Ankara'da ŞOK görüşme...

18 Eylül 2018 Salı 14:59

Ankara'da ŞOK görüşme...

Ankara'da ŞOK görüşme...

Zonguldak'ın Ereğli ilçesi önceki dönem Belediye Başkanı Halil Posbıyık Bugün sabah saatlerinde Cumhuriyet Halk Partisi  Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştü.

Yaklaşık bir saat süren görüşmenin ayrıntıları birazdan...

Yorumlar

"Eğitimin tasarrufu olmaz."

18 Eylül 2018 Salı 14:54

"Eğitimin tasarrufu olmaz."

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Karadeniz Ereğli İlçe Temsilcisi Pınar Akbaş, “Kamusal eğitim politikası bir kenara itildi ve yerine "Paran kadar eğitim" politikası getirildi. Özel okullara teşvik arttırıldı, kamu okullarından tasarruf yapıldı. Eğitimin tasarrufu olmaz. Bu krizin sorumlusu bilim emekçileri, öğrenciler ve veliler değildir” dedi.

Karadeniz Ereğli’de Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) İlçe tarafından 2018-2019 Eğitim Öğretim Yılı’nın başlaması dolayısıyla ilçede de eğitim ve okullarla ilgili sorunları dile getirmek ve çözüm önermek amacıyla basın açıklaması yapıldı.

Atatürk Anıtı önünde düzenlenen ve sendikaya üyesi öğretmenlerin katıldığı basın açıklamasında konuşan Eğitim Sen Ereğli Temsilcisi Pınar Akbaş Ereğli’de 30 binden fazla öğrencinin ders başı yapmasıyla başlayan yeni eğitim yılının öğrenci ve eğitimciler açısından sorunlarla başladığını belirtti.

İlçede eğitim alanında yaşanan sorunların geçici çözümlerle aşılmaya çalışıldığını ileri süren Akbaş açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

 

“Bugün ilçemizde 30 binden fazla öğrenci ders başı yaptı. Ancak öğrenciler ve biz eğitimciler 2018-2019 eğitim öğretim yılına birçok sorunla merhaba dedik.

TEOG yerine getirilen LGS sisteminde öğrenci yerleştirmelerinde istenilen sonuçların elde edilemediğini gördük. İlk tercihlerde yüzlerce öğrenci açıkta kaldı. Yerleşen öğrencilerin büyük çoğunluğu istediği liseye yerleşemedi. İkinci yerleştirmede tercih önceliği kaldırıldı, puan esas alındı ama bu durum mağduriyetleri gidermeye yetmedi hatta yeni mağduriyetler yarattı. İkinci yerleştirmede Anadolu liselerinin kontenjanı arttırıldı. Ancak fiziki koşullar yeterli olmadığı için geçici çözümler bulundu. Örneğin; ek kontenjan açılan okulların yeterli dersliği olmadığı için öğrenciler başka okulların bünyesinde eğitim öğretime başladı.”

 

“TALEPLER DİKKATE ALINMADI”

Ereğli'de okul ihtiyaçları belirlenirken öğrenci ya da veli taleplerinin değil siyasal iktidarın taleplerini göz önünde bulundurulduğunu ileri süren Akbaş şöyle devam etti:

“İmam Hatip ortaokulları ve liseleri boş kalırken Anadolu liseleri ve ortaokullarda derslikler yetersiz kalıyor. Plansız, programsız şekilde getirilen LGS sistemi ile ilgili Eğitim Sen olarak yaptığımız itirazlarda ne kadar haklı olduğumuz bir kez daha kanıtlanmış oldu.

MEB her fırsatta meslek liselerine ne kadar önem verdiğini vurguluyor ancak gerekli ve özendirici önlemleri almıyor. Zübeyde Hanım Kız Meslek Lisesi ve Ereğli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi kontenjanları boş kalırken öğretmenler norm fazlası olma durumuyla karşı karşıya kaldı.”

