli tarafına büyüteceklerine, Ereğli ve Zonguldak’ı birbirine rakip hale getirdiler. Beş yıllık görev süremde Ereğli’yi il yapamazsam bir daha aday olmam. Bir avukat arkadaşım bir tekne aldı, muazzam koylar var. Burada insanların ufak teknelerini dahi bağlayabilecekleri modern yerler yapmanız lazım. Buna kim ön ayak olacak. Buna belediye başkanı ön ayak olacak. Yol yapmak kolay, mesele bunu yapmakta.”

“MECLİS ÜYELERİNİ YÖNETMEK DE SANATTIR”

Hiçbir zaman milletvekili adayı olmadığını ifade eden Köse, bir dinleyicinin sorunun meclis üyelerinde olduğunu ifade etmesi üzerine şunları söyledi:

“Ben icraat adamıyım. Son üç buçuk yılda Ereğli belediyesinde yapılanları Halil Posbıyık’ın son on yılıyla mukayese ederseniz Uysal daha çok iş yaptı. Fakat koordinasyonsuzluk bu noktaya getirdi. Belediye Meclis üyelerini yönetmek de bir sanattır. Ben daha iyi yöneteceğimi bildiğim için adayım diyorum. O arkadaşlar kalitesizdir demiyorum, karşı tarafı rencide etmeye gerek yok, nihayetinde onlar da bizim arkadaşımız. Sadece ben daha fazlasını yaparım, Ereğli halkı daha fazlasına layık diyorum. Sahil kentiyiz diyoruz. Gelişmiş turizm kentlerine bakın. Plajımız var. Onuncu kilometrede başlıyor. Akıl var mantık var. Orada büyük bir problem var, ikinci sıraya çekmiş araçlar var, tırlar geçemiyor. İnsanlar denize girecek. İnsanların denize girmesini yürüyüş mesafesinde sağlayamazsanız, otopark sorununu çözemezseniz o görüntüyü oluşturursunuz. Ben bunu çözerim diyorum.

Buradaki mesele şudur. Rutin çalışmayla bunu çözemezsiniz. Belediye başkanı yargılanmaktan korkmayacak. Ben bu şehri turizm kenti yapacağım. Eğer belediye başkanı olursam, Allah bu görevi iyi yapmayı nasip ederse, kendisini tüm Ereğli halkı önünde kendisini Ereğli’nin milletvekili olarak deklare eden Cumhurbaşkanımıza, her iki seçimi kazanmış bir insan olarak gidecek ve Ereğli’nin il olmasını isteyeceğim. Bunu yapamazsam da bir daha aday olmayacağım. Bir tane aday adayı çıksın bunu söylesin. Bakın ben söylüyorum. Yayında söylüyorum. Yapamazsam çıkartıp önüme koyarsınız. İl olunca sorunların yüzde yetmişini çözeceğiz. Ben de bir il belediye başkanı olacağım. Kendi adıma da gurur verici bir olay olacak.”

“SIRÇA KÖŞKTEN BELEDİYE BAŞKANLIĞI OLMAZ!”

 

Kendisinin şehrin her ferdinin müreffeh bir yaşam sürmesi için çalışacağını ifade eden Köse şunları kaydetti:
“Sırça köşklerden, makam odalarından belediye başkanlığı yapamazsınız. Halkı makam odasında ağırlamayacaksınız, sabahleyin çorbacıda, camide, akşam çay bahçesinde halkla görüşeceksiniz, tepkisini göreceksiniz. Makamda oturup makama gelenleri dikkate alırsanız, Ereğli’nin yüzde doksanının oyunu alırım sanırsınız. Romen vatandaşın da, işadamının da ihtiyacını bileceksiniz. Ereğli’nin en önemli yapısal problemi çevre yolu ve kenti çevre yoluna doğru çekmektir. Sanayiciyi buraya çekemiyorsunuz, gayrimenkuller pahalı, Sanayi yatırımı için arsa fiyatları pahalı. Siz belediye olarak altyapıyı üstlenirseniz hiç değilse bir sanayici gelir. Gerisi onunla geliyor zaten. Bunu Yozgat bile başardı. Kayseri ve Çorum’dan bahsetmiyorum. Yozgat bile başardı. “

