Basamaklı Çaycuma piramitleri!..

8 Ekim 2018 Pazartesi 17:03

Basamaklı Çaycuma piramitleri!..

Basamaklı Çaycuma piramitleri!..

Çaycuma Belediyesinin Filyos Park Yaşam Alanı’nın birinci etabına yaptığı piramitler vatandaşların ilgisini çekiyor. Parka görsel değer de katan piramitler, TCDD’den, tanesi 1 liradan satın alınan beton traverslerle imal ediliyor

Çaycuma Belediyesi, Devlet Demiryollarının hurdaya ayırdığı beton traversleri tanesi bir liradan satın aldı. Alınan çok sayıda traversin bir bölümü yol ve duvar tahkimat elemanı, çelik tel örgülü çitlerin taşıyıcı direği olarak kullanılırken, diğer bölümü de Filyos Yaşam Parkı’nda yapımı devam eden piramitlerde yapı elemanı olarak kullanılıyor. Başta seyir terası, oturma grubu, amfi tiyatro olmak üzere pek çok işlev üstlenecek olan piramitler, yakında hizmete açılacak olan parka farklı bir güzellik katıyor. Çaycuma Belediyesi teknik ekibinin projelendirilip tümüyle belediyenin öz kaynakları ve emek gücüyle yapılan park, 120 bin metrekarede planlanan projenin 20 bin metrekarede yapılacak birinci etabını oluşturuyor.

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, “Kaynaklarımızı en doğru şekilde kullanmaya büyük özen gösteriyoruz. Bir yandan halkımıza en doğru hizmeti en güzel şekliyle vermeye çalışırken, diğer yandan da maliyetleri minimuma indirecek yöntemler geliştiriyoruz. Ben müteahhitlik yaparken de hurda diye bir kavramı kabul etmezdim. Belediyede de aynı anlayışı sürdürüyorum. Göreve yeni geldiğim zamanlarda Devlet Demiryollarının hurdaya ayırdığı beton traversleri satışa çıkardığını öğrendim. Dayanımı çok yüksek bir yapı elemanı olan traversleri tanesi 1 liradan satın alarak depomuza kaldırdık. O günden beri lazım olan her yere kullanıyoruz. Filyos Park Yaşam Alanı’nda farklı boyutlarda 3 adet piramitten oluşan çok maksatlı yapının imalatını da o traverslerden yaptık. Son derece şık bir yapıyı, neredeyse bedavaya halkımıza kazandırdık” dedi.

BU DA BASAMAKLI ÇAYCUMA PİRAMİTLERİ

Piramit yapıyla ilgili bilgiler de veren Başkan Kantarcı, sözlerini, “Bitkilendirmesini de yaparak yakında hizmete sunacağımız birinci etabımıza görsel olarak çok değer katan bu yapıyı, insanlığın en önemli kültürel miraslarından biri olan Mısır piramitlerine benzettik. ‘Çaycuma piramitleri’ Mısır piramitlerinden farklı olarak, düz değil basamaklı bir yapıya sahip. Bu basamaklar yapının hem oturma grubu, hem seyir terası, hem de amfi tiyatro gibi çok maksatlı olarak kullanılmasını sağlıyor. Burada insanlar dilerse küçük çaplı tiyatro gösterileri, müzik dinletileri, tartışma toplantıları, forumlar yapabilecek. Halkımızın nefes alıp dinlenebileceği, eğlenip kendini yenileyebileceği bir yaşam alanı oluşturuyoruz.  Alabildiğine yeşil, alabildiğine sosyal bir yaşam alanı olarak planladığımız Filyos Park Çaycuma’ya değer katacak. Bölge halkının da yoğun şekilde kullanacağını düşünüyoruz. Emeği geçen tüm arkadaşlarıma sonsuz teşekkür ediyorum” diyerek tamamladı.

Yorumlar

İş yerinde ÖLÜ bulundu...

8 Ekim 2018 Pazartesi 13:42

 İş yerinde ÖLÜ bulundu...

İş yerinde ÖLÜ bulundu...

Foto ve video galeri yükleniyor...