 

“KAYIT VE SIRA PARASI ALINIYOR”

Akbaş, okullarda öğretmen açığı olmasına rağmen sıra tayinin iletilmediğini ifade ederek, “Görevlendirmelerle bu soruna geçici çözümler üretiliyor. Hem öğretmenler hem de öğrenciler mağdur oluyor. Fen Lisesi proje okulu olduktan sonra hiçbir duyuru yapılmadan boş kadrolar liyakat gözetilmeden dolduruluyor.

Okula bağış adı altında öğrencilerden kayıt ve sıra parası alınıyor. Para vermeyen öğrencilerin kötü sınıfa kaydolacağı söyleniyor. Öğrencilerin eşit ve parasız eğitim hakkı gasp ediliyor.

Haziran ayında öğretmenler hakkında basına çıkan haberlerle ilgili milli eğitimin bir açıklama yapmasını talep etmiştik. Henüz bir açıklama yapılmadı, kamuoyu aydınlatılmadı. Yeni haberlerle kurum ve kişiler yıpratılmaya devam ediliyor. Suç unsuru teşkil etmeyen paylaşımlar üzerinden öğretmenler hedef gösteriliyor. Bu haberler üzerinden soruşturma açılıyor. Siyasiler kendi aralarındaki çatışmayı kişi ve kurumları karalayarak yıpratarak eğitime yansıtıyor. Bu durum arkadaşlarımıza zarar veriyor. Bu durumla ilgili milli eğitimin gereğini yapmasını talep ediyoruz” dedi.

 

“DERS KİTAPLARININ TAMAMI GELMEDİ”

İl ve ilçede milli eğitim müdürlüklerinde atama ve görev sorununun sürdüğünü hatırlatan Akbaş bu konuda da şunları söyledi:

“İlçe milli eğitim müdürünün izinde olması, İl milli eğitim müdürünün atanmaması, yaşanan bu sorunların çözümünü aksatıyor. Bu krizin sorumlusu eğitim emekçileri, öğrenciler ve veliler değildir. Okulların açılmasına rağmen öğrenci ders kitaplarının tamamı gelmedi. Bu durumda yasak olmasına rağmen öğrenciler kaynak kitap almaya yönlendirilecek. Kırtasiye masraflarındaki ciddi artış velilerin belini bükecek. Ekonomik krizden sonra ilk kesintinin tasarruf adı altında eğitim bütçesinden yapılmasıyla devlet okulları kendi kaderine terk edildi. Kamusal eğitim politikası bir kenara itildi ve yerine "Paran kadar eğitim" politikası getirildi. Özel okullara teşvik arttırıldı, kamu okullarından tasarruf yapıldı. Eğitimin tasarrufu olmaz. Bu krizin sorumlusu bilim emekçileri, öğrenciler ve veliler değildir.”

 

“KARMA EĞİTİM FİİILEN ORTADAN KALKTI”

Mili eğitim bakanlığının kurum açma, kapama ve ad verme yönetmeliğinde yapılan değişiklikle çok programlı Anadolu liseleri, mesleki ve teknik eğitim merkezleri ile mesleki eğitim merkezlerinde karma eğitim şartı kaldırıldı. İmam Hatiplerde zaten karma eğitim kaldırılmıştı. Ya binalar ayrıldı ya da koridorlar sınıflar ayrıldı. Bu yönetmelikle bu durum çok daha genişletildi karma eğitim fiilen ortadan kaldırıldı. 2002 den bu yana kamusal eğitim anlayışından uzak piyasacı, muhafazakâr bir eğitim anlayışı dayatılıyor. Kimlikler, inançlar, cinsiyetler üzerinden öğrenciler ayrıştırılıyor. Demokrasi, barış, eşitlik, özgürlük, laikim, çocuk haklar: gibi evrensel değerler yok sayılıyor. Bu yönetmelikle birlikte Meb piyasa ve cemaatlere çok geniş yetkiler veriyor. Kamu okulları protokol adı altında cemaatlere teslim ediliyor. 15 Temmuz öncesinde de dini yapılanmalar okullarda şimdiki gibi çalışma yürütüyordu. Bu süreç daha da güçlenerek devam ediyor. Bilimsel eğitim devlet tarafından dernek ve cemaat adı altında taşeron yapılara devrediliyor. Saraya bağlı kurullar, politika hazırlayıcılar, bakanlıklar ise sadece uygulayan konumumda.

