“Cumhuriyetin Kazanımları” konferansı yapıldı

“Cumhuriyetin Kazanımları” konferansı yapıldı
Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ)Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Akademisyeni Dr. Yücel Namal, Osmanlı’yı Mustafa Kemal’in yıkmadığını belirterek, “Bir devletin çöküş vakti gelmişti, Mustafa Kemal bize yeni bir devlet hediye etti. Hesaplaşacaksanız batı ile Osmanlı içinde bazı zihniyetlerle, matbaayı geç kurduran anlayışla, beşik ulemalığını getirenlerle hesaplaşabilirsiniz. Çöküşün nedenlerini arayıp oradan ders çıkarmaya çalışabiliriz. Arayıp oradan ders çıkarmaya çalışabiliriz. Bunu yapmadığımız takdirde tarihi sürekli tekrar ettiririz” dedi.
Namal, Cumhuriyetin kuruluşunun 95. Yıldönümü ve Cumhuriyet Bayramı etkinlikleri kapsamında BEÜ Ereğli Eğitim Fakültesi Konferans Salonu’nda “Cumhuriyetin Kazanımları” konulu bir konferans verdi.
Konferansı Eğitim Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Soner Yavuz, öğretim üyeleri ve görevlileri ile öğrenciler izledi. Konferans öncesinde saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu.
BEÜFen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Akademisyeni Dr. Yücel Namal, konferansta yaptığı konuşmada Cumhuriyetin bir günde ilan edilmediğini söyledi.
KENDİ VATANINDA VİZEYLE ŞEHİRLERARASI SEYAHAT…
Cumhuriyetin arkasında tarihsel bir birikim olduğunu, kurucularının Osmanlı aydınları olduğunu ifade eden Namal, daha öncesinde mutlak monarşinin, meşrutiyetin denendiğini ifade ederek şunları söyledi:
“16 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Bandırma vapuru ile Anadolu’ya hareket edecek. Pasaportunu İngiliz Konsolosluğuna götürüyorlar. Oradan vize alıyor. Öz vatanında vizeyle seyahat ediyor. Bu olay Çanakkale’nin ardından gerçekleşiyor. Çanakkale’yi düşman geçemedi ama 30 Ekim 1918’de Limni adasında Armageddon gemisinde Mondros Ateşkes Antlaşması’na dayanarak başta İstanbul olmak üzere Anadolu’nun dört bir yana işgale başlanıyor. Vize alıp yola çıkıyor, boğazdan çıkarken yine İngiliz gemisi durduruyor. Gemide seyahat edenler hepsi tehlikeli kişiler. Filistin Cephesi, Kanal’da, orada burada İngilizlerle savaşmış başarılı komutanlar. Gemide silah ve cephane arıyorlar. Mustafa Kemal’in İngiliz Subayına bir ifadesi var. ‘Biz Anadolu’ya silah ve cephane taşımıyoruz, inanç ve ülkü taşıyoruz, buna engel olamazsınız’ diyor. Bu inanç ve ülkü daha sonra Cumhuriyet şeklinde ortaya çıkacaktır.”
“DEVLET, MİLLET, VATAN…”
Amasya genelgesi, Erzurum ve Sivas Kongrelerinde ‘Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır’ denildiğini, bunun milli egemenliğin işareti olduğunu ifade eden Namal şöyle devam etti:
“Bazı insanlar ‘Halk bunu istemiyordu, Mustafa Kemal zorla yaptı’ diyor. Hiçbir devrim halka sorarak yapılmaz. Fransız Devrimi, Japon Devrimi, Bolşevik devrimi veya başka devrimler; kansız da olmuyor. Birisinin ülkeyi sürüklemesi lazım. Mustafa Kemal’i de Mondros ateşkes anlaşması harekete geçirdi. Savaşta geçirmedikleri ülkeyi masa başında kaybetmeyi gururlarına yediremedi bu insanlar. Mustafa Kemal’i ön plana çıkaran çeşitli unsurlar vardır. Karizması, başarıları, bunların uluslararası sonuçları var. 1935’te Mustafa Kemal, bir konuşma yapıyor, ‘Uçurumun kenarında yıkık bir ülke, türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar, yıllarca süren savaş, ondan sonra içeride ve dışarıda saygıyla tanınan yeni vatan, yeni sosyete, yeni devlet ve bunları başarmak için aralıksız devrimler. İşte Türk inkılabının genel ifadesi budur’ diyor. Burada Devlet, Millet ve Vatan çok daha ön plana çıkıyor. Bu üçü çok önemli.”