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde ‘Coşkun Müzik evi ‘ sahibi Coşkun Korkmazgil hayatını kaybetti.

Alınan bilgiye göre, 7 Ekim gecesi saz sanatçısı Coşkun Korkmazgil, evinin yanındaki sanat evinde uykuya daldı. Sabah saatlerinde yanına gelen eşi, çaldığı kapının açılmaması üzerine 155 Polis hattına haber verdi.

Olay yerine gelen Emniyet Ekiplerinin kapıyı açmasıyla Korkmazgil’in sanat evinde hayatını kaybettiği ortaya çıktı. Olay yerine gelen Karadeniz Ereğli İlçe Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ekiplerinin çalışmasının ardından,  Korkmazgil’in cansız bedeni Karadeniz Ereğli Belediyesi Cenaze Hizmetleri aracına alınarak morga kaldırıldı.

Korkmazgil’in ölüm sebebi yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Karadeniz Ereğli İlçe Emniyet Müdürlüğü Ekipleri olayla ilgili soruşturma başlattı. 

Yorumlar

3 ayrı denetim ekibi oluşturuldu…

8 Ekim 2018 Pazartesi 12:59

3 ayrı denetim ekibi oluşturuldu…

3 ayrı denetim ekibi oluşturuldu…

Zonguldak Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal’ın talimatıyla Zabıta Müdürlüğü tarafından ilçe genelinde perakende ve toptan halka ürün satışı yapan tüm işyerlerinde fiyat denetimi başlatıldı. 

Ereğli Belediyesi Zabıta Müdürlüğü, Belediye Başkanı Hüseyin Uysal’ın talimatıyla döviz kurlarında yaşanan gelişmeler üzerine ‘fırsatçılık’ yaparak fahiş fiyat artışı yapanlara göz açtırmamak için ilçe genelinde fiyat denetimi başlattı.

İlçede bugüne kadar hijyen denetimlerini belli aralıklarla sürdüren Kdz.Ereğli Belediyesi Zabıta Müdürlüğü, resmî gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren ‘Fiyat Etiketi Yönetmeliği ve Fiyat Etiketinde Yerli Üretim Logosu Kullanımına’ ilişkin tebliğin ardından tüm işyerlerine yönelik denetim başlattı.

3 AYRI DENETİM EKİBİ OLUŞTURULDU

Karadeniz Ereğli Belediyesi Zabıta Müdürü Alptekin Dursun, Belediye Başkanı Hüseyin Uysal’ın talimatıyla 3 ayrı denetim ekibi oluşturduklarını ve Cuma gününden itibaren denetimlere başladıklarını belirterek; “Belediye Başkanımız Sayın Hüseyin Uysal’ın talimatıyla perakende ve toptan satış yapan tüm işyerlerinde Fiyat denetimi ve Fiyat Etiketinde Yerli Üretim Logosu denetimine başladık. Denetimlerde, ürünün üretim yeri, birim fiyatı, vergiler dahil satış fiyatı, ürünün ayırıcı özelliği, üretim yeri Türkiye olan ürünler için yerli Üretim logosunun kullanılıp kullanılmadığı, açıkta ve ambalajda satılan ürünlerdeki birim fiyatları ve satış fiyatlarını kontrol ediyoruz. Cuma gününden itibaren yaptığımız denetimlerde bir ulusal markette eksiklikler tespit ettik ve gerekli tutanağımızı tuttuk. Denetimlerimizi oluşturduğumuz 3 ayrı ekiple sürdüreceğiz” dedi.

Dursun ayrıca, vatandaşlardan gelen şikayetleri de dikkate aldıklarını belirterek; “Vatandaşlarımız 0552 067 0 153 WhatSapp ihbar hattı ile Alo 153 hattına ihbarda bulunabilirler. Gelen şikayetleri dikkate alarak değerlendiriyoruz” dedi.

Yorumlar

“16 NİSAN’DA İTİRAZ ETMELİYDİK!”

7 Ekim 2018 Pazar 11:41

“16 NİSAN’DA İTİRAZ ETMELİYDİK!”

