AK PARTİ, DOĞAYA CAN VERDİ
AK PARTİ, DOĞAYA CAN VERDİ
AK Parti Kdz. Ereğli İlçe Teşkilatı, ilçeye bağlı Bayat Köyü sapağında fidan dikimi etkinliği gerçekleştirdi.
AK Parti Kdz. Ereğli İlçe Başkanı Saffet Bozkurt, Yönetim Kurulu Üyeleri, Kadın Kolları, Gençlik Kolları, Kdz. Ereğli Orman İşletme Müdür Yardımcısı Mefar Erhan Çubukçu ve Kdz. Ereğli Orman İşletmesi Merkez Şefi Ömer Doğan ile birlikte; Bayat Köyü sapağındaki Ereğli Orman İşletme Müdürlüğü’ne ait arazide fidan dikimi etkinliği gerçekleştirdi. Etkinliğe katılan partililer, dikimin ardından fidanlara can suyu verdi.
Düzenlenen etkinlik ile ilgili bilgi veren AK Parti Kdz. Ereğli İlçe Başkanı Saffet Bozkurt; her yıl Türkiye’de meydana gelen heyelanlar, erozyonlar ve yangınlar neticesinde birçok ağacın kaybedildiğini ifade ederek, bu nedenle teşkilat mensupları ile birlikte fidan diktiklerini söyledi.
Bozkurt; bugün dikilen fidanların, toplumun bu konuda duyarlı olması anlamında bir mesaj olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Türkiye’mizde, bölgemizde; heyelanlar, erozyonlar ve yangınlar neticesinde birçok ağacı kaybediyoruz. Bu da doğal olarak hayvanların, biyolojik ortamın ortadan kalkmasına sebep oluyor. Bundan toplum olarak büyük zarar görüyoruz. Biz bu konuda farkındalık yaratmak amacıyla ne yapabiliriz düşüncesiyle hareket ettik ve Ereğli’de teşkilatımız adına fidanlık oluşturma anlamında Kdz. Ereğli Orman İşletme Müdürlüğü ile bağlantıya geçtik. Orman İşletme Müdürlüğünün yetkilileri sağ olsunlar, dikim alanını olarak bize burayı gösterdiler. Bugün de teşkilat mensuplarımızla birlikte geldik, fidanlarımızı diktik. İnşallah Ereğli’de güzel bir hizmette bulunmuş olacağız. Bugün diktiğimiz fidanlar, toplumumuzun bu konuda duyarlı olması anlamında bir mesajdır. Bu mesajın Ereğli insanımız tarafından, bölgemiz tarafından, Türkiye’miz tarafından algılanacağını düşünüyorum. İnşallah bu işlem hayırlara vesile olur.”
Sesli tahliye edildi...
Sesli tahliye edildi...
Zonguldak’ın Ereğli ilçesi önceki dönem belediye başkanlarından Murat Sesli tahliye edildi. Sesli’nin yaklaşık 3 saat önce tahliye yazısının yazıldığı ve cezaevinden çıkış işlemlerinin gerçekleştiği öğrenildi.
Ereğli önceki dönem belediye başkanlarından ve bir süredir cezaevinde olan Murat sesli, çıkarıldığı mahkemece tahliye edildi. Yaklaşık 3 saat önce tahliye yazsısının yazıldığı öğrenilen Murat Sesli’nin tahliye işlemlerinin yapıldığı öğrenildi. Cezaevi çıkışı sonrasında İlçeye gelecek olan Murat sesli için PANDEMİ salgınından dolayı karşılama yapılmayacağı öğrenildi. Murat Sesli’nin gece yarısı Ereğli’ ye gelmesi ile birlikte evine geçeceği ve 14 gün karantina sürecinde kalacağı öğrenildi.
İyi partiden mesaj
İyi partiden Mesaj
Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, ülkemizi hem düşman işgalinden kurtarmış hem de bizlere çağdaş, demokratik, laik ve eşitlikçi bir ülke bırakmak için uğraşmıştır.
"Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur." sözünü yapmış olduğu tüm çalışmalarında düstur edinen Atatürk; kadınların her zaman her konuda daha ileride olabilmesi için çaba sarf etmiştir.
