Ayağı Kesildi
Ayağı Kesildi
Zonguldak’ın Alaplı ilçesinde ayağını Patpat olarak adlandırılan tarım aracının bıçağına kaptıran 20 yaşındaki Baran Alp Turan’ın ayağının kesildiği ve sağlık durumunun ise ciddiyetini koruduğu öğrenildi.
Alaplı ilçesine bağlı Musabeyli köyünde halk dilinde patpat olarak adlandırılan tarım aracı ile tarlayı sürdüğü sırada ayağını bıçağa kaptıran 20 yaşındaki Baran Alp Turan, yapılan ilk müdahalenin ardından Ereğli Devlet hastanesine kaldırılmış, Tarım aracının bıçağı ile hastaneye getirilen Turan acil olarak ameliyata alınmıştı. Turan’ın ameliyatla ayağının diz altından kesildiği ve yoğun bakıma alındığı öğrenildi. Baran Alp Turan’ın hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
Vali Ereğli de İncelemelerde Bulundu
Vali Ereğli de İncelemelerde Bulundu
Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz, Ereğli İlçesindeki Cehennemağzı girişinde yer alan el işi sanatçılarının eserlerini inceledi.
Vali Tutulmaz, Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları’nın (Erdemir) Korona Virüs (Covid-19) salgını nedeniyle uzaktan eğitim sürecinde ihtiyaç sahibi öğrencilere dağıtılmak üzer ebağışladığı tabletlerin okullara teslimi dolayısıyla geldiği ilçede, Cehennemağzı mevkisinde gezi ve incelemelerde bulundu.
Mağaralar girişindeki el işi sanatçılarının stantlarını da gezen Tutulmaz, Taş Boyama, Ahşap ve Seramik İşleme Sanatçısı Cengiz Alpago’dan da bilgiler aldı.
Vali Tutulmaz’ın incelemeleri sırasında, Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu da hazır bulundu.
POSBIYIK’TAN OYAK YÖNETİMİNE SOSYAL SORUMLULUK ÇAĞRISI
POSBIYIK’TAN OYAK YÖNETİMİNE SOSYAL SORUMLULUK ÇAĞRISI
OYAK Genel Müdürü Süleyman Savaş Erdem’in 2006 yılında tesisi satın aldıktan sonra Ereğli’de ceketini asacağı bir çivisinin olmadığını vurgulayan Posbıyık, şunları söyledi:
“Erdemir Genel Müdürü gazetelerde boy boy resimler veriyor. Ereğli’nin tarihine sahip çıkıyoruz, çilek fidesini biz yetiştiriyoruz. Elpek bezine sahip çıkıyoruz’ diyor. Koskoca Erdemir ‘ben bin tane tablet verdim’ diyor; tüm bürokrasiyi topluyor, büyük törenler yapıyor. Erdemir yetkililerine sesleniyorum. Çilek Kooperatifi’ni 1995 yılında kurdum. O günden bu yana fide dağıtıyoruz. Ziraat Odası ile arazi kiraladık, orada fide yetiştirmeye başladık. Uzun müddet devam etmedi ama şu anda Delihakkı’da belediyenin kendi serasında bu fideleri yetiştiriyoruz. Elpek bezini canlandırmak için 1994 yılında ilk etapta çalışmalara başladık. El tezgahı yoktu. Bunun için köy köy dolaştık, bir köyde yıpranmış, parçalanmış bir tezgah bulduk. Teknik bir ressam arkadaşımı getirdim, resimlerini çizdirtirdim. Ereğli Sanat Okulu’nda 3 tane tezgah yaptırdım. Hatta tezgahların birinin üzerinde Halil Posbıyık diye yazar. O gün üretimi yapan arkadaşlarıma tezgahları teslim ettim. Yani ilk teşvik eden benim. Hala daha Ereğli’nin en güzel yerinde onlara ücretsiz, kirasız satış mekanı yaptık, tezgahları da var içerisinde.
-EREĞLİ HALKINI EKPEKLE, ÇİLEKLE, TABLETLE KANDIRAMAZSINIZ-
Şimdi bunları niye anlatıyorum. Yıllık cirosu trilyonları geçen, Ereğli’ye hiçbir şey vermeyen, hiçbir katkı yapmayan, sosyal projeler üretmeyen Erdemir’e sesleniyorum. ‘Çilek fidesi dağıtıyorum, Elpek’e sahip çıkıyorum. Bin tane tablet aldım’ demekle sosyal sorumluluk olmaz. OYAK yöneticileri Ereğli halkını bunlarla kandıramazsınız. Kananlar kanar ama biz kanmayız. Sizlere defalarca söyledik. Kent Meydanı’nı yapalım birlikte. Otoparkları siz işletin, parası da sizin olsun, dedik. Sosyal bir olay yaratalım Ereğli’de dedik. Göztepe Köprüsü’nü beraber yapalım dedik. Ama hiçbir şey yok.
