1958 yılında yapılan Pempeciler Köyü Camii, oluşan çatlaklar nedeniyle ve küçük olması sebebiyle yıkıldı.

Kdz. Ereğli İlçesi'ne bağlı, şehir merkezine 18km uzaklığındaki Pempeciler Köyü Camii, oluşan çatlaklar ve caminin köy halkına yetersiz gelmesi nedeniyle yıkıldı. Yerine yapılacak olan yeni cami, yıkılmış olan camiden 2 kat büyük olması planlanıyor. Edindiğimiz bilgilere göre köy halkı cenaze, cuma namazı ve ramazan aylarında caminin yetersiz geldiğini ve Pempeciler Köyü'ne yakışmadığını ifade ettiler. Caminin yapımının bir sonraki ramazan ayına yetiştirilmesi planlanıyor.

Güncel tüm haber ve içeriklerimizi www.karatrenhaber.com  adresinden takip edebilirsiniz.

Aygün ailesinin acı günü....

AK Parti Zonguldak Milletvekili Polat Türkmen'in teyzesinin oğlu, işadamı Engin Aygün'ün amcasının oğlu, Zonguldak ili Kızılay önceki dönem başkanı AK Parti Kilimli belediye başkan aday adayı Nihat Aygün’ün kardeşi Namık Aygün (60) vefat vetti.

Aygün’ün cenazesi Pazar günü (yarın) ikindi namazına müteakip Kilimli Köprübaşı Camiinde kılınacak cenaze namazı sonrası aile mezarlığına defnedileceği bildirildi.

www.karatrenhaber.com ailesi olarak Namık Aygün’e Allah’tan rahmet,  başta Nihat Aygün olmak üzere Aygün ailesine başsağlığı ve sabır dileriz.

Zonguldak’ın Ereğli İlçesinde, esnaflık yapan Murat Demir (52), yıllardır istediği olan tekneyi kendi imkânlarıyla yaparak denize indirdi. Hayalden Makete, maketten gerçeğe dönen teknenin indirme törenine Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu’ da katıldı.

Ereğli’de yaşayan ve çocukluğundan bu yana denizle haşır neşir olan Murat Demir, hayal ettiği teknenin ilk olarak maketini yaptı. Bu kez Maket geminin gerçeğini yapmak için kolları sıvayan Murat Demir, bu fikrini çocukluk arkadaşları Aydın Akbayrak ve Kubilay Genç ile paylaştı. Onların da destek vermesi ile yapımına 8 ay önce başlanan ve adına GAZİ M.K.A konan tekne bugün suya indirildi.

Öğlen saatlerinde vinç ile suya indirilen teknenin törenine Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu’da katıldı. Teknenin suya inmesinin ardından Demirören Haber Ajansı’na açıklamada bulunan Çorumluoğlu “Tekne yapılırken tesadüf Su Ürünleri Kooperatifi’ne ziyarete gelmiştim. O zaman gördüm ve arkadaşlarla teknenin suya indirileceği zaman benimde haberimin olmasını istemiştim. Bugün de denemesini yapıyorlar. İnşallah hayırlı olur. Bir emek sarf ettiler. Uzunca bir zamandır da uğraşıyorlar. Güzel ve çık bir tekne olmuş. Şimdi de testleri yapılacak. Şöyle bir testini yapsınlar ondan sonra bende test yapacağım” dedi.

8 aylık emeği olan teknesini denize indiren Murat Demir, yıllardır denizle iç içe yaşadığını ve projesini kendisinin çizdiği tekneyi denize indirmenin mutluluğunu yaşadığını kaydetti. Marin kontrplak kompozit epoksi fiber malzemeden yapılan teknenin genişliği 3 metre, kamarası ile birlikte yüksekliği de yaklaşık 3 metre olduğunu kaydeden Demir” Yıllardır denizcilik yapıyoruz. Yıllardır denizle haşır neşiriz. Küçük bir kayığımız var. Ama onunla çok rahat edemiyorduk. Daha böyle kapsamlı daha kalabalık gidebileceğimiz maliyeti düşük olsun ve kendimiz yapalım dedik. Teknenin yapımı yaklaşık 7-8 ay sürdü. Ancak Çok yoğun çalışarak geçirmedik zamanı. Düzenli olarak çalışsak 3 ayda bitirebileceğimiz bir çalışmaydı. Yaklaşık olarak bize maliyeti 100 bin lira civarında oldu” dedi.