Eğitim sen olarak 2002'lerden bu yana mücadele hattını sürdürdük, sürdürmeye devam edeceğiz. Eğer tekrar kamusal ve bilimsel bir eğitim inşa edilecekse bu noktada eğitim ve bilim emekçilerinin ortak sözüne ve tüm velilerin sözüne ihtiyacımız var. Bu kadar bütünlüklü bir saldırı karşısında bütünlüklü bir mücadele çağrısı yapmaya devam edeceğiz. Kamusal ve bilimsel bir eğitim inşa etmenin tek yolu birlikte mücadele etmekten geçer.”

Okulların sorunlarla birlikte açılmasına rağmen, bu yılı öğretmenlerin ders yılı yapmak için çalışacaklarını dile getiren Akbaş sözlerini şöyle tamamladı.

“Hukuksuz açığa alma, ihraç ve sürgünlerin son bulduğu; eğitimin niteliğinin yükseltilmesi, eğitimin ve eğitim emekçilerinin biriken sorunlarına kalıcı çözümler üretilmesi noktasında somut adımların atıldığı bir dönem olması temennisiyle 2018-2019 eğitim öğretim yılında tüm öğretmenlere ve öğrencilere başarılar diliyoruz.”

Yorumlar

Biz öldükten sonra ne olacak!..

18 Eylül 2018 Salı 10:22

Biz öldükten sonra ne olacak!..

Biz öldükten sonra ne olacak!..

*Yaşamaya engelli olan özel bireyler var. Onların anne ve babaların söylediği ortak bir cümle var ki; duyanı derinden yaralayan, “Biz öldükten sonra çocuğumuza ne olacak?” Daha da acı bir cümle ise “Allah’ım. Sana yalvarırım çocuğumla benim canımı aynı anda al.”

*Sadece Ereğli’de yüzlerce özel birey var. Hepsinin birbirinden farklı özel ihtiyaçları var. Hiçbiri, kendi başına hayata tutunamıyor.

Biz öldükten sonra çocuğumuza ne olacak düşüncesinden kurtulmak istiyorlar. Vakıf kurmak istiyorlar… Ve ayrıca kurmak istedikleri “Yaşam Köyü” ile aileler hayata veda ettiğinde çocuklarını emanet edebileceği bir yuva, başka bir deyişle özel insanlara aile olabilecek kurum oluşturmak istiyorlar.

Karadeniz Ereğli’de eşi Dilara Açıkgöz’ü 5 ay önce kanser nedeniyle kaybettikten sonra 19 yaşındaki otizmli oğlu Evren Açıkgöz’e hem annelik hem de babalık yapabilmek için emekliliğini isteyen öğretmen Nusret Açıkgöz, vakıf kurmak istediğini bildirdi. Geleceğe ilişkin korkulanın olduğunu belirten Açıkgöz, durumu özel bireylerin hayata tutunmaları için her kesimden yardım isteyeceğini kaydetti.

Nusret Açıkgöz, Ereğli FM’e açıklamasında, kendisi gibi öğretmen emeklisi olan eşi Dilara Açıkgöz’ü yitirdikten sonra oğulları biri Uzay diğeri ise otizm durumu çeken Evren ile hayata tutunmaya çalıştığını söyledi.

Engelli birey sahibi ailelerin yaşadıkları ortak kaygıyı, “Allah’ım. Sana yalvarırım çocuğumla benim canımı aynı anda al” diyerek anlatan Açıkgöz, kurmak istediği ‘vakıf’ ve ‘Yaşam Köyü’ hakkında şu sözlerle konuştu:

“Ortak kaygılarımız belli. Bizden sonra çocuklarımıza ne olacak. Hiç kimse, bizim gibi çocuklarımıza bakmaz. Kimse bu fedakarlığı elbette göstermez. Ama bir vakıf olursa, ailelerde işin içinde oldukları için hayat biraz daha kolaylaşıyor. Eğitmenler çocuklarla ilgilenirken ailede orada olunca sorun çıkmıyor. Çocuklar orada kötü muamele görmez. Belki biraz daha sakin olabiliyorlar. Yemekleri aileleri yapar ve müthiş bir dayanışma olur. Hayat bizi için de biraz daha kolaylaşır.