-SÜLEYMAN SAVAŞ ERDEM’İN CEKETİNİ ASACAĞI ÇİVİSİ YOK-
Buradan sayın Süleyman Savaş Erdem’e sesleniyorum. OYAK olarak 2006 yılında Erdemir’i satın aldınız. Allah rızası için, Allah hakkı için Sayın Süleyman Savaş Erdem, 2006 yılından beri Ereğli’de yaptığı bir tane tesisi gösterebilir mi bana. Ereğli’ye gelmiyor, bizleri de ziyaret etmiyor ama Ereğli’ye geldiğinde ceketini asacak bir tane çivisi yok burada. Varsa bir tane çivisi Süleyman Savaş Erdem bize göstersin biz de alkışlayalım onu.
-EREĞLİ’Yİ CÜRUF TOZUNA BOĞMAYIN, BUNA İZİN VERMEYİZ-
Sayın Kaymakamımız toplantıda bana, ‘Bardağın dolu tarafından bakalım’ diyor. Sayın Kaymakamım bardakta su yok ki neresinden bakayım. Ereğli’de Kaymakamlık binası kirada. Emniyet Müdürlüğü kirada. Zonguldak Ereğli yolu, Ereğli-Devrek yolu bitmemiş. Çevre yolumuz var, yapılmamış. Turizmden bahsediyoruz. Göztepe’ye, Kaletepe’ye çıkmak için izin almamız lazım, devlet yardım etmiyor. Ama biz turizmden bahsederken Ereğli’ye cüruf sahası kurulsun, Alaplı’da vatandaşlarımızın olduğu yerde cüruf sahası kurulsun, Ereğli’deki, Alaplı’daki insanlar zehirlensinler diye izinler veriliyor. Ereğli halkı bunlara izin vermez. Daha evvel Köseağzı’nda plajın olduğu yerde termik santral kurulacaktı. Bütün vatandaşlarımız bir araya geldik şalvarlı kadınlarımızla eylemler yaptık, Ankara Çevre Genel Müdürlüğü’ne kadar gittik ve termik santral yapımını durdurduk. İlerleyen zamanda Kireçlik’te termik santral yapmaya kalktılar. Bütün STK’larla birlikte Ereğli Belediyesi olarak 3 gün boyunca masa sandalyelerle orayı donattık ve gece gündüz eylem yaptık. Bütün STK’lar ve siyasi partilerle birlikte... Kireçlik’e de termik santrali yapılmasına izin vermedik.
Şimdi uyarıyorum. Ereğli’yi cüruf tozuna boğmayın lütfen. Bunu yapanın Erdemir olduğunu biliyorum. Erdemir teşvik ediyor. Ereğli’de sıkıntılı durumlar çıkartmayın. İlerleyen zamanda bekli de Erdemir’den çıkan cüruf arabalarının önünü keseceğiz ve geçirmeyeceğiz bu müteahhitleri. Son olarak sesleniyorum, herkes aklını başına toplasın.”
POSBIYIK: ERDEMİR’İN YAPI KAYIT BELGELERİNİ İSTİYORUZ
POSBIYIK: ERDEMİR’İN YAPI KAYIT BELGELERİNİ İSTİYORUZ
Ereğli’nin imar planlarını yapmak için yapı kayıt belgelerine ihtiyaç olduğunu söyleyen Başkan Posbıyık, şunları söyledi:
“Yapı kayıt belgelerinden bahsettim. Bütün vatandaşlar yapı kayıt belgelerini, müracaatlarını bize bildirirler, İl Çevre Müdürlüğü’ne bildirirler. İl Çevre Müdürlüğü bunların 2017’den evvel yapılıp yapılmadıklarını kontrol eder. Yanlış beyanda bulunanları da Ereğli Belediyesi’ne gönderir. İlk müracaatlar Ereğli Belediyesi’ne ve İl Çevre Müdürlüğü’ne yapılır.