“EN GÜZEL ÖRNEĞİ ZONGULDAK’TA…”
Osmanlı’nın son döneminde “Osmanlı amelesi, kendi ülkesinde amelelik yapamıyor” denildiğini ifade eden Namal, “Osmanlı işçisi ülkesinde işçilik yapamıyordu, yabancı şirketler geliyor, kendi işçilerini getiriyordu” dedi.
Namal şöyle devam etti:
“Bunun en güzel örneği Zonguldak’ta var. Zonguldak’ta İtalyanlar var, Fransızlar var, Karabağlılar var, İngilizler var. Kömür üretiminin yabancılarının elinde olduğunu görüyoruz. Mondros imzalanır imzalanmaz bu devletler burayı işgale geliyor. Onun için Cumhuriyet bize her şeyden önce bir vatan kazandırdı.
Osmanlı Devleti’ni Mustafa Kemal yıkmadı. Mustafa Kemal Osmanlı subayı, Trablusgarp’ta gizli, gönüllü olarak İtalyanları sokmamaya çalışıyor. Bazı insanlar bilinçsiz söylemlerde bulunuyor, Mustafa Kemal Osmanlı’yı bitirdi. Osmanlı Mondros ile bitmeye başlamıştı, Sevr ile son noktayı koydular, bizi Ankara ve çevresine koymayı hak gördüler. Mustafa Kemal bize özgürce yaşayabileceğimiz, tecavüze uğramadan, asimile edilmeden, herkesin kendi inancı ve göreneğine göre yaşayabileceği bir vatan verdi. Bu bir kazanımdır. Bir devletin çöküş vakti gelmişti, Mustafa Kemal bize yeni bir devlet hediye etti. Hesaplaşacaksak batı ile, Osmanlı içinde bazı zihniyetlerle, matbaayı geç sokturanlarla, beşik ulemalığını getirenlerle hesaplaşabilirsiniz. Çöküşün nedenlerini arayıp oradan ders çıkarmaya çalışabiliriz. Bunu yapmadığımız takdirde tarihi sürekli tekrar ettiririz.”
Namal, Lozan’dan sonra Cumhuriyetin kaybettiği herhangi bir toprak olmamasına rağmen, toprak kazanımı olduğunu söyledi.
“CUMHURİYET İÇİN ÖNCE YURTTAŞ BİLİNCİ LAZIM”
İkinci kazanımın millet olduğunu, Osmanlı’da ümmet temelli bir toplum olduğunu ifade eden Namal, imparatorlukların çökmeye başladığı bir dönemde bunun tutmadığını belirterek şunları söyledi:
“Ulus kavramıyla ilgili yanlış bilgiler var. Mustafa Kemal ırkçıdır, Türkiye Cumhuriyeti faşisttir diyorlar. Türkiye cumhuriyeti ırkçı olsaydı, alevi kökenli, Çerkez kökenli öğrenciler burada olamayacaktı. Cumhuriyetin ilk anayasasında, 88. Maddede, ‘Türkiye Cumhuriyetinde din ve ırk ayrımı yapılmaksızın herkes Türk addolunur’ diyor. Bu bir vatandaşlık tanımıdır. Tebaadan yurttaşa, Cemaatten cemiyete geçiş yaşanıyor. Millet olmak en önemli kazanımlardan biridir. Arap Baharı’nı yaşadık. Arap coğrafyasında monarşik yapılı devletlere batılı devletler size cumhuriyet gelecek diye para gönderdiler, ajanlarını yolladılar ve devirdiler ama cumhuriyet, demokrasi olmadı. Çünkü cumhuriyet olması için öncelikle yurttaş bilinci lazım. O coğrafyalar bugün bölünüyor. Milli bir devlet, demokratik idareyi bırakın, bedeviler her kabile kendi kabilesini ön plana çıkardığı bir bölünmüşlüğe gidiyoruz. Kaddafi ve Saddam’ı arar hale geldi o coğrafyadaki insanlar. Demokrasi ve cumhuriyet olması için önce millet lazım.”