Bu çocukların enerjilerini atmaları için içinde basketbol potalarının da olduğu pek çok spor yapabilecekleri kesinlikle büyükçe bir alana ihtiyaç var.

Maddi durumu yetersiz aileler var. Vakıf, bu anlamda da yardımcı olacak. Ankara’da şu anda görüştüğüm birçok arkadaşım var. Aylık 3 bin 500 lira olduğu için gidemiyorlar. Bu tür ailelere katkı sağlamak için vakıf çok önemli.

GÖNÜLLÜLER ÇOK ÖNEMLİ

Ailelerin istediği şudur: Bu çocukları orada mutlu edecek, öfke nöbeti geçirmelerini engelleyecek bir şeylerin olması gerekiyor. Burada belki de gönüllüler devreye girecek. Özel Eğitim Bölüm öğrencileri var Ereğli’de. Onlar bize çok yardımcı olmuşlardı. Bu tür gönüllüler ile yol kat edebiliriz. Gönüllü sasıyı ne kadar çok olursa, bundan yararlanacak çocukta çok olur.

Yaşam Köyü çok gerekli. Kısa vadede belki bir vakıf kurmak ama uzun vadede Yaşam Köyü.

ERDEMİR… BELEDİYE… TSO… TÜM STK’LAR…

Yaşam Köyü’nü kurabilmek için farkındalığı arttırmak geriyor. Çok büyük bir maddi kaynak gerekiyor. Küçük bağışlar şeklinde başlansa, birikimler arttıkça vakfın mal varlığı olsa köy işi de zaman içinde çözülebilir. Kimler girebilir devreye? Bu çağrımıza kimler cevap verebilir? Ereğli’de pek çok STK var. Belediye var. Erdemir var. Siyasiler var. Mesela eski Erdemir (Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları) olsa hiç kimseye ihtiyaç olmadan bu iş çözülürdü. Erdemir yardımcı olabilir. Ticaret ve Sanayi Odası olabilir, Ereğli Belediyesi olabilir. Kent Konseyi var, iyi insanlar var. Hepsi bir araya gelirse çok güzel şeyler olur. Ailelerin izinde bulunduğu durum belli, gerçekten zor durumdalar.”

Öte yandan, 2 yaşında otizm teşhisi konulan kardeşi Evren’in yaşadıklarına o andan itibaren şahit olan ağabeyi Uzay Açıkgöz’ün ise otizme sebep olan durumu çözmek ve ortadan kaldırmak için, bu yıl kazandığı üniversitede Moleküler Biyoloji Genetik Bölümü okuyacağı öğrenildi.

Yorumlar

DESTEK ÇAĞRISI..

18 Eylül 2018 Salı 10:00

DESTEK ÇAĞRISI..

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde Atatürkçü Düşünce Derneği(ADD) Karadeniz Ereğli Şubesi tarafından İstanbul 3.Hava alanına “Atatürk” isminin verilmesi için imza kampanyası başlatıldı.

Atatürkçü Düşünce Derneği(ADD)Karadeniz Ereğli Şubesi tarafından, 29 Ekim’de açılması planlanan ve İstanbul’da yapımı devam 3.Havaalanına ” Atatürk” isminin verilmesi için Devrim Bulvarındaki İskele Camii önünde imza kampanyası başlatıldı. ADD Karadeniz Ereğli Şubesi adına açıklama yapan Başkan Yardımcısı Yaşere Aydın;"”29 Ekim 2018’te Cumhuriyetimizin ilanının 95’nci yıldönümünde Türkiye Cumhuriyeti kendisine yakışanı yapmalıdır, İstanbul 3.Havaalanın adı Atatürk olmalıdır ”dedi.

