BAKKA’nın Projesi Yılın 4 Finalist İçerisinden İkinci Oldu

19 Temmuz 2018 Perşembe 20:13

BAKKA’nın Projesi Yılın  4 Finalist İçerisinden İkinci Oldu

BAKKA’nın Projesi Yılın 4 Finalist İçerisinden İkinci Oldu

BAKKA’nın Projesi Yılın Turizm Projesi Dalında 4 Finalist İçerisinden İkinci Oldu

Ticari kaygı ve kar amacı güdülmeden, şehirlerin geleceğine ışık tutmak, ülkemizdeki başarılı, toplumsal fayda odaklı, projeler, uygulamalar ile uygulayıcıları desteklemek ve örnek göstermek amacıyla, tarafsızlık, adalet ve hakkaniyet ölçüleri temel alınarak düzenlenen Şehir Ödülleri 2018 adayları arasında Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı da yerini aldı.
Kömüre Giden Demiryolu Projesi ile Yılın Turizm Projesi alanında başvuruda bulunan BAKKA, ön değerlendirme ve Üst Jüri değerlendirmesi sonucu ikinci oldu.
Jüride, Kültür ve Turizm Bakanlığından Dr. F. Gülay Aslan, Eğitim Genel Müdürü TURSAB Ali Rendan ve TÜROB Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Faik Öztunç yer alırken, birinciliği Karacadağ’ın Göbeklitepe Projesi kazandı.
19 Temmuz 2018’de DEU Sabancı Kültür Sarayı’nda ödül töreni gerçekleştirilecek.

Yorumlar

YAŞAMA TUTUNAMADI

19 Temmuz 2018 Perşembe 19:54

YAŞAMA TUTUNAMADI

YAŞAMA TUTUNAMADI

YAŞLI ADAM YAŞAMA TUTUNAMADI
Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde meydana gelen trafik kazasında bir kişi hayatını kaybetti.
Kaza Ereğli Devrek yolu İmam Hatip Lisesi önünde meydana geldi. İddiaya göre E.T. idaresinde 67 M 8056 plakalı halk otobüsü yolun karşısına geçmek isteyen 86 yaşında ki Dursun Ali Sesli’ye çarptı. Kazada ağır yaralanan Sesli, olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından devlet hastanesine kaldırıldı. 86 yaşındaki yaşlı adam yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Sürücü E.T. ifadesi alınmak üzere polis karakoluna götürüldü. Savcılık kaza ile ilgili tahkikat başlattı.