Atatürk’ün meclise ihtiyaç duyduğunu, bir diktatör olmadığını belirten Namal çok partili rejime geçiş denemesi yapıldığını, başarılı olamadığını ifade etti.
Namal, “Milli egemenlik önemlidir, kiraya verilmez, Almanya bunu denedi ve gördü. Versay imzalandı, bizim Sevr gibi. Topraklarını, ekonomisini mahvettiler. Herkes bir ucundan çekti Almanya’yı. Sınırlar milli sınırlar göre çizilmedi, ekalliyetler sorunu ortaya çıktı. Bunu da siyasiler çok iyi kullandı. Hitler diye bir deli çıktı, ‘ben Versay’ı da yırtarım, ama egemenliği bana verin’ dedi. Verdiler ve gördüler, dolayısıyla egemenlik kiraya verilmez. Egemenlik cumhurundur, halkındır.”
Konferansın sonunda Ereğli Eğitim Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Soner Yavuz tarafından Yücel Namal’a teşekkür belgesi takdim edildi.
Ayağından vuruldu…

Ayağından vuruldu…
Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde gece saatlerinde meydana gelen kavgada kan aktı. Silahtan çıkan mermilerin isabet ettiği bir kişi ayağından vuruldu. Yaralı olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından devlet hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı.
Olay ilçeye bağlı Müftü Mahallesinde meydana geldi. İddiaya göre gece saatlerinde M.Ö. ile M.T. arasında sebebi henüz öğrenilemeyen nedenden dolayı tartışma çıktı. Çıkan tartışma kısa sürede kavgaya dönerken, M.T. belindeki silahı çekerek M.Ö. ye iki el ateş etti. Ayağından yaralanan M.Ö. olay yerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı ilk müdahalenin ardından devlet hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı. Olaydan sonra kaçan M.T. nin yakalanması için çalışma, Savcılık olayla ilgili soruşturma başlattı.
Valilik UYARDI!..

Valilik UYARDI!..
Zonguldak Valiliği Özel Kalem Müdürlüğü son zamanlarda artan telefonla ya da sahte elektronik imzayla Kaymakamlıklardan, tekerlekli akülü sandalye alımı ve hastanelerde tedavi gören hastalalara yardım , para talepleri konusunda dikkatli olunması konusunda uyardı.
Zonguldak Valiliği Özel Kalem Müdürlüğünden yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi;
“Son günlerde Valiliğimizin adı kullanılarak art niyetli bazı kişilerce telefonla ya da sahte elektronik imzalı yazıyla Kaymakamlıklarımızdan, resmi kurumlarımızdan vatandaşlarımızdan ve özellikle iş insanlarımızdan tekerlekli – akülü engelli arabası alımı, hastanelerde tedavi gören hastaya yardım yapılacağı ve benzeri yaklaşımlarla yardım adı altında para talebinde bulunulduğu duyumları alınmaktadır.
Bu konuda yardımsever vatandaşlarımızın iyi niyetlerinin istismar edilmesini önlemek ve herhangi bir mağduriyet yaşanmamasını sağlamak amacıyla bu tür yardım taleplerine karşı dikkkatli olunması, asla itibar edilmemesi ve ivedilikle emniyet birimlerinin haberdar edilmesi önem ve arz etmektedir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur. “
Valilik Özel Kalem Müdürlüğü
Taşeron firma işçileri zehirlendi!..

Taşeron firma işçileri zehirlendi!..
Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde faaliyet gösteren Ereğli Demir ve Çelik Fabrikalarında (ERDEMİR) taşeron firma çalışanlarından 6 kişi, işçilere müdahale eden 2 sağlık görevlisi olmak üzere toplam 8 kişi zehirlendi. Zehirlenen işçiler ve sağlık ekibi özel hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı.
Olay sabah saatlerinde fabrikanın Soğuk Haddehane Galvanizleme hattında meydana geldi. Alınan bilgilere göre Galvanizleme hattında ‘azot pörçü’ temizliği yapan taşeron firma çalışanlarından Mustafa Öztürk, Umut Nurullah Horoz, Süleyman Topçu, Recep Koç, Nazım Yalçın ile Yusuf Karaduman ile zehirlenen işçilere müdahale eden sağlık personeli Umur Güngör ile Aleyna Arı’da zehirlendi. Zehirlenen işçiler ve sağlık personeli Özel Echomar hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı. 8 kişinin sağlık durumlarının iyi olduğu ve hayati tehlikelerinin bulunmadığı, tedbir amaçlı hastanede müşahede altında tutuldukları öğrenildi. Olayı duyan fabrika yetkilileri hastaneye gelerek işçilerin sağlık durumları hakkında bilgi aldı.
FİRMADAN AÇIKLAMA
Konuyla ilgili olarak Taşeron firma yetkilileri ile yapılan görüşmede, Azot temizleme çalışması yapıldığı alanda köşelerde kalan azot birikintisini ölçemediği için meydana gelen bir durum olduğu, işçilerin giriş yaptıktan sonra köşe kısımlara yaklaştıklarında zehirlenme olayının yaşandığını ifade ettiler.
Cumhuriyet coşkusu bitmeyecek!..

Cumhuriyet coşkusu bitmeyecek!..
Karadeniz Ereğli’de Cumhuriyetin Kuruluşunun 95. Yılı ve Cumhuriyet Bayramı büyük bir coşkuyla kutlandı. Sahil yolu üzerinde resmi kutlama programı icra edildi. Kutlamaların geçtiğimiz senelere göre okulların daha iyi hazırlandığı ve vatandaş katılımının daha yüksek olduğu gözlendi.
SAHİL BULVARINA SIĞMAYAN COŞKU
Resmi bayram kutlamaları ise bayraklar ve Atatürk resimleriyle süslenen Sahil Bulvarında gerçekleştirildi. Tören öncesinde ilçedeki okulardan öğretmen ve öğrenciler, askeri birlikler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri alanda yerlerini aldı. Vatandaşların sahil bulvarına hakim Ruhi Cöbekoğlu Üstgeçidi, Yalı Caddesi ve yolun iki tarafında kalan boşlukları tamamen doldurduğu gözlendi.
Kutlamalar kapsamında Kaymakam Çorumluoğlu, Karadeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Yazıcıoğlu ve Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal öğrenci grupları, askeri birlikler ve halkın bayramını kutladı. Program kapsamında İstiklal Marşı söylendi.
KAYMAKAM ÇORUMLUOĞLU: “TEREDDÜTSÜZ YÜRÜNECEKTİR”
Karadeniz Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu, günün anlam ve önemine ilişkin konuşmasında, cumhuriyetin kuruluşunun 95. Yıldönümünü kutlamanın haklı gurur ve sevincini kutladıklarını ifade ederek şunları söyledi:
“Bugün kutladığımız yalnızca Cumhuriyetin İlanı değil, Ata’mızın lisanıyla ‘Bağımsızlık benim karakterimdir’ diyen bir milletin dizginlenemez hürriyet sevdasıyla, uğruna toprağa düşülen nice canlar, çekilen nice acılar, akıtılan kanlar, katlanılan büyük felaketler pahasına bedeli sonuna kadar ödenmiş, büyük zaferlerle kazandığı yeniden diriliş ve varoluş mücadelesinin muhteşem bir başarısıdır. Bu başarının adı olan Türkiye Cumhuriyeti hepimize sunulmuş ve emanet edilmiş en büyük, en kutlu armağandır. Bu kutlu armağanın bugünümüzü ve geleceğimizi aydınlatan parıltısıyla bir egemenlik tacı olarak başlarımıza konduran cumhuriyet kahramanlarımızı, başta Cumhuriyetimizin Kurucu Lideri İlk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah, siyaset, mücadele arkadaşlarını, nice isimsiz vatan evladını minnetle, şükranla, rahmetle yad etmek boynumuzun borcudur.