Yapılan konuşmaların ardından teknenin testine geçildi. 30’luk motor ile denenen tekne testten tam not alırken, ikinci test denemesine Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu’ da katıldı. Test denemesinden dönen Murat Demir bazı eksikler olduğunu ve bu eksiklerin giderilmesi için çalışmalarına başlayacaklarını, teknenin yapılması sırasında kendilerinden desteklerini esirgemeyen Su Ürünleri Kooperatifi İsmail Hakkı Köse’ye teşekkür ederken, Teknenin dümenine geçen Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu tekneye tam not verdi.

Güncel tüm haber ve içeriklerimizi www.karatrenhaber.com adresinden takip edebilirsiniz.

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde yaşayan Değim medya CEO’su Özkan Doğan (61) 6 yaşında başladığı plak merakını 55 yıldır devam ettiriyor. 55 yıldır biriktirdiği plaklarına çocuğu gibi bakan Doğan, evini bir odasını plaklarına ayırdı. Özel günlerde plak dinletisi de yapan Özkan Doğan, plakların kendisinde ayrı bir yeri olduğunu ifade etti.

Evinin bir odasını plaklarına ayıran ve burada kurduğu ses sitemi ile her gün plak dinletisi yapan Özkan Doğan, (61) plak koleksiyonuna 6 yaşınd a ablasının kendisine hediye ettiği Ajda Pekkan’ın ‘Her yerde kar var’ plağı ile başlamış. O günden bu yana aldığı her plağı itina ile arşivleyen Özkan Doğan’ın 7 bini bilgisayara kayıtlı yaklaşık 15 bin plağı bulunuyor.

15 bin plağın içinde yerli yabancı, pop arabesk, sanat müziği arajman müzik olmak üzere değişik çeşitlerde plaklarının olduğunu kaydeden Özkan Doğan, kendisinin sadece tek tür plaklara değil, tarzlarda da plaklara sahip olduğunu ifade etti. Doğan açıklamasında “Plak sevdası nasıl başladı? Plak sevdası benim büyük ablam meraklıydı bu işe. Ve kendisi plak alıyordu. Ben henüz 6 yaşındayken ondan bir tane plak istedim. O plağı ablam bana verdi. Ajda Pekkan’ın tekilik plağıdır o. O plak ile başladı. Yani hani klişe bir laf vardır. Küçüklüğümden beri bu işi yapıyorum. Ama hakikaten küçüklüğümüzde başladık bu işe. 6 yaşından bu yana her aldığım plağı itina ile bir köşeye koyarak böyle dev bir koleksiyon oluştu. Koleksiyonerler dikkat ediyorum tür koleksiyonu yapıyor. Mesela Rock yapıyor. Hard Rock koleksiyonu yapıyor. Türk Sanat Müziği koleksiyonu yapıyor. Ama benim plaklarımın arasında Beethoven’den tutun Orhan Gencebay’a kadar bir çok yerli ve yabancı sanatçıya ait plaklar var. Benim sanatçı ve tür seçimim yok. Ben zamanla Türk Hafif müziği de dinlerim. Arajman müzikleri de biriktirdim. Arabeskleri biriktirdim. Elvis Presley’i de çok severim. Elvis Presley’in 150 den fazla albümü var”

GENÇLER BÜYÜK İLGİ GÖSTERİYOR

Zaman zaman kafelerde ve değişik mekânlarda plak dinletisi yaptığını kaydeden Özkan Doğan, özellikle gençlerin plak dinletilerine katıldığına dikkat çekti. Plak dinletilerinde sadece plak çalmadıklarını, şarkıların ve şarkıları seslendiren sanatçıların hikâyelerini de paylaştığını kaydeden Özkan Doğan “Gençler özellikle plakların birçoğunun Coverları yapıldığı için, mesele demin çaldığımız şarkının Cover’ı yapıldı. Onları da çok yakinen tanıyorlar. Bir de müziğin güzel olanını dinlemek herkesin hoşuna gidiyor. Plak günlerinde gerçek müzik severlerle buluşuyoruz. O yüzden de yoğun bir ilgi var. İlgi ve alaka artarak devam ediyor. Bizim plak günlerimizde sadece plak çalmıyoruz. O günlerde şarklıların hikâyeleri, şarkıcıların hikâyeleri ya da o günlerde o plağın çıktığı zamana ait bir hikâyeyi anlatarak çalıyoruz. O yüzden aslında bir kültür programı gibi sadece plak çalmıyoruz orada. Söyleşiler yapıyoruz. O katılan arkadaşlarla beraber bir ortam oluşturuyoruz”