Turpçu, Değişim Radyo’da yayınlanan ve Şenol Azman tarafından hazırlanıp sunulan Kara Tren programına katıldı.

25. ve 26. Dönem CHP Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpçu, “Ben olsam en güçlü anımda bile önseçim isterim. Niye Kenan Evren’in seçim yasasıyla önseçimsiz gidelim. Önseçimsiz CHP, AKP’yi iktidarda tutmanın yolu oluyor. Ereğli’de her şartta CHP’nin kazanma şansı vardır. Bunun yolu yöntemi, kavgayı gürültüyü önlemenin yolu demokrasidir” dedi.

Turpçu, Değişim Radyo’da yayınlanan ve Şenol Azman tarafından hazırlanıp sunulan Kara Tren programına katıldı.

Turpçu, programda kendini tanıtırken, Türkiye’nin gerçekten ekonomik krizler yaşadığını, ikinci dünya savaşından sonra en ağır krizin bu kriz olduğunu söyledi.

Aynı iktidarla 16 yılın tamamlandığını, müthiş bir işsizlik ve borçlanma olduğunu, bu işin daha başında bulunulduğunu ifade eden Turpçu şöyle hükümetin ülkeyi 125 Milyar Dolar borcu varken devraldığını, bunun üstüne borçlanma ve özelleştirmeden gelen 400 milyarlık bir geliri de kullandığını, ancak, tüm yatırımların 60 milyar dolar olduğunu söyledi.

Köprü, tünel, havaalanı, hastane gibi yatırımların devlet garantisiyle yapıldığını ifade eden Turpçu, “Bu işi anlatacağım özellikleriyle yapamayanı döverler. Firmalar sonradan çıkan kararları biliyordu. Paraları devlet buldu, iş devletin işi, niye devlet olarak kendin yapmıyorsun? Başka bir iş var bunda. Hazineyi söğüşleme var. Her yıl 10 milyon ödenecek, bunu da araba sayısına bölüyorlar, hastanede hasta sayısına bölüyorlar. Devlet kefil oluyor. Devletin kefil olduğu krediyi her yerden bulabilirsiniz. Geçmeyen arabaya, gelmeyen uçağa, hastalanmayan insana parasını ödettiler. Böyle bir mantık olamaz. Böyle bir soygun yöntemi olamaz” diye konuştu.

“16 NİSAN’DA İTİRAZ ETMELİYDİK!”

Azman’ın 24 Haziran seçimlerinde CHP’nin istediği sonucu almamamsının nedenini sorması üzerine Turpçu, CHP’nin 1980 darbesinin ardından kapatılması ile SHP döneminin başladığını, CHP dönemine sonradan geçildiğini hatırlatarak, önceki CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve şimdiki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu döneminde yönetim kademesi ile taban arasında bir kopukluk olduğunu söyledi.

Turpçu şöyle dedi:

“Modern demokrasilerde mutlak suretle önseçimler vardır. Dolayısıyla suyun akışı o şekilde sağlanır. Avrupa’da sandıklar kapandıktan ilk sonuçlarla birlikte oradaki liderler istifa ederler. Seçim kazananlar devam ederler. Bizde şimdiki anlayış biçimi Deniz Beyle başladı, şu andaki genel başkanımızla katmerlenmiş halde eksi yönde devam ediyor. Bugünkü tek adam rejimine nasıl geldik, 16 Nisan 2017’de referandum yapıldı. Bundan önce çıkan kanunlar çerçevesinde mühürsüz oy pusulaları, mühürsüz zarflar kanunen kesinlikle değerlendirmeye alınmazdı. Bizim partimizi yönetenler, bunu bile bile itiraz etmediler. Beni bütün ilçe başkanlarım, il başkanlarım aradı. İnfial halindeyiz, protesto etmek istiyoruz diye. Mühürsüz oyların geçerli olacağının YSK tarafından açıklanması üzerine Bülent Tezcan aracılığıyla buna göre hareket edin diye mesaj atılıyor. Bunlara itiraz edin demiyor. Vahamet burada. Genel başkanımız YSK önüne gitmeliydi. Bu kanunsuz oylar yüzünden, 95 yıllık rejim oylandı, tek adam rejimine geçildi. Bunu genel başkanımıza sorduğumuz vakit, AKP’nin silahlı adamları var dışarıda dedi. Bu silahlı adamlardan korkarsak bunun sonu gelmez dedim. Biz kazanılan bir referandumu, hayır cephesinin kazandığı referandumu bu mühürsüz oylarla kaybettik. Penaltı için dokuz kusurlu hareket deniyor, dokuz kusurun hepsi var bunda. CHP ile YSK arası 4 km’dir. Biz 4 km yürümedik, sonra Enis Berberoğlu için 450 kilometre yürüdük. Ben bunu anlamadım.”