Cumhuriyet 'in ilk yıllarında Atatürk'ün göstermiş olduğu bu çabaya karşın, günümüzde kadınlarla ilgili yanlış yürütülen politikalarla toplumsal cinsiyet eşitsizliği belirgin hale gelmiştir.
Bunun sonucunda kadına yönelik şiddet vakaları artmış, hatta önlenemez bir hal almıştır. Öyle ki ülkemizde her gün en az bir kadın, erkek şiddeti sebebiyle hayatını kaybetmektedir.
2020 yılının ilk 10 ayında 246 kadın öldürülürken, 151 şüpheli kadın ölümü gerçekleşmiş; 2019 yılında ise 474 kadın öldürülmüştür.
Bu kadar kadının en temel insan hakkı olan yaşam hakkının elinden alınmış olmasına rağmen; Hükümet bu kayıpları sadece bir sayı olarak ifade etmekte, şiddetin önlenmesi için en ufak bir çaba göstermemektedir.
Ülkemizde buna ilişkin yasal düzenlemeler mevcuttur ancak mevzuati uygulayacak gerek yargı personelleri gerekse kolluk kuvvetlerinin alanlarında uzman olmaması sebebiyle birçok aksaklık yaşanmaktadır.
Takdiri indirim sebepleri veya haksız tahrik indirimi uygulanarak cezaların alt sınırdan verilmesi, çoğu kez tutuklama tedbirinin uygulanmaması, şüpheli kadn ölümlerinin etkin sonuşturma ile aydınlatılmaması, kolluk kuvvetlerinin tarafları uzlaştırma çabaları gibi sebepler yüzünden şiddete meyilli bireyler cesaret bulmaktadır. Ayrıca 2014 yılında usulüne uygun olarak yürürlüğe konmuş ve Anayasa madde 90 uyarınca kanun hükmü haline gelmiş İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanmaması ve sürekli olarak sözleşmeden imza çekilmesinin gündeme getirilmesi de kadınları güçsüz gören zihniyetin güç kazanmasına sebep olmaktadır.
Yaşamakta olduğumuz pandemi sürecine de baktığımızda; bu durumdan hem ekonomik hem de sosyal olarak en çok kadınların etkilendiği görülmektedir.
Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bir sonucu olarak kadınlar hem ev işleriyle uğraşmakta hem de dışarıda bir işte çalışıyorlarsa evden işlerine devam etmektedirler. Ayrıca şiddet faili erkekler ile aynı ortamı daha uzun süre paylaşmak zorunda kalan kadınlar birçok şiddet vakasına maruz kalmakta; failleri ihbar edecek ya da haklarını öğrenmek için araştırma yapabilecek ortamı bulamamaktadırlar. Bulaş riski yüzünden adli mercilere müracaat etmeye ve sığınma evlerine gitmeye çekinen kadınların resmi sayılara girmemesi ve şüpheli kadın ölümlerinin aydınlatılmaması sebebiyle ölüm sayılarının düşük kalmasını Bakanlık'ın göz ardı ederek sanki şiddet vakaları azalmış gibi göstermesi kabul edilemez.
Devletin yapması gereken; ülkenin neredeyse yarısını oluşturan kadınları şiddetten korumak, önleyici tedbirleri uygulamak, sığınma evlerinin şartlarını iyileştirmek, sayısını artırmak, kadımları ekonomik olarak güçlendirecek imkanlar sağlamak ve toplumsal cinsiyet eşitliği bilincini oluşturmaktır.
İstanbul Sözleşmesi uygulanmalı ve sözleşmenin gereği olan tüm politikalar hayata geçirilmelidir.
Unutulmamalıdır ki; kadın cinayetleri politiktir ve İstanbul Sözleşmesi yaşatır!
Kadın kolları başkanından mesaj
Kadın kolları başkanından mesaj
Baskı ve şiddete karşı dünyanın her yerinde dayanışmayı ve mücadeleyi büyüten kız kardeşlerimize selam olsun.