HER ALDIĞIM PLAĞIN ÜZERİNDE TARİHİ VE ANISI YAZAR

Bugüne kadar aldığı tüm plakların üzerine aldığı tarihi ve varsa anılarını da yazdığını ifade eden Özkan Doğan “Plaklarımızın üzerinde baktığınızda ben aldığım tarihi yazarım. Bakın burada 18.12.1974 tarihli plak var. Ankara’dan alınmış bu plak.  Aldığım bütün plakların üzerinde aldığım tarih yazar. Hatta bazılarında ufak tefek anılarda görebilirsiniz. Ben onları plakçalarken paylaşıyorum. Bu da çok sevdiğim bir sanatçı. İtina ile iğneyi yerleştiriyoruz. Bu da İlhan İrem’in çok sevdiğim bir şarkısıdır” dedi.

ORHAN GENCEBAY’A PLAĞINI İMZALATMAK İSTİYORUM

Arşivinde yer alan plaklardan Nükhet Duru ve Durul Gence’ye plaklarını imzalattığını ve bu sanatçıların çok duygulandığını ifade eden Özkan Doğan, Orhan Gencebay’a da plağını imzalatmak istediğini kaydetti Doğan konuşmasında “Bu plakları görünce çok duygulandı. Beraberce çok güzel anıları paylaştık Nükhet Duru ile. Tabi bizim burada Ereğli’ de olmamızdan dolayı sanatçıları çok fazla görme şansımız yok. Ama yakaladıkça da plaklarımızla koşturuyoruz. Bir konserinde Durul Gence ile karşılaştık. Ona da plakları hemen imzalaması için götürdüm. O da çok duygulanmıştı. Benim için çok güzel anılar bunlar. Bir gün ümit ediyorum ki Orhan Gencebay’la da karşılaşacağız ve ona da plaklarını imzalatma fırsatı bulacağım diye umuyorum ” dedi.

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde Çanakkale gazilerinden olan ve 110 yaşında hayatını kaybeden Hüseyin Kaçmaz’a ait olan bina iddiaya göre tinerciler tarafından ateşe verildi. Alevlere teslim olan 2 katlı metruk binada çıkan yangın geceyi aydınlatırken, mahalle sakinleri yangını film gibi izledi. Çanakkale Savaşı gazilerinden Hüseyin Kaçmaz’ın oğlu Turgut Kaçmaz, ev için üzülmediğini, yangının çevreye sıçramadan ucuz atlatıldığını kaydetti.

Yangın saat 21.30 sularında Akarca Mahallesi Gazi Hüseyin Kaçmaz Sokak üzerinde meydana geldi. Alınan bilgilere göre 110 yaşında hayatını kaybeden ve Türkiye’nin en yaşlı Çanakkale gazisi olan Hüseyin Kaçmaz’a ait 2 katlı metruk binada iddiaya göre tinercilerin neden olduğu yangın meydana geldi. Kısa sürede binayı ve çatıyı kaplayan yangın itfaiye ekiplerine haber verildi. Olay yerine gelen 110 ekipleri yangına müdahale etti. Yaklaşık bir buçuk saat süren müdahalenin ardından yangın kontrol altına alındı. Soğutma çalışmalarının tamamlanmasının ardından ekipler olay yerinden ayrıldı. Mahalle sakinleri yangına müdahale anlarını film seyreder gibi izledi.

İtfaiye Müdürü Muhammet Ali Ateş yangın ile ilgili yaptığı açıklamada Metruk binanın yandığı ihbarını aldıklarını, 3 koldan yapılan müdahale ile yangına müdahale edildiğini, yangının ısınmak için ya da başka amaçla kullanmak isteyen kişi ya da kişiler tarafından yakılmış olabileceğini düşündüklerini kaydetti.   

OLAYIN SEVİNDİRİCİ YANI KİMSEYE ZARAR GELMEDİ

Yangını haber alan 110 yaşında hayatını kaybeden ve Türkiye’nin en yaşlı Çanakkale gazisi olan Hüseyin Kaçmaz’ın oğlu Turgut Kaçmaz, olay ile ilgili İtfaiye müdürlüğü ekiplerinden bilgi aldı. Daha sonra ise gazetecilere açıklamada bulunan Turgut Kaçmaz, kendisinin 10 yıl önce evi terk ettiğini, yangın sırasında vatandaşlara, diğer evlere ve ağaçlara zarar gelmeden atlatılmasının sevindirici olduğunu kaydetti.

Yangına müdahale eden itfaiye ekipleri, yangının çıkış nedeni ile ilgili araştırma başlattı.