Demir Çelik fabrikaları da yanlış yerlerden dolayı 600 tane yapı kayıt belgesi için İl Çevre Müdürlüğü’ne müracaat etmiş. Bunların hazırlanması için taşeron müteahhitlere milyonlarca lira para vermiş. Aynı zamanda devlete 600 tane yapı kayıt belgesinin gerçekleşmesi için harçlar yatırmış milyonlarca lira ama Erdemir bize yapı kayıt belgelerini vermiyor. İl Çevre Müdürlüğü’ne vermiş. Kanun açıkça, ‘İl Çevre Müdürlükleri belediyeye verirler’ diyor.
Biz, İl Çevre Müdürlüklerine müracaat ediyoruz. Bize maalesef vermiyorlar. Sayın Valime gittim, anlattım bizi haklı gördü. O da telefon etti. Müspet veya menfi bunları vermeniz lazım. Eğer vermek istemiyorsanız, vermiyorum diye yazın. Vermiyorum diye de yazamıyorlar çünkü kanunen suç islemiş olacaklar.
Ben İl Çevre Müdürlüğü’nün durumunu biliyorum. Bakanlık nezdinde Erdemir’in ne kadar baskı yaptığını çok iyi biliyorum. İl Çevre Müdürlüğü’ne giden Erdemir yetkililerinin baskı araçlarını nasıl kullandıklarını da biliyorum. Zaten, Erdemir bu haksızlıkların hepsini de bürokraside, yargıda çok etkili olduğu için yapıyor. Şu anda bizim elektrik tüketim vergilerimizi ödemiyor, emlak vergilerimizi ödemiyor, imar cezalarını ödemiyor. Her tarafta etkin olduğu için bu işlerde gayet başarılı. Ereğli halkını dışlamak için elinden gelen gayreti gösteriyor. Şimdi bir kez daha çağrıda bulunuyorum; İl Çevre Müdürlüğü’ne yazı yazdık, dedik ki; bunları bize verin. Vali bey de ‘bunu verin’ demişti. Aradan 15 gün geçti. İl Çevre Müdürlüğü’nden yazı geldi ‘bunu bakanlığa soracağız, size ondan sonra cevap vereceğiz’ dediler. Beklemeye başladık; 1,5 ay geçti. Ben eğer devlet dairesinde 15 gün cevap vermezsem Valilik beni ifadeye alır. Tenkit yazısı yazar, niye cevap vermiyorsun, diye. Ama İl Çevre Müdürlüğü 1,5 aydan beri maalesef cevap vermediği halde gayet rahat, hiç bir soruşturmaya falan da alınmıyor. Bu ayrıcılıklar bizi çok üzüyor.
Şimdi Sayın Valime de İl Çevre Müdürlüğü’ne de çağrıda bulunuyorum. Yapı kayıt belgelerini istiyoruz. “İncelendikten sonra” demesinler. İncelenme olduktan sonra 5 sene sürer bu işler ama ben imar planlarını hazırlıyorum. Ona göre müracaatların nereye yapıldığını görmem lazım. İl Çevre Müdürlüğü’ne müracaat şekliyle bana versinler, hiç bir işlem yapmayacağız. Zaten İl Çevre Müdürlüğü netice bildirilmedikten sonra herhangi bir işlem yapmamız da mümkün değil.
Eğer “vermiyoruz” diyorlarsa bürokrat olarak yapmaları gereken görevi yapsınlar. “Ben yapı kayıt belgelerini Ereğli Belediyesi’ne vermiyorum” diye İl Çevre Müdürlüğü bize yazı yazsın, o da kabulüm. Ona göre biz gerekli işlemleri yapalım. Bu son çağrımdır.”
POSBIYIK, CÜRUF TESİSİ TEHLİKESİNE DİKKAT ÇEKTİ
POSBIYIK, CÜRUF TESİSİ TEHLİKESİNE DİKKAT ÇEKTİ
Başkan Posbıyık açıklamasında şu konulara dikkat çekti:
“Değerli hemşerilerim, Ereğli’nin geleceği ile ilgili önemli bir konuyu sizlere tane tane anlatmak istiyorum. Dün Sayın Valimiz Karadeniz Ereğli’ye geldiler. Tablet dağıtımı töreni için… Orada bu konulardan bahsetmiştim ama bugün Ereğli halkının geleceği için çok önemli olan, hava kirliliği ile ilgili çok büyük sorunlar ortaya çıkaracak cüruf tesisi projesinin yanlış yolda gittiğini ifade etmek için konuyu, kamuoyuna tek tek anlatmaya çalışıyorum.