El ele vereceğiz, dünyayı değiştireceğiz. #25KasımKadınaYönelikŞiddeteKarşıUluslararasıMücadeleGünü
“LOBİLERİN DEĞİL BURANIN MİLLETVEKİLİ OLUN”
“LOBİLERİN DEĞİL BURANIN MİLLETVEKİLİ OLUN”
Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, AK Parti Zonguldak Milletvekili Hamdi Uçar’ın kendisine yönelik sözlerine sert tepki gösterdi. “Lobilerin değil, buranın milletvekili olun” diyen Posbıyık Ereğli’nin sahipsiz olmadığını vurguladı. Posbıyık “Ereğli halkının Anayasal ve yasal haklarını istiyorum. Uçar beyefendi demokrasiden bihaber” dedi.
Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın açıklaması şöyle:
“Benim Türk milliyetçisi, Atatürk milliyetçisi olduğumu herkes bilir. O nedenle sözlerim çarpıtılmasın. Atatürk’ün Türk milliyetçiliği benim rehberimdir. Uçar beyefendi demokrasiden bihaber olduğu için, kendisi biat kültürüne sahip olduğu için, bunları bilmez. Hak aramak nedir, nasıl yapılır… Ben Anayasal ve yasal haklarımı kullanmaktan bahsediyorum. Ve Ereğli halkının hakkını istiyorum. Onlara ‘uyanın’ diyorum.
Hamçi Uçar’a soruyorum. Emlak vergisi veriyor musun, belediyeye veya kamuya ait bir araziyi kullandığında ecrimisil ödüyor musun, kaçak bina yapıyor musun, mahalleni kirletiyor musun? İşte benim Erdemir için söylediğim bunlar.
Lafı çarpıtıp durma. Ben Erdemir’den her yurttaşın ödediği ve ödemesi gereken vergiyi ödemesini, yükümlülükleri yerine getirmesini istiyorum. Erdemir, bu kente karşı sorumludur. Hamdi Uçar’ın düşünceleri nereye uçtu bilmiyorum. Ereğli kurulurken büyüklerimiz tarlalarını bağışladılar. Bugün mezarda onların kemikleri sızlıyor. Uçar beyefendi onları bilmez.
AVRUPA’DAKİLER DE ÖZEL SEKTÖR
Bir baksın Avrupa’ya, sanayinin olduğu kentlerde sanayi kuruluşları o kenti bütün yönleriyle kalkındırır. Sosyal, kültürel, ekonomik, sanatsal yönleriyle… Onlar devletin sanayi kuruluşları mı… Onlar da özel sektör…
Hemen yanı başımızda Kardemir örneği var. Bir zahmet oraya uçarak gitsin baksın, örnekleri bir incelesin, görsün. Kardemir bütün vergilerini ödüyor. Orası da özelleştirildi. Hem de 1 liraya… Vergilerini veriyor. Kültür, sanat, spor destekleniyor. Girişimcilik destekleniyor, engelliler işe alınıyor.
Biz Erdemir’in tabii ki kar etmesini istiyoruz. Benim yıllarım geçti Erdemir’de. Özelleştirilmesine karşı mücadele etmiş, buna liderlik etmiş, OYAK alınca kısmen sevinmiş bir insanım. Bu tür kuruluşlar özelleşse bile sadece kar amaçlı olmaz. Sosyal sorumluluk bunun neresinde.
Bütün bu kısıtlı imkanlarla neler yaptığımızı Uçar bey hayal bile edemez. Hayalin yetmez senin. Yaptıklarımı halk biliyor. Ben Ereğli halkını seviyorum. Halk da beni seviyor. Ben onlar için varım. Ama yaptıklarımla hiç yetinmedim, yetinemem. Benim Ereğli için büyük hayallerim var.
Engel çıkarmayın, diyorum. Erdemir vergisini versin, diyorum. Sizden bu halkın beklediği, hakkını savunana saldırmak değil, haklıdan yana mücadele etmek.