İSTANBUL 3.HAVAALANIN ADI  “ATATÜRK”  OLMALIDIR…

İmza kampanyasının 17 ve 18 Eylül tarihleri arasında devam edeceğini belirten Aydın;"”3.Havaalanı ile İstanbul Atatürk Havaalanının kapatılacağını ve Millet Bahçesine dönüştürüleceğini bizzat Cumhurbaşkanı söylemiştir. Gerekçe olarak da İstanbul Atatürk Havaalanının ihtiyaçlara cevap veremediği ve yetersiz kaldığı ileri sürülmüştür. Bu durumda yeni Havaalanına geçişe diyecek bir şey olmayabilir ancak bu bir taşınma, bir geçiş ve bir yer değişikliğidir. Bu nedenle isim değiştirilemez, başka bir isim verilemez, yeni bir isim aranmaz. 3.Havaalanının isminin yine İstanbul Atatürk Havaalanı olarak korunması siyasi olduğu kadar hukuki hatta ahlaki zorunluluktur. 29 Ekim 2018’de Cumhuriyetimizin ilanının 95’nci yıl dönümünde Türkiye Cumhuriyeti kendisine yakışanı yapmalıdır, İstanbul 3.Havaalanın adı Atatürk olmalıdır “dedi.

AYDIN'DAN DESTEK ÇAĞRISI…

Aydın ayrıca tüm Karadeniz Ereğli halkına ve derneklere imza kampanyasına destek vermeleri için çağrıda bulundu.

Yorumlar

“Çalışmadan olmaz!”

17 Eylül 2018 Pazartesi 14:54

“Çalışmadan olmaz!”

Yeni Kaymakam Çorumluoğlu, ilk mesajlarını İlköğretim haftası açılışında verdi

Karadeniz Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu, ilk mesajlarını yeni eğitim öğretim yılının başlaması ve İlköğretim Haftası dolayısıyla düzenlenen törenlerde verdi. Çorumluoğlu öğrencilere hitap ederken, “ Yıllar sonra burada kürsüde konuşan kaymakam sizler olacaksınız, belediye başkanı, milli eğitim müdürü siz olacaksınız.  Onun için bir şeye ihtiyacımız var, düzenli, planlı, çok çalışmak. Hayatta hiçbir şey çalışmadan olmaz,” ifadelerini kullandı

Karadeniz Ereğli’de 2018-2019 Eğitim Öğretim yılının başlaması ve ilköğretim Haftası dolayısıyla törenler düzenlendi. 

İlköğretim haftası kutlamaları çelenk sunma töreniyle başladı. İlçe Milli Eğitim Müdür Vekili İsmail Aksoy’un, Atatürk Anıtı’na çelenk  sunmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Ç elenk sunma töreninde AK Parti İlçe Başkanı Fatih Çakır ile ilçedeki okullarda görev yapan idareci ve öğretmenler hazır bulundu.

İLK ZİL EREĞLİ İLKOKULU’NDA ÇALINDI

İlköğretim Haftası kutlamaları, Ereğli ilkokulunda gerçekleştirilen programla devam etti. Okulun konferans salonunda düzenlenen programa, ilçeye yeni atan Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu, Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, AK Parti Ereğli İlçe Başkanı Mehmet Fatih Çakır, MHP İlçe Başkanı Rahman Demirtürk,  Milli Eğitim Müdür Vekili İsmail Aksoy, çeşitli eğitim kurumları yöneticileri, öğretmen ve veliler katıldı. Programda saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu.