-ERDEMİR, KIYICAK’A CÜRUF TESİSİ KURULMASI İÇİN HAREKETE GEÇTİ-
Hemen Alaplı sınırımızda Kıyıcak Mahallesi’nde bir cüruf sahası oluşturulmaya çalışıyorlar. Ne için? Erdemir’den çıkan cüruflar Erdemir’in içerisinde adeta bir dağ oldu. Bu Ereğli halkı için çok zararlı bir işlem. Bunu sürekli olarak gündeme getirmeye çalışıyorum ama hiçbir siyasinin bu konularla ilgilendiği yok. Cüruf, hem toz bakımından hem de suyla karıştığında, deniz suyuyla da karıştığında tehlike oluşturuyor. Canlılara zarar veriyor. Artık Erdemir sahası tamamen dolmuş vaziyette ve Erdemir’in bu cüruf dağlarını eritmesi lazım. Onun için de bir takım firmalarla anlaşma yapmak üzere bu cürufları belli fiyatlardan bu firmalara verip onların da bunları kırma, dökme, eleme yapmak suretiyle yok etmesi noktasında onları teşvik ediyor.
Tabii ki kırma, dökme yapacak olan firmalar da cürufun arasındaki madenleri geri dönüşüm olarak sattığında çok büyük paralar kazanacaklar. Onun için bu bölgede tesis kurmak için çaba gösteriyorlar ancak bu, Ereğli için çok tehlikeli.
Daha evvel Roj Metal diye bir ekip geldi. Onlar bunu burada kurmaya çalıştılar. Daha önce Gülüç’te, Madenci Gemi’nin olduğu yerde bu işlemi yaptılar. Toz, duman oldu Gülüç Beldesi. Çok büyük şikâyetler oldu ve mühürlemek zorunda kaldık. Ama bunun peşini bırakmadılar şimdi Alaplı – Ereğli sınırının Alaplı tarafında tesis kurmaya çalışıyor bir firma. Bir firma da biz iptal ettiğimiz halde, izin vermediğimiz halde yeniden Ereğli tarafında Kıyıcak Mahallesi’nde cüruf sahası kurmaya çalışıyor.
-ERDEMİR FELAKETİ TEŞVİK EDİYOR-
Tabii bunları teşvik eden Ereğli Demir ve Çelik fabrikaları. Erdemir bunlara cüruf vermemiş olsa bunların burada bu işlemi yapması mümkün değil. Ereğli Demir Çelik Fabrikalarının bu cürufları gemiye yükleyip İzmir’e göndermesi lazım. Çünkü orada İzmir Aliağa’da lisanslı tesislerde bunlar eleniyor, kırılıyor, dökülüyor. Esas işlemin orada olması lazım. Türkiye’de izinli olan 1-2 yer var, onlardan bir tanesi de İzmir Aliağa’da. Erdemir bunları gemiye yükleyip de gönderdiği zaman nakliye parası çok pahalıya geliyor. Onun için Erdemir acımasızca fazla para harcamayayım diye hemen Ereğli – Alaplı sınırında cüruf sahaları kurmak üzere burada bu kırma, dökme işlemini yapmaya çalışıyor. Felaket! Ereğli’de hem turizmden bahsediliyor hem de cüruf sahaları oluşturulmaya çalışılıyor. Böyle bir şey olamaz. İsyan ediyorum!
Acilen müracaatlarını yapmışlar tabii ki bu firmaların da çok büyük etkinlikleri var. Milletvekilleri, bakanlar arkalarında, her türlü destek veriliyor. Bir takım basını, şurayı, burayı susturmak için değişik yöntemler ve yollar kullanıyorlar.
-ÇEVRE YOLUNUN ÜZERİNE YAPILIYOR-
Ereğli’de Alaplı sınırından bir yol geçiyor karayolu. Bu bizim yapılmasını istediğimiz, Ereğli’nin geleceği için çok önemli olan, trafik sorununu çözecek olan çevre yolu. Tesisi bu çevre yolunun tam üzerine kuruyorlar. Çevre yolunun alt tarafı Alaplı sınırı. Burada bir tabi göl var. Burada cüruf sahası kurulması için ÇED raporu aldılar. Yani; bu bölgede bulunan vatandaşlar bundan çok büyük zarar görecekler, aynı zamanda doğa tamamen bozulacak. Fındık tarlalarından verim almaları mümkün değil. Zehirli gaz. Yine bununla yetinmeyip çok karlı bir iş olduğu için şimdi yeni bir grup da karayolunun ortasında Ereğli Belediye sınırlarının içinde Kıyıcak Mahallesi’nde tesis kurmak istiyor. Roj Metal de buradan ÇED raporu almak istiyor. Biz itiraz ediyoruz, olmaz böyle bir şey diyoruz ama onlar ısrarla burada. Maalesef, ÇED raporu almak için müracaat ettiler. ÇED raporu da dün bizim elimize geldi.