Allaha çok şükür sağlığım, enerjim yerinde ve bütün bu sorunların çözümü için var gücümle mücadele etmeye devam edeceğim. Hamdi Uçar ve onun gibi düşünenlere bir kez daha sesleniyorum. Buranın milletvekili olacaksınız, lobilerin değil. Halk, lobilerin temsilcileriyle, kendi yanında olanları gayet iyi ayırır, onları tanır ve bilir. Gereken dersi de sandıkta verir. Tekrar söylüyorum. Bir lokma eksik yerim ama Ereğli halkının haklı mücadelesinden vazgeçmem. Bir lokma eksik yerim hak arama mücadelesinden vazgeçmem. Ereğli halkının hakkı olmayan hiçbir şeyi istemem. Ama hakkı olan şeyin de sonuna kadar takipçisi olurum. Eğer ben demokratik hak arama yollarını dile getiriyorsam, bardağı taşıran son damla olduğu ve bütün yollar kapandığı içindir.
AÇIKLAMASI FASA FİSO, CEK CAK…
Ben Zonguldak’ta bir televizyon programında açıklamalar yaptım. 5 gün geçtikten sonra Hamdi Uçar’ın aklına Ereğli’yi ziyaret etmek geliyor. Ne mutlu bana. 120 saat düşünüp taşındıktan sonra yaptığı açıklamaya bakın; fasa fiso, cek cak...
Ben Ereğli halkının gerçekleri bilmesi için bu sözleri dile getiriyorum. Ben bu Ereğli’ye bir taş koyana bir istihdam yaratana minnet duyarım. Bu Ereğli için kim elini taşın altına koyarsa o eli tutarım. Benim kültürüm budur.
Dosya getirmedi, diyor. Benim belediye hizmetleriyle ilgili kimseden bir talebim yok. Dönem sonuna kadar vaat ettiklerimi sırasıyla tamamlayacağım. Ben, devletin burada yapması gereken yatırımlarla ilgili sorunları dile getiriyorum. Yatırımlar eşit olarak paylaştırılmıyor. Bunu söylüyorum. Uçar Beyefendi Ereğli’de Sayın Kaymakam’ı ziyaret etti. Biliyor mu o bina kiralık. İşte bunu söylüyorum. Yok yatırım planına alınmışmış, alınacakmış… Bizi oyalamayın. Devrek yolu 10 senedir bitiyor!
Burada Ereğli’nin milletvekili yok, diyorum. ‘Üniversite’ diyorum, arsası hazır, işlemleri tamamlanmış. ‘Havuz’ diyorum, ‘stadyum’ diyorum, ‘semt sahaları’ diyorum. Ben belediye olarak her türlü katkıya hazırım. Zaten üzerime düşeni hemen yerine getiriyorum.
LÜTFEDİP GELSELER İPE UN SERMEZLERDİ
Dosya getirmedi diyor, dosyaya ihtiyaç mı var. Aylardır haykırıyoruz, her bir açıklamam dosya niteliğinde. Lütfedip bir gelmiş olsalardı veya açıklamalarımı okumuş olsalardı, ipe un sermezlerdi. Erdemir’in yarattığı kirliliği, toplumsal sorunları görmüş olacaklardı. Ankara’dan buralar görülmez. Bas bas bağırıyorum, ‘hastalıklar arttı’ diyorum. Kirliliğin raporları var. Biraz ilgilen, oku, halkı dinle. ‘Başka kentlerden işçi alınıyor, engelliler dışarıda bırakılıyor’ diyorum. ‘Ereğli’nin gençlerine öncelik tanınmıyor’ diyorum. ‘Vergilerini vermiyorlar’ diyorum. Bunun için dosyaya mı ihtiyaç var. Dağıttığımız broşürü bir zahmet okusaydınız o da yeterdi.
Burada tabii şunu söylemeden geçemeyeceğim. Ben haftada bir iki gün akşam makul ölçüde viskimi, rakımı içerim. Ama burada önemli bir ayrıntı var. Onlar kendilerini bilir, bazı insanlar gibi bunu gizli saklı yapmam. Her gizlilikte bir ahlaksızlık olduğunu düşünürüm.
Tekrar vurguluyorum Ereğli’nin milletvekili yok. Ama Ereğli sahipsiz değildir.”