İlçeye Ağustos sonunda ataması yapılan ve göreve yeni başlayan Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu,  burada yaptığı konuşmada,  ilköğretim haftası açılışında bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek şunları söyledi: “Sabah saatlerinde  Ereğli Kaymakamlığına başladım ve eğitim öğretim yılının açılışı hesabıyla bugün sizlerle birlikteyiz. Tabii ki en son okulları kapattığımızda, şehzadeler ilçesinde, üç aylık bir tatil için kapamıştık. Bu açılışlarda hep aklıma şu gelir. İnsan ömrünün ne kadar çabuk geçtiği ve insan hayatının ne kadar kısa olduğu. Ama bu  biraz da bizim ders almamız gereken bir husustur. Bazı şeyleri yarına bırakmadan, bugün için çok çalışarak üreterek, hem şahsımızı, hem yöremizi, hem ülkemizi istediğimiz noktalara getirmek için çaba sarfetmemizi, bu zaman darlığını dikkate aldığımızda daha net görebiliyoruz.” Velilere de seslenen Kaymakam Çorumluoğlu, üç ay boyunca çocukların velilere emanet olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Bu tarih itibarıyla çocuklarımız bize emanet. Eğitim öğretimde tek başına okulun, öğretmenin, idarecilerin bir şey vermediğine inanan bir kişiyim. Bunu üçlü bir sacayağına benzettiğimizde, bunun bir ayağı biziz. İdareyiz, okul müdürleri, öğretmenler ve hizmetlisinden en üst yöneticisine kadar budur. Sacayağının ikinci kısmı velilerimizdir. Ne yazık ki son zamanlarda velilerimizden bu yönde biraz daha çaba sarfetmeleri gerektiğini beklediğimizi söylemekten üzüntülüyüm. Son zamanlarda velilerimizle konuştuğumuzda bize şunu söylüyorlar. Ben çocuğumla ilgileniyorum. Peki ne yapıyorsunuz. Ben bilgisayar aldım, telefon aldım çocuğumla ilgileniyorum diyor.  Aslında çok fazla da çocuğunuzla ilgilenmiyor, kendinizle ilgileniyorsunuz. Çünkü bir çocuğa bilgisayar, cep telefonu almak, al kendi başına git, biz de kendimize vakit ayıralım demektir. Bu anlamda velilerimizin çocuklarıyla biraz daha nitelikli vakit geçirmek, alıp çocuğunuzla bir aktivite yapmak, gezmek, tarlaya gitmek, tarihi bir alanı görmek, deniz kenarına gitmek konusunda biraz daha ilgiye ihtiyacımız var.”

Kaymakam Çorumluoğlu, bu uyarıları Ereğli için yapmadığını, ayrıldığı ilçe için söylediğini, bu ilçenin biraz daha farklı olabileceğini söyledi.

Okul müdürleri ve öğretmenlere de çok şey düştüğünü ifade eden Çorumluoğlu şöyle devam etti: “Fiziki anlamda binalarımız çok güzel. Bu binayı da çok beğendim. Güzel, bakımlı bir okul edası var. Ama içinde nitelikli bir eğitim vermek anlamında bütün iş bizlere düşüyor.  Eğer buradaki çocukları iyi yetiştirebilirseniz, geleceğin Türkiyesi’ni iyi yetiştirirsiniz. Bu açıdan bizim çaba sarf etmemiz gerekiyor. Görev yaptığım yerlerde bugüne kadar okullarımızla oldukça fazla birlikteliğim oldu, okulları çok fazla ziyaret ettim, öğretmenlerimizle çok toplantı yaptım. Burada da bu devam edecek. Bir hafta, on gün içinde okullarımızı sık sık gezeceğiz, inşallah buradaki eksikleri de hep birlikte gidereceğiz.”

Öğrencilere hitap ederken, geleceğin Türkiyesi’nin öğrencilerden çok şey beklediğini ifade eden Ereğli Kaymakamı şöyle dedi: “Geleceğin Türkiye’si dünyada ismini duyuracak, dünyaya hakim olacak, gelişmiş on ülkesi arasına girecek bir Türkiye olacak. Oturarak, vaktimizi boşa harcayarak bu söylediklerimizi yapamayız. Onun için çok çalışmalıyız. Atatürk ilkelerine bağlı iyi bir Atatürkçü olarak, İslam dinine bağlı dinini öğrenen bir fert olarak ve geleceğin dünyasında Türkiye’nin damgasını vuracak iyi bir ülke yaratmak için çok çalışmalıyız.  Yıllar sonra burada kürsüde konuşan kaymakam sizler olacaksınız, belediye başkanı, milli eğitim müdürü siz olacaksınız.  Onun için bir şeye ihtiyacımız var, düzenli, planlı, çok çalışmak. Hayatta hiçbir şey çalışmadan olmaz, biz de buralara çalışarak geldik. Protokolde oturan arkadaşlarımız çalışarak buralara geldi.  Tesadüfen bir yerlere gelen çok azdır.