Yorumlar

1 TEMMUZ DENİZCİLİK VE KABOTAJ BAYRAMI KUTLANIYOR

1 Temmuz 2018 Pazar 00:00

1 TEMMUZ DENİZCİLİK VE KABOTAJ BAYRAMI KUTLANIYOR

1 TEMMUZ DENİZCİLİK VE KABOTAJ BAYRAMI KUTLANIYOR

Tüm Türkiye’de olduğu gibi, Karadeniz Ereğli’de de ülkemizin ekonomik bağımsızlığının en önemli göstergelerinden biri olan, Türkiye karasularında denizcilik ve ticaret faaliyetlerini yabancılardan alıp, milli gemiler ve deniz adamlarına verilmesini sağlayan kanunun yürürlüğe girişinin 92. Yıldönümünde, 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı törenlerle kutlanıyor.
Karadeniz Ereğli Liman Başkanı Murat Akpınar, Türk bandıralı gemilerin kabotaj hakkına kavuşmasının önemini “Unutulmamalıdır ki denize ve denizciliğe verilecek önem ölçüsünde Türkiye Cumhuriyeti büyüyecek ve güçlenecektir. Bu hedef denizci ülke, denizci devlet ve denizci millet olmakla sağlanabilecektir,” ifadeleriyle vurguladı.
Karadeniz Ereğli Liman Başkanı Murat Akpınar, 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı dolayısıyla “Unutulmamalıdır ki denize ve denizciliğe verilecek önem ölçüsünde Türkiye Cumhuriyeti büyüyecek ve güçlenecektir. Bu hedef denizci ülke, denizci devlet ve denizci millet olmakla sağlanabilecektir dedi.
Karadeniz Ereğli’de 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj bayramı dolayısıyla çelenk sunma töreni gerçekleşti. Törene Karadeniz Ereğli Kaymakam Vekili Saim Eskioğlu, CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, Karadeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Aykut Manioğlu, Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, Ereğli Emniyet Müdürü Ferdi Kuyu, askeri ve sivil erkan katıldı.
Törende Liman Başkanı Murat Akpınar tarafından Atatürk Anıtı’na çelenk sunulmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu.
Liman Başkanı Akpınar, günün anlam ve önemine ilişkin konuşmasında dünyadaki yük taşımacılığının yüzde 80’inin deniz yoluyla taşınan mal ve hizmetlerden oluştuğunu söyledi.
Bu ticaretten pay almanın bir ülke ekonomisi için vazgeçilmez olduğunu dile getiren Akpınar şöyle konuştu:
“Bu nedenle her ülke bu ticareti kendine has imtiyazlarla korumaya çalışmaktadır. Günümüz deniz ticaretinde de önemli bir yer tutan kabotaj hakkı, 1535 yılında yabancı ülke gemilerine tanınmış ticari bir imtiyaz olarak uzun yıllar denizciliğimizin gelişmesinin önünde büyük bir engel olarak kalmıştır. 1926 yılında ‘Türkiye Sahillerinde nakliyatı bahriye (Kabotaj) ve limanlarla karasuları dahilinde icrayı sanat ve ticaret hakkındaki kanun’un yayınlanması ile bu ayrıcalığa bir son verilerek, devletin kendi limanları arasındaki deniz ticareti faaliyetlerinin yalnızca yurttaşlarınca yapılması temin edilmiştir. Kapitülasyonlar kaldırılmış, Türk Karasuları içinde yabancı firmalara olanak sağlayan yüzlerce yıllık düzenlemelere ve sömürüye dur denmiştir. 1 Kasım 1937 tarihinde TBMM’nin açılış konuşmasında Gazi Mustafa Kemal şu sözlerle denizciliğe yön vermiştir.
‘En güzel coğrafi vaziyette ve üç tarafı denizle çevrili olan Türkiye, endüstrisi, ticareti ve sporu ile en ileri denizci millet yetiştirmek kabiliyetindedir. Bu kabiliyetten istifadeyi bilmeliyiz. Denizciliği Türk’ün Büyük ülküsü olarak düşünmeli ve onu az zamanda başarmalıyız’
Bu atılımın dönemi itibarıyla milli ekonomiye sağladığı katkı kadar ülke saygınlığının önemli bir göstergesi olduğunu da belirtmek gerekmektedir. Yabancılara verilen imtiyazları kaldıran bu yasa ile birlikte Cumhuriyetin Kazanımları olarak denizcilik, deniz turizmi, gemi inşa ve tersanecilik, balıkçılık, deniz taşımacılığı, eğitim ve bunun gibi alanlarda siyasi ve ekonomik özgürlükler elde edilmiştir.”