“PARTİNİN OMURGASI KIRILDI”

Turpçu, partisinin başarılı olma koşulları ile ilgili, “Partimizin dinamiklerini harekete geçirmeden hiçbir şey yapamayız. Solun özelliği, kendi dinamikleri, kendi heyecanıyla bir şey yapabilir. Kendi partimiz sol bir partidir, Atatürkçüdür, laiktir, devrimcidir. Sol partide heyecanı ortaya çıkaramazsan hiçbir şey yapamazsın” ifadelerini kullandı.

Muharrem İnce’nin taban baskısıyla aday yapıldığını ifade eden önceki dönem CHP milletvekili şöyle devam etti:

“24 Haziran’da partinin omurgası kırıldı, partinin hafızasını taşıyacak milletvekillerinin tamamı tasfiye edildi. Milletvekili listemizle cumhurbaşkanı adayımız ayrı ayrı çalıştı. Sonuçta bizim partimizin aldığı yüzde 22 oydan yüzde 36 fazla oy aldı Muharrem İnce. Burada hesabı görüyorsunuz. Partinin cumhuriyetçi kadrolarının ezildiğini, sonucun da neticeye yansıdığını görüyorsunuz. 7 Haziran’da arkadaşlarımızın çalışmalarıyla 38 sene sonra Zonguldak’ta birinci olduk. 16 Nisan 2017 referandumu, Karadeniz’de Artvin ile beraber, parti teşkilatımız, kadın örgütlerimizle iki il olarak Hayır çıkardık. Fakat 191 bin 500 hayır cephesinin oyu vardı. 7 Haziran’da 147 bin oyumuz vardı. 117 bine düştü. 30 bin oyumuz İyi Parti’ye gitti deniyor. 191 bin hayır cephesinin oyu 160 bine düştü. İyi parti bütün oyları bizden aldı diyelim, hayır cephesinin 30 bin oyu nereye gitti. AKP Zonguldak’ta bir yılda ne yaptı, bizim bilmediğimiz işler mi yaptı? Bu oy 160 bine nasıl düştü?”

“DEĞİŞİMİN DEĞERİ 150 MİTİNGDEN FAZLA”

Modern demokrasilerde önseçim mekanizmasının bulunduğunu ifade eden Turpçu şöyle devam etti:

“ Önseçim yapsan birincide ikincide sıkıntı çekersin ama ondan sonra o iş rayına oturur, kendisine güvenemeyen aday adayı olmaz. 3 bin üyesi var CHP’nin, 2 bini oy kullanır. Bu kadar kişinin oy verdiği aday yanlış olamaz. CHP’de değişim ile ilgili söylemek istediğim şu. Değişim olmazsa CHP’de diyelim mitingler başlayacak. Miting yapacağız ama partide değişim olsa, 150 miting yapsak, değişimin değeri bu mitinglerden fazla olurdu. 12 Eylül diktatörlük rejimine kadar bütün partilerde önseçim zorunluydu. Kulakları çınlasın Kemal Anadol Abimiz Ecevit ile yarıştı Zonguldak’ta. Ecevit onu listeye sokmamak istedi. Kemal Abi 5. Sıradan seçildi. 1989’da Nurettin Sözen tek adaydı, önseçim istedi. Biz şimdi İstanbul’da, Ankara’da, istenen her yerde önseçim istiyoruz. Bunun için kaybediyoruz. Baykal döneminde de olmadı, Kemal bey de yapmadı.”