-VALİ MUSTAFA TUTULMAZ’IN İMZASI VAR-
ÇED raporu o kadar hızlı alınmış ki son derece üzüldük. Ereğli Belediyesi’ne, Ereğli halkına sormadan ‘ÇED kararına gerek yoktur’ diye emri vaki ÇED raporu vermişler. Öyle bir hızlı vermişler ki sayın Valimin ismini bile yanlış yazmışlar. Zaten hukuken bir geçerliliği de yok bu raporun. Hukukçulara sordum, öyle söylediler. Çok hızlı yapılmış ve Mustafa beyin, sayın Valimizin ismi maalesef yanlış yazılmış.
Yetkililere sesleniyorum. Bu tesislerin yapımını teşvik eden Erdemir’dir açık ve net olarak söylüyorum. Cüruf vermezse bunlar bu tesisleri burada kuramazlar ki. Bakın Karabük bu işi halletti. Karabük Valisi Kardemir’i, Belediyeyi bir araya getirdi. Meclisten karar çıkardılar. Şehir dışında bir bölge buldular. Burada cüruf dökülecek yerlerin altyapısını yaptılar, betonladılar ve cürufları hiç kimseye zarar vermeyecek şekilde orada depoladılar.
-PLAJLARDA HİÇ KİMSE DENİZE GİREMEYECEK-
Ama OYAK/Erdemir, Ereğli halkını adam yerine koymuyor. Kaale bile almıyor, ben yaptım oldu bitti, diyor. Daha fazla kazanmak, bu bölgeyi daha fazla sömürmek için... Bakın dikkatinizi çekerim burada tabi bir göl var. Bu göl doğa güzeli, gölü yok etmeye çalışıyorlar. Aynı zamanda buradan geçen dere var. Bu dere plajlar bölgesine gidiyor. Cüruftan gelen zehirlerin hepsi de bu dere vasıtasıyla plajlar bölgesine gidecek ve plajlar bölgesinde hiç kimse denize giremeyecek. Bu kadar açık söylüyorum ama beni anlamak istemiyorlar. Bakın; daha evvel müracaat etmişler, hazır beton tesisi almışlar. Nereye başvurmuşlar Ereğli Belediyesi’ne… Ereğli Belediyesi ne yapmış bunu, Meclise sokmuş imar planı yapılmış, hazırlanmış. Buraya cüruf tesisi kuruyorsun sen Ereğli Belediyesi’ne niye müracaat etmiyorsun. Meclis’e bunun girip burada yeni bir tesis kurulduğunun tescil edilmesi lazım. Bakın burada imar yolu var. Bunun yanına bu tesisi kuramazsın. Çevre yolu diye beklediğimiz bir yol. Bu yolun yapılması için çağrıda bulunuyoruz, siz karayolunun ortasına cüruf sahasını yapıyorsunuz. Bu bir mühendislik cinayetidir. Ben inşaat mühendisiyim yılların belediyecisiyim. Hayatımda böyle bir şey görmedim.
-EREĞLİ HALKINA SORMADAN ÇED VEREMEZSİNİZ-
Ereğli halkına sormadan ÇED vereceksiniz; geçecek olan karayollarının ortasına cüruf tesisi yapacaksınız ve benim Ereğli halkımı, köylerimi zehirleyeceksiniz, fındık tarlalarını yok edeceksiniz, hava kirliliği yaratacaksınız. Böyle bir şeye izin vermeyeceğimizi açık ve net olarak bir kez daha ifade etmek istiyorum. Hem Ereğli’de turizmden bahsedeceksiniz, turizmi geliştirmeliyiz diyeceksiniz ama maalesef bir taraftan da buraya cüruf tesisleri yapmaya kalkacaksınız. Böyle bir şeyi kabul etmemiz mümkün değil, bunu açık ve net olarak söylemek isterim. Bu konuda hiç durmaksızın konuşacağım. Bu iyi niyetli bir proje değildir. Erdemir de iyi niyetli değildir. O kadar acele bir karar vermişler ki olayı oldu bittiye getirmeye çalışıyorlar.”