 

“ULUSAL DÜZEYDE ROCK FESTİVALİ… GÖZTEPE, YÜRÜME MESAFESİNDE PLAJ”

Ereğli’nin ilk kurtuluş reçetesinin turizm olduğunu ifade eden Köse şöyle konuştu:

Şehrimin ilk kurtuluş reçetesi turizmdir. Gençlik festivalleri yapacaksınız. Bir rock festivali yapacaksınız. Bunu ulusal çapta yapacaksınız. Turizm hamlesi yaptığınızda otelleriniz yeterli değil. Halkınıza bir kültür daha edindireceksiniz. Evlerimizdeki bir odamızı pansiyon haline getirme kültürünü geliştireceksiniz. Kaleiçi bölgesindeki evlerin onarımları sağlayrak, önündeki yasal engelleri kaldırarak buraları pansiyon haline getireceksiniz. Buralarda çalışacak temizlikçi, oraya mal veren manav bir katma değer oluşturacaktır.

Türkiye’de nitelikli kişilerde işsizlik yok. Esas problem niteliksiz olanlara iş bulmak. Ereğli’de bunu sağlamak gerekiyor. Her gittiğim yerde çilek reçeli ikram ederim misafirlerime. Ereğli’deki iki fabrikayla gurur duyuyorum. Onu yiyen başka çilek reçeli yiyemez. O insanlar Ereğli’den çilek reçeli istiyor. Bir çeşit bavul ticaretine döndü. Sürmene bıçağı için herkes Sürmene’ye bir yüz lira bırakır. Bizim de yerel değerlerimiz ürünlerimiz var. Bu Elpek bezine bir yer açmakla olmuyor.

Göztepe bizim korkunç bir değerimiz. Göztepe’nin manevi değeri var. Tekkemiz, yatırlarımız var. Orijinal haliyle orayı canlandırıp ilçedeki Bektaşi derneğine teslim ettiğinizi düşünün. Turizm aynı zamanda bir inançtır. Türbeler restore edilmediği için modern evlere dönüştü. İnanç turizmi için geleni de çekeceksiniz, denize girmek için geleni de çekeceksiniz. Göztepe’de orman yapısını bozmadan bir şeyler yapmak lazım. Ağaçları keseceğim demek doğru olmaz. Göztepe’nin olmazsa olmazı oradaki ruhani atmosferi de bozmamak gerekir. Bektaşi arkadaşlarımızın ibadetlerini bir apartman dairesinde değil, oradaki bir tekkede yapılmasını sağlamak gerekiyor.

Balıkçı barınağımız var. Bir tarafı kaya. Orada çok yüzdük çocukluğumuzda. Dünyada örnekleri var. Oranın önüne yürüme mesafesinde plajlar oluşturacaksınız. O martı biçiminin dış tarafında çok rahatlıkla plaj oluşturursunuz. Bütün mesele yürüme mesafesinde plajlar oluşturmak. Barselona’da dokuz plaj var. Liman bölgesini yat ve plajlara tahsis etmişler. Bir senede elli milyon turist geliyor. Biz bu kadar istemiyoruz. Baştan bir milyon gelse yeter.”

“ÖNEMLİ OLAN FİKİR ÜRETMEK DEĞİL YAPMAK”

Anlattıklarını yeni söylemediğini, bir dönem önce aday adayı olduğunda da anlattığını ifade eden Köse şöyle dedi:

“Ben aday gösterilmesem, başka bir arkadaşım gösterilse, başka bir partiden başka bir arkadaşımız kazansa bile benim fikirlerimden yararlanmak istiyorsa yapacaklarımı her zaman paylaşırım. İş fikir üretmek değil ki. Fikri herkes üretiyor, iş yapmakta. Ben devleti biliyorum, devletin nasıl hareket ettiğini biliyorum. Çeşitli partilerden muhtemelen yüz civarında aday adayı çıkacak, meclis üyelerini de sayarsanız bin civarında kişi aday olacak. Aday adaylığı sürecinde başka bir adayın güzel fikirlerini görürseniz tatbik edersiniz. Bu Ereğli’nin menfaatine değil mi?”