“BU KADAR OY KAYBEDEN İL YÖNETİMİNE DEVAM DENİLİR Mİ?”

Turpçu, genel başkanlarının güvenoyu almasını istediklerini dile getirerek şunları söyledi:

“Edirne’den sonra Zonguldak ikinci en fazla oy kaybeden bir il. Bu kadar oy kaybeden bir il yönetimine yerel seçimde devam diyorsun. Biz genel başkanın değişimini konuşuyoruz, güvenoyu alsın diyoruz.Bugün ekimin 5’i. Şubatta kurultay yaptık. Kurultayda, sekiz ay önce genel başkanımız bu kurultay delegelerinden 791 oy aldı. Dünyalar yıkılmış, yüzde 22 oy almışız, yerel seçimlere hiçbir şey olmamış gibi gidiyorsun. Madem kurultay yapmadın, bunların önünde güvenoyu alın. Bana güveniyor musunuz Kurultay delegeleri desin. Kendi kurultay delegelerinizden güvenoyu almıyorsanız, millet size nasıl güvenoyu verecek? İstanbul’da CHP’nin 259 bin kayıtlı üyesi var. Ey Genel Merkez diyorum, bu üyelere güveniyor musun? Güveniyorsan koy önüne bunların sandığı, kim çıkarsa aday o olsun. Bu bir ölçü olsun. Aday adayları ön seçim istiyorsa oralarda önseçim yapılsın. Bu il yönetimi niye seçildi, orada üç delege var genel merkezi tutuyor, onların hatırına tutuyorlar. İki üç delege için Zonguldak’ı sıkıntıya sokuyorlar. İli yönetenler bize bu bozgunu yaşatmıştır. Hayır cephesi 191 bin oy almışız, şimdi almışız 169 bin oy almış. Şimdi bunlar yerel seçimlerde ahkam kesecek. Bu olamaz.”

Turpçu, Muharrem İnce’nin zoraki aday yapıldığını diğer adayların kamuoyunda desteği olmadığı görüldüğünü, anketler sonucu aday yapıldığını belirterek, “Ondan sonraki kampanyada Muharrem İnce desteklenmedi” dedi.

Turpçu şöyle devam etti:

“ İl Genel Meclisi ve Belediye Meclisi için ilde satış var, adamlar yaşları kemale ermiş, ülke gidiyor kendilerini düşünüyorlar. Türkiye yıkılmış, kriz var, fabrikalar batıyor, yüz yıllık şirketler gidiyor, belki parasızlıktan doğalgazımız kesilecek.Kendini düşünerek bir yere varamayız. CHP bunun sigortası. Bizim yönetim ayarımız yok. CHP ayarsız, yönetim ayarsız. Ya yöneteceksin, ya gideceksin. Hiçbir yere aday değilim, kim aday olursa olsun, Zonguldak’ta, Ereğli’de kazanmasını istiyorum. Yol yordam ile ilgili Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Amerika’da adaylık süreci bir yıl sürüyor, şehir şehir geziyorlar. Biz genel merkezin gözüne girmeye çalışıyoruz. O iyi, bu tu kaka. Ne olacak bu işin sonu? Ülkeye demokratik bir çıkış yolunun önünü kapatıyoruz.

“EREĞLİ’Yİ TEKRAR SOSYAL DEMOKRAT YAPABİLİRİZ”

Turpçu, Halil Posbıyık ile arsının açık olup olmadığı sorusuna, böyle bir şeyin bulunmadığı cevabını verdi. Önceki Dönem Milletvekili Turpçu, Halil Posbıyık ve Erol Çivici’nin yanı sıra ilçe Başkanı Şerif Sertan Ocakcı’nın da adaylık konusunda isteği bulunduğunu gördüklerini söyledi.

Parti tüzüğünün başarısız olmak için kurgulandığını iddia eden Turpçu, Erol Çivici’yi desteklediği iddialarına ise, Çivici ile Posbıyık dönemi haricinde görüşmediğini ifade ederek, “Kardeşim bile aday olsa benim oyum demokrasiden yana olur” diye konuştu.