Sevgili çocuklar, sizlere güveniyoruz, Kanuni’nin, Fatih’in torunları olarak sizlere güveniyoruz. Kapımız, bizden istekleriniz için her zaman yanınızda olmak için size açıktır. Umarım güzel bir eğitim öğretim yılı geçireceğiz. Karadeniz Ereğli’sindeki görev süremin hayırlı olacağını düşünüyorum. Buraya geldiğim iki günlük süre içinde ilçenin son derece güzel, gelişmiş, sempatik bir ilçe olduğunu görmekten büyük mutluluk duydum. Çalışma arkadaşlarımızla beraber sadece eğitimde değil, Ereğli’deki her alanda sizlere hizmet etmekten büyük mutluluk duyacağımızı belirtmek istiyorum.”

UYSAL: “BELEDİYE OLARAK YANINIZDAYIZ”

Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal da, Ereğli ilkokulunun çevre projeleriyle ön plana çıkan bir okul olduğunu belirterek “Ben de iki evlat büyüttüm. Kendim de okurken annemin babamın neler yaptığını bilen bir insan olarak evlatlarının güzel eğitim alması için her şeyden vaz geçiyorlar. Her türlü fedakarlığa katlanan velileri tebrik ediyor, şahsım ve ülkem adına teşekkür ediyorum,” dedi.

Uysal şöyle devam etti:

“Sevgili evlatlarımız, hepinizin annenizle  babanızla gurur duymanızı istiyorum. Size daha az sorunlu bir ülke bırakmak için çalışıyorlar. Tüm velilere kalpten teşekkürlerimi sunuyorum. Gençler, sizler yarın vatanımıza, milletimize hizmet edeceksiniz. Belediye olarak yanınızdayız. Her türlü eğitim hizmetinin yanında olmaya devam edeceğiz. İnşallah sizler vatan millete yararlı meslekler edinirsiniz.  Hepinize başarılar diliyorum.” 

OKUL MÜDÜRÜ

Ereğli İlkokulu Müdürü Tuncay Uzun da yeni bir eğitim öğretim yılına başlamanın coşkusu içinde olduklarını söyledi. Uzun, “Bizler biliyoruz ki ülke kalkınmasının temeli ilköğretimdir. Çağdaş uygarlık düzeyine erişmek bilgi ile olur. Bizlere yaşam boyu gerekli olacak bilginin temeli ise okulda atılmalıdır. Çünkü okul bir eğitim, öğretim yuvasıdır. Okula gelmek insan hayatında çok önemli bir aşamadır” dedi.  Uzun, yeni eğitim öğretim yılının hayırlı uğurlu ve başarılı olmasını diledi.

İLK DERS ZİLİNİ ÇALDILAR

Konuşmaların ardından okul öğrencileri tarafından halk oyunları gösterisi gerçekleştirildi, şiirler okundu ve çeşitli gösteriler sahnelendi.

Kaymakam Çorumluoğlu ve protokol, daha sonra 1 D sınıfını ziyaret ettiler. Kaymakam ve protokol, öğrencilere hediyeler verdi, kendileriyle sohbet etti.  Ziyaret esnasında 2018-2019 eğitim yılının ilk ders zili de okul müdürü Tuncay Uzun ve Milli Eğitim Müdür Vekili İsmail Aksoy tarafından çalındı.

Protokolün hatıra fotoğrafı çektirmesi ile program sona erdi.

Yorumlar