DEVAM EDEN PROJELER
Bu bağlamda günümüzde denizcilik alanında güçlü ve büyük Türkiye idealine ulaşmak amacıyla Bakanlıkça yüksek katma değeri olan projeler yürütüldüğünü ifade eden Akpınar şöyle devam etti:
“ Bunlardan en önemlilerine baktığımızda, Kuzey Ege Çandarlı Limanı, Filyos Limanı ve Mersin Konteyner Limanı, Yat Limanları, Yeşil Liman Uygulamaları, Türk Deniz Ticaret Filosunun yenilenmesi, Milli Deniz Ticareti Bilgi Sistemi, Deniz Kirliliğine karşı Acil Müdahale Merkezleri, İçsuyolu Potansiyelinin geliştirilmesi, Gemi Trafik Yönetim Sistemi projelerinin kararlılıkla sürdürüldüğü görülmektedir.
Bu projelerin yanı sıra, bugün MİLGEM projeleriyle gücüne güç katan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kahraman denizcileri ve şanlı deniz harp filosu dünyanın dikkatini üzerine çekmekte ve başarılı görevler icra etmektedir. Bununla Birlikte sayın cumhurbaşkanımızın bir dünya projesi olarak nitelendirdiği Kanal İstanbul projesinin tamamlanması ülkemizin uluslar arası alanda etkinliğini arttıracak boğaz trafiğini rahatlatacaktır.
Unutulmamalıdır ki denize ve denizciliğe verilecek önem ölçüsünde Türkiye Cumhuriyeti büyüyecek ve güçlenecektir. Bu hedef denizci ülke, denizci devlet ve denizci millet olmakla sağlanabilecektir. Bu duygu ve düşüncelerimle, başta cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere denizciliğimizin gelişimine katkı sağlamış tüm kıymetli büyüklerimizi minnetle anıyorum.”
Ç elenk sunma töreninin ardından, protokol ve katılımcılar belediye limanından romörkörle denize açılarak, Deniz Şehitleri anısına Karadeniz’e çelenk bıraktılar.
KABOTAJ HAKKI NASIL KAZANILDI?
Kabotaj; Bir devletin sahip olduğu limanları arasındaki deniz taşımacılığı ve deniz ticareti konusunda tanığı ayrıcalıktır.
Ülkemizde her yıl 1 Temmuz, “Denizcilik ve Kabotaj Bayramı” olarak kutlanmaktadır. Bunun nedeni ise Osmanlı devletinin yabancı devletlere tanıdığı kabotaj imtiyazlarının 20 Nisan 1926’da kaldırılmasına karar verilmesi ve alınan bu kararın 1 Temmuz 1926’da yürürlüğe girmesidir.
Osmanlı Devleti I. Dünya Savaşı’nın ardından hem maddi hem de manevi anlamda büyük yıkıma uğradı. Mondros ateşkes anlaşmasının imzalanması ile boğazlar ve limanlar yabancı ülkelerin yönetiminin eline geçti. Savaştan sonra ülkenin yeniden ayağa kalkması gerekiyordu, bu sebeple Atatürk yeni ekonomi girişimlerinde bulunulması gerektiğini düşünüyordu. Yabancı ülke bandıralı gemilere verilen imtiyazlar Lozan Barış Anlaşması ile kaldırıldı.
4 Mart 1923 ‘de İzmir’de Türkiye İktisat Kongresi toplandı. Bu kongrede yeni Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ekonomisine güç sağlayabilecek çözümler konuşuldu. 20 Nisan 1926’da Kabotaj kanunu kabul edildi, 1 Temmuz 1926’da yürürlüğe girmesiyle Türk limanları özgürlüğüne kavuştu.
Kabotaj Kanununun bir hükmünde; “ Türkiye limanları ve sahilleri arasında yük ve yolcu taşınması ile kılavuzluk ve römorkaj hizmetleri, Türk vatandaşları ve Türk bayrağı taşıyan gemilerce yapılır.” Bu yasaya göre Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tüm karasuları ve limanları arasındaki deniz ticareti, yolcu taşımacılığı, dalgıçlık, rehberlik, kaptanlık, tayfalık vs. hepsi yeni Türk Devletinin yönetiminin altına girdi. Bu yasa ile beraber Türkler kendi limanlarında, akarsularında, göllerde, Marmara Denizi ve boğazlarda tam bağımsızlığı kazanmış oldu. Yabancı devletlerin gemilerinin, sadece Türk ve yabancı devletlerin limanları arasında ticaret yapabileceği belirtildi. Böylelikle ekonomide ilk bağımsızlık elde edildi.

Yorumlar