Türk milletinin asil karakterini, hukukun ilkeleri ve teşkilatlanmasıyla en isabetli şekilde temsil eden cumhuriyetler yepyeni bir devlet gücüne dönüştüren büyük millet mücadelesi sayesinde, bugün ne mutlu ki Türkiye Cumhuriyeti 95 yılda aldığı mesafeyle, dünyada, özellikle bölgesinde barış ve istikrarın vazgeçilmez unsuru, tüm hesapların etkileyici ve dengeleyici asli faktörü haline gelmiştir. Ama bu asil duruşun, asalet kavramından mahrum dünya egemenliği heveslilerince, mecbur kaldıkları zoraki bir katlanış görüntüsüne rağmen, hesaplarını bozan ve hadlerini hatırlatan bir tehdit unsuru olarak algılanageldiği hepimizin malumudur.
Gücünü milletten alan, milletinin yüksek aidiyet duygusu, sadakati ve kahramanlığıyla sahiplenilen cumhuriyetin bu mübarek vatan coğrafyasındaki kuvvetli mevcudiyeti, 15 Temmuz 2016’da bir kez daha tescillenmiş, cumhuriyetine, devletine gerekirse canı pahasına sahip çıkacağını bir kez daha bütün dünyaya kanıtlayan bu büyük millet, elbette cumhuriyet bayramını en asil, vakur bir duruşla, onurla kutlama hakkını inkar edilemez bir katiyetle kazanmıştır. Farkında olmalıyız ki çok iyi gizlenmiş emellerin temel hedefinde devletimiz olmakla birlikte, değişen konjonktürün yeni stratejisinde ilk hedef bizatihi milletin kendisi ve bu milletin değerler manzumesidir. 20. yüzyılın dayatmalarına mahkum olmayan bu büyük millet ve devlet, 21. Yüzyılın da mahkumu olmayacaktır. Yola çıkılmıştır. Tereddütsüz yürünecektir. Bütün hadsiz kem güçlere ihtarımız olsun.”
ŞİİRLER HALK OYUNU GÖSTERİLERİ
Programda Melih Şuğle Ortaokulu’ndan Selin Demirhan kendi yazdığı şiirini seslendirdi. Zübeyde Hanım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Öğrencileri Bursa Yöresi halk oyunları gösterisi yaptı. Karadeniz Ereğli Anadolu Lisesi Öğrencisi Aleyna Erkara da “Aşkla Başlayan” adındaki Cumhuriyet konulu kompozisyonunu okudu.
Programda, Ereğli Belediyesi Halk Oyunu Ekipleri, Ege Yöresi Halk Oyunları gösterisi gerçekleştirdi. Daha sonra da ilçe genelinde Milli Eğitim Müdürlüğü’nce günün anlam ve önemine ilişkin düzenlenen resim, şiir ve kompozisyon yarışmaları ile sportif yarışlarda dereceye girenlere ödülleri, Karadeniz Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu, Karadeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Cemal Özden Yazıcıoğlu, Belediye Başkanı Hüseyin Uysal ve Cumhuriyet Başsavcısı Huzeyfe Yücedağ tarafından takdim edildi.
COŞKU DOLU GEÇİT TÖRENİ
Daha sonra öğrenci gruplarının taşıdığı dev bayraklar ve Atatürk posterleri ile başlayan Tören Geçişi gerçekleştirildi. Tören geçişine ilçeye bağlı okullar, gazi dernekleri , sivil toplum kuruluşu ve özel kuruluşlar ile askeri birliklerden oluşan gruplar katıldı. Vatandaşlar, tören gruplarına alkışlar ve tezahüratlarla destek verdi.