Turpçu, “Ben olsam en güçlü anımda bile önseçim isterim. Niye Kenan Evren’in seçim yasasıyla önseçimsiz gidelim. Önseçimsiz CHP, AKP’yi iktidarda tutmanın yolu oluyor. Ereğli’de her şartta CHP’nin kazanma şartı vardır. Bunun yolu yöntemi, kavgayı gürültüyü önlemenin yolu demokrasidir. Ön seçim olmaz ise bir aday tespit edilecek, görünen de odur, aday adayları aday tespitinden önce, örgütlerin huzurunda el ele tutuşsunlar isterim. İçimizden hangimiz adaysa biz onun etrafında birleşeceğiz desinler. Ben sürekli demokrasi, sürekli önseçim diyorum. Önseçim yapılmazsa, bizim yöneticilerimiz Ereğli’yi kazanmak istemiyor diye düşünürüm” ifadelerini kullandı.

İYİ Parti’nin yerel seçim performansı konusunda görüşünün sorulması üzerine Turpçu, Meral Akşener’in, MHP ve CHP oylarına yönelmek yerine, ortadan kaybolan merkez oylarına yönelmesinin İyi parti açısından daha verimli olacağı görüşünde olduğunu söyledi.

Turpçu, “Her şey tamir olur, her şey yeniden yapılır. Hiç umutsuz olamayız. Alaplı’da Nuri Tekin isim yaptı, Gülüç’tdeki, Kandilli’deki arkadaşlarımızın bir sıkıntısı olmayacağını düşünüyorum. Gümeli’deki Ahmet Saydam’ı da sıkıntısı olmayacak arkadaşlar arasında sayıyorum. Genel merkezimiz bu şekilde bile olsa, aday adaylarımız, aday olamadığında aday olan arkadaşımızın arkasında birleşirlerse, Ereğli’yi tekrar sosyal demokrat bir belediye yapabiliriz” dedi.

Kaynak:degisimmedya.com -  karatrenhaber.com

Yorumlar

Dünya Öğretmenler Günü’nü kutladılar

6 Ekim 2018 Cumartesi 13:36

Dünya Öğretmenler Günü’nü kutladılar

Eğitim Sen Karadeniz Ereğli İlçe Temsilciliği’nce 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü dolayısıyla Dayanışma ve Kaynaşma gecesi düzenledi.

Mühendisler Derneği’nde düzenlenen geceye Eğitim Sen İlçe Temsilcisi Pınar Akbaş, temsilcilik yönetim kurulu üyeleri,  bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Eğitim Sen üyesi öğretmenler katıldı.

Eğitim Sen İlçe Temsilcisi Pınar Akbaş, gecenin açış konuşmasında  ülkenin bir baskı, korku ortamında bulunduğunu belirterek şunları söyledi:

“Ama bunun karşısında her zaman en büyük umut siz Eğitim Sen’lilersiniz. Bütün bu sorunlara karşı kaya gibi sert durabilen,   baskılara zulümlere boyun eğmeyen, el açmayan, ders veren umutlar olduğunuz için sizlere teşekkür ediyoruz. Tecrübeli ağabeylerimiz ablalarımız da burada bizi hiç yalnız bırakmıyorlar, bundan sonraki mücadele yolculuğunda sizin tecrübeleriniz bize umut olacaktır. Bizi burada yalnız bırakmadığınız için teşekkür ediyoruz,  Dünya Öğretmenler gününüz kutlu olsun.”

Gecede,  2018 yılında emekli olan Mürsel Kurt ve Metin Küçükaslan’a Eğitim Sen adına plaket takdim edildi. Sendikaya yeni üye olan öğretmenlere rozetleri takıldı.

Aralarında Eğitim Sen üyesi öğretmenlerin de bulunduğu topluluğun canlı müzik icra ettiği gecede, Ressam ve Ruhi Su Korosu üyelerinden İrfan Ertel kısa bir resital gerçekleştirdi.  Eğitim Sen üyesi öğretmenler gecenin ilerleyen sırasında halaylar çekerek eğlendi.

Yorumlar