Köse, seçilmesi halinde belediye başkanlığı maaşını sosyal işlere tahsis edeceğini, mümkün olduğunca makam arabası kullanmayacağını, şahsi hiçbir işine şoförle gitmeyeceğini söyledi.

SEÇİM SİSTEMİNE ELEŞTİRİ..

Köse mevcut seçim sistemine karşı olduğunu belirterek, “İki turlu dar bölge sistemi yok şu anda ama gelecek. Zonguldak beş vekil çıkartırsanız, beş bölgeye bölünüyor. İlk turda hiçbir aday yüzde 51 oy alamazsa ikinci turda iki aday seçime giriyor. Genel merkez de bu düşüncede. Konjonktür nedeniyle bu noktaya gelemedi ama gelecek. Bu olmazsa tercihli oy gündeme gelirdi. O zaman AK Parti on aday yazacak, hangisini isterseniz ona oy verecek. Belki hepsini AK Parti alacak, belki hiçbirini alamayacak. Karabük’te AK Parti’nin vekili yok ama belediye başkanı var. Adaya bağlı seçimde milletimiz kendisi doğruyu buluyor. Adaya bağlı olmayınca partiye oy veriyor. Niçin Ereğli ve Alaplı’dan aday gösterilmediğini genel merkeze sormak lazım. Bir de aday adayı arkadaşlara ve vekil arkadaşlara sormak lazım. Ne oldu da genel merkeze bunu ifade edemediler. Genel merkez görmedi diyelim, demek ki siz de anlatamadınız” dedi.

SİSTEM TARTIŞMALARI…

İttifak sisteminde iki seçim aynı anda yapıldığından, temel argüman olarak cumhurbaşkanlığının seçildiğini ifade eden Köse, “Sistem ülkenin önünü açacak, çok başarılı olacak” diye konuştu. Köse, Türkiye’de asıl değişimin bundan sonra yaşanacağını söyledi.

Köse, yerel seçimlerin anayasal güvence altında olduğunu, süresini kısaltılması halinde bile bir sonraki seçime uygulanabileceğini belirterek, yerel seçimlerin zamanında yapılacağını ifade etti.

GÖKHAN DEMİRTAŞ’A “YUVAYA DÖN” ÇAĞRISI…

Avukat Köse, “Şu an elli yaşındayım, 27 senelik bir hukukçuluk kariyerini oturttum. Şantiyeci bir babanın çocuğuyum. Gerek inşaat, gerekse şantiye işini, saha işini biliyorum. Kamyonculuktan avukatlığa geçtim. Onun haricinde kişisel gelişimimle ilgili halen uğraşıyorum. İnsanın öğrenmesinin yaşı yok. Ereğli’nin AK Partili, vizyoner bir belediyeye ihtiyacım var. Bunu sağlayabileceğime inanıyorum, Ereğli’yi birkaç gömlek zıplatabileceğime inanıyorum. Halk bana bu yetkiyi verirse beş yıllık süreçte fark ortaya çıkacaktır. Velev ki beş yılda istediklerimi yaptım, seçime bir yıl kala memnuniyet anketi yapacağım, bundan çıkamazsam yine aday olmam.” diye konuştu.

Ahmet Köse, diğer aday adaylarını değerlendirirken, “Gökhan Demirtaş istemediği bir partide görev yapıyor, onu partisine dönmeye davet ediyorum” ifadelerini kullandı.

Köse, aday adayı olacak herkesle her platformda tartışmaya hazır olduğunu sözlerine ekledi.

 